Geri Dön

Kuşcami Köyü (Karpuzlu/Aydın) güneybatısındaki rutilli albit pegmatoidlerinin mineralojik-petrografik incelenmesi

Mineralogical-petrograhhical investigation of the rutile bearing albite pegmatoids around south-west of Kuşcami village (Karpuzlu/Aydın)

  1. Tez No: 95891
  2. Yazar: SEZAİ ÖZKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. O. ÖZCAN DORA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 109

Özet

ÖZET Günümüzde titanyumun önemi ve kullanımı oldukça artmıştır. Türkiye'nin titanyum rezervini belirlemek ve mümkünse ihtiyacının en azından bir bölümünü kendi kaynaklarından sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu tez çalışması da, DEÜ Jeoloji Mühendisliği ve Maden Mühendisliği bölümlerinin hazırladığı ve DPT tarafından desteklenen“Batı Anadolu'da yer alan Menderes Masüî'ndeki pegmatit ve eklojitlerde birincil titanyum mineralizasyonu ve bu kayaçlardan rutil zenginleştirilmesi”isimli proje kapsamında hazırlanmıştır. Çalışma alanı, Karpuzlu (AYDIN) ilçesinin 5-6 km güneyinde, Menderes Masifi 'nin Çine Asmasifi metamorfikleri içerisinde yer alan yaklaşık 50 km2'lik bir alanı kapsar. Gözlü gnays ve septalar halindeki mikaşistler alanda bulunan ana kaya birimleridir. Gözlü gnayslar içerisinde alanı güneybatıdan kuzeydoğuya doğru 9.5 km'lik bir hat boyunca kat eden aplitik karakterde albit pegmatoid damar ve mercekleri bulunmaktadır (Bu damar ve mercekler çalışma alanının dışmda da aynı doğrultuda devam etmektedir). Bunlar K30°D doğrultulu bir zayıflık zonu boyunca bazen damar bazen de mercekler şeklinde devamlılık gösterirler. Yaklaşık olarak gözlü gnaysların şistozitelerine paralel bir doğrultuya sahip olmalarına karşın damarların eğimi şistozite eğim yönünün tersidir. Gnaysların şistoziteleri KG- K30°D doğrultu ve 30°-45° B-KB yönlü eğime sahiptirler. Pegmatoid damarları ise K30°D doğrultulu ve 75°-80° GD'ya eğimlidir. Sankısık deresi ile Değirmen dere arasında dört tane pegmatoid merceği bulunur. Bunlar ayrı mercek görünümünde olmakla birlikte esasen damarın devamı niteliğindedirler (Ek 1). Pegmatoid damar ve mercekleri beyaz-krem renkleri ile arazide kolaylıkla tanınabilmektedir. Genel olarak kuvars, albit, ortoklaz, rutil, sfen, apatit, muskovitVI minerallerinden oluşmuşlardır. Pegmatoid damar ve merceklerinde mineralojik ve kimyasal bir zonlanma mevcuttur. Albit pegmatoidlerde yan kayaç dokanağından pegmatoid merkezine doğru belli bir zonlanma gözlenmektedir. Bunlar kenar zonu, ortaç zon ve çekirdek zonudur. Zonlanma her yerde düzgün gelişmiş değildir. Çoğu yerde yalnızca kenar zonu ve ortaç zon gelişmiştir. Bazen de çekirdek zonunda kuvars damar ve mercekleri mevcut iken rutilli kısımlar oluşmamıştır ya da tam tersi durum söz konusudur. Damarın doğrultusuna paralel gelişen zonlanma bakışımlı ancak çoğu yerde tam simetrik değildir. Rutil ve kuvarslı çekirdek zonu daha çok damann batı kısmına yakın konumdadır. Kenar zonu gözlü gnays ile damann ortaç zonu arasında geçiş zonu nitelindedir. Yaklaşık 0.5-2 m kalınhğmdadır. Kenar zonunun ortaç zon ile dokanağı gözlü gnays ile dokanağına nazaran daha az girintili çıkıntılıdır. Her iki dokanak da net sınırlarla ayrılamaz ve dereceli bir geçiş sunar. îlk bakışta kenar zonu gözlü gnaysın büyük oranda albitleşmeye uğradığı izlenimi verir. Başlıca mineralleri kuvars, albit, muskovit ve K-feldispattır (ortoklaz). Pegmatoid damarlarındaki ortaç zon, kenar zonu ile çekirdek zonu arasında yer alır. Mineral bileşimi bakımından oldukça yalındır. Ortaç zon plajiyoklaz (albitsı^s), kuvars, K-feldispat (ortoklaz) ve eser halde apatit, rutil, muskovit ve opak minerallerden oluşmuştur. Ortaç zon en kaim gelişmiş zondur ve beyaz-krem renktedir. Kimyasal kompozisyonu açısından granitik özelliktedir. Neredeyse tamamı açık renkli minerallerden meydana gelmiştir. Kimyasal analizlere bakıldığında oldukça yüksek sayılabilecek değerde (%9.81-11.22) Na20 içeriği vardır. Na20 albitten kaynaklanır. Gözlü gnaystan itibaren ortaç zona doğru Na20, Ti02, AI2O3 artarken K20, Si02 ve Fe20;j değerleri azalmaktadır. Gözlü gnayslarda ortalama K20 oram %5.28'dir. Pegmatoidin ortaç zonunda bu oran ortalama %0.14'e kadar düşmektedir. Ortalama Na20 gözlü gnayslarda %2.65 civarında iken, ortaç zonda bu oran bazı yerlerde %11'e kadar çıkmaktadır. Çekirdek zonu damann merkezinde yer alır. Kuvars damar ve mercekleri ile rutilce zengin bant, damar, mercek ve düzensiz kütlelerden meydana gelmiştir.VII Çalışma alanında çok sayıda rutilce zengin bant ve damar bulunur. Bunlar arazide kahverengimsi-pembe renkleri ile kolaylıkla tamnabilir. Kalınlıkları mm boyutundan 20-30 cm'ye kadar değişir. Uzunlukları birkaç cm-40 m arasındadır. Genellikle birbirine ve damarın doğrultusuna paralel konumda yerleşmişlerdir. Bazı yerlerde kesikli devamlılık gösterirler. Rutilce zengin kısımlar bazen duzensiz-damanmsı bazen de düzensiz-merceğimsi, büyük kütleler şeklindedir. Rutilli kısımlar ve kuvarsm çatlak ve kırık tercihli bir yerleşim sunduğu açıkça bellidir. Mikroskopta rutilli kısımlardan alınan örneklerin ince kesitlerine bakıldığında mineralojik kompozisyonun plajiyoklaz (albit), kuvars, K-feldispat (ortoklaz), rutil, sfen ve apatitten oluştuğu görülmektedir. Biyotit, muskovit ve opak mineraller eser miktarda ya da yalnızca bazı kesitlerde az miktarda bulunurlar. Ancak bu kısımlardan alınan örneklerin ince kesitlerine bakıldığında yalmzca rutilce değil aym zamanda sfen ve apatitçe de zengin oldukları görülür. Kimyasal analiz verilerine göre rutilli kısımlar ortalama %4 TİO2, %9-10 Na2Ü, %2 CaO içerir. Pek çok araştırmacı Menderes Masiıî'ndeki metamorfizma koşullarının anateksis- migmatitleşme başlangıcına kadar yükseldiğini belirtir (Schuiling 1962, Graciansky 1965, Dora 1975, Akkök ve diğ. 1984, Dağ 1988, Dora ve diğ. 1998). Dora'ya göre (1992) Tersiyer yaşlı ana metamorfizma sırasında sıkışma rejimi hakimdir, şiddetli kıvnmlanma ve yatay hareketler gelişmiştir. Kalınlaşan kabuğun derinlerinde migmatitleşme ve yer yer bölümsel ergimeler meydana gelir. Bölgedeki albit pegmatoidler ve diğer alkali feldispat pegmatoidlerinin oluşumu bu anateksis olayı ile ilişkilidir. Anateksis sırasmda alkali feldispatlann aykırı ergimesiyle derinlerde feldispatça zenginleşen çözeltiler zayıflık zonlan boyunca yükselerek yöredeki pegmatoidleri oluşturmuştur. Çalışma alanındaki pegmatoidin çekirdek zonunda zenginleşen Ti02'nin kaynağı olasılıkla bölgede septalar halinde bulunan ve %1'e yakın oranda TİO2 içeren mikaşistlerin derinlerde kalan bazı kısımlarının ergimesiyle veya derinlerde kalan mikaşistler içerisinden geçen çözeltilerin Ti'ce zenginleşmesiyle ilişkilidir. Diğer bir olasılık ise çekirdek zonundaki Ti'ce zenginleşme tabanda bulunan bazik-ultrabazik karakterdeki kayaların anateksisi ICYteSEKQGRiTWKURlim OOKfiRMTEASVOn MERKEZİvuı sonucu Ti'ce zenginleşen çözeltilerin kırık zonlan boyunca yükselmesi ile oluşmuştur. Çalışma alanındaki pegmatoidin çekirdek zonundaki pembemsi-kahverengimsi renkte ve değişik şekillerde olan, bu çalışmada rutilli kısımlar diye tanımlanan, ortalama %4 Ti02 içeren kısımlann toplam TİO2 rezervi 9100 ton civarındadır.

Özet (Çeviri)

DC ABSTRACT The importance and usage of titanium have been increased at recent years. Various studies are being made to determine the titanium reserve and to provide at least some amount of titanium needs of Turkey from self source if so. This thesis have been prepared in the context of project which has been supported by DPT and named as“ The primary titanium mineralization in pegmatites and eclogites which takes place in Menderes Massif in West Anatolia and getting rutile rich from these rocks ”. The study area is located in the Çine Submassif of Menderes Massif, in the 5-6 km south of Karpuzlu district of Aydın, covers an area of approximately 50 km2. Main rock units in the area are augen gneiss and micaschist. There are aplitic albite pegmatoid veins and lenses going on along a line of 9.5 km from south-west to north-east in gneisses. Gneisses' schistosity has NS - N 30° E direction and 30°-45° W-SW slope. Although the pegmatoid vein has a direction (N 30° W) same gneisses' schistosity, it has opposite slope (75°-80° SE ) of the gneisses' schistosity. Pegmatoid veins and lenses can be easily recognized with their white-cream coloured in the area. Generally the mineralogical composition of the pegmatoids consist of quartz, albite, orthoclase, rutile, sphene, apatite, muscovite. There is a mineralogical zonation in the pegmatoids from the border of gneiss to the centre of the albite pegmatoids.These are border zone, middle zone and core zone. Zönation isn't good everywhere. Generally,only the border and middle zone is taken place.X The border zone is in character of passing zone between the gneiss and the middle zone of the pegmatoid. Its widthness changes from 0.5 m to 2 m. The contact of the border zone/ augen gneiss is graded not sharp. The border zone gives an impression that the augen. gneiss had been undergone albitization by Na rich solutions. The principal minerals of this zone are quartz, albite, muscovite, K-feldspar (orthoclase). The middle zone is between the border zone and core zone of the pegmatoid. The mineralogical composition of the middle zone is rather simple. Main minerals are albite, quartz, K-feldspar (orthoclase).Trace minerals are apatite, rutile, muscovite and opaque minerals. The middle zone is the thickest formed zone in the pegmatoid vein and white-cream coloured. According to the chemical composition, it has a characteristic of granite. The most of minerals of the zone arelight coloured minerals. The Na2Û content (%9.81-11.22) is rather high. The source of Na23 decrease. The average ratio of K2O is % 5.28 in augen gneiss. In the middle zone, this ratio decreases to % 0.14. While the average Na2

Benzer Tezler

  1. Tokat Zile Acısu köyü monografisi

    Monography of Acısu village in Tokat Zile

    MUTLU ÖZGEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    AntropolojiYeditepe Üniversitesi

    Antropoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ARIF AJALOGHLU

  2. Elazığ ili Palu ilçesi kadın giyim kuşamı

    Traditional woman clothing in Palu in Elazığ

    MUHAMMED YAŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    El SanatlarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    DOÇ. NAİLE RENGİN OYMAN

  3. Ege bölgesi kadın giyim-kuşamının göstergebilimsel yöntem ile çözümlenmesi

    Analysis of women clothing in aegean region with the semiotic method

    ZEYNEP KIRKINCIOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Giyim EndüstrisiGazi Üniversitesi

    Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE KOCA

  4. Abbâsî Halifesi Mu'temid Alellâh'ın hayatı ve halifeliği (229-279/843-892)

    The Abbasid Caliph Mu'tamid Alallah's caliphate and life (229-279/843-892)

    ALİ KUŞCALI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyografiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET TURAN YÜKSEL

  5. Abdullah b.Revâha' nın hayatı ve şahsiyeti

    Life and personality of Abdullah b. Revaha

    ALİ KUŞCALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    BiyografiSelçuk Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. İSMAİL HAKKI ATÇEKEN