Preeklampsinin preterm yenidoğan bağırsak mikrobiyotasına etkisi ve annenin beslenme durumu ile ilişkisi
Effect of preeclampsia on preterm newborn gut microbiotasand its relationship with mother's nutritional status
- Tez No: 958109
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHTAP ÜNLÜ SÖĞÜT, PROF. DR. HASİBE CANAN SEREN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Beslenme ve Diyetetik, Nutrition and Dietetics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Beslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 192
Özet
Preeklampsi (PE), maternal hipertansiyon ve bir veya daha fazla organın işlev bozukluğu ile karakterize, yenidoğan komplikasyonlarına yol açabilen gebeliğe özgü bir hastalıktır. Beslenme gibi çevresel faktörlerin preeklampsi riskini etkilediği düşünülmektedir. Preeklampsinin aynı zamanda yenidoğan bağırsak mikrobiyota bileşiminde etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada gebelik döneminde geçirilen preeklampsinin yenidoğan bağırsak mikrobiyotası üzerine etkilerini ve gebelikteki beslenme durumu ile ilişkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışma preeklampsi geçiren 28 anne ve bu annelerden doğan 29 preterm yenidoğan ve preeklampsi geçirmeyen 18 anne ve bu annelerden doğan 19 preterm yenidoğan ile gerçekleştirilmiştir. Gebelerin beslenme durumlarının saptanması amacıyla beslenme alışkanlıkları ile ilgili sorular içeren anket formu uygulanmıştır. Preeklampsinin preterm yenidoğan bağırsak mikrobiyotası üzerine etkilerini incelemek amacıyla preterm yenidoğanlardan gaita örneği alınmıştır. Alınan gaita örnekleri kullanılarak mikrobiyota metagenomik analizi ve biyoinformatik analizleri gerçekleştirilmiştir. Çalışmadaki PE grubu (%56) bebeklerin 1. dakika APGAR skorunun 7 ve üzerinde olma oranı kontrol grubuna (%84,2) göre daha düşük bulunmuştur (p=0,04). Kontrol grubu annelerin; serum e-GFR, WBC ve nötrofil düzeyleri PE grubu annelerine göre daha yüksek bulunurken (sırasıyla p=0,00; p=0,02; p=0,03) serum kreatinin düzeyi daha düşük bulunmuştur (p=0,00). Bebeklerin ise biyokimyasal verileri iki grup için benzerdir (p>0,05). PE grubu (%11,96±3,03) annelerin protein alım yüzdelerinin kontrol grubuna (%15,7±4,88) göre daha düşük olduğu görülmüştür (p=0,01). Grupların alfa çeşitlilik analizinde Chao 1 indeksine göre; kontrol grubunda PE grubuna göre tür bolluğunun daha fazla olduğu saptanmıştır (p=0,00). Yapılan beta çeşitllik analizinde ise gruplar arası bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Tüm gruplarda en yüksek göreceli bolluğa sahip filumlar sırasıyla Pseudomonadota (Kontrol: %87,68; PE: %77,68) ve Bacillota'dır (Kontrol: %12,06; PE: %22,24). Kontrol grubunda en yüksek göreceli bolluğa sahip türler sırasıyla Klebsiella michiganensis (%25,15), Acinetobacter pittii (%21,8) ve Escherichia coli (%21,43)'dir. PE grubunda ise en yüksek göreceli bolluğa sahip türler sırasıyla Escherichia coli (%18,59), Enterobacter hormaechei (%17,44) ve Klebsiella pneumoniae (%11,54)'dır. Sonuç olarak, preeklampsinin gebelik dönemi beslenme durumu ile ilişkili olabileceği ve annenin preeklampsi geçirme durumunun doğan bebeklerin bağırsak mikrobiyal kolonizasyonunu etkileyebileceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Preeclampsia (PE) is a pregnancy-specific condition characterized by maternal hypertension and one or more organ dysfunctions, which can lead to neonatal compliance. It is observed that, as with feeding, a decrease in brightness is observed. Preeclampsia has also been shown to affect the distribution of the discharge microbiota. This growth during the reproductive period suggests that preeclampsia influences the discharge microbiota of newborns, and the relationship between reproductive nutritional status and nutritional status is novel. The study included 28 mothers with preeclampsia and 29 preterm newborns born to these mothers, and 18 mothers with preeclampsia and 19 preterm newborns born to these mothers. A questionnaire containing questions regarding publication was prepared to determine the nutritional status of the pregnant women. Stool samples were collected from preterm infants to provide information on the discharge microbiota of preterm infants. Microbiota metagenomic and bioinformatic analyses were performed using the stool samples. In the study, the rate of 1-minute APGAR scores of 7 and above in the PE group (56%) infants was higher than in the control group (84.2%) due to lower temperatures (p=0.04). While the control group mothers had higher serum e-GFR, WBC, and neutrophil levels than the PE group mothers (p=0.00; p=0.02; p=0.03, respectively), serum creatinine levels were adjusted lower (p=0.00). The biochemical data of the infants were similar for the two groups (p>0.05). It was observed that the protein intake percentages of mothers in the PE group (11.96±3.03%) were lower than those in the control group (15.7±4.88%) (p=0.01). According to the Chao 1 index in the alpha diversity analysis of the groups, the control class had a higher species abundance than the PE group (p=0.00). In the beta diversity analysis, no difference was found between the groups (p>0.05). The phyla with the highest content in all groups were Pseudomonadota (Control: 87.68%; PE: 77.68%) and Bacillota (Control: 12.06%; PE: 22.24%), respectively. The species with the highest content abundance in the control groups were Klebsiella michiganensis (25.15%), Acinetobacter pittii (21.8%) and Escherichia coli (21.43%), respectively. The species with the highest productivity abundance in the PE groups were Escherichia coli (18.59%), Enterobacter hormaechei (17.44%) and Klebsiella pneumoniae (11.54%), respectively. In conclusion, the reproductive-age status of preeclampsia can be transmitted, and if the mother does not separate the preeclampsia, the newborn babies will lose the output microbial colonization.
Benzer Tezler
- Preeklamptik anne bebeklerinde trombosit parametrelerinin morbidite ve mortalite ile ilişkisi
The association of platelet parameters with morbidity and mortality in infants of preeclamptic mothers
BERKAY YAŞAR DURMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. SEMA ARAYICI
- İntrauterin gelişme geriliği tanısı konulan fetüslerin sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of the results of fetuses diagnosed with intrauterine growth restriction
GULMIRA ALIYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ METE SUCU
- Preeklamptik anne bebeklerinde oksidatif stresle ilişkili hastalıkların erken tanısında oksidatif dengenin rolü
The role of oxidative balance in early diagnosis of oxidative stress-related diseases in preeclamptic mothers
İZEL KUTLU CAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıManisa Celal Bayar ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMA TANRIVERDİ
- Hastanemizde preeklampsi tanısı ile takip edilen hastaların prevelansı, doğum şekli, maternal ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması
Perinatal outcomes in women with preeclampsia: Experience of a tertiary referrral center
SEMRA EROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHMUT NEDİM ÇİÇEK
- Doğum ağırlığı 1500 gram ve altında olan çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerde germinal matriks-intraventriküler kanama risk faktörleri
Risk factors for germinal matrix - intraventricular hemorrhage in very low birth weight premature babies with a birth weight of 1500 grams and below
MELİS KÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF ÖZALKAYA