Investigation of immune regulation in pediatriceosinophilic esophagitis (EOE) patients
Pediatrik eozinofilik özofajit (EOE) hastalarında immün regülasyonunun araştırılması
- Tez No: 962354
- Danışmanlar: PROF. DR. AYÇA SAYI YAZGAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Allerji ve İmmünoloji, Allergy and Immunology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
Kronik alerjik ve inflamatuar bir hastalık olan eozinofilik özofajit (EoE), hedef dokuya eozinofil ve mast hücre infiltrasyonu ile karakterize olup, sonunda ağır özofageal disfonksiyonlara sebebiyet veren bir rahatsızlıktır. EoE hem yetişkinleri hem de çocukları etkileyebildiği gibi, atopik hastalar ve yetişkin erkeklerde seyretme eğilimi daha yüksek oranlardadır. Bir zamanlar nadir bir hastalık olarak kabul edilen bu hastalığın insidansı ve yaygınlığı yıllar içinde artmıştır. En yaygın risk faktörleri arasında gıda alerjisi ve/veya atopik hastalıklara sahip olmak vardır. Yetişkinlerde ve çocuklarda en yaygın olarak görülen semptomlar: yemek yeme/yutmada zorlanma, karın ağrısı, gıdanın yemek borusuna sıkışması, mide ekşimesi ve reflüdür. Çocuklarda ayriyeten; yemek reddetme, yetersiz beslenme, gelişememe ve kusma gibi anlaşılması daha zor spesifik olmayan semptomlar görülür. Bu tip semptomların varlığı, çocuk hastalardaki teşhis sürecini zorlayabilir. Tanı sürecindeki ilk adım, hasta öyküsünün dikkatli ve detaylıca alınmasıdır ardından gastroenterologlar tarafından gerek görülürse endoskopik muayene bu süreci takip eder. Kesin tanının konulabilmesi için gastroenterologlar tarafından detaylı bir endoskopik değerlendirme ve endoskopi sırasında toplanılan biyopsi örneklerinin patologlar tarafından incelenmesi sonucu elde edilen histolojik bulguların EoE ile uyumlu olarak saptanması gerekir. EoE ile uyumlu endoskopik bulgular: beyazımsı eksüdalar, krepon kağıdı görünümünde ve ödemli mukoza, uzunlamasına kırmızı çizgilenme, trakealizasyon ve darlıklardır. EoE hastalarından toplanılan özofageal biyopsi örneklerinde temel olarak rastlanılan histolojik bulgular: eozinofilik mikro apseler, duvar yüzeyi boyunca eozinofil tabakalaşması, bazal bölge hiperplazisi ve artmış papilla boyutu olarak sıralanır. EoE' nin ayırt edici özelliği ise bir büyütme alanında (BBA) 15'ten fazla eozinofile rastlanmasıdır. EoE tedavisi için yaygın yaklaşımlar; semptomları hafifletmek ve remisyona ulaşmak için ilaçların (topikal steroidler ve asit baskılayıcılar) kullanımıyla birlikte yaygın gıda alerjenlerinin hastanın diyetinden çıkarıldığı eliminasyon diyetleridir. Bazı hastalar asit baskılayıcı tedavilere (proton pompası inhibitörlerü, PPI) yanıt verir ve tam remisyon kazanırken bazı hastalar PPI' lere yanıt vermez. EoE' yi kesin olarak iyileştiren bir tedavi yöntemi yoktur ve hastalık, zorlayıcı semptomları nedeniyle yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. EoE' nin patogenezi oldukça karmaşıktır ve epitel bariyerdeki bozulmalar, tip 2 inflamatuar yanıt ve dokunun yeniden şekillenmesini içerir ve inflamasyonu sürekli arttıracak şekilde birbirlerini besler. EoE' de görülen epitel bariyer bütünlüğündeki bozulmalar, genetik ve çevresel faktörlerin de etkisiyle gerçekleşir ve bu sorun gıda alerjenlerinin yemek borusunun daha derin segmentlerine kolay nüfuz etmesine olanak tanır. EoE temel olarak gıda alerjenlerinin, Th2 hücrelerinin oluşturduğu tip 2 inflamasyonu tetiklemesiyle oluşur ve bu da daha fazla epitel bariyer bozulmalarına ve doku yeniden şekillenmesine yol açar. İnflamatuar yanıt, gıda alerjenlerinin yemek borusu epitel hücrelerini“alarminler”adı verilen önemli sitokinleri salgılamaya teşvik etmesiyle başlar ve bu Th2 hücreleri de dahil olmak üzere bağışıklık hücrelerinin dokuya migrasyonuna yol açar. Th2 hücreleri, salgıladıkları tip-2 sitokinler (IL-4, IL- 5 ve IL-13) aracılığıyla: eozinofillerin ve mast hücrelerinin infiltrasyonuna ve degranülasyonuna, epitel bariyer bozukluklarına ve fibroza yol açan gen ifadesi değişikliklerine yol açar. Kronik inflamasyon, özofageal dokuya sürekli olarak hasar verir ve vücut, inflamasyon devam ettiği sürece bu hasarı onarmaya çalışır. Bu hasarın yoğunluğu ve süresi nedeniyle, hasta için kritik olan ve hatta organ işlev bozukluklarına yol açabilecek doku tahribi ve fibroz gözlemlenir. Bağışıklık sistemi, doğuştan gelen ve edinilmiş olmak üzere ikiye ayrılır. Doğuştan gelen bağışıklık sistemi doğumdan itibaren mevcuttur ve patojenlere karşı hızlı, ilk savunma hattını oluşturur. Buna karşılık, edinilmiş bağışıklık zamanla kazanılır ve sürekli gelişir. Bu sistem, sırasıyla hücre aracılı ve humoral bağışıklık tepkilerinden sorumlu olan T ve B lenfositlerini içerir. Hem T hem de B hücrelerinin, her biri farklı işlevlere sahip olan birden fazla alt türü vardır. Tip 2 sitokinleri hedef alan monoklonal antikorların devam eden klinik çalışmaları, EoE tedavisinde hala yetersiz kalmaktadır, bu da EoE' ye özgü karmaşık ancak hala tam olarak bilinmeyen bir bağışıklık yanıtının varlığını göstermektedir. EoE 'de görülen bağışıklık tepkisine odaklanan çalışmalar, yetişkinler ve çocuklar arasında bazı farklılıklar ortaya koymuştur; çocuklarda regülatör T (Treg) hücre düzeylerinin artması en belirgin farktır. Treg hücreleri, aşırı bağışıklık tepkilerinin düzenlenmesinde ve bağışıklık homeostazının sürdürülmesinde rol oynayan, adaptif bağışıklığın önemli bir parçasıdır. Yüksek seviyelerde seyreden Treg hücrelerine rağmen pediatrik hastalarda görülen tip 2 inflamasyon azalış göstermemektedir ve bunun sebebi bilinmemektedir. Bu durum, artış gösteren Treg hücrelerinin efektör fonksiyonlarının bozulmuş olabileceğini düşündürtmektedir. Önceki çalışmalar, TIGIT yüzey belirteci ifade eden Treg hücrelerinin, immünomodülatör bir protein olan FGL2 salgılayarak Th2 hücrelerini desteklerken Th1 ve Th17 yanıtlarını baskılayabildiğini göstermiştir. TIGIT+ Treg hücrelerinin varlığı diğer patolojik durumlarda ele alınmıştır, ancak EoE' de henüz incelenmemiştir. Başka bir yeni çalışma ise, yetişkin EoE hastalarında anjiyogenezi teşvik edebilen, CD73 ve CD49b eş-ifadesi ile karakterize edilen yeni bir B hücresi alt grubunun varlığını göstermiştir. Anjiyogenez, hasarlı dokunun onarımı sırasında rol almaktadır ve inflamatuar yanıt sırasında önemli bir yere sahiptir.CD73+CD49b+ proanjiyogenik B hücreleri yetişkin EoE hastalarının kanında yüksek seviyelerde bulunur ve EoE'ye özgü immün yanıtta önemli bir rol oynayabileceğini gösterir ancak bu hücreler pediatrik hastalarda henüz araştırılmamıştır. Bu bilgiler, pediatrik EoE hastalarında görülen immün yanıt ve regülasyonu ile ilişkili hücresel mekanizmalar hakkında literatürdeki boşlukları ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, pediatrik EoE hastalarının periferik kanındaki çeşitli T ve B hücre alt gruplarını incelemek ve bu popülasyonda gözlenen karmaşık immün yanıt hakkında daha derin bir içgörü sağlamaktır. Treg' lerin bağışıklık yanıtını baskılayıcı işlevleri göz önüne alındığında ve yükselen Treg seviyelerine rağmen pediatrik hastalarda neden inflamasyonun devam ettiği cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu sorunun cevabı çeşitli T ve B hücreleri ile bunların hücresel etkileşimlerini içerebilir. EoE, Th2 aracılı bir inflamatuar hastalık olduğundan ve TIGIT+ Treg hücreleri ise Th2 yanıtını baskılayamadığı bilindiğinden, TIGIT+ Treg' lerin EoE' deki potansiyel rolünün araştırılması önem arz etmektedir. Bu soruyu ele almak için, periferik kanda TIGIT eksprese eden T hücrelerinin varlığını analiz ettik ve remisyondaki hastalar ile EoE olmayan kontrol grubu arasındaki seviyelerini karşılaştırdık. Ayrıca, diğer hastalıklarda düzenleyici ve baskılayıcı fonksiyonlarla ilişkili olan PD-1 ve TIGIT eksprese eden B hücreleri ile birlikte, pediatrik hastalarda proanjiyogenik B hücrelerinin seviyelerini inceledik. Yukarıda bahsedilen T ve B hücre alt tipleri, literatürde pediatrik EoE hastalarında daha önce ele alınmamıştır, bu nedenle bu çalışma, literatüre katkı sağlamak ve bazı eksiklikleri gidermek açısından önem taşımaktadır. Analiz edilen hücrelerin bazıları daha önce literatürde ele alınmış ve bu araştırmanın yeni bulgularını desteklemek için çalışmaya dahil edilmiştir. Bu amacı araştırmak için, 2 ila 17 yaşları arasında toplam 24 pediatrik hastadan (9 EoE, 6 remisyon ve 9 EoE olmayan kontrol) kan örnekleri alınmıştır. Her kan örneğinden periferik kan mononükleer hücreleri (PBMC) izole edilmiş ve serum örnekleri toplanmıştır. PBMC' lerdeki T ve B hücre alt tiplerinin akan hücre ölçer ile taynini için antikor panelleri oluşturulmuştur. Bu çalışmada FOXP3+ Treg' ler FOXP3+CD4+ Th hücreleri, Th2 hücreleri IL-4+CD4+ Th hücreleri ve proanjiyogenik B hücreleri CD73+CD49b+ B hücreleri olarak tanımlanmıştır. Bulgularımız, EoE' de CD3+ T hücrelerinin artması ve remisyon hastalarında IL-4+ Th (Th2 hücrelerini gösteren) hücrelerinin azalması gibi literatürle uyumlu sonuçlar ortaya koydu. Buna rağmen, bazı bulgularımız önceki çalışmalardaki sonuçlarla farklılık gösterdi. Diğer çalışmalar pediatrik EoE hastalarında periferik CD4+ Th hücreleri ve FOXP3+ Treg hücrelerinin seviyelerinin yükseldiğini bildirirken, bizim çalışmamızda EoE ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Ancak, remisyondaki hastalarda periferik FOXP3+ Treg hücre seviyelerinde bir azalma gözlemledik. IL-10, genellikle FOXP3+ Treg efektör fonksiyonlarına atfedilen bir anti-inflamatuar sitokindir ve bu çalışmada IL-10+ Th hücre seviyeleri gruplar arasında önemli bir fark göstermedi, ancak anlamlı olmayan bir artış hasta grubunda tespit edildi. Patojenik ATP' yi serbest adenozine dönüştürerek anjiyogenezi destekleyen ve düzenleyici fonksiyonlara atfedilen CD73+ CD39+ B hücreleri, remisyon hastalarında, hasta ve kontrol gruplarına kıyasla önemli ölçüde azalmıştır. CD73+CD49b+ proanjiyogenik B hücrelerinin yetişkin hastalarda yükseldiği önceki çalışmalarda gösterilmiştir, ancak çalışmamıza göre, bu hücrelerin seviyeleri pediatrik hastalarda EoE olmayan kontrollere kıyasla önemli ölçüde daha düşüktür, bu da çocuk hastalarda farklı bir immün yanıtın varlığına işaret etmektedir. Regülatör fonksiyonlara atfedilen PD-1 ve TIGIT eksprese eden B hücreleri, kontrol grubuna kıyasla hasta grubunda azalmıştır, bu da B hücresi regülatör fonksiyonlarındaki azalma ile aktif inflamasyon arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Önemli olarak, TIGIT eksprese eden T hücreleri (hem CD3+ hem de CD4+), remisyon ve kontrol gruplarına kıyasla pediatrik EoE hastalarının periferik kanında yükselmiştir. Buna ek olarak, TIGIT+ T hücreleri remisyon hastalarında önemli ölçüde azalmıştır, bu sonuç ise TIGIT+ T hücrelerinin EoE' de görülen karmaşık bağışıklık yanıtında rol oynayabileceği fikrini desteklemektedir, çünkü hastalar remisyon aşamasına geçip ilaç kullanmaya başladıklarında bu hücrelerin seviyeleri düşmüştür. Pediatrik EoE hastalarında TIGIT+ Th hücrelerinin yükseldiği tespit edildikten sonra, bir sonraki adım FGL2 seviyelerini araştırmaktı. Bu çalışmanın ikinci amacı; Th1 ve Th17 yanıtlarını baskılarken Th2 yanıtını teşvik eden, TIGIT+ Treg tarafından salgılanan, çok işlevli bir protein olan FGL2 düzeylerini tayin etmektir. EoE' nin Th2 aracılı bir hastalık olduğu göz önüne alındığında, FGL2' nin Th2 aracılı inflamatuar yanıtta rol oynayabileceği ve bu durumun, immün baskılayıcı işlevlerine rağmen pediatrik hastalarda Treg düzeylerinin neden yükseldiğini açıklayabileceği hipotezini kurduk. Bu amacı araştırmak için, endoskopi sırasında klinisyenler tarafından toplanan özofagus doku örnekleri, lokal dokudaki FGL2'nin göreceli mRNA ekspresyonunu değerlendirmek için kullanıldı. Ek olarak, pediatrik hastaların özofagus dokusundaki Th2 düzeylerini değerlendirmek için Th2 hücrelerinin bulundurduğu GATA3 transkripsiyon faktörü incelendi. Bulgularımız, özofagus dokusundaki FGL2 mRNA ekspresyonunun, EoE olmayan kontrollere kıyasla pediatrik EoE hastalarında önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterirken, GATA3 mRNA ifadesinde herhangi bir değişiklik göstermediği yönündedir. FGL2 ifadesi inflamasyonun aktif olarak görüldüğü dokuyla sınırlı olmayabilir; hücreler tarafından salgılanarak kan dolaşımında da bulunabilir. Bu soruyu ele almak için, pediatrik EoE hastalarından alınan serum örnekleri, salgılanan FGL2 protein seviyelerinin ELISA testi ile tayini için kullanılmıştır. Sonuçlarımız, gruplar arasında önemli bir fark olmadığını gösterdi. Sonuç olarak, periferik kandaki TIGIT+ T hücre seviyelerinin pediatrik EoE hastalarında yükseldiğini ve remisyon sırasında ise azaldığını göstererek, bu hücrelerin EoE immün yanıtında potansiyel bir rol oynadığını düşündürmektedir. Pediatrik EoE hastalarında dokudaki FGL2 mRNA ifadesinin daha yüksek olmasına rağmen, serumdaki FGL2 protein düzeyleri gruplar arasında önemli bir fark göstermemiştir ve bu bulgular FGL2' nin lokal inflamasyon bölgesinde önemli bir rol oynayabileceğini, ancak sistemik yanıttaki rolünün daha az olabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, bu çalışma EoE' deki karmaşık immün yanıt ile ilgili literatürdeki bazı boşlukları doldurmaya yardımcı olurken, ilerideki araştırmalar için yeni sorular da ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
Eosinophilic esophagitis (EoE) is a chronic allergic inflammatory disease of the esophagus, characterized by excessive eosinophil infiltration into the target tissue, ultimately causing inflammation and esophageal dysfunctions. EoE can affect both adults and children, atopic patients and adult males have a higher tendency to develop EoE. Once considered a rare disease, its incidence and prevalence has increased over the years. The most common risk factors are having food allergy or atopic conditions. Common symptoms in adults and children include; difficulty in eating/swallowing, abdominal pain, food impaction, heartburn and reflux. The first step in the diagnosis process is taking a careful patient history followed by an endoscopic evaluation by gastroenterologists and a histologic evaluation of the biopsy specimens by pathologists to detect EoE-compatible findings. The common approach for EoE treatment is elimination diets, coupled with the use of medications (topical steroids and acid suppressors) in order to to alleviate the symptoms and achieve remission. Some patients are responsive to the acid suppressor treatments, proton pump inhibitors (PPIs) and gain full disease remission while some patients are non-responsive to PPIs. There are no definite treatments to cure EoE and the disease significantly affects the life quality due to challenging symptoms. The pathogenesis of EoE is highly complex and involves epithelial barrier dysfunction, type 2 inflammatory response and tissue remodeling, in which each event contributes to the formation of one another and further enhances the disease outcome. The epithelial barrier integrity is impaired in EoE due to genetic and environmental factors and this issue allows facilitated penetration of food allergens into the deeper segments of the esophagus. EoE occurs mainly by the food allergens, triggering a type 2 inflammation mediated by Th2 cells leading to further epithelial barrier dysregulations and tissue remodeling. Inflammatory response begins when food allergens stimulate esophageal epithelial cells to secrete key cytokines called“alarmins”which leads to retention of immune cells, including Th2 cells. Th2 cells secrete type-2 cytokines (IL- 4, IL-5 and IL-13) that acts on: retention and degranulation of eosinophils and mast cells, alterations in gene expressions which leads to epithelial barrier impairments and fibrosis. The chronic inflammation causes constant damaging of the esophageal tissue and the body tries to repair this damage as long as the inflammation proceeds. Due to the intensity and the duration of this damage, tissue scaring and fibrosis is observed, which is critical for the patient and can even lead to organ malfunctions. Immune system is divided into innate and adaptive. Innate immune system is present from birth and provides rapid, first-line defense against pathogens. In contrast, adaptive immunity is the acquired over time and continuously develops. It involves T and B lymphocytes, which are responsible for cell-mediated and humoral immune responses, respectively. Both T and B cells have multiple subtypes, each with distinct functions. The ongoing clinical trials of monoclonal antibodies targeting type 2 cytokines still remains inadequate in treating EoE, indicating the presence of a complex but still not fully-known immune response specific to EoE. Studies focusing on the immune response seen in EoE revealed some differences between adults and children, the increased Treg levels in children being the prominent difference. Treg cells are important players of adaptive immunity, taking a part in regulation of excessive immune responses and sustaining the immune homeostasis. In pediatric patients, despite the high levels of Treg cells, the type 2 inflammation is not ceased, suggesting that the effector functions of Treg cells might be compromised however the exact explanation to this phenomenon is still unknown. Previous studies showed that TIGIT surface marker expressing Treg cells can suppress Th1 and Th17 responses while supporting the Th2 cells through secreting FGL2, an immunomodulatory protein. The presence of TIGIT+ Treg cells have been addressed in other pathologic conditions but not in EoE. Another recent study showed the presence of a novel B cell subset, characterized by CD73 and CD49b co-expression, that can promote angiogenesis in adult EoE patients. Angiogenesis is a key event during inflammatory response and these proangiogenic B cells are elevated in the blood of adult EoE patients, indicating that these cells might be playing an important role in the immune response however, their presence in pediatric patients is currently not addressed. Taken together, this information highlights gaps in the existing literature regarding the immune response and its regulatory mechanisms in pediatric EoE patients. The primary aim of this study was to examine various T and B cell subsets in the peripheral blood of pediatric EoE patients, offering deeper insight into the complex immune responses observed in this population. Considering the immune suppressive functions of Tregs and why these cells are elevated in pediatric EoE patients despite the continuing inflammation is a big question to answer and the response to this may involve various T and B cells and their cellular interactions. Since TIGIT-expressing Tregs cannot suppress Th2 responses and EoE is a Th2-mediated inflammatory condition, investigating the potential contribution of TIGIT+ Tregs to EoE would be important. To address this question, we analyzed the presence of TIGIT-expressing T cells in the peripheral blood and compared their levels between patients in remission and non-EoE controls. In addition, we examined the levels of proangiogenic B cells in pediatric patients, along with PD-1- and TIGIT-expressing B cells, which have been associated with regulatory and suppressive functions in other diseases. Above mentioned T and B cell subtypes were never been addressed in pediatric EoE patients in the literature, therefore this study holds an importance in terms of contributing to the literature and filling some of the missing gaps. Some of the analyzed cells were previously addressed in the literature and were included in this study to further support the novel findings of this research. To investigate this aim, blood samples were collected from a total of 24 pediatric patients: 9 EoE, 6 remission and 9 non-EoE controls, between the ages 2 to 17. PBMC cells were isolated and serum samples were collected from each blood sample. To investigate T and B cell subtypes in the PBMCs, antibody panels were generated for flow cytometry analysis. FOXP3+ Tregs were identified as FOXP3+CD4+ Th cells, Th2 cells as IL-4+CD4+ Th cells and proangiogenic B cells as CD73+CD49b+ B cells in this study. Our findings revealed several results consistent with the literature, such as; elevated CD3+ T cells in EoE and decreased IL-4+ Th (indicating the Th2 cells) cells in the remission patients. Conversely, some of our findings were different from those reported in the previous studies. While other studies reported elevated levels of peripheral CD4+ Th cells and FOXP3+ Treg cells in pediatric EoE patients, our study found no significant difference between EoE and control groups. However, we observed a decrease in peripheral FOXP3+ Treg cell levels in patients during remission. IL-10 is an anti-inflammatory cytokine, often attributed to FOXP3+ Treg effector functions and in this study IL-10+ Th cell levels did not show a significant difference among the groups yet their frequency was slightly higher in EoE group. CD39+CD73+ B cells, attributed to regulatory functions due to converting pathogenic ATP to free adenosine thereby supporting angiogenesis, were significantly decreased in the remission patients compared to patient and control groups. Proangiogenic B cells were shown to be elevated in adult patients but according to our study, their levels are significantly lower in pediatric patients compared to non-EoE controls, suggesting a different immune regulatory mechanism in children. PD-1 and TIGIT expressing B cells, attributed to regulatory functions, were decreased in the patient group compared to controls, indicating a link between the absence of B cell regulatory functions and active inflammation. Surprisingly, TIGIT expressing T cells (both CD3+ and CD4+) were elevated in the peripheral blood of pediatric EoE patients compared to remission and control groups. In addition to that, TIGIT+ T cells were significantly reduced in remission patients, overall supporting the idea that TIGIT+ T cells might be involved in the complex immune response seen in EoE as their levels dropped once the patients were in remission and using medications. Once it was established that TIGIT+ Th cells were elevated in EoE patients, the next step was to investigate the FGL2 levels. The second aim of this study was to evaluate the levels of FGL2, a multifunctional protein secreted by TIGIT+ Treg that suppresses Th1 and Th17 responses while promoting Th2 responses. Given that EoE is a Th2-mediated disease, we hypothesized that FGL2 may play a role in the Th2-mediated inflammatory response, potentially explaining why Treg levels are elevated in pediatric patients despite their immune- suppressive functions. To investigate this aim, esophageal tissue samples collected by the clinicians during endoscopy were used to assess the relative mRNA expression of FGL2 in the local tissue. Additionally, GATA3, the master transcription factor of Th2 cells, was analyzed to evaluate the Th2 levels in the esophageal tissue of pediatric patients. Our findings showed that tissue FGL2 mRNA expression was significantly higher in pediatric EoE patients compared to non-EoE controls, while no change was observed in the relative mRNA expression GATA3. FGL2 production may not be confined to the local inflamed tissue; it could also be secreted by cells and circulate in the bloodstream. To address this question, serum samples from pediatric EoE patients were analyzed for secreted FGL2 levels using an ELISA assay. Our results showed no significant difference between the groups. Altogether, these findings demonstrate that TIGIT+ T cells are elevated in the peripheral blood of pediatric EoE patients, with levels decreasing during remission, suggesting a potential role of these cells in the EoE immune response. Although tissue FGL2 mRNA expression was higher in pediatric EoE patients, soluble FGL2 levels in in the serum showed no significant differences between groups indicating that FGL2 may act as a key mediator at the local site of inflammation but may be less involved in the systemic response. In conclusion, this study contributes valuable insights and helps fill some gaps in the literature regarding the complex immune response in EoE, while also raising new questions for further investigation.
Benzer Tezler
- Hemofagositik sendrom tanısı alan hastalarda mortalite belirteçlerinin araştırılması
Investigation of mortality markers in patients with hemophagocytic syndrome
ERMAN MERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
HematolojiEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DEVRİM BOZKURT
- Hışıltılı çocuklarda vitamin D düzeyinin değerlendirilmesi
The evaluation of vitamin D level in wheezing children
SONER DEMİREL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Allerji ve İmmünolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECEP SANCAK
- Investigation of the role of microrna-142 in controlling melanoma tumor immunity
Mikrorna-142'nin melanom tümör bağışıklığı üzerindeki rolünün incelenmesi
HİLAL KAYACAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2025
Biyolojiİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN ATAKAN EKİZ
- Endoplazmik retikulum stresinin immün yanıtta ve immün regülasyonda rolünün araştırılması
Investigation of the role of endoplasmic reticulum stress in immune response and immune regulation
AFAG KHALILOVA
Doktora
Türkçe
2024
Allerji ve İmmünolojiBaşkent ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİLKAY BAŞTÜRK
- Multipl skleroz (RR-MS) hastalarında periferik kan ILC2 hücrelerinin plastisite özelliklerinin incelenmesi
Investigation of the plasticity properties of peripheral blood ILC2 cells in patients with multiple sclerosis (RR-MS)
ALTUĞ ÖZKOŞAR