Geri Dön

Bağ doku grefti uygulamalarında palatal donör alanda presütur uygulanmasının perioperatif hemostaza ve postoperatif hasta rahatsızlığına etkilerinin değerlendirilmesi

Evaluation of the effects of pressure application in the palatal donor area on perioperative hemostasis and postoperative patient discomfort in connective tissue graft applications

  1. Tez No: 951159
  2. Yazar: MELİS ZİYAETTİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BURCU KARADUMAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Biruni Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Periodontoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Periodontoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 194

Özet

Literatürde palatinal donör bölgede kanamayı yönetmek ve/veya bölgenin iyileşmesini desteklemek için çeşitli yöntemler tarif edilmiştir. Bu teknikler arasında hemostatik ajanlarla birlikte veya tek başına süturlar ya da operasyondan önce hazırlanan akrilik veya plastik palatinal stentler, periodontal patlar ve trombositten zengin fibrin (TZF) gibi materyallerin kullanımı bulunmaktadır (Farnoush, 1978; Kulkarni, Thomas, Varghese ve Bhat, 2014). Ek bir hemostatik ajanın kullanılması genellikle ek cerrahi zaman ve masraf gerektirir ve literatürde palatal kanamanın yönetimi için açıklanan tekniklerin çoğu, kanama meydana geldikten sonra kontrol etmek için kullanılmaktadır. BPA ve/veya terminal damar dallarının dikilmesi, palatal kanamayı kontrol etmek için popüler ve etkili bir tekniktir. Yakın zamanda Kulkarni ve arkadaşları (Kulkarni, Shettar, Bakshi ve Thakur, 2018) büyük palatinal kompresyon süturu (BPKS) yerleştirmek için ayrıntılı bir protokol tanımlamıştır ve bu süturun palatal donör bölgede operasyon öncesi uygulandığında kanamayı kontrol etmek için öngörülebilir bir yöntem olduğunu bildirmişlerdir. Bu protokol, büyük palatinal foramen ve vasküler demetin tahmini konumuna dayandırılmıştır. Bağ doku grefti operasyonu sırasında BPKS tekniğini uygulayan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca palatal donör bölgenin ameliyat sırasında ve sonrasındaki ağrı ve kanama miktarının yanı sıra ağrı kesici alımı, rahatsızlık duyulan gün sayısı, memnuniyet, yaşam kalitesi ve tekrar tedavi olma isteği gibi hasta tarafından bildirilen sonuç ölçütleri incelenmemiştir. Bağ doku grefti prosedürü sırasında azaltılmış intraoperatif kanama, operatörün görüş sahasını artırmaya yardımcı olabilir ve ayrıca postoperatif kanamayı ve hasta tarafından bildirilen olumsuz sonuçları azaltmaya yardımcı olabilir. Çalışmamızda BPKS tekniğinin, tek insizyon yöntemiyle elde edilen bağ doku grefti prosedürlerinde uygulandığında verici bölgedeki yarım kalınlık flebin iyileşmesi üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığının değerlendirilmesi de amaçlanmaktadır. Tek insizyon yöntemi ile bağ doku grefti alınmadan önce uygulanan BPKS'nin hem intraoperatif kanamayı azaltarak hekim görüş sahasını arttırması hem de postoperatif dönemde 1 hafta tutularak hemostazı ve hasta tarafından bildirilen olumsuz sonuçları azaltması beklenmektedir.

Özet (Çeviri)

Various methods have been described in the literature to manage bleeding in the palatal donor area and to promote healing of the area. These techniques include sutures with or without hemostatic agents, or the use of materials such as acrylic or plastic palatal stents, periodontal seals, and platelet-rich fibrin (PRF) prepared before the operation. The use of an additional hemostatic agent often requires additional surgical time and expense, and most of the techniques described in the literature for the management of palatal hemorrhage are used to control bleeding after it has occurred. Suturing branches of the Great Palatinal Artery or terminal vein is a popular and effective technique to control palatal bleeding. Recently, Kulkarni et al. (Kulkarni, Shettar, Bakshi, & Thakur, 2018) described a detailed protocol for placing a large palatal compression suture (BPKS) and reported that this suture is a predictable method for controlling bleeding when applied preoperatively at the palatal donor site. This protocol is based on the estimated location of the greater palatal foramen and vascular bundle. There is no study that applies the BPKS technique during the connective tissue graft operation. In addition, patient-reported outcome measures such as painkiller intake, number of days of discomfort, satisfaction, quality of life, and willingness to be treated again, as well as the amount of pain and bleeding of the palatal donor site during and after surgery, were not examined. Reduced intraoperative bleeding during the connective tissue graft procedure can help increase the operator's field of view and also help reduce postoperative bleeding and adverse patient-reported outcomes. In our study, it is also aimed to evaluate whether the BPKS technique has any effect on the healing of the half-thickness flap in the donor area when applied in connective tissue graft procedures obtained with the single incision method. It is expected that BPKS, which is applied before the connective tissue graft is taken with the single incision method, will both increase the physician's field of view by reducing intraoperative bleeding, and decrease hemostasis and negative results reported by the patient by keeping it for 1 week in the postoperative period.

Benzer Tezler

  1. Serbest dişeti grefti uygulamasını takiben verici bölge iyileşmesi üzerine farklı yöntemlerin etkinliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effectiveness of different methods on the healing of palatal donor site after harvesting free gingival graft

    MİRAY TAŞTANKAYA

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHU URAZ

  2. Miller sınıf ı ve ıı defektlerin tedavisinde titanyum ile hazırlanan trombositten zengin fibrin ve bağ dokusu grefti uygulamalarından sonra dişeti oluğu sıvısında PDGF-BB ve IL-6 seviyelerinin karşılaştırılması

    Comparison of PDGF-BB and il-6 levels in gingival crevicular fluid after use of titanium-prepared platelet rich fibrin and connective tissue grafts in the treatment of miller class i and ii defects

    GÜLŞAH UYANIK

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş HekimliğiAtatürk Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TUĞBA AYDIN

  3. Kök kapama tedavisinde gingival ünite grefti ile subepitelyal bağ dokusu grefti uygulamalarının etkinliklerinin karşılaştırılması

    The comparison of the effect of gingival unit graft and connective tissue graft in root coverage

    SİBEL KAYAALTI YÜKSEK

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş HekimliğiKocaeli Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMRE YAPRAK

  4. Çoklu dişeti çekilme defektlerinde titanyum ile hazırlanan trombositten zengin fibrin ve bağ dokusu grefti uygulamalarını içeren tedavi protokollerinin karşılaştırılması

    A comparative clinical evaluation of titanium prepared platelet rich fibrin and subepithelial connective tissue graft for management of multiple gingival recession defects

    BİLGE CANSU UZUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Diş HekimliğiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. ESRA ERCAN

  5. Skar tedavisinde yağ grefti, fraksiyonel CO₂ lazer ve rekombinant enzim tedavilerinin uygulamalarının karşılaştırılması ve sinerjistik etkilerinin araştırılması

    Comparison of autologous fat grafting, fractional CO₂ laser, and recombinant enzyme therapies in scar treatment and investigation of their synergistic effects

    AGİT SULHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PERÇİN CAŞKAN