Geri Dön

İbn Rüşd mantığında kıyas

Syllogism in Ibn Rushd's logic

  1. Tez No: 956633
  2. Yazar: GÜLİSTAN GÜVENER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET KAYACIK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Aristoteles, İbn Rüşd, Mantık, Kıyas, Aristotle, Ibn Rushd, Logic, Syllogism
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 177

Özet

Mantık bilimi, insan zihninin doğru düşünme ilkelerini sistematik bir şekilde ele alarak üç temel akıl yürütme biçimini ortaya koymuştur: tümdengelim, tümevarım ve analoji (temsîl). Klasik mantık içerisinde tümdengelim, özellikle kıyas formuyla merkeze alınmış ve mantık disiplininin temel dayanağı olarak kabul edilmiştir. Aristoteles, mantık bilimini sistematik bir disiplin haline getiren ilk filozof olarak kıyası kendi sisteminin belkemiği yapmış, bu yaklaşımını“Organon”adlı eserinde ayrıntılı biçimde işlemiştir. Onun ortaya koyduğu bu sistem, sonraki düşünce geleneklerini derinden etkilemiş ve mantık biliminin inşasında belirleyici olmuştur. Aristoteles'in kıyas teorisi, İslam düşünce geleneğinde Fârâbî ve İbn Sînâ gibi büyük filozofların katkılarıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Bu bağlamda, Aristoteles mantığının İslam dünyasındaki en önemli yorumcularından biri olan İbn Rüşd, kıyas teorisini kendi düşünce çerçevesinde yeniden yorumlamış ve zenginleştirmiştir. İbn Rüşd, kıyası Aristoteles'in temel ilkelerine sadık kalarak ele almış fakat bununla birlikte çözümleyici, eleştirel ve yenilikçi bir yaklaşım ile geliştirmiştir. Onun kıyasa dair görüşleri, Aristoteles'in mirasının salt bir tekrarı değil; aynı zamanda kendi döneminin entelektüel ihtiyaçlarına cevap veren özgün bir felsefi çabanın ürünüdür. Bu çalışma, İbn Rüşd'ün kıyas anlayışını, hem Aristotelesçi gelenekle olan yakın bağları hem de bu geleneğe kattığı özgün yorumlar çerçevesinde ele almayı amaçlamıştır. Bu çalışmada, İbn Rüşd'ün kıyasa dair görüşleri, onun Aristotelesçi geleneğe bağlılığı ve bu gelenekte yaptığı yenilikçi katkılar ortaya konmaya çalışılmıştır. İbn Rüşd'ün bu bağlamda yaptığı çalışmalar, yalnızca Aristoteles'in düşüncesinin bir yorumu olarak değil, aynı zamanda kendi döneminin entelektüel atmosferine cevap veren özgün bir çabanın ürünü olarak değerlendirilmelidir.

Özet (Çeviri)

The science of logic, by systematically addressing the principles of correct reasoning in the human mind, has identified three fundamental forms of reasoning: deduction, induction, and analogy. Within the framework of classical logic, deduction particularly in the form of the syllogism was placed at the center and regarded as the primary foundation of the discipline. Aristotle, as the first philosopher to systematize logic into a distinct discipline, made the syllogism the backbone of his system and elaborated this approach in detail in his work Organon. The system he established profoundly influenced subsequent intellectual traditions and played a decisive role in the construction of logic as a science. Aristotle's theory of syllogism acquired new dimensions in the Islamic intellectual tradition through the contributions of eminent philosophers such as al-Fārābī and Avicenna. In this context, Ibn Rushd, one of the most significant commentators of Aristotelian logic in the Islamic world, reinterpreted and enriched the theory of syllogism within the framework of his own philosophical thought. While Ibn Rushd addressed syllogism in fidelity to Aristotle's fundamental principles, he simultaneously developed it through an analytical, critical, and innovative approach. His views on syllogism are not merely a repetition of Aristotle's legacy but also constitute an original philosophical endeavor that responds to the intellectual needs of his own era. This study aims to examine Ibn Rushd's understanding of syllogism both in terms of its close connection with the Aristotelian tradition and the original contributions he made to this tradition. In this regard, his treatment of syllogism should be evaluated not only as a commentary on Aristotle's thought but also as a distinctive intellectual effort shaped by, and responsive to, the intellectual milieu of his time.

Benzer Tezler

  1. قياس المنطق لابن رشد

    İbn Rüşd'ün kıyas anlayışı

    HANIFA LAZKANI

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2025

    FelsefeBingöl Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇALDAK

  2. آراء ابن رشد في المنطق

    İbn Rüşd'ün mantık anlayışı

    AHMAD JLELATI

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2025

    FelsefeBingöl Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN ÇALDAK

  3. İbn Rüşd'ün mantığında önermeler

    The propositions of Averroes's logic

    MUHAMMET NASİH ECE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    FelsefeSakarya Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLLA ARKAN

  4. نظرية التوفيق بين العقل والنقل عند ابن رشد وابن تيمية: دراسة مقارنة

    İbn Rüşd ve İbn Teymiyye'ye göre akıl ve vahiy arasındaki uzlaşma teorisi

    ASHTİ AZAD NORİ NORİ

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2025

    DinTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞENOL KORKUT

  5. İbn Rüşd düşüncesinde bireysel nefsin ölümsüzlüğü

    The immortality of the individual soul in Ibn Rushd's thought

    BETÜL KARDEN DAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Felsefeİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ZAHİT TİRYAKİ