Geri Dön

Diferansiye tiroid kanseri ve meme kanseri birlikteliği olan olguların demografik ve etyolojik özelliklerinin araştırılması

Investigation of demographic and etiological characteristics of cases with differentiated thyroid cancer and breast cancer together

  1. Tez No: 951379
  2. Yazar: HİLAL DEMİREL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEVZAT GÖZEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Diferansiye tiroid kanseri, Papiller karsinom, Foliküler karsinom Meme kanseri, Risk faktörü, Differentiated thyroid cancer, Papillary carcinoma, Follicular carcinoma Breast cancer, Risk factor
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Kanser, küresel çapta önemli bir halk sağlığı sorunu olup, mortalite nedenleri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen malignite olup, erken tanı ve multidisipliner tedavi yaklaşımlarıyla prognozu değişebilmektedir. Diferansiye tiroid kanseri ise en yaygın endokrin malignite olup, genellikle iyi prognoza sahip olmakla birlikte, bazı hastalarda metastaz ve rekürrens riski taşımaktadır. Meme kanseri ve tiroid kanserinin birlikte görülme sıklığı son yıllarda dikkat çeken bir araştırma konusu olmuştur. Literatürde, meme kanseri tanısı almış bireylerde tiroid kanseri gelişme riskinin arttığı ve bunun hormonal, genetik ve çevresel faktörlerle ilişkili olabileceği bildirilmektedir. Bu retrospektif çalışmada, meme kanseri ve diferansiye tiroid kanseri tanısı alan hastaların sosyodemografik özellikleri incelenerek, bu iki malignitenin birlikte görülme nedenleri ve olası risk faktörleri değerlendirilmiştir. Çalışmada elde edilen veriler, östrojen reseptör pozitifliğinin diferansiye tiroid kanseri gelişiminde önemli bir faktör olabileceğini göstermiştir. Bunun yanı sıra, obezite ve fiziksel inaktivitenin her iki malignitenin riskini artırabileceği saptanmıştır. Ayrıca, genetik yatkınlık ve aile öyküsünün de bu kanserlerin birlikte görülme olasılığını artırdığı belirlenmiştir. Meme kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi ajanlarının tiroid hücrelerinde mutasyonlara yol açarak ikinci primer malignite gelişimine katkı sağladığı öne sürülmekte olup, çalışmamızda kemoterapi öyküsü olan bireylerde diferansiye tiroid kanseri gelişme sıklığının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Radyoaktif iyot (RAİ) tedavisinin meme kanseri gelişim riskini artırabileceği belirlenmiş, ancak radyoterapi ile diferansiye tiroid kanseri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu bulgular, meme ve tiroid kanserinin ortak etiyolojik mekanizmalarla ilişkili olabileceğini düşündürmekte olup, bu konuda daha geniş hasta gruplarıyla ileri araştırmaların yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çalışmamızın, her iki kanser türü arasındaki olası ilişki ve ortak risk faktörlerine dair yeni veriler sunarak, erken tanı, takip ve önleyici sağlık hizmetleri açısından katkı sağlaması hedeflenmektedir.

Özet (Çeviri)

Cancer is a significant global public health issue and ranks among the leading causes of mortality. Breast cancer is the most common malignancy in women, and its prognosis can vary depending on early diagnosis and multidisciplinary treatment approaches. Differentiated thyroid cancer is the most prevalent endocrine malignancy, generally associated with a favorable prognosis, although some patients carry a risk of metastasis and recurrence. The co-occurrence of breast cancer and thyroid cancer has become an increasingly prominent research topic in recent years. Studies in the literature suggest that individuals diagnosed with breast cancer have an increased risk of developing thyroid cancer, which may be related to hormonal, genetic, and environmental factors. This retrospective study examines the sociodemographic characteristics of patients diagnosed with breast cancer and differentiated thyroid cancer, evaluating the potential risk factors and reasons for their coexistence. The findings of this study indicate that estrogen receptor positivity may be a significant factor in the development of differentiated thyroid cancer. Additionally, obesity and physical inactivity have been identified as risk factors for both malignancies. Furthermore, genetic predisposition and a family history of cancer have been found to increase the likelihood of developing both diseases. It has been proposed that chemotherapy agents used in breast cancer treatment may contribute to the development of a second primary malignancy by inducing mutations in thyroid cells. In our study, the incidence of differentiated thyroid cancer was found to be higher among individuals with a history of chemotherapy. Radioactive iodine (RAI) therapy was also associated with an increased risk of breast cancer, whereas no statistically significant relationship was found between radiotherapy and differentiated thyroid cancer. These findings suggest that breast and thyroid cancer may be linked through shared etiological mechanisms, emphasizing the need for further research involving larger patient populations. This study aims to contribute new insights into the potential relationship between these two malignancies and their common risk factors, ultimately aiding in early diagnosis, monitoring, and preventive healthcare services.

Benzer Tezler

  1. 25 hidroksi vitamin D3 ve tiroid antikorlarının tiroid benign-malign neoplazmlarıyla ilişkisi

    The relationship of 25 hydroxy vitamin D3 and thyroid antibodies to thyroid benign-malignant neoplasms

    OSMAN EKİNCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SALİHA YILDIZ

  2. Metastetik kemik lezyonlarının saptanmasında 18F--FDG-PET/BT ile kemik sintigrafisinin karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    DERYA KAŞIKÇIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. KERİM SÖNMEZOĞLU

  3. Tiroid papiller kanseri nedeniyle profilaktik santral lenf nodu diseksiyonu yapılan hastalarda patent blue işaretli sentinel lenf nodu örneklemesinin tanısal etkinliğinin belirlenmesi

    Determination of the diagnostic efficacy of patent blue-marked sentinel lymph node specimens in patients undergoing prophylactic central lymph node dissection due to thyroid papillary carcinoma

    İLKNUR TURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BARIŞ SAYLAM

  4. Diferansiye tiroid kanserleri ve nodüler guatrlı hastalarda vitamin d reseptör gen polimorfizminin değerlendirilmesi

    Evaluation of vitamin d receptor gene polymorphisms with the differentiated thyroid carcinomas and nodular goitre patients

    ABDULLAH GÜNEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Genel CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ANIL ÇUBUKÇU

    PROF. DR. NİHAT ZAFER UTKAN

  5. Dynamic mapping of protein interactions in cancer

    Kanserde protein etkileşimlerinin dinamik haritalanması

    GİZEM GÜLFİDAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    BiyomühendislikMarmara Üniversitesi

    Biyomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAZIM YALÇIN ARĞA