Geochemical signals in Danube Deep-Sea Fan-indicators/ proxies for sedimentological changes in The Black Sea
Tuna Derin Deniz Fanı'ndaki jeokimyasal sinyaller–Karadeniz'deki sedimantolojik değişimlerin göstergeleri
- Tez No: 953020
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSNÜ SERDAR AKYÜZ, DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZLI OLĞUN KIYAK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Jeoloji Mühendisliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Karadeniz, güneydoğu Avrupa ile batı Asya arasında uzanan yarı kapalı bir havzadır. Son Buzul Maksimumdan bu yana, Karadeniz birçok iklimsel ve çevresel değişikliğe maruz kalmıştır. Karadeniz, esasen izole edilmiş marjinal deniz karakteri nedeniyle paleo-çevresel değişikliklere karşı özellikle hassastır. Bu nedenle, hidroloji ve son iklim değişikliklerinin yüksek çözünürlüklü araştırmaları için oldukça iyi bir imkan sağlamaktadır. Karadeniz, küresel deniz seviyesine bağlı olarak yaklaşık yirmi beş kez Akdenize bağlanmış ve tekrar izole olmuştur. Son bağlanma durumu yaklaşık 9.000 yıl önce meydana gelmiştir. Akdeniz ile bağlantı İstanbul Boğazı ve Çanakkale boğazları yoluyla sağlanmıştır. Böylece Karadeniz tatlı su ortamından deniz ortamına dönüşmüştür. Karadeniz'in genel su dengesi, nehir sularının Karadeniz'e dökülmesi ve dar İstanbul Boğazı tarafından belirlenir. Tuna Nehri, nehir sularının girdisi açısından, büyük miktarda sediment girdisi sağlayan en gelişmiş derin deniz sedimenter depolanma sistemlerinden biri olarak bilindiğinden aktif ve önemli bir role sahiptir. Ancak, son yıllarda Tuna nehri yoluyla Karadeniz'e tatlı su ve dolayısıyla sediment girişi önemli ölçüde azalmıştır. Bunun ana nedeninin Tuna Nehri boyunca oluşan yeni kentsel yapıların olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmadaki temel amaç, Bremen Üniversitesi tarafından R/V Meteor kullanılarak M142 seyir sırasında alınan karot örneklerinin jeokimyasal ve sedimantolojik izleri ve Tuna paleodeltasındaki çökme etkilerini görmek için yapılan diğer araştırmalarla karşılaştırmaktı. Karotların konumu, son buzul dönemi sırasında oluşan tahmini çökme etkilerinin neden olduğu birikim oranındaki değişiklikleri görmek için, özellikle Tuna kanal sisteminin içinde ve ayrıca kanalların tam yakınından seçildi. Bremen Üniversitesi'ndeki MARUM'a ait laboratuvarlarda mineral içeriklerinin belirlenmesi için çalışılan karotlarda özellikle Ca ve Ti yoğunlukları Avaa Tech XRF tarayıcısı yardımıyla iki farklı voltaj kullanılarak analizler yapılmış çalışmalar yürütülmüştür. Jeokimyasal ve sedimantolojik olarak bazı değişimler gözlemlenmiştir. Sonuçlarımız, karotlar boyunca element değişim modelinin benzer olduğunu gösterdi. Bu karotlar, üstte iyi bilinen kokolit tabakası (Birim 1), sapropel, organik maddece zengin koyu renkli tortulları (Birim 2) ve limnik tortulların parçacıkları (Birim 3) olarak örneklemiştir. Ancak belirli aralıkların kalınlıkları, sedimantel çökme doğrultusunda konumuna bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Bunun nedenlerinden birinin slump etkisi olduğu açıkca görülmüştür. Bu çalışma kapsamında ilk kez yüksek bir geri kazanım oranı ile karotlanmış olan ve 147,4 m derinliğindeki karotlarındaki sediman Ti ve Ca verileri değerlendirilerek Tuna Nehri Derin Deniz Fanı bölgesindeki, buzul çökeltileri ve taşma türbidite tabakalarını Holosen'den eski dönemler için gözlemlenmesi sağlanmıştır.
Özet (Çeviri)
The Black Sea is known as a semi-enclosed basin that lies between south-eastern Europe and western Asia. Since the Last Glacial Maximum, the Black Sea has experienced many climate and environmental changes. The Black Sea is particularly prone to paleoenvironmental variances due to its essentially isolated marginal sea character. Thus, it provides a wonderful opportunity for high-resolution investigations of hydrology and recent climate changes in the watershed. Depending on the global sea level, the Black Sea has been connected to the global sea about 25 times and is isolated again. This last attachment event occurred about 9,000 years ago. The link with the Mediterranean Sea was provided through the straits of Bosphorus and Dardanelles and water inflow started from the Mediterranean Sea. Thus, the Black Sea turned from fresh-water environment to marine environment. The general water equilibrium of the Black Sea is determined by the intake of riverine waters and the narrow Bosporus Strait. In terms of the input of riverine waters, the Danube River has an active and essential role because it is known as one of the mainly advanced deep-sea sedimentary depositional systems which supply a huge amount of sediment inputs However, in recent decades there has been a decrease in the freshwater and thus sediment inflow to the Black Sea by favour of Danube river. The new urban structures formed along the Danube is expected to be the major reason for this. The specific intention of this study was to compare the geochemical and sedimentological imprints between the gravity cores taken during the cruise M142 using the R/V Meteor by the University of Bremen and with the other research to see the slump effects in the area of the Danube paleodelta. The location of the gravity cores was specially chosen inside of the Danube channel-levee system and also from exactly near the channels to see changes in the accumulation ratio caused by the estimated slumping effects during the last glacial. Especially Ca and Ti intensities in the studied cores were analysed and carried out with the help of the Avaa Tech XRF scanner by using two different voltages to determine the mineral contents at the laboratory of MARUM at the University of Bremen. Geochemical and sedimentological changes are observed. Our results showed that the pattern of element changes along the cores is identical (Unit 1-2-3). These gravity cores examined and sampled as the well-recognized series of coccolith layer (Unit 1) on the upper section; dark-colored sediments that are rich in organic matter, known as sapropel sediment (Unit 2), and the other last section described as limnic sediments (Unit 3). However, thicknesses of specific intervals vary depending on the location of sediment burial. Within this study, sediment cores with a quite high recovery rate first time as deep as 147.4 m were analyzed in terms Ti and Ca intensities which enabled to observe the glacial slump effect on the area of deposit and spillover turbidity laminas in the through Danube Deep Sea Fan region older than Holocene sediment sequence.
Benzer Tezler
- Evaluation of BLEG and -80 Mesh stream sediment assay results obtained from turkey UTM (universal transversal merkator)36 zone by parametric and non-parametric statistical methods
Türkiye 36. evrensel enlem zonundan elde edilen BLEG ve -80 Mesh dere tortulu örneği analiz sonuçlarının parametrik ve parametrik olmayan yöntemlerle değerlendirilmesi
SİMAY KOÇKAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Jeoloji MühendisliğiDokuz Eylül ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA NURAN SÖNMEZ
- Geochemical monitoring of the seismic activities and noble gas characterization of the geothermal fields along the eastern segment of The Büyük Menderes graben
Büyük Menderes grabeninin doğu kesimindeki sismik etkinliğin jeokimyasal olarak izlenmesi ve jeotermal sahaların asal gaz karakterizasyonu
SELİN SÜER
Doktora
İngilizce
2010
Jeoloji MühendisliğiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Bölümü
PROF. DR. JÖRG ERZİNGER
PROF. DR. NİLGÜN GÜLEÇ
- Yukarı Sakarya havzasında yeraltı suyu yaş dağılımının çevresel izleyiciler ile incelenmesi
Investigation of groundwater residence time distribution in the Upper Sakarya basin by means of environmental tracers
İSMAİL NOYAN GÜNER
Doktora
Türkçe
2009
Jeoloji MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiJeoloji (Hidrejeoloji) Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. C. SERDAR BAYARI
- Bafa Gölü'ne ait genç çökellerin ve çevre florasının karbon, hidrojen, azot izotopik bileşimi ve holosen ekosistemi
Carbon, nitrogen and hydrogen isotopic composition of Lake Bafa sediments and surrounding vegetation and holocene ecosystem
SİBEL SÜER
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Jeoloji Mühendisliğiİstanbul ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM BULKAN
- Kütahya-Simav Jeotermal Sahası'nın jeokimyasal değerlendirmesi
Geochemical assessment of Kütahya-Simav Geothermal Field
YILDIRAY PALABIYIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiPetrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. UMRAN SERPEN