Geri Dön

Kronik dirençli spontan ürtiker nedeniyle omalizumab kullanan hastalarda tedavinin direkt veya aralıkların açılarak kesilmesiyle ürtikerin nüks etme riskini etkileyen faktörler: Tek merkez deneyimi

Factors affecting the risk of relapse after direct or gradual discontinuation of omalizumab treatment in patients with chronic refractory spontaneous urticaria: a single-center experience

  1. Tez No: 951158
  2. Yazar: CABİR AKIN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NİDA ÖZTOP UZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Allerji ve İmmünoloji, Allergy and Immunology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Dirençli kronik spontan ürtiker tedavisinde anti Immunglobin E (IgE) monoklonal antikoru olan omalizumab etkili bir seçenektir. Ancak tedavinin kesilmesinden sonra hastalığın nüks riski önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada, omalizumab tedavisinin doğrudan kesilmesi ile doz aralıkları uzatılarak kademeli kesilmesinin hastalık nüks riski üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Tek merkezli, retrospektif olan bu çalışmaya KSÜ tanısıyla omalizumab tedavisiyle remisyona giren ve tedavisi sonlandırılan toplam 64 hasta dahil edildi. Hastaların 40'ında omalizumab tedavisi doğrudan kesilirken, 24 hastada tedavi aralıkları kademeli olarak uzatılarak sonlandırıldı. Tüm hastaların klinik izlemlerinde Ürtiker Aktivite Skoru (UAS7) ile hastalık aktivitesi takip edildi ve tedavi öncesi lökosit (WBC), nötrofil (neu), lenfosit (lym), total IgE, C-reaktif protein, Anti nükleer Antikor ve Anti-tiroid peroksidazı içeren laboratuvar parametreleri kaydedildi. Omalizumab tedavisini doğrudan sonlandıran grupta nüks %82,5 oranında (33/40 hasta) gözlenirken, kademeli kesim grubunda %70,8 oranında (17/24 hasta) gözlendi; iki grup arasındaki nüks oranı farkı istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05). Nüks gelişen hastaların tedavi öncesi WBC ve Neu ile Neu/lym'in, nüks gelişmeyen gruba göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptandı (sırasıyla p=0,024; p=0,044; p=0,039). ROC analizi ile WBC ≥4405 mm3 Neu≥ 2090 mm3 ve NEU/LYM ≥ 0,952 olan hastalarda omalizumab kesildikten sonra nüks riskinin daha yüksek olabileceği görüldü. Diğer incelenen parametreler ile nüks gelişimi arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç olarak omalizumab tedavisinin direkt veya kademeli kesilmesinin nüks riski üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır. Bununla birlikte, özellikle tedavi öncesi WBC≥4405 mm3 Neu≥2090 mm3 ve NEU/LYM≥0,952 olan hastalarda omalizumab kesildikten sonra nüks riskinin artabileceği dikkate alınmalıdır. Tedavi sonlandırma sürecinde hastalar yakından izlenerek bireyselleştirilmiş yaklaşımlar değerlendirilmelidir.

Özet (Çeviri)

In the treatment of resistant chronic spontaneous urticaria (CSU), omalizumab—an anti-Immunoglobulin E (IgE) monoclonal antibody—is an effective option. However, relapse after treatment discontinuation remains a significant concern. This study aimed to compare the effects of direct versus gradual discontinuation of omalizumab therapy on disease relapse risk. In this single-center, retrospective study including patients diagnosed with CSU and treated with omalizumab, 64 patients who achieved remission were enrolled. Of these, treatment was abruptly discontinued in 40 patients, while in 24 patients, it was gradually tapered. During follow-up, Urticaria Activity Score (UAS7) was used to evaluate disease activity, and pre-discontinuation white blood cell count (WBC), neutrophils (neu), lymphocytes (lym), total IgE, C-reactive protein, antinuclear antibody, and anti-thyroid peroxidase antibody levels were recorded. Relapse occurred in 82.5% (33/40) of patients in the abrupt discontinuation group and in 70.8% (17/24) of those in the tapered group. The difference in relapse rates between the two groups was not statistically significant (p>0.05). However, among relapsed patients, pre-discontinuation WBC, neu and Neu/lym were significantly higher in the relapse group (p=0.024, p=0.044, p=0.039, respectively). ROC analysis revealed that a WBC≥4405/mm³ and neutrophil≥2090/mm³ and a NEU/LYM≥0.952 were associated with a higher risk of relapse following omalizumab discontinuation. No significant associations were found between relapse and other investigated parameters. In conclusion, direct versus gradual discontinuation of omalizumab treatment did not significantly alter relapse risk. However, particularly in patients with a pre-discontinuation WBC≥4405/mm³, neutrophils≥2090/mm³, and NEU/LYM ≥ 0.952, the risk of relapse after omalizumab cessation should be carefully considered. Patients should be closely monitored, and individualized approaches should be evaluated during treatment discontinuation.

Benzer Tezler

  1. Kronik ürtiker hastalarının kan gruplarına göre fenotipizasyonu ve kan gruplarındaki farklılığın hastalık prognozu ile tedaviye etkisinin değerlendirilmesi

    Phenotyping of chronic urticaria patients according to blood groups and evaluation of the effect of difference in blood groups on disease prognosis and treatment

    SİNEM SOĞANCIOĞLU ÖZATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ATIL AVCI

  2. Kronik spontan ürtiker hastalarında omalizumab tedavisinin hastalık şiddeti, hematolojik parametreler ve C-reaktif protein üzerine etkisi

    The effect of omalizumab treatment on disease severity, hematological parameters and C-reactive protein in chronic spontaneous urticaria patients

    MUSTAFA ESEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DermatolojiDicle Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİLAL SULA

  3. Dirençli kronik spontan ürtikerli hastalarda nötrofil lenfosit oranı, trombosit lenfosit oranı ve bunların omalizumab tedavisi ile değişiminin değerlendirilmesi

    Evaluation of neutrophil-to-lymphocyte ratio, platelet-to-lymphocyte ratio in resistant chronic spontaneous urticaria patients and changes in these ratios after omalizumab treatment

    ŞENSU TUFAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELDA PELİN KARTAL

  4. Kronik ürtikerli çocukların retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of children with chronic urticaria

    BÜŞRA FATMA KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRÜ NAİL GÜNER

  5. Kronik spontan ürtikerli hastalarda fcer1a gen polimorfizminin prevalansı ve omalizumab tedavi yanıtlarına etkisi

    The prevalance of fcer1a gene polymorphism in patients with chronic spontaneous urticaria and its effect on omalizumab treatment responses

    ECE NUR DEĞİRMENTEPE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR EMEK KOCATÜRK GÖNCÜ