Geri Dön

Cumhuriyet devri Türk Silahlı Kuvvetlerinde din hizmetleri (1923'ten günümüze)

Religious services in the Turkish Armed Forces at Republican period (From 1923 to Present)

  1. Tez No: 965462
  2. Yazar: ÖZDEN ARIKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HASAN MERT
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tarih Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 504

Özet

Türklerin devletleşme bilinciyle tarih sahnesine çıktıkları ilk dönem itibariyle ordu teşkilatına önem verdikleri ve bu teşkilatta askeri sevk ve idare etmede, zaten hayatlarının olağan parçası olan inancın ön gördüğü dinamiklerle hareket etmişlerdi. Diğer yandan askeri yaşantıya özgü birtakım ritüeller de takip ettikleri aşikardı. İslamiyet'e geçişle önce Selçuklu sonra Osmanlı dönemlerinde de bu kültürden uzaklaşılmadı. Çünkü askerin gerek harp sahasında gerekse yerleşik düzende itaat kültürü anlayışı dahilinde kendisine biçilen görevi yerine getirme bilinci, inancın sağladığı değerlerle daha da pekişti. Özellikle Osmanlı Devleti askeri teşkilatında bu düşüncenden hareketle her kurduğu birimde oluşumlara gitti ve din hizmetini geliştirdi. Modernleşme dönemiyle beraber hayata geçen birçok değişim-dönüşüm sürecinde, bilhassa askeri yenliklerin hem toplum nazarında meşruiyet kazanması hem de bahsi geçen anlayışın dinamizmini korumak maksadıyla orduda din hizmetleri teşkilatına dair uygulamalar da ıslahata tabi tutuldu. 19. yüzyılın ortalarında farklı fikirlerin ortaya çıkışı, din hizmetlerini de içine alarak etki alanını genişletti. Bu suretle askeri din hizmetleri Alman askeri kültürünün tesiri altında dinamizmini koruyarak, zorunlu askerlik kavramının hayata geçmesiyle ordu-millet anlayışında bağların kuvvetlenmesine ön ayak oldu. Bu yolla birçok savaş deneyiminde askerin, Osmanlı ordusuyla mutlak aidiyet bağı kurması sağlandı ve kabiliyeti arttırıldı. Millî Mücadele dönemiyle de Anadolu'da Türklerin verdiği ölüm-kalım savaşının kazanılmasında, maddi koşullarla stratejinin harp sahasında askere sirayetinde kusursuz bir ruh uyumunu sağladı. Cumhuriyet'in ilanıyla beraber, yeni Türk devletinin yeni askeri teşkilatında laikliği temel alarak gerçekleştirdiği yapılanma sürecinde muhtelif hizmetlerle dini faaliyetler varlığını hep korudu. Zira, Türk vatandaşlarının her erkek ferdinin yegâne ortak temas edeceği kurum orduydu. Dolayısıyla, bu hizmetlerin icrasıyla Türk milletinin ordusuyla olan bağlarının direnci muhafaza olurken, yeni devlet yeni uygulamalarını din hizmetlerinin yetiştirici rolüyle de birçok vatandaşına ulaştırmayı amaçladı. Aynı zamanda, Cumhuriyet döneminde yaşanılan hem iki savaş döneminde hem de barış düzeninde emir-komuta zincirinin en tepesinden en altına kadar itaat kültürünün işleyişinde en kuvvetli meşruiyet aracı olma misyonunu da üstlenmişti. Bu niteliklerinden ötürü, din hizmetlerinin ifasında 1960'lara gelindiğinde kadrolaşmada farklılıklar yaşansa da ordunun temelinin insana dayandığı düsturundan hareketle, Türk ordusunun karakteristiğinin İslamiyet'le harmanladığı gerçeğini de dikkate alarak çeşitli kanallarla uygulanması hep arzu edilmiş ve bu arzu fiiliyatta da karşılık bulmuştur.

Özet (Çeviri)

As of the first period when the Turks appeared on the stage of history with consciousness of statehood, they gave importance to the military organization and acted with dynamics prescribed by the faith, which was already an ordinary part of their lives, in direction and management of the military in this organization. On the other hand, it was obvious that they also followed certain rituals specific to military life. With the transition to Islam, first the Seljuk and then the Ottoman periods did not move away from this culture. Because the soldier's consciousness of fulfilling duty assigned to him within understanding of obedience culture both in the battlefield and in settled order was further reinforced by the values provided with faith. Especially in the military organization of Ottoman Empire, based on this idea, the Ottoman Empire made formations in every unit it established and developed religious services. In the process of many changes and transformations that took place with the modernization period, especially in order to gain legitimacy for military innovations in the eyes of the society and to preserve the dynamism of the aforementioned understanding, the practices regarding the organization of religious services in the army were also subjected to reform. The emergence of many different ideas in the mid-19th century, which came to life with the modernization period, expanded its sphere of influence to include religious services. In this way, military religious services maintained their dynamism under the influence of German military culture and paved way for strengthening of bonds between the army and nation with introduction the concept of compulsory military service. Eventually in many combat experiences, the soldier's absolute bond of belonging to the Ottoman army was ensured and his capability was increased. In the period of the National Struggle, he ensured a perfect harmony of spirit in the winning of the life-and-death war fought by the Turks in Anatolia, and in the transfer of material conditions and strategy to the soldier on the battlefield. With the establishment of the Republic, new military organization of new Turkish state was structured on the basis of secularism, and religious activities continued to exist in various services. Because, army was the only institution with which every male member of Turkish citizens had a common contact. Therefore, through the performance of these services, the Turkish nation's ties with its army remained strong, while the new state aimed to convey its new practices to many of its citizens through the nurturing role of religious services. At the same time, it also assumed the mission of being the strongest legitimization tool in functioning of the culture of obedience from top to bottom of the chain of command, both during two periods of war and peace order experienced in the Republican era. Due to these qualities, even though there were differences in staffing performance of religious services in the 1960s, based on the principle that foundation of the army is based on human beings, and taking into account the fact that the characteristic of the Turkish army is blended with Islam, it has always been desired to be implemented through various channels and this desire has been fulfilled in practice.

Benzer Tezler

  1. Savunma sanayi ve özelleştirme açısından değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    AHMET MİTHAT KİZİROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Savunma ve Savunma TeknolojileriHaliç Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TURGUT ÖZKAN

  2. Türk Hava Gücü'nün Türkiye Ortadoğu dış politikaları üzerine etkisi

    Turkish-Air Force and Turkey and Middleast foreing politick effective

    YUSUF ERGE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Uluslararası İlişkilerMarmara Üniversitesi

    Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. UFUK GÜLSOY

  3. Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne Türk Ordusu'nda mavzer tüfekleri

    From Ottoman Empire to Turkish Republic mauser rifles in Turkish Army

    ALİ SERDAR METE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Savunma ve Savunma TeknolojileriYeditepe Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. NİLÜFER HATEMİ

  4. Türkiye'de ordunun demokratik modernleşmesi

    Democratic modernization of the armed forces in Turkey

    İBRAHİM İNAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kamu Yönetimiİstanbul Ticaret Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OYA DAĞLAR MACAR

  5. Azatlık mücadeleri ve Azerbaycan basını

    Freedom struggles and Azerbaijan press

    NAZİLE ABBASLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Gazetecilikİstanbul Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EDİBE SÖZEN