Geri Dön

Farklı dental ark şekilleri ve palatal derinlikte cerrahi destekli maksiller genişletmenin etkilerinin sonlu elemanlar analizi ile incelenmesi

Finite element analysis of the effects of surgically assisted maxillary expansion in different dental arch shapes and palatal depths

  1. Tez No: 953352
  2. Yazar: SEÇKİN YALÇIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BARIŞ ÇAĞRI DELİLBAŞI, PROF. DR. GÖKHAN GÜRLER, DR. ÖĞR. ÜYESİ DOĞA ŞİMŞEK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Sonlu elemanlar analizi, cerrahi destekli hızlı maksiller genişletme, diş arkı şekli, palatal derinlik, biyomekanik, Hyrax apareyi, von Mises gerilmesi, Finite element analysis, surgically assisted rapid maxillary expansion, dental arch form, palatal depth, biomechanics, Hyrax appliance, von Mises stress
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medipol Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Bu çalışma, farklı maksiller ark şekillerinin (üçgen, oval ve kare) ve farklı palatal derinliklerin (normal, derin ve sığ), cerrahi destekli hızlı maksiller genişletme (CDHMG) sırasında üst çenenin mekanik davranışını nasıl etkilediğini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu anatomik varyasyonların, sonlu elemanlar analizi (SEA) ile, Hyrax apareyi kullanıldığında hareket ve gerilme dağılımını nasıl etkilediğini daha iyi anlamayı hedefledik. Her biri farklı ark şekli ve palatal derinliği yansıtan, maksillanın ayrıntılı 3D bilgisayar modellerini oluşturuldu. Hyrax apareyi uygulanarak dijital ortamda genişleme süreci simüle edildi. Ardından, dişlerin, mid-palatal süturun, alveolar kemiğin ve kraniyofasiyal yapıların ne kadar hareket ettiğini ve gerilmenin nerede yoğunlaştığını von Mises gerilme değerleriyle analiz ettik. Üçgen ark şekillerinin bukkopalatinal yönde en fazla hareketi sağladığı, bunu oval ve kare ark şekillerinin izlediği görüldü. Bu sonucun gerilme seviyelerinde tersine döndüğü izlendi. Kare arklar en yüksek gerilmeleri gösterirken, üçgen arklar en düşük gerilmeleri gösterdi. Bu ters ilişki, dişler daha fazla hareket ettikçe daha az gerilme absorbe edebileceğini düşündürmektedir. Birinci premolar dişler, özellikle Hyrax apareyinin temas ettiği bölgelerde, en yüksek gerilme yüklerini taşıyan dişler olarak tespit edildi. Genel olarak, genişleme doğrusal bir şekilde gerçekleşti, önemli bir rotasyon olmadı ve kökler daha çok bukkal alana doğru hareket gösterdi. Derin palatal yapı, hareketi daha fazla engellediği göründü. Bunun nedeni olarak aparey kollarının daha uzak mesafeye uzanması ve bununla birlikte mekanik yükün artması düşünüldü. Benzer gerilme ve hareket desenleri, mid-palatal süturda ve çevre kemiklerde de gözlemlendi. Bu çalışma, dental ark şekli ve palatal derinliğin sadece anatomik detaylar olmadığını, aynı zamanda üst çenenin genişlemeye nasıl yanıt verdiğini belirleyen önemli faktörler olduğunu vurgulamaktadır. Bu faktörler, dişlerin ne kadar hareket edeceğini ve CDHMG sırasında gerilmenin nasıl dağılacağını etkiler. Bu varyasyonları anlamak, hekimlerin daha kişiselleştirilmiş ve etkili tedavi planları tasarlamalarına yardımcı olabilir. SEA, klinik sonuçları tahmin etme ve aparey stratejilerini iyileştirme konusunda değerli bir araç olarak düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

This study aimed to explore how different dental arch shapes (triangular, oval, and square) and varying palatal depths (normal, deep, shallow) influence the mechanical behavior of the maxilla during surgically assisted rapid maxillary expansion (CDHMG). Using finite element analysis (FEA), we aimed to better understand how these anatomical variations impact movement and stress distribution when a Hyrax appliance is used. We created detailed 3D computer models of the maxilla, each reflecting a different arch form and palatal depth. A Hyrax expander was digitally applied to simulate the expansion process. We then analyzed how much the teeth, mid-palatal suture, alveolar bone, and craniofacial structures moved and where stress was concentrated using von Mises stress values. Our findings showed that triangular arch forms allowed for the most movement in the buccopalatal direction, followed by oval and then square arches. This trend reversed at stress levels: square arches experienced the highest stresses, while triangular ones showed the least. This inverse relationship suggests that as teeth move more, they may actually absorb less stress. The first premolars, particularly where the Hyrax appliance contacted, were found to carry the highest stress loads. Overall, the expansion occurred in a straight-line fashion without significant rotation, and the roots moved mainly toward the buccal region. Deeper palates seemed to resist movement more, possibly because the appliance arms had to extend further, increasing the mechanical load. Similar patterns of stress and movement were seen in the mid-palatal suture and surrounding bones. This study highlights that dental arch shape and palatal depth are not just anatomical details—they play a key role in how the upper jaw responds to expansion. These factors influence both how much the teeth move and how stress is distributed during CDHMG. Understanding these variations can help clinicians design more personalized and effective treatment plans. Finite element analysis proves to be a valuable tool in anticipating outcomes and refining appliance strategies.

Benzer Tezler

  1. Radiküler kist ve granülomların dijital histogram analizi ile ayırdedilmesi

    Differention of radicular cyst and granulomas with digital histogram analysis

    ÜLKEM AYDIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Diş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAYFUN ALAÇAM

  2. Development of antibacterial coatings on titanium based biomaterials

    Titanyum esaslı biyomalzemeler üzerinde antibakteriyel kaplamalar geliştirilmesi

    DİLEK TEKER AYDOĞAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Biyomühendislikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Nanobilim ve Nanomühendislik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN ÇİMENOĞLU

  3. Farklı destek ve gövde boyutlarındaki kantilever köprülerde fonksiyonel streslerin sonlu elemanlar yöntemiyle analizi

    Effects of different cantilever design and supports on stress distribution in cantilever fixed partial dentures: A finite element analysis

    FAHRİ KORAY TUNA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAVUZ BURGAZ

  4. Normal okluzyonlu ve maksiller darlık gösteren bireylerin dental ark formlarının bilgisayar programı Bezier Ark Curve'ü ile değerlendirilmesi

    The Evaluation of the dental arch forms of the subjects with normal occlusion and maxillary constriction with a computer program 'Bezier Arch Curve'

    AYSU TOKATLI (GÜRMERİÇ)

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Diş HekimliğiHacettepe Üniversitesi

    Ortodonti Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATA ÜMİT AKSOY

  5. Dental travma splintlerinin karma dişlenme döneminde sonlu elemanlar analizi iledeğerlendirilmesi

    Evaluation of dental trauma splints in mixed dentition with finite element analysis

    SEVDE BERFU ZAİM

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Diş HekimliğiSelçuk Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FİRDEVS KAHVECİOĞLU