Geri Dön

Bir aile sağlığı merkezinde izlenen 15-49 yaş arası kadınlarda sağlık okuryazarlığı ile aile planlamasına yönelik tutumların karşılaştırılması

Comparison of health literacy and attitudes towards family planning in women aged 15-49 followed in a family health center

  1. Tez No: 966513
  2. Yazar: ÖNER ŞAHİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Antalya Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 89

Özet

Giriş: Sağlık okuryazarlığı (SOY)“bireylerin sağlığını geliştirici şekilde temel sağlık bilgilerini ve hizmetlerini edinebilme, yorumlayabilme ve anlayabilme kapasitesi”olarak tanımlanmaktadır. Günümüz sağlık sisteminde bireylerin sağlığı koruma ve geliştirme uygulamalarını benimsemeleri, verilen sağlık hizmetleri hakkında bilgilenmeleri, kendi sağlıkları ile ilgili kararın verilmesinde etkin olmaları, sorumluluk ve haklarını bilmeleri beklenmektedir. Bu nedenle sağlık bilgilerini arama ve anlama, sağlık bilgisi ve hizmetini sunanlar ile iletişim kurmada bireylerin sağlık okuryazarlığı önemli etken olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü aile planlamasını (AP),“bütün çiftlerin ve bireylerin yaş, sağlık ve sosyoekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak istedikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmalarına serbestçe karar vermelerine, doğumlarının arasını kendilerinin belirlemelerine ve çocuğu olmayan ailelerin çocuk sahibi olma isteklerini gerçekleştirmelerine yardım eden uygulamaların bütünü”olarak tanımlamıştır. Aile planlamasında amaç; istenmeyen gebelikleri ve buna bağlı olarak anne-bebek ölümlerini azaltmak, her aileye istedikleri zaman ve istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmeleri için yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktır. AP birinci basamak sağlık hizmetleri açısından da çok önemlidir. Sunulan AP danışmanlığı ve yöntem uygulama hizmetlerinin özellikle kadınların doğurganlık tercihleri üzerinde önemli etkileri olduğu gözlenmektedir. Bu araştırmanın amacı; bir aile sağlığı merkezinde izlenen 15-49 yaş arası kadın bireylerin sosyodemografik özellikleri ve SOY düzeyleri ile aile planlamasına yönelik tutumları arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmaya; Serik 4 No'lu Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM) izlenen 15-49 yaş arası kadınlardan 2024 yılı Haziran - Aralık ayları arasına ASM'ye başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 277 gönüllü katılımcı alınmıştır. Katılımcılarla yüz yüze görüşülerek tanımlayıcı ve kesitsel tipte bir çalışma yapılmıştır. İlgili literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan sosyodemografik ve doğurganlık özelliklerini belirlemeye yönelik 15 soruluk bir anket ile Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (ASOÖ) Kısa Formu ve Aile Planlaması Tutum Ölçeği (APTÖ) gerekli izinler alınarak kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS (Statistical Package for Social Sciences) v.29.0 programı (IBM Corp., Armonk, NY, ABD) kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan 277 kadının yaş ortalaması 33,06±9,04 yıldır. En küçük gönüllünün yaşı 17, en büyük yaş 48 yıl olarak saptanmıştır. Katılımcıların; %92,8'inin ilçede yaşadığı, %28,9'unun lise mezunu olduğu, %55,2'sinin ev hanımı olduğu, sosyal güvencesi olanların oranının %84,8 olduğu belirlenmiştir. AP hakkında bilgi edinme kaynağı olarak ilk sırada %38,3 ile ebe / hemşire yer almış, hiç AP bilgisi almayanların oranı %28,2, hiç AP yöntemi kullanmayanların %45,1 olarak bulunmuştur. En sık kullanılan AP yönteminin %15,5'le geri çekme olduğu tespit edilmiştir. ASOÖ indeks puan ortalamasının 34,37±0,53 olduğu; katılımcıların %11,2'sinin“yetersiz”, %37,9'unun“sınırlı”, %28,9'unun“yeterli”ve %22,0'sinin“mükemmel”düzeyde SOY'a sahip olduğu belirlenmiştir. Genç yaş grubunun daha yüksek SOY puanına sahip olduğu, yüksekokul ve üniversite mezunları arasında SOY düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. APTÖ toplam puan ortalaması 129,00±1,05“olumlu”olarak tespit edilmiş; alt boyutlara bakıldığında,“Toplumun aile planlamasına ilişkin tutumu”(60,00±0,55),“Aile planlama yöntemlerine ilişkin tutumu”(38,00±0,44) ve“Gebeliğe ilişkin tutumu”(29,00±0,34) alanlarında da olumlu düzeyde puanlar elde edilmiştir. Katılımcıların ASOÖ index puanına göre belirlenmiş SOY kategorileri ile APTÖ'den elde edilen puanlar arasındaki ilişki incelendiğinde mükemmel SOY grubunda gebeliğe ilişkin tutumlar alt boyutu puanları yetersiz soy grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızda; katılımcıların, AP hakkında hiç bilgi almayan ve hiç AP yöntemi kullanmayanların oranının yüksek olduğu, yeterli veya mükemmel sağlık okuryazarlığı düzeyinin istenen düzeyde olmadığı gözlemlendi. Bu tespit doğrultusunda sağlık okuryazarlığını arttırmaya yönelik programların yaygınlaştırılmasıyla, aile planlaması konusunda eğitim etkinliklerinin arttırması yoluyla, bireylerin hem kendi sağlıkları hem de toplum sağlığı açısından daha bilinçli kararlar almasına katkı sağlanabilir.

Özet (Çeviri)

Introduction: Health literacy (HL) is defined as“the capacity of individuals to obtain, interpret, and understand basic health information and services that will improve their health”. In today's healthcare system, individuals are expected to adopt health protection and promotion practices, be informed about the healthcare services provided, be active in making decisions about their own health, and be aware of their responsibilities and rights. Therefore, individual's health literacy emerges as a key factor in seeking and understanding health information and communicating with health information and service providers. The World Health Organization defines family planning (FP) as“the totality of practices that enable all couples and individuals to freely decide to have their desired number of children when they want, taking into account their age, health, and socioeconomic status. They can determine their own birth intervals, and they can help childless families realize their desires”. The goal of family planning is to reduce unintended pregnancies and the resulting maternal and infant mortality, and to provide assistance and counseling to every family to have their desired number of children when they want. FP is also crucial for primary healthcare services. The FP counseling and method application services offered have significant impacts, particularly on women's fertility preferences. The aim of this study is to examine the relationships between the sociodemographic characteristics and HL levels of women aged 15-49 who are being followed at a family health center and their attitudes toward family planning. Method: The study included 277 volunteers aged 15-49 who applied to the Family Health Center (FHC) between June and December 2024 and agreed to participate in the study. A descriptive, cross-sectional study was conducted with face-to-face interviews with the participants. A 15-question questionnaire to determine sociodemographic and fertility characteristics, developed by the researchers based on relevant literature, along with the European Health Literacy Scale (EHLS) Short Form and the Family Planning Attitude Scale (FPAS), were used with the necessary permissions. SPSS (Statistical Package for Social Sciences) v.29.0 (IBM Corp., Armonk, NY, USA) was used to analyze the data. Results: The average age of the 277 women participating in the study was 33.06±9.04 years. The youngest volunteer was 17, and the oldest was 48 years. Of the participants, 92.8% lived in the district, 28.9% were high school graduates, 55.2% were housewives, and 84.8% had social security. Midwives/nurses were the primary source of information about FP with 38.3%. Those who had never received FP information were 28.2%, and those who had never used a FP method were 45.1%. The most frequently used FP method was withdrawal (15.5%). The mean of FP index score was 34.37±0.53; It was determined that 11.2% of the participants had“inadequate”, 37.9% limited“, 28.9% ”sufficient“, and 22.0% ”excellent“ levels of HL. Younger age groups had higher EHLS scores, and HL levels were higher among college and university graduates. The total mean score on the FPAS was 129.00±1.05, indicating a ”positive“ level. When examining the subscales, positive scores were also obtained in the areas of ”Society's attitude toward family planning“ (60.00±0.55), ”Attitude toward family planning methods“ (38.00±0.44), and ”Attitude toward pregnancy" (29.00±0.34). When the relationship between the HL categories -which were determined according to the participants EHLS index score- and the scores obtained from the FPAS was examined, the subscale scores on the attitudes towards pregnancy subscale in the Excellent HL group were found to be statistically significantly higher than in the Inadequate HL group. Conclusion: In our study, it was observed that the proportion of participants who had not received any information about family planning and had never used any family planning methods was high, and that the level of sufficient or excellent health literacy was not at the desired level. In line with this finding, by expanding programs to increase health literacy and increasing educational activities on family planning, individuals can be helped to make more informed decisions regarding both their own health and public health.

Benzer Tezler

  1. Antalya'da aile sağlığı birimlerinde izlenen doğurgan çağdaki kadınlarda kızamıkçık seroprevelansının retrospektif olarak araştırılması

    Retrospective investigation of rubella seroprevalence in childbearing age women followed in Family Health units in Antalya

    HAKAN KARAKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN

  2. Bir aile sağlığı merkezinde izlenen 5-15 yaş arası çocuklarda hiperlipidemi sıklığı: Kesitsel araştırma

    Prevalence of hyperlipidemia in children between the age of 5-15 following in a family health center: A cross-sectional study

    BURAK DÖNMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN

  3. Manisa kent merkezinde yaşayan diyabetli hastalarda izlem ve bakım niteliğinin değerlendirilmesi

    The assesment of the quality of care and monitoring of patients with diabetes mellitus living Manisa city center

    BAHADIR DEDE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Halk SağlığıCelal Bayar Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERHAN ESER

  4. Kız çocuklarında poliklorinobifenillerin erken ergenliğe etkisi

    The effects of polychlorinated bphenyls exposure on puberty precocious in girls

    RAZİYE BURCU GÜVEN BİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAMİM ÖZEN

  5. Bebeklerin ilk 6 aydaki beslenme durumlarının retrospektif olarak incelenmesi

    The retrospective research of the first six months infants feeding

    YEŞİM KURT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Hemşirelikİstanbul Bilim Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ZERRİN ÇİĞDEM