Geri Dön

13. ve 15. yüzyıl deşt-i kıpçak sahasında askerî yapı ve silahlar

Military structure and weapons in the dasht-i qipchaq region between the 13th and 15th centuries

  1. Tez No: 963998
  2. Yazar: PERİHAN KARADEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAYRUNNİSA ALAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 379

Özet

Bir toplumun askerî teşkilatlanma düzeyi o toplumun sosyal yapısı, iktisadi seviyesi ve teknolojik gelişmişliği ile doğrudan ilişkilidir. Toplum içerisinde ortaya çıkan askerî teşkilatlanma ise devlet inşasının ilk adımıdır. Bir ulusun askerî olarak teşkilatlanma becerisi, devletleşmeyi, merkezileşmeyi, hâkim olunan coğrafyanın sosyo-ekonomik kontrolünü ve insan kaynağını yönetmeyi mümkün kılmaktadır. Türk tarihinde stratejik bir öneme sahip olan bu sebeple de askerî mücadelelerin sıklıkla görüldüğü Deşt-i Kıpçak coğrafyasına hâkim olmak için önemli bir askerî yapı gerekmekteydi. Bu sebeple bu çalışmada 13. ve 15. yüzyıllarda Deşt-i Kıpçak'taki askerî yapı üzerinde durulmuştur. 13. yüzyıl ortalarında Deşt-i Kıpçak Moğol İmparatorluğu'nun hâkimiyetine girmiş, Cuci'nin liderliğinde yürütülen askerî seferle başlayan bu hakimiyet, 13. yüzyılın son çeyreğinde Cuci'nin soyundan gelen hanedanın bulunduğu Türk Moğol Devleti olan Altın Orda'ya geçmişti. Bu çalışma, başarılı bir yönetim için ileri bir askerî teşkilat yapısı, gelişmiş stratejik planlama, etkin uygulama ve teknoloji gerektiren Deşt-i Kıpçak coğrafyasında, Altın Orda Devleti'nin askerî yapısını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın içeriğinde, 13. ve 15. yüzyıllar arasında Deşt-i Kıpçak'ta hüküm süren Altın Orda Devleti'nin askerî teşkilatı, askerî idari sistemi, hiyerarşi ve komuta yapısı ile ordu görevlileri, askerî sınıflar, savaşlarda kullanılan silahlar ve teçhizat, savaş planlaması ile askerî harekâtlarda uygulanan strateji ve taktik konularına yer verilmiştir. Çalışmada orduda kullanılan silah ve teçhizat üzerinde ayrıntılı olarak durulmuş, bu hususta yazılı kaynaklar ve arkeolojik kaynaklar yan yana getirilerek iki veri türü arasında bütüncül bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın neticesinde, Deşt-i Kıpçak'ta görülen askerî teşkilatın temelini onlu sistemin teşkil ettiği görülmüştür. Onlu sistem askeralma sistemini, hiyerarşik komuta yapısı sayesinde merkezden gelen emirin en küçük birimlere kadar gitmesini sağlamış, aynı zamanda ülkede yer alan kabileleri ordu teşkilatlanmasına entegre etmek suretiyle devlet düzeninde birliğe katkı sunmuştur. Tutarlı bir emir komuta zinciri oluşturan bu sistem, savaşın sevk ve idaresini kolaylaştırmış, birliklerin hızlı bir şekilde muharebe düzenlerini kurmasını, askerî mücadelelerin bir sistem içerisinde yürütülmesini sağlamıştı. Bu tez çalışmasının en önemli sonuçlarından biri Deşt-i Kıpçak coğrafyasında askerî teşkilat sistemi ile idari teşkilat sisteminin bir arada olduğununun tespit edilmesidir. Bu yapı sayesinde savaş zamanının yanı sıra, barış zamanında da merkezi otorite askerî teşkilat aracılığıyla sağlanıyordu. En büyük askerî birim olan tümenler aynı zamanda idari bir birim olarak da işlev görmekte, askerî-idari sistemdeki bu birliktelik, yönetimde sivil-asker ayrımı oluşturmaksızın birliği sağlamaktaydı. Yöneticinin aynı zamanda asker oluşu merkezi otoritenin tesisini kolaylaştırmakta, bu yolla, isyan, başkaldırı vb. konular için caydırıcılığı arttırmaktaydı. Oldukça geniş bir saha olan Deşt-i Kıpçak'ın idaresinde, asker ve vergi toplama gibi konularda süvari temelli bir ordunun aynı zamanda idari teşkilatı üstlenmesi, idarece alınan kararların hızlıca iletilmesine ve uygulamaya konulmasına olanak sağlamaktaydı. Hanın başta olduğu devlet ve savaş düzeninde, handan sonra oğlanların komuta ettiği kanat sisteminin (sağ kanat-sol kanat) uygulandığı görülmüştür. Tez çalışmasında, Altın Orda Devleti'nin askerî-idari teşkilatının hiyerarşik yapısına dair bir yapı önerisi sunulmuştur. Daha önce Mustafa Kafalı, Altın Orda Devleti'nin idari teşkilatını ulus seviyesi, orda seviyesi ve şehir seviyesi olmak üzere üç basamakta yapılandırmış olup bu tez çalışmasında da Kafalı'dan alınan ilhamla askerî-idari düzenin, idari anlamda, ülke geneli, kanat-bölge seviyesi ve eyalet seviyesi olarak yapılandığı, eyalet seviyesinin altında ise şehir seviyesinin bulunduğu tespit edilmiştir. Her idari sistem, bir askerî seviye ile denk gelmesi ise tarafımızca ileri sürülmüş olup askerî yapı, ordu seviyesi (han), kolordu seviyesi (sağ kol-sol kol oğlanları) ve tümen seviyesi (tümen komutanları) olarak ayrılmış, tümen seviyesinin altında ise alay veya tabur (binbaşı) seviyesine denk düşen bir yapının bulunduğu belirlenmiştir. Deşt-i Kıpçak'ta ordunun süvari temelli olduğu, ağır süvarilerin ordu içerisinde yer aldığı, ordunun piyade gücünün ise vassal devletlerden karşılandığı görülmüştür. Deşt-i Kıpçak coğrafyası düz ve açık arazi olduğundan, coğrafi uygunluk ve zorunluluk, burada kurulan silahlı kuvvetlerin temel gücünün süvari olmasını gerektiriyordu. Bu gereklilik bölgede süvari temelli bir ordunun oluşturulmasında etkili olmuştu. Deşt-i Kıpçak'ta kullanılan silahların bozkır geleneğine ve yerel unsurlara göre çeşitlilik gösterdiği anlaşılmaktadır. Bölgede geleneksel bozkır silahlarının yaygın olarak kullanıldığı, bazı silahların Deşt-i Kıpçak coğrafyasına özel karakteristik özellik taşıdığı da arkeolojik buluntular temelinde gözlemlenmiştir. Ayrıca gerek Moğollar'da gerekse Altın Orda'da, silah kompleksinin geniş olduğu, fethedilen bölgelerde yeni karşılaşılan silahların ordu envanterine dahil edildiği tespit edilmiştir. Çalışmada bölgede kullanınan silah ve teçhizatın morfolojik, yapısal ve teknik özelliklerine detaylı olarak yer verilmiştir. Deşt-i Kıpçak'taki savaş planlaması hakkında Türk-Moğol bozkır ordularının bir coğrafyayı, ülkeyi veya devleti ele geçirirken ve hakimiyet alanını genişletirken kullandıkları temel savaş konseptinin/askerî stratejinin, tarafımızca ortaya konulan satıh hakimiyeti stratejisi olarak adlandırılan strateji olduğu tespit edilmiştir. Deşt-i Kıpçak'a hâkim olan Moğolların ve Altın Orda'nın savaşlarda geleneksel Türk-Moğol bozkır savaş taktiklerini uyguladıkları görülmüştür. Deşt-i Kıpçak sahasında meydana gelen bir savaş incelemesi de bu tez çalışması kapsamında karşılaştırmalı olarak değerlendirmeye alınmıştır. Çalışmanın neticesinde, Deşt-i Kıpçak'taki askerî yapı, teşkilat, silah ve savaş planlaması konularında genel bir perspektifin ortaya konulması sağlanmıştır.

Özet (Çeviri)

The level of military organisation in a society is directly related to that society's social structure, economic level, and technological development. The emergence of a military organisation within a society is the first step in state-building. A nation's ability to organise itself militarily enables statehood, centralisation, socio-economic control of the territory under its rule, and management of human resources. For this reason, which is of strategic importance in Turkish history, a significant military structure was necessary to dominate the Dasht-i Qipchaq. In this geographical area, frequent military struggles were observed. For this reason, this study focuses on the military structure in Dasht-i Qipchaq in the 13th and 15th centuries. In the mid-13th century, the Qipchaq steppe came under the rule of the Mongol Empire. This rule, which originated with a military campaign led by Jochi, was passed to the Golden Horde, a Turkic-Mongol state ruled by Jochi's descendants, in the latter half of the 13th century. This study aims to reveal the military structure of the Golden Horde State in the Qipchaq steppe. This region required an advanced military organisation, sophisticated strategic planning, effective implementation, and technology for successful governance. The content of the study includes the military organisation, military administrative system, hierarchy and command structure of the Golden Horde State, which ruled the Qipchaq steppe between the 13th and 15th centuries, as well as military officials, military classes, weapons and equipment used in warfare, war planning, and the strategies and tactics applied in military operations. The study provides a detailed examination of the weapons and equipment used by the army, combining written and archaeological sources to offer a comprehensive perspective on both types of data. As a result of the study, it was observed that the military organisation seen in the Qipchaq Steppe was based on the decimal system. The decimal system ensured that orders from the centre reached the most minor units thanks to its hierarchical command structure, and at the same time contributed to unity in the state order by integrating the tribes in the country into the army organisation. This system, which created a consistent chain of command, facilitated the management and administration of warfare, enabling units to quickly establish their battle formations and conduct military operations within a systematic framework. One of the most significant findings of this thesis is the identification of the coexistence of the military organisational system and the administrative organisational system in the Dasht-i Qipchaq region. Thanks to this structure, central authority was maintained not only during wartime but also during peacetime through the military organisation. The largest military units, the divisions, also functioned as administrative units, and this unity in the military-administrative system ensured unity without creating a distinction between civilians and soldiers in the administration. The fact that the administrator was also a soldier facilitated the establishment of central authority and increased deterrence against issues such as rebellion and insurrection. In the administration of the vast region of Dasht-i Qipchaq, the cavalry-based army also assumed administrative responsibilities, including military and tax collection, which enabled swift communication and implementation of decisions made by the administration. In the state and war system headed by the khan, it has been observed that a wing system (right wing-left wing) commanded by the khan's sons was implemented after the khan. In the thesis, a structural proposal is presented regarding the hierarchical structure of the military-administrative organization of the Golden Horde State. Previously, Mustafa Kafalı had structured the administrative organisation of the Golden Horde State into three levels: nation level, horde level, and city level. In this thesis study, inspired by Kafalı, it was determined that the military-administrative order was structured administratively at the national level, wing-region level, and province level, with the city level located below the province level. We have argued that each administrative system corresponds to a military level, with the military structure divided into the army level (khan), corps level (right wing-left wing boys), and division level (division commanders), and below the division level, a structure corresponding to the regiment or battalion (major) level has been identified. It has been observed that the army in the Qipchaq steppe was primarily cavalry-based, with heavy cavalry forming a significant part of the army. At the same time, vassal states supplied the infantry forces. Given that the Qipchaq steppe was flat and open terrain, geographical suitability and necessity required that the main force of the armed forces established there be cavalry. This necessity had a significant impact on the development of a cavalry-based army in the region. It is understood that the weapons used in the Qipchaq steppe varied according to the steppe tradition and local elements. Based on archaeological findings, it has been observed that traditional steppe weapons were widely used in the region, and some of these weapons exhibited characteristics specific to the Qipchaq steppe geography. Additionally, it has been determined that both the Mongols and the Golden Horde possessed a wide range of weapons and that new weapons encountered in conquered regions were incorporated into their respective armies' inventories. The study provides detailed information on the morphological, structural, and technical characteristics of the weapons and equipment used in the region. It has been determined that the basic war concept/military strategy used by the Turkic-Mongol steppe armies when conquering a geography, country or state and expanding their sphere of influence in the Dasht-i Qipchaq region is the strategy we refer to as the surface dominance strategy. It has been observed that the Mongols and the Golden Horde, who dominated the Dasht-i Qipchaq, applied traditional Turkic-Mongol steppe warfare tactics in battles. A study of a battle that took place in the Dasht-i Qipchaq region was also evaluated comparatively within the scope of this thesis. As a result of the study, a general perspective on the military structure, organisation, weapons, and war planning in Dasht-i Qipchaq was established.

Benzer Tezler

  1. 13.-15. yüzyıllarda Deşt-i Kıpçak sahasını ziyaret eden seyyahların gözünden Türk imgesi

    The Turk image from the point of the explorers who visited Dest-i Kıpçak region (area) between 13-15th centuries

    ZEYNEP YILDIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    TarihAksaray Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA GÖKÇE

  2. Altın Orda'da kadın ve siyaset ilişkisi: Taytula Han Bike

    Relationship between women and politics in the Golden Horde: Taytula Han Bike

    YUSUF ARSLANER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihArtvin Çoruh Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAYRAM ARİF KÖSE

  3. 'irfan' fikrinin 13.- 15. yüzyıl orta çağ islam dönemi edvâr kaynaklarındaki yansımaları

    Reflections of the idea of 'irfan' in medieval islamic period edvâr sources

    EZGİ TEKİN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    MüzikErciyes Üniversitesi

    Müzik Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ ÖZDEK

    PROF. DR. CENK GÜRAY

  4. Kitâb-ı Tıbb-ı Latîf

    Kitâb-ı Tıbb-ı Latîf

    HASAN BEKMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Türk Dili ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    PROF. DR. YAKUP KARASOY

  5. Kısas-ı Kur'ân (172a-270b varaklar arası) (İnceleme-metin-dizin)

    Tales of the Qur'an(172a-270b pages)(Review-text-indeks)

    SEMRA SEMERCİ ŞENTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Türk Dili ve EdebiyatıNiğde Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET BÜYÜKAKKAŞ