Orta-ağır kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda taburculuk sonrası uzun dönemde hangi risk faktörleri pulmoner emboli (PE)'yi predikte eder? PE'si olan hastalar PE'si olmayan hastalara göre daha mortal midir?
Which risk factors predict pulmonary embolism (PE) in patients with moderate to severe chronic obstructive pulmonary disease (COPD) in the long-term period after hospital discharge? Are patients with PE more likely to die than those without PE ?
- Tez No: 957553
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MELTEM AĞCA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 57
Özet
ÖZET Amaç: Kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH) pulmoner emboli (PE) riski yüksektir. KOAH ile birlikte PE, hastalığın prognozunu olumsuz etkiler. Yatış gereken hastalarda, ayaktan başvurulara göre bu riskin daha fazla olduğu bilinmekle beraber, taburculuk sonrası PE riski ile ilgili bilinenler sınırlıdır. Çalışmada taburculuk sonrası KOAH hastalarının uzun dönemde PE gelişiminde rol alan risk faktörleri araştırıldı. Metot: Çalışmada Ocak 2021 - Şubat 2024 tarihleri arasında üçüncü basamak göğüs hastalıkları hastanesinin elektronik veri tabanından ve dosyalarından primer tanısı KOAH ile yatış gereken hastaların taburculuktan sonra 1 yıl içinde PE tanısı alanları ve almayanları tarandı. PE pozitifliği bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografi (BTPA) pozitif sonuç (+), PE negatifliği (-) BTPA'da negatif sonuç (-) olarak tanımlandı. İki grubun hastane yatışında olan demografik ve klinik özellikler, ek hastalıklar, başvuru semptomları ve laboratuvar testleri (hemogram, arter kan gazı, enflamatuvar marker, kardiyak enzim) ve mortalite oranları karşılaştırıldı. PE (+) grubun emboli lokalizasyonu (ana, lober, segmental ve subsegmental pulmoner arter) incelendi. Taburculuktan sonra PE tanısı alana kadar geçen süre kayıt edildi. Pulmoner emboli için risk faktörleri üzerine çok değişkenli lojistik regresyon analizi yapıldı. Bulgular: Çalışma taranan toplam 1204 hastadan, çalışma kriterlerine uyan 135 hasta dahil edildi. PE (+) 67 hastada, PE (-) 68 hastada var idi. Tüm hastaların ortalama (SD) yaşı 69 (±9) iken, %73'ünü erkek cinsiyet oluşturdu. PE (+) ve (-) hastalar arasında demografik özellikler, sigara hikayesi, Charlson Komorbidite İndeksi (CCI) benzer oranlarda idi (tümünde p> 0.05). PE olanlarda PE olmayanlara göre daha az pürülan balgam (p=0.001), daha az mutlak eosinofil yüzdesi ve sayısı (sırasıyla p=0.013, p=0.003) ve daha düşük pO₂ (p=0.038) var idi. Buna karşılık daha yüksek Red Cell Distribution Width-Coefficient of Variation (RDW-CV) (%) (15.3 vs 14.6, p=0.046) ve D-dimer (1.44 vs 0.69, p
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Objective: The risk of Pulmonary Embolism (PE) is increased in Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD). The coexistence of PE and COPD adversely affects disease prognosis. Although this risk is known to be higher among hospitalized patients compared to outpatients, data regarding the post-discharge PE risk remain limited. This study aimed to investigate risk factors contributing to PE development in the long-term period following discharge in patients with COPD. Method: This study retrospectively screened hospitalized patients with a primary diagnosis of COPD admitted to a tertiary chest diseases hospital between January 2021 and February 2024, using the institution's electronic database and medical records. Patients who were diagnosed with PE within one year post-discharge were identified. PE positivity was defined as a positive computed tomography pulmonary angiography (CTPA) result; PE negativity was defined as a negative CTPA. Demographic and clinical characteristics, comorbidities, presenting symptoms, laboratory findings (including complete blood count, arterial blood gas, inflammatory markers, and cardiac enzymes), and mortality rates were compared between the two groups. Embolic location (main, lobar, segmental, subsegmental pulmonary arteries) and time to PE diagnosis were documented for the PE (+) group. A multivariable logistic regression analysis was performed to identify independent risk factors for PE. Results: In our study, 1204 patients were screened, of whom 135 met the inclusion criteria. Among these, 67 patients were PE (+), and 68 were PE (–). The mean (SD) age was 69 (±9) years, and 73% were male. There were no significant differences between groups in demographic characteristics, smoking history, or Charlson Comorbidity Index (CCI) scores (p>0.05). Compared to the PE (–) group, the PE (+) group had significantly lower rates of purulent sputum (p=0.001), lower eosinophil percentages and absolute counts (p=0.013 and p=0.003), and lower pO₂ levels (p=0.038). However, RDW-CV (%) (15.3 vs 14.6, p=0.046), D-dimer levels (1.44 vs 0.69, p
Benzer Tezler
- Acil servise başvuran yatağa bağımlı (Bakıma muhtaç) hastaların sağlık ve sosyal gereksinimlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the medical and social needs of bedridden patients presenting to the emergency department
AYŞE ECE TAVAS
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2014
GeriatriEge ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
DOÇ. DR. GÜÇLÜ SELAHATTİN KIYAN
- Toplumda gelişen pnömoni tanısı olan KOAH hastalarında amfizem varlığının biyobelirteçler (lökosit, nötrofil, CRP, prokalsitonin) üzerine etkisi
The effect of the presence of emphysema on biomarkers (leukocytes, neutrophils, CRP, procalcitonin) in COPD patients with community-acquired pneumonia
RABİA YURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELTEM AĞCA
DOÇ. DR. EYLEM TUNÇAY
- Solunum yetmezliği olan hastaların uyku apne tanısında taşınabilir polisomnografinin önemi
The importance of portable polysomnography in the diagnosis of sleep apnea in patients with respiratory failure
CANSU GÖRKEM YAHŞİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MÜKREMİN ER
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda beslenme durumu ve bazı biyokimyasal ölçümler
Nutritional status and some biochemical parameters in patients with chronic obstructive pulmonary disease
DAMLA YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Beslenme ve DiyetetikHacettepe ÜniversitesiDiyetetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. H. TANJU BESLER
- KOAH hastalarında inspiratuar kaslara özgü ısıtma ile yapılan egzersiz eğitiminin etkileri
Effects of exercise training with warm-up specific to inspiratory muscles in COPD patients
RIDVAN AKTAN
Doktora
Türkçe
2020
Fizyoterapi ve RehabilitasyonDokuz Eylül ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ ÖZALEVLİ