Kritik hastalarda D-Laktat Veskube-1 düzeyinin tanısal ve prognostik değeri
Diagnostic and prognostic value of D-Lactate and Scube-1 level in critical patients
- Tez No: 965562
- Danışmanlar: PROF. DR. BAŞAR CANDER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 102
Özet
Amaç: Kritik hasta tanımı, travma nedeniyle ya da travma ile ilişkisiz olarak bir veya birden fazla organ sisteminde fornksiyon yetmezliğinden fonksiyon kaybına kadar gidebilen durumları kapsayan geniş bir tanımlamadır. Bu çalışmada Acil Servise başvuran ve kritik hasta olduğu düşünülen hastalarda başvuru anındaki serum D-Laktat ve serum Skube-1 düzeyinin kritik hasta tanısındaki, prognoz öngörmedeki gücünü göstermektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma tek merkezli ve prospektif olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine 15.07.2019-15.01.2020 Tarihleri arasındaki 6 ay süresince başvuran kritik hastalardan örneklem almak üzere planlandı. Bu tez çalışması iki grupta planlandı; kritik hastalar ve sağlıklı gönüllüler. Kritik hastaların; yaş, cinsiyet, bilinen hastalıkları, kullandığı ilaçlar, tanısı, travmatik-travmatik olmayan kritik hasta, vital parametreleri, prognozu ile laboratuar bulguları ve klinik skorlamaları not edildi. Bulgular: Hasta grubunun D-laktat ortalaması 654,7±715 (min:145; max:3000), kontrol grubunun D-laktat ortalaması 272±107 (min:30; max:469) idi. Gruplar arasındaki D-laktat düzeyi farkı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (z:-3.173; p=0.002). Hasta grubunun Skube-1 düzeyi ortalaması 90,7±69,3 (min:36; max:312), kontrol grubunun Skube-1 düzeyi ortalaması 47,5±14.6 (min:13; max:79) idi. Gruplar arasındaki Skube-1 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (z:-4.513; p≤0.01). Hasta grubunun travma ve nontravma şeklinde ayrımında D-laktat ve Skube-1 düzeyleri değerlendirildiğinde; D-laktat ortalaması travma hastalarında 328±54, nontravma hastaların D-laktat ortalaması 707,9±767,8 idi. Gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (z:-2.483;p=0.012). Hastaların mortalitesine göre D-laktat değerlendirildiğinde; 1 ay içinde ex olanların D-laktat değeri 905,8±840,9, 1ay sonrası mortalitesi olanların D-laktat değeri 486±602, yaşayanların D-laktat düzeyi 303,2±94,2 idi. Bu sonuçlara göre gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (x2:11.634,p=0.003). Hastaların mortalitesine göre Skube-1 değerlendirildiğinde; 1 ay içinde ex olanların Skube-1 değeri 124,5±85,6, 1ay sonrası mortalitesi olanların Skube-1 değeri 69,1±37,3, yaşayanların Skube-1 düzeyi 53,3±9,8 idi. Bu sonuçlara göre gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (x2:6.358, p=0.042). Sonuç: Kritik hasta tanısında, travmatik – travmatik olmayan hasta ayrımında, GİS kanama ve Sepsis nedenli kritik hastalarda belirgin yüksek değer elde edilerek spesifik tanıda, mortalite gösterme gücünde elde edilen anlamlı sonuçlar ile diğer laboratuar ve skorlama sistemleri ile korelasyonu D-Laktat ve Skube-1 biyobelirteçlerinin Acil Servise başvuran kritik hasta yönetiminde klinisyene yol gösterici güçlü bir tanı aracı olabilir.
Özet (Çeviri)
Objective: Definition of a critical patient has a wide description from failure to dysfunction of one or more organ systems with or without trauma. The aim of the present study was to demonstrate the power of serum D-lactate and serum Scube-1 levels at referral of the patients who are considered as critical on prediction of the prognosis. Material and Method: This study was designed as a single-centred and prospective study in order to collect samples from critical patients who have referred to Emergency Department of Istanbul Kanuni Sultan Suleyman Training and Research Hospital within Health Sciences University for 6 months between June, 15, 2019 and January, 15, 2020. The thesis study was planned on two groups including critical patients and healthy volunteers. Age, gender, concomitant diseases, current medications, diagnosis, traumatic-non-traumatic discrimination, vital parameters, prognosis, laboratory findings and clinical scoring of critical patients ere noted. Findings: D-lactate average of the patient group was 654.7±715 (min:145; max:3000) whereas D-lactate average of the control group was 272±107 (min:30; max:469). The difference in D-lactate levels was significant between the groups (z:-3.173; p=0.002). Mean Scube-1 level of the patient group was 90.7±69.3 (min:36; max:312) whereas mean Scube-1 level of the control group was 47.5±14.6 (min:13; max:79). There was a statistically significant difference on Scube-1 level between the groups (z:-4.513; p≤0.01). Evaluation of D-lactate and Skube-1 levels for discrimination of trauma and non-trauma patients revealed that mean D-lactate was 328±54 and 707.9±767.8 in trauma patients and non-trauma patients, respectively. There was a statistically significant difference between the groups (z:-4.513; p≤0.01).Consideration of D-lactate levels depending on patient mortality revealed that mean D-lactate level of those who have died within 1 month was 905.8±840.9 whereas mean D-lactate level of the patients who have died after 1 month was 486±602, and mean D-lactate level of those who have survived was 303.±94.2. Such results indicated a statistically significant difference between the groups (x2:11.634, p=0.003). When Scube-1 level was evaluated depending on the patient mortality, mean Scube-1 level of the patients who have died within 1 month was 124.5±85.6 whereas mean Scube-1 level of those who have died after 1 month was 69.1±37.3, and mean Scube-1 level of the patients who have survived was 53.3±9.8. According to the results mentioned above, there is a statistically significant difference between the groups (x2:11.634, p=0.003). Conclusion: D-Lactate and Scube-1 biomarkers in correlation with other laboratory and scoring systems may be strong diagnostic tools that would guide the clinician for critical patient management in the Emergency Department with significant results on mortality indication power including diagnosis of critical patient, discrimination of traumatic and non-traumatic patients, specific diagnosis of critical patients caused by GIS bleeding and sepsis .
Benzer Tezler
- Çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda D vitamini eksikliği
Deficiency of vitamin D in patients admitted to pediatric intensive care unit
HAMİT BOLOĞUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ESRA ŞEVKETOĞLU
- Yoğun bakım hastalarında akut böbrek yetmezliğinin erken tanısında presepsinin rolü
Role of biomarkers in early diagnosis of acute renal failure in the intensive care patients
FATMA KUBAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Anestezi ve ReanimasyonÇukurova ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK ÖZCENGİZ
- MIS-C tanısı alan hastalarda c-reaktif protein (CRP)/albümin oranının prognostik değerinin belirlenmesi
Determination of the prognostic value of C-reaktive protein (CRP)/albumin ratio in patients diagnosed with MİS-C
YASEMİN TİLKİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEHER ERDOĞAN
- Acil serviste COVID-19 tanısı alan hastaların 'serum iskemi modifiye albümin' düzeyinin mortalite ve morbidite açısından değerlendirilmesi
The evaluatıon of the 'serum ıchemıa modıfıed albumın' level of patıents dıagnosed wıth COVID-19 ın the emergency department ın terms of mortalıty and morbıdıty
ALİCAN ÖZÜAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTUĞRUL ALTINBİLEK