Erken membran rüptüründe C-reaktif protein ve kan inflamatar markerlarının ilişkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 954285
- Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: C-Reaktif Protein, Erken Membran Rüptürü, Platelet- Lenfosit Oranı, Nötrofil- Lenfosit Oranı, C-Reactive Protein, Premature Rupture of Membranes, Platelet Lymphocyte Ratio, Neutrophil Lymphocyte Ratio
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Erken membran rüptürü (EMR), gestasyonel 37 hafta öncesi veya term gebelikte kasılmalar başlamadan önce membranların rüptüre olmasıdır. Maternal ve neonatal komplikasyon riskini belirgin şekilde artıran önemli bir obstetrik problemdir. Mevcut tanı yöntemleri enfeksiyonun erken saptanmasında yetersiz kalabildiğinden, pratik ve güvenilir biyobelirteçler aranıyor.Maternal ve neonatal enfeksiyon, prematürite ve diğer komplikasyon risklerini artırması nedeniyle tanı ve yönetimi kritik önemdedir. CRP, PLR (platelet-to-lymphocyte ratio) ve NLR (neutrophil-to- lymphocyte ratio) gibi inflamatuar belirteçler, hem tanısal hem prognostik potansiyelleriyle literatürde araştırılmaktadır. Amaç: Erken membran rüptürü (EMR), obstetrikte hem maternal hem de fetal morbiditeyi artıran klinik bir sorundur. Bu retrospektif, tek merkezli çalışmada amaç, ≥37 hafta gestasyonda EMR tanısı alan gebelerde tam kan sayımı ile elde edilen trombosit/lenfosit oranı (PLR) ve nötrofil/lenfosit oranı (NLR) ile C-reaktif protein (CRP) düzeyleri arasındaki ilişkileri incelemek; ayrıca bu parametrelerin EMR'yi öngörme gücünü değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2024–2025 yılları arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Servisi'ne başvuran, gestasyonel yaşı ≥37 hafta olan ve steril spekulum muayenesi, fern ve nitrazin testlerinden en az birinde pozitif EMR tanısı almış 148 gebe ile aynı kriterlere sahip, ancak PROM öyküsü olmayan 149 gebe kontrol dâhil edilmiştir. Elektronik hasta kayıtlarından demografik (yaş, vücut kitle indeksi, parite) ve klinik (servikal açıklık, doğum şekli, kord pH, Apgar skorları) veriler retrospektif olarak derlenmiş, ilk başvuru CRP değerleri ve tam kan sayımı sonuçlarından PLR ve NLR hesaplanmıştır. Sürekli veriler ortalama ± SD veya medyan (min–maks), kategorik veriler frekans ve yüzde olarak sunulmuş; gruplar karşılaştırılırken bağımsız örneklem t-testi, Mann–Whitney U ve ki-kare testleri kullanılmıştır. PLR için öngörü gücünü değerlendiren ROC analizi yapılmış; korelasyonlar Pearson veya Spearman yöntemiyle incelenmiştir. İstatistiksel anlamlılık eşiği p < 0,05 olarak kabul edilmiştir. viii Bulgular: PLR medyanı EMR grubunda 118,85 (54,35–356), kontrol grubunda 97,50 (1,44–164,25) olarak saptanmış ve fark anlamlı bulunmuştur (p < 0,001). ROC analizinde PLR > 100,2 kesme değeri, AUC = 0,739 (95 % CI: 0,678– 0,799) ile orta-yüksek öngörü gücü göstermiş; sensitivite %70,3, spesifite %77,2 olarak hesaplanmıştır. NLR'de gruplar arası fark saptanamamıştır (p = 0,673). PLR; CRP (r = 0,197; p = 0,016), nötrofil sayısı (r = 0,284; p < 0,001) ve NLR (r = 0,630; p < 0,001) ile pozitif; lenfosit sayısı (r = –0,648; p < 0,001) ve 5. dakika Apgar skoru (r = –0,189; p = 0,021) ile negatif korelasyon göstermiştir. Membran rüptür süresi ≥16 saat olan olgularda PLR daha yüksek bulunmuş (127,23 vs. 106,72; p = 0,003). CRP ≥ 5 mg/L alt grubunda hem PLR hem de NLR yükselirken kord arteriyel pH anlamlı şekilde azalmış (p < 0,05). Sonuç: PLR, sadece mevcut inflamasyonu değil enfeksiyon gelişme potansiyelini de yansıtabilen, kolay elde edilebilir ve orta-yüksek öngörü gücüne sahip bir hematolojik belirteç olarak öne çıkmıştır. NLR ise gebelikteki fizyolojik nötrofil artışı nedeniyle EMR tanısında ayrıştırıcı olamamıştır. PLR'nin, özellikle CRP ölçüm imkânlarının sınırlı olduğu klinik ortamlarda, erken risk saptaması ve müdahale kararlarını destekleyecek değerli bir parametre olduğu sonucuna varılmıştır. Gelecekte prospektif ve çok merkezli çalışmalarda PLR'nin prognostik rolünün yanı sıra ek hematolojik ve moleküler belirteçlerle birlikte değerlendirilmesi önerilmektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Prelabor rupture of membranes (PROM) is defined as the rupture of fetal membranes before the onset of uterine contractions, either before 37 weeks of gestation or at term. It significantly increases the risk of maternal and neonatal complications. Current diagnostic tools are sometimes insufficient for early detection of infection; thus, accessible and reliable biomarkers such as CRP, PLR (platelet-to-lymphocyte ratio), and NLR (neutrophil-to-lymphocyte ratio) are under investigation. Objective: The aim of this retrospective single-center study was to evaluate the relationship between CRP levels and PLR/NLR values in pregnant women diagnosed with PROM at ≥37 weeks of gestation, and to assess the predictive power of these inflammatory parameters. Materials and Methods: A total of 148 pregnant women with confirmed PROM at ≥37 weeks of gestation, who presented to Ankara Training and Research Hospital between 2024–2025, were included. Demographic and clinical data were collected retrospectively from hospital records. PLR and NLR values were calculated from complete blood count and CRP levels obtained at the time of admission. Correlation analyses, ROC curve, and appropriate comparative tests were used to evaluate diagnostic value. Results: Median PLR was significantly higher in the PROM group (118.85) compared to controls (p < 0.001). ROC analysis indicated that PLR > 100.2 had an AUC of 0.739 (95% CI: 0.678–0.799), with sensitivity of 70.3% and specificity of 77.2%. NLR did not show a significant difference between groups (p = 0.673). x PLR showed positive correlation with CRP, neutrophil count, and NLR, and negative correlation with lymphocyte count and 5th-minute Apgar score. PLR was significantly higher in cases with membrane rupture duration ≥16 hours (p = 0.003). In the subgroup with CRP ≥5 mg/L, both PLR and NLR were elevated, while cord arterial pH was lower (p < 0.05). Conclusion: PLR appears to be a practical hematologic biomarker reflecting not only current inflammation but also the potential risk of infection in PROM cases. NLR was less useful due to physiological neutrophilia during pregnancy. PLR may serve as a useful parameter in settings where CRP testing is not readily available. Future multicenter prospective studies are recommended to further evaluate its prognostic value alongside other biomarkers.
Benzer Tezler
- Prematür erken membran rüptüründe antenatal kortikosteroid kullanımının yenidoğan mortalite ve morbiditesi üzerine etkileri
Effect of antenatal corticosteroid treatment with preterm premature rupture of membranes on newborn mortality and morbidity
PELİN ALBAYRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLCAN TÜRKER
- Erken membran rüptürüne bağlı enfeksiyöz morbiditenin tanısında serum C-reaktif proteininin değeri
Başlık çevirisi yok
BÜLENT KAVUZLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1987
Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Erken membran rüptürünün tetkikinde C-reaktif proteinin ve grup B streptokokların yeri
Başlık çevirisi yok
MUZAFFER SANCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1983
Kadın Hastalıkları ve DoğumEge ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF.DR. KAZIM ERKUŞ
- Preterm erken membran rüptürü olan gebe hastalarda tenaskin-C ve hepsidin seviyelerinin erken membran rüptürünü öngörmedeki rolü
The role of tenascin-C and hepcidin levels in predicing early rupture of membrane in pregnant patients with ruptured preterm early membranes
BETÜL TUNCER İLDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ONUR KARAASLAN
- Gebelikte prokalsitoninin subklinik intraamniotik enfeksiyon tanısında ve erken membran rüptürünün takibindeki yeri ve önemi
The role and importance of procalcitonin in the diagnosis of subclinical intraamniotic infection and the follow-up of premature rupture of membranes
TÜLAY OLUDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Kadın Hastalıkları ve DoğumDokuz Eylül ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SABAHATTİN ALTUNYURT