Geri Dön

RBC/PLT ve RDW/ PLT oranı'nın primer ve sekonder polisitemi tanılı hastaların ayırımında klinik rolü var mıdır?

Is there a clinical role of RBC/PLT and RDW/ PLT ratios in differentiating patients diagnosed with primary and secondary polycythemia

  1. Tez No: 957172
  2. Yazar: AHMET DOĞRUOĞLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA DURAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Polisitemia vera, sekonder polisitemi, RBC/PLT ve RDW/PLT oranı, retikülosit dağılım genişliği, hemoglobin, hematokrit, Polycythemia vera, secondary polycythemia, RDW/PLT ratio, RBC/PLT ratio, reticulocyte distribution width, hemoglobin, hematocrit
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 52

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı, genetik testlerin yalnızca belirli merkezlerde yapılabilmesi, yüksek maliyetleri ve uzun süren sonuçlanma süreçleri ile kemik iliği biyopsisinin invaziv doğası göz önüne alındığında, hemogram verilerine dayalı, kolay ulaşılabilir, düşük maliyetli ve pratik bir yöntemle, Polisitemia vera (PV) ile sekonder polisitemi ayrımında yardımcı olabilecek RBC/PLT ve RDW/PLT oranlarının klinik değerini araştırmaktır. Elde edilecek verilerin, hastaların PV açısından ileri tetkik gereksinimlerinin belirlenmesinde klinisyene rehberlik etmesi ve tanısal süreçleri kolaylaştırması beklenmektedir. Gereç–Yöntem: PV tanısı, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 2016 kriterlerine göre konulmuştur. Bu kriterleri karşılamayan polisitemi olguları, sekonder polisitemi olarak kabul edilmiştir.Polisitemia vera 51 hasta, sekonder polisitemi 51 hasta olmak üzere 102 hasta çalışmaya dahil edildi. Sekonder polisitemi hasta grubundaki hastaların, PV hasta sayısına eşit olacak şekilde polisitemik hastalar arasından rastgele seçilmesi planlandı.Bu çalışmada geriye dönük incelenen hastalarda PV ve sekonder polisitemi ayrımı yapılırken RDW/PLT ve RBC/PLT oranı klinik anlamlığı değerlendirildi. Bulgular: RDW/PLT oranının PV ve sekonder polisitemi ayrımında öngörücü bir değer taşımadığı belirlenmiştir (EAA=0,484; %95 GA: 0,368–0,600; p=0,781). Öte yandan, RBC/PLT oranı sekonder polisitemi hastalarında PV grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p=0,004). ROC eğrisi analizine göre, 0,018'lik RBC/PLT oranının %88 duyarlılık ve %51 özgüllük ile sekonder polisitemiyi PV'den ayırt edebileceği tespit edilmiştir (EAA=0,666; %95 GA: 0,557–0,775; p=0,004). Sonuç: Yaptığımız çalışmada polisitemili hasta gruplarında hemogram tetkikinde incelenen kan değerlerinin arasındaki ilişkilerin, PV ve sekonder polisitemi ayırıcı tanısında klinik rolünü ortaya koymak amacıyla yaptığımız bu çalışmamızda; sekonder polisitemi hastalarında RBC/PLT oranı istatiksel olarak anlamlı düzeyde PV grubuna göre daha yüksek bulundu. Buna karşılık, RDW/PLT oranı, bu iki hasta grubunun ayırıcı tanısında kullanılabilecek anlamlı bir parametre olarak belirlenmemiştir.

Özet (Çeviri)

Objective : The objective of this study is to assess the clinical utility of the RBC/PLT and RDW/PLT ratio derived from routine complete blood count data as readily accessible, low cost, and practical markers for distinguishing PV from secondary polycythemia, given the limited availability, high cost, and prolonged turnaround time of genetic tests, as well as the invasive nature of bone marrow biopsy. The resulting data are anticipated to guide clinicians in identifying patients who require further evaluation for PV and to streamline the diagnostic workflow. Material–Methods: The diagnosis of PV was established according to the 2016 WHO criteria. Cases of polycythemia that did not meet these criteria were classified as secondary polycythemia. A total of 102 patients were included in the study, comprising 51 patients with PV and 51 with secondary polycythemia. Patients in the secondary polycythemia group were randomly selected from among polycythemic individuals to match the number of patients in the PV group. In this retrospective study, the clinical significance of the RDW/PLT and RBC/PLT ratios was evaluated in differentiating between PV and secondary polycythemia. Results: The RDW/PLT ratio was found to have no predictive value in distinguishing between PV and secondary polycythemia (AUC = 0.484; 95% CI: 0.368–0.600; p = 0.781). On the other hand, the RBC/PLT ratio was significantly higher in patients with secondary polycythemia compared to those with PV (p = 0.004). According to ROC) curve analysis, an RBC/PLT ratio of 0.018 was identified as a potential threshold for differentiating secondary polycythemia from PV, with a sensitivity of 88% and a specificity of 51% (AUC = 0.666; 95% CI: 0.557–0.775; p = 0.004). Conclusion: In our study, which aimed to investigate the clinical relevance of relationships between complete blood count parameters in the differential diagnosis of PV and secondary polycythemia, the RBC/PLT ratio was found to be significantly higher in patients with secondary polycythemia compared to those with PV. In contrast, the RDW/PLT ratio was not identified as a statistically significant parameter for distinguishing between these two patient groups.

Benzer Tezler

  1. Dietilnitrozamin ile deneysel olarak indüklenen karaciğer hasarında phosphorus 15ch'nin korucu etkilerinin araştırılması

    Investigation of protective effects of phosphorus 15ch in diethylnitrosamine-induced liver injury in rat

    EDA NUR OKMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Veteriner HekimliğiVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN KOZAT

  2. Investigation of the biochemical parameters in pre-symptomatic and symptomatic SOD1 mutated rat model of ALS

    SOD1 mutasyonlu ALS sıçanlardaki biyokimyasal parametrelerin semptom öncesi ve semptomlardan sonraki dönemde incelenmesi

    DUYGU AYDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyokimyaKoç Üniversitesi

    Hücresel ve Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURİYE NURAY ULUSU

  3. Akut alerjik reaksiyon, anjionörotik ödem ve anaflaksi serum eritropoetin düzeyleri ile birbirinden ayrılabilir mi?

    Can acute allergic reactions, angioneurotic edema and anaphylaxis BE differantiated by serum erythropoietin levels?

    FATİH MEHMET SARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Allerji ve İmmünolojiAtatürk Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MÜCAHİT EMET

  4. Çocukluk çağı henoch schönlein purpurasında yeni prognostik index: Pan immün inflamatuar değer

    A new prognostic index in childhood henoch-schönlein purpura: Pan immun inflammation value

    ESEN GÜL ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAN ACIPAYAM

  5. Herhangi bir sebeple hastanede yatırılan süt çocuklarında anemi sıklığının ve etiyolojisinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    ELİFE SELİN ÖNEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİNNAZ ÇELİK