Geri Dön

Altın Orda'da kadın ve siyaset ilişkisi: Taytula Han Bike

Relationship between women and politics in the Golden Horde: Taytula Han Bike

  1. Tez No: 843298
  2. Yazar: YUSUF ARSLANER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BAYRAM ARİF KÖSE
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Artvin Çoruh Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Orta Asya, dünya tarihi ve Türk tarihi açısından büyük öneme sahip bir bölgedir. Bu bölgede birçok Türk boyu yaşamış ve birçok Türk devleti kurulmuştur. 13. yüzyılda, Cengiz Han önderliğinde Moğol istilası gerçekleşmiş ve bu istila Moğol bozkırlarından Macar ovalarına, Çin platosundan Arap çöllerine kadar uzanmıştır. Moğol istilasının ardından, önce Büyük Cengiz İmparatorluğu (1206-1294), daha sonra bu imparatorluğun parçalanmasıyla bir dizi Türkleşmiş ve Moğol kimliğini korumuş devletler ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında Altın Orda Hanlığı (1241), Çağatay Hanlığı (1227), İlhanlı Devleti (1256) ve Yuan Devleti (1280) bulunmaktadır. Altın Orda Hanlığı, Dest-i Kıpçak bölgesine hâkim olup zamanla İslamlaşmış ve Türkleşmiştir. Halkının çoğunluğunu Kıpçak unsurları oluşturuyordu ve Rus, Macar, Bulgar, Kumuk gibi birçok milletle mücadele etmiş ve onları egemenliği altında tutmuştur. Hanlığın başkenti Saray şehri, kültür, sanat ve ticaret açısından döneminin en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Ancak 14. yüzyıla gelindiğinde, Altın Orda Hanlığı, durdurulamayan bir güç olan Timur ile karşı karşıya gelmiştir. 15 Nisan 1395'te Terek Irmağı Savaşı'nda Timur'a yenilerek istilaya uğramış ve parçalanma sürecine girmiştir. Altın Orda devleti, hanlıkların kurulduğu parçalara bölünmüştür. Bunlar arasında Kazan (1437), Kırım (1428), Astarhan (1466-1554), Nogay (1502-1584) ve Sibirya Hanlıkları yer almaktadır. Kırım Hanlığı, 1502'de Saray şehrini ele geçirmesiyle Altın Orda devleti tamamen tarih sahnesinden silinmiştir. Türk toplumunda; ailede kadın ve erkek arasında yapılmayan karşılaştırmalar vardır. Bozkır kültürüyle biçimlenen ekonominin ve toplum düzeninin organizasyonunu baz alan Türk devletlerinde, kadın hayatın neredeyse her bölümünde aktif rol oynamıştır. Kadın her zaman birey olarak kabul edilmiştir. Bir eş olarak, gelecek nesilleri yetiştiren bir anne olarak, aile ekonomisine katkı sağlayan bir üretici olarak, ailesini, toplumunu ve halkını kollayan bir savaşçı olmuştur. Devleti yöneten katun veya han olarak çeşitli sorumluluklar üstlenmiş ve layığıyla yerine getirmiştir. Zaman zaman taht mücadelelerinde de taraf olmuştur. Altın Orda, Cengiz Han'ın ilk çocuğunu olan Cuçi ve soyundan gelenler tarafından kurulmuştur. Fakat hâkimiyet alanı olan Deşt-i Kıpçak bölgesinin Türk-İslam kimliği kazanması nedeniyle, bu coğrafyada kadınlar Türk-İslam kimliği ile tanımlanmaktadır. Yerli kaynaklar ile resmi görüşmelerin yanında bölgeye gelen Carpini, Rubruck ve İbn Battûta adı kişilerin yazdıkları, Altın Orda'da kadının yaşamın birçok bölümünde varlığını takip etme fırsatı sunar. Araştırmamda bilhassa Cengiz İmparatorluğu'nun merkez konumundaki ya da İlhanlılardaki kadınlar ile yaşadıkları hayatlardan ve örneklerden yola çıkarak genel anlatılardan kaçınılmıştır. Altın Orda bölgesindeki çalışmalar ve misalleri değerlendirilmiştir. Aynı zamanda Altın Orda'daki kadınların mevkileri; aile içinde, toplumda ve siyasi alanlarda görevleri açısından incelenmiştir. Bu konumun Türk bozkır kültürü ile İslam kültürüne etkisi ve nasıl resmedildiği açıkça görülmüştür. Kadınların siyasetteki rolü, özellikle Moğollar veya Osmanlı İmparatorluğu döneminde yönetimde bulunan hatunlar üzerine yoğunlaştırılmıştır. Ancak Altın Orda'nın ardılı devletlerindeki hatunların yönetimdeki etkileri daha az incelenmiştir. Avrupalı misyonerlerin ve Arap seyyahların verdiği bilgilerle birlikte Altın Orda'nın kendi kaynaklarından yararlanarak bu hatunlar hakkında bilgi edinilebilir. Ana kaynaklarda, kadın adları ile birlikte“hatun”ünvanı yer almaktadır. Moğol hükümdarları hatunlarını seçerken, Kırım hanları genellikle kuruluşta önemli rol oynamış Şirin boyundan seçmiştir. Altın Orda Devleti hükümdarları çocuklarını seyrek olsa da dışarıdaki hükümdarlar ile evlendirilmesine izin vermişlerdir. Kendileri de nadiren yabancı kişiler ile evlenmişlerdir. Bir han öldükten sonra, eşleri genellikle kardeşinin ailesine katılırdı. Bu uygulama leviratus geleneği olarak adlandırılırdı. Hanların ailesi, önemli gelire sahiptir ve bağımsız hareket etmelerine izin verdiği için siyasette etkili olurlardı. Altın Orda Devleti'nde ekonomik yönden bağımsız kadınların sayısı azdır. Hanlığın diplomatik ilişkilerinde kadın üyeler aktif rol oynardı. Hanlığın kadınlardan oluşan azaları çoğu zaman dini eğitim alırlardı. Aynı zamanda da Kur'an okumayı da öğrenirlerdi. Dinî ibadetleri sağlamak için bazen hanların yerine aile bireyleri hacca giderdi.

Özet (Çeviri)

Central Asia is a region of great importance in world history and Turkish history. Many Turkish tribes have lived in this region, and many Turkish states have been established. In the 13th century, under the leadership of Genghis Khan, the Mongol invasion took place, reaching from the Mongolian steppes to the Hungarian plains, from the Chinese plateau to the Arabian deserts. Following the Mongol invasion, the Great Mongol Empire (1206-1294) was established, and later, with the fragmentation of this empire, a series of states emerged that were Turkicized and retained their Mongol identity. Among these were the Golden Horde (1241), Chagatai Khanate (1227), Ilkhanate (1256), and Yuan Dynasty (1280). The Golden Horde, which initially had control over the Desht-i Kipchak region, gradually embraced Islam and Turkic culture. Its population consisted mainly of Kipchak people, and it engaged in struggles with and subjugated various nations such as the Russians, Hungarians, Bulgarians, and Kumyks. The capital of the Golden Horde, the city of Sarai, became one of the most significant centers of culture, art, and trade of its time. However, by the 14th century, the Golden Horde faced an unstoppable force in the form of Timur. On April 15, 1395, the Battle of the Terek River resulted in a defeat by Timur, leading to an invasion and the subsequent fragmentation of the Golden Horde. The Golden Horde state was divided into various khanates, including Kazan (1437), Crimea (1428), Astrakhan (1466-1554), Nogai (1502-1584), and Siberia. The Khanate of Crimea, after capturing the city of Sarai in 1502, completely erased the Golden Horde state from history. In Turkish culture, there are no comparisons made between men and women in terms of their roles in the family, society, nation, or the state. In Turkish states shaped by the nomadic culture, women were not passive in most parts of life. They have been recognized as individuals in the family and society. They have taken on various responsibilities and fulfilled them successfully. Women have been viewed as equal partners in the family, contributing to the upbringing of future generations, participating in economic activities, protecting their families, communities, and nations, and even assuming leadership roles in the state. The Golden Horde, although founded by Genghis Khan's eldest son Jochi and his descendants, eventually adopted a Turkish-Islamic identity due to its territory, known as the Desht-i Kipchak, having a strong Turkish-Islamic character. This region had a significant Turkish-Islamic presence. Local sources and official correspondence indicate that women in this region were identified within a Turkish-Islamic framework. Primary sources, as well as the accounts of some missionaries and travelers came to see the region region, provide opportunities to observe the lives of women in the Golden Horde. In this study, we focused on examples of women and their roles in politics, especially women who were involved in the governance, considering that women's roles in the states following the Golden Horde, such as the Mongols or the Ottoman Empire, have been heavily studied. The primary sources indicate that women were mentioned with the title“Hatun”alongside their names. While Mongol rulers often chose their queens from Mongol royal families, Crimean khans typically selected women from the influential Shirin tribe to become their queens. The rulers of the Golden Horde occasionally arranged marriages between their children and foreign rulers, although this practice was not very common. After the end of the khan's life, his wives usually joined family his brother, a practice known as leviratus. The khan's family had significant wealth and was allowed to act independently, enabling them to have an influential role in politics. In the Golden Horde state, the economic independence of women was relatively limited. Women were actively involved in diplomatic relations state. The female members of the ruling family often received religious education and learned to read the Quran. They occasionally went on pilgrimages to fulfill religious duties.

Benzer Tezler

  1. Moğol-Bizans ilişkileri ve Moğol istilasının Bizans siyaseti üzerindeki etkileri

    Mongolian-Byzantine relations and the effects of Mongolian invasion on Byzantine politics

    AYHAN ERİNKARLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihArdahan Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞE BEYZA ERCAN

  2. Başkurt Türklerinin siyasi ve sosyo-kültürel tarihi (XIX-XX. yy.)

    The political and socio-cultural history of the Bashkir Turks (XIX-XX. century)

    TANER GÜR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihErciyes Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN YOSKA

  3. Canıl Mirza destanındaki epik unsurlar

    The epic elements of Canil Mirza

    ŞAKİRE ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Türk Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    PROF. DR. NERİN YAYIN

  4. Kazakistan'da arkeoloji çalışmaları ve Genel Türk Tarihi araştırmalarına katkısı

    Archeologic studies in Kazakhstan and their contribution to General Turkic History researches

    SERHAN ÇINAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihAnkara Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH GÜNDOĞDU

  5. 45 nolu Kırım kadı sicili'nin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    METİN BİLAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    TarihKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN İNAN