Geri Dön

Sosyal anksiyete bozukluğu tanılı ergenlerde eşlik eden otizm özelliklerinin algılanan sosyal destek, yalnızlık ve intihar riski üzerine etkisi

The effect of comorbid autism traits on perceived social support, loneliness and suicide risk in adolescents diagnosed with social anxiety disorder

  1. Tez No: 960473
  2. Yazar: ELİF BURCU BAĞÇELİ
  3. Danışmanlar: DR. İPEK SÜZER GAMLI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Giriş: Sosyal Anksiyete Bozukluğu (SAB), bireyin başkaları tarafından değerlendirilme ihtimalinin bulunduğu bir ya da birden fazla sosyal durumda belirgin düzeyde korku ya da kaygı yaşaması ve bu durumlardan kaçınma davranışı sergilemesiyle tanımlanan ruhsal bir bozukluktur. Anksiyete bozuklukları sınıfında yer alan bu bozukluk, genellikle ergenlik döneminde başlamakta, yüksek komorbidite oranları ve belirgin işlevsellik kaybıyla seyretmektedir. SAB tanılı çocuk ve ergenlerde, temel belirtilerin yanı sıra düşük benlik saygısı, depresif belirtiler, çaresizlik, artmış intihar düşünceleri yaygın olarak görülebilmektedir. Ek olarak, günlük yaşam rutinlerinde meydana gelen değişimlere karşı huzursuzluk, sınırlı arkadaş çevresi, sosyal izolasyon, dışlanma ve yalnızlık gibi belirtilerle de kendini gösterebilmektedir. Bununla birlikte, bireyin sosyal anskiyete düzeyi, çevresinden algıladığı sosyal desteği nasıl yorumladığını ve bu desteği ne ölçüde kullanabildiğini doğrudan etkileyebilmekte ve hastalık şiddeti üzerinde etkili olabilmektedir. Otizm özellikleri ise, genel toplumda da değişen düzeylerde gözlemlenebilen; sosyal iletişim ve etkileşimde yetersizlikler, sınırlı ilgi alanları, tekrarlayıcı davranışlar, duyusal hassasiyetler ve iletişimde farklılıklar gibi otizm spektrum bozukluğuna (OSB) özgü belirti örüntülerini içeren; ancak tanı eşiğini karşılamayacak düzeyde gözlemlenen bireysel özelliklerdir. Bu özelliklerin, SAB belirtileriyle örtüşen yönleri, tanısal değerlendirmelerde güçlükler yaratmakta ve semptomların şiddetinin doğru biçimde belirlenmesini zorlaştırabilmektedir. Bu çalışmada, bir eğitim ve araştırma hastanesinin çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine başvuran SAB tanılı ergenlerde sosyal kaygı şiddetinin algılanan sosyal destek, yalnızlık ve intihar riski üzerine etkisi ve eşlik eden otizm özelliklerinin varlığında bu değişkenlerin incelemesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine başvuran, klinisyen tarafından yapılan görüşme ile, DSM-5 tanı kriterlerine göre SAB tanısı alan ve dahil edilme kriterlerini karşılayan 80 ergen dahil edilmiştir. Zihinsel yetersizlik, OSB, psikotik bozukluklar; herhangi bir kronik, metabolik, genetik ve nörolojik hastalığı tanısı olanlar ise çalışmaya dahil edilmemiştir. Çalışmaya katılan çocuk ve ergenler ile ebeveynlerinden onam alınmıştır. Klinisyen tarafından tanısal değerlendirme için çalışmaya katılan çocuk ve ergenlerle,“Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli- Türkçe Versiyonu”adlı yarı yapılandırılmış görüşme yapılmış, sonrasında sosyodemografik ve klinik veri toplama formu doldurulmuştur. Yine klinisyen tarafından katılımcılara 'Liebowtiz Sosyal Kaygı Ölçeği (LSKÖ)' uygulanmıştır. Katılımcı ergenler tarafından, 'Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ)', 'UCLA Yalnızlık Ölçeği- Kısa formu (UCLA-KF)', 'İntihar Olasılığı Ölçeği (İOÖ)' doldurulmuştur. Katılımcıların ebeveynleri tarafından ise 'Otizm Spektrum Anketi-Ergen Formu (OSA-E)' doldurmaları istenmiştir. Verilerin istatistiksel analizleri için Statistical Package for Social Sciences (SPSS) for Windows 28 paket programı kullanılmıştır. İstatiksel analizleri yaparken; Kolmogorov–Smirnov testi, Mann-Whitney U Testi, t-testi, Spearman ve Pearson korelasyon analizleri ve doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p

Özet (Çeviri)

Introduction: Social Anxiety Disorder (SAD) is a psychiatric condition characterized by intense fear or anxiety in one or more social situations where an individual is exposed to possible scrutiny by others, often accompanied by avoidance behaviors. Classified among anxiety disorders, SAD typically begins during adolescence and is associated with high comorbidity rates and significant functional impairment. In children and adolescents diagnosed with SAD, in addition to core symptoms, low self-esteem, depressive symptoms, feelings of helplessness, and increased suicidal ideation are commonly observed. Furthermore, symptoms such as discomfort in response to changes in daily routines, a limited circle of friends, social isolation, exclusion, and loneliness are also frequently reported. Moreover, social anxiety severity can directly influence how individuals perceive and utilize social support, which in turn can impact the severity of the disorder. On the other hand, autism traits, refer to individual characteristics that resemble the symptom patterns typical of Autism Spectrum Disorder (ASD)—including deficits in social communication and interaction, restricted interests, repetitive behaviors, sensory sensitivities, and differences in communication—yet are observed at subclinical levels in the general population. The overlap between these traits and symptoms of SAD can complicate diagnostic evaluations and hinder accurate assessment of symptom severity. This study aimed to examine the effects of social anxiety severity on perceived social support, loneliness, and suicide risk in adolescents diagnosed with SAD who presented to a child and adolescent psychiatry outpatient clinic of a training and research hospital, and to investigate how these variables are influenced by the presence of co-occurring autism traits. Materials and Methods: The study included 80 adolescents who presented to a child and adolescent psychiatry outpatient clinic, were diagnosed with SAD according to DSM-5 criteria in a clinician-administered interview, and met the inclusion criteria. Participants with intellectual disability, autism spectrum disorder, psychosis, or any chronic, metabolic, genetic, or neurological disease were excluded. Informed consent was obtained from both participants and their parents. A semi-structured interview, the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Present and Lifetime Version (K-SADS-PL-T), was conducted by a clinician for diagnostic evaluation, followed by completion of a sociodemographic and clinical data form. The Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS) was administered by the clinician. Participants completed the Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS), UCLA Loneliness Scale–Short Form, and Suicide Probability Scale (SPS). Parents completed the Autism Spectrum Quotient–Adolescent Version (AQ-Adolescent). Statistical analyses were performed using SPSS for Windows version 28. Tests included the Kolmogorov–Smirnov test, Mann–Whitney U test, t-test, Spearman and Pearson correlation analyses, and linear regression analysis. A significance level of p

Benzer Tezler

  1. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun farklı görünümlerinde psikiyatrik eş tanıların araştırılması

    Psychiatric comorbidity in different presentations of attention deficit hyperactivity disorder

    GÖKÇEN GÜVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT COŞKUN

  2. Asperger Sendromunda psikiyatrik eş tanılar

    Comorbidity in Asperger Syndrome

    CANAN TANIDIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAHİT MOTAVALLI MUKADDES

  3. Yaygın gelişimsel bozukluklarda komorbid psikopatolojiler ve komorbiditenin aile işlevselliği üzerine etkileri

    Comorbid psychopathology in the pervasive developmental disorders and effects of comorbidity on family functions

    DERYA ERKUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PsikiyatriEge Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERPİL ERERMİŞ

  4. Madde kullanımı olan ve olmayan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı ergenlerin emosyon regülasyonu, psikolojik dayanıklılık ve algılanan sosyal destek düzeyleri

    Emotion regulation, resilience and perceived social support levels of adolescents diagnosed with adhd with and without substance use

    HURİYE ERDEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ADAK

  5. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanılı ergenlerde bilişsel kopma sendromu (yavaş bilişsel tempo) komorbiditesinin problematik internet kullanımına etkisinin incelenmesi

    Investigation of the effect of cognitive disengagement syndrome (sluggish cognitive tempo) comorbidity on problematic internet use in adolescents diagnosed with attention deficit and hyperactivity disorder

    ÖZLEM NİDA ERBAŞI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İLYAS KAYA