Primer lenfositik sikatrisyel alopesilerin klinik, trikoskopik bulguları ve psikososyal etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the clinical, trichoscopic findings and psychosocial effects of primary lymphocytic scarring alopecias
- Tez No: 961451
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ERSOY ACER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
Primer sikatrisyel alopesiler saç folikülünün geri dönüşümsüz olarak hasar gördüğü ve yerini fibröz dokuya bırakan bir grup saç hastalıklarını kapsar. Kalıcı saç kaybına neden olan bu hastalık grubu kişilerin psikoemosyonel durumunu oldukça olumsuz etkiler. Tanısında trikoskopik muayenede oldukça önemli bir yer tutar. Bu çalışmaya 04.12.2023-04.12.2024 tarihleri arasında 18 yaş ve üzeri primer lenfositik sikatrisyel alopesi tanısı alan 40 hasta ve primer lenfositik sikatrisyel alopesisi ve kronik inflamatuvar deri hastalığı olmayan 40 sağlıklı kontrol grubu dahil edildi. Hastaların dermatolojik muayeneleri yapılarak klinik ve trikoskopik bulguları ve tüm katılımcıların sosyodeografik verileri kaydedildi. Depresyon-Anksiyete-Stres-21 Ölçeği (DASS-21), Dermatolojide Yaşam Kalite İndeksi (DYKİ), Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısa Formu (EKA-GGK) uygulandı. Primer sikatrisyel alopesi hastalarında en sık görülen trikoskopik bulgular foliküler açıklık kaybı, perifoliküler skuamlanma ve perifoliküler eritem olarak saptandı. Trikoskopide vasküler, perifoliküler ve interfoliküler bulgular değerlendirildiğinde, perifoliküler kırmızı halo, dallanan damar ve telenjiektazi bulguları, keratotik tıkaç ve bal peteği görünümü DLE hastalarında, 'yalnız saç' bulgusu ise FFA hastalarında daha sık izlendi. Hastaların DASS-21 depresyon ve anksiyete alt ölçek, DYKİ ve EKA-GGK nörotisizm puanları kontrol grubuna göre daha yüksek saptandı. Nörotisizm puanları ile DASS-21 depresyon, anksiyete ve stres alt ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu. Nevrotik kişilik özellikleri daha fazla psikoemosyonel etkilenme ile ilişkiliydi. Bu nedenle primer sikatrisyel alopesinin yönetiminde mutlaka hastaların psikoemosyonel durumları da gözden geçirilmelidir. Bu, 'tam bir iyilik halinin' sağlanması ve hastanın tedaviye uyumunun artmasını sağlayacaktır.
Özet (Çeviri)
Primary cicatricial alopecias are a group of hair disorders in which hair follicles are irreversibly damaged and replaced by fibrous tissue. These diseases, which cause permanent hair loss, significantly affect individuals' psycho-emotional well-being. Trichoscopic examination plays a crucial role in their diagnosis. This study included 40 patients aged 18 years and older who were diagnosed with primary lymphocytic cicatricial alopecia between 04.12.2023 and 04.12.2024, as well as 40 healthy controls without primary cicatricial alopecia or chronic inflammatory skin diseases. Dermatological examinations were conducted on all participants, and clinical and trichoscopic findings, along with sociodemographic data, were recorded. The Depression-Anxiety-Stress Scale-21 (DASS-21), Dermatology Life Quality Index (DLQI), and the Eysenck Personality Questionnaire-Revised Short Form (EPQ-RSF) were administered. The most common trichoscopic findings in patients with primary cicatricial alopecia were loss of follicular openings, perifollicular scaling, and perifollicular erythema. When vascular, perifollicular, and interfollicular findings were evaluated trichoscopically, perifollicular red halo, branching vessels, and telangiectasia, as well as keratotic plugs and honeycomb pattern, were more frequently observed in patients with DLE, while the“lonely hair”sign was more commonly seen in patients with FFA. The DASS-21 depression and anxiety subscale scores, DLQI, and EPQ-RSF neuroticism scores were significantly higher in the patient group compared to the control group. A statistically significant correlation was found between neuroticism scores and DASS-21 depression, anxiety, and stress subscale scores. Neurotic personality traits were associated with greater psycho-emotional impact. Therefore, the psycho emotional status of patients should be taken into account in the management of primary cicatricial alopecia. This will contribute to achieving a state of complete well-being and improving treatment adherence.
Benzer Tezler
- Skatrisyel alopesi olgularında pilosebase folikül kök hücrelerinin durumu ve T lenfosit infiltrasyonu alt tiplerinin değerlendirilmesi
The condition of pilosebaceous follicular stem cells and the evaluation of the subtypes of T lymphocyte infiltration in cases of scarring (cicatricial) alopecia
GİZEM KOCABAŞ YENİPAZAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
DermatolojiEge ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜNSEL ÖZTÜRK
- Primer sjögren sendromu hastalarındainterstisyel akciğer hastalığı ve sekonder pulmoner hipertansiyonun değerlendirilmesi
Evaluation of interstitial lung disease and secondarypulmonary hypertension in primary sjögren's syndromepatients
ERTÜRK YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
İç HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİH YILDIZ
- Primer sjögren sendromlu hastalarda periodontal durumun değerlendirilmesi
Evaluation of periodontal condition in primary sjogren's syndrome
SAFİYE GÜDÜK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2016
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPeriodontoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA HAKKI
- Primer sjögren sendromlu hastaların mononükleer hücrelerinde ve deneysel sjögren sendromu modelinde oleuropein'in mononükleer inflamutuar hücre yanıtları üzerine etkisinin araştırılması
The investigation on the effect of oleuropein of mononuclear inflamatory cell responses in the patients with primary sendrome and its experimental sjögren's syndrome model
DİLEK ÇOBAN KAHRAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Allerji ve İmmünolojiMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMÜR BAYSAL
DOÇ. DR. DENİZ GENÇ
- Primer Sjögren Sendromu patobiyolojik seyrinde antisentromer antikor varlığı ve IgG4
Primer Sjögren Sendromu patobiyolojik seyrinde antisentromer antikor varlığı ve IgG4
EVRİM GÜZEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
RomatolojiGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEMİNUR HAZNEDAROĞLU