Geri Dön

Henrik Ibsen'in Bir Bebek Evi (Nora) ve Yüksel Pazarkaya'nın Mediha eserlerinde kadının varoluş mücadelesi

The women's struggle for existence in Henrik Ibsen's a Doll's House (Nora) and Yüksel Pazarkaya's Mediha works

  1. Tez No: 967179
  2. Yazar: SEVDA NUR DUMAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MERYEM NAKİBOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Karşılaştırmalı Edebiyat, Comparative Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat (Disiplinlerarası) Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Norveç edebiyatının tanınmış yazarı Henrik Ibsen‟in“Bir Bebek Evi (Nora)”isimli tiyatro eseri, evlenmeden önce baba ocağında, evlendikten sonra da kocasının evinde cansız bir nesne görevi gören bir eşin/annenin evini terk edişini konu eder. Eserin odak noktasını kadın oluşturur. Oyun boyunca Nora eşine sadık bir kadındır ancak oyunun sonunda eşinin kendisini değersizleştirdiğini fark ettiği andan itibaren alışılagelmiş rolünün dışına çıkarak evini terk eder. Çalışmada incelenen bir diğer kadın karakteri Mediha da benzer bir davranışı sergiler. Göçmen Edebiyatı denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan Yüksel Pazarkaya‟nın“Mediha”isimli tiyatro eserinde bir annenin görünürde kocasından intikam almak amacıyla kendi çocuklarını öldürmesi söz konusudur. Toplum içerisinde erkeği yücelten değerler kadını ikincil konuma iterek ötekileştirilmesine ve cinsiyetler arasında hegemonyanın oluşmasına zemin hazırlamıştır. Tarih boyunca ataerkil toplumda var olmaya çalışan kadının ikincil konumunun Norveçli yazar Henrik Ibsen'in“Bir Bebek Evi (Nora)”ve Almanya‟da oluşan göçmen edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Yüksel Pazarkaya‟nın“Mediha”adlı eserleriyle karşılaştırılacaktır. iv Her iki kültürdeki kadın prototipleri ile toplumsal yapı içerisindeki konumları, eşlerin baskısı, toplumun kadına baskısı ve kadından beklentileri, toplumsal aile yapısı ve kadına şiddet ön plandadır. Erkeğin gölgesinde kalmış, kendisine toplum tarafından dayatılan rollere bürünmek yerine başkaldırarak yükselen kadın bilinçlenme ve özgürleşme hareketleri tespit edilecektir. Farklı coğrafyalara rağmen benzer sorunları yaşayan kadınların yazgısının ortak olması dikkat çekmektedir. Bu nedenle söz konusu Bir Bebek Evi (Nora) ve Mediha eserlerindeki kadın kahramanların uğramış oldukları haksızlıkların açıklanabilmesi adına çalışmanın ağırlık noktasını oluşturan“Kadın Sorunsalı”feminist ve sosyolojik inceleme yöntemlerinden faydalanılarak Eklektik (Çoğulcu) Yöntemle incelenecektir.

Özet (Çeviri)

The theater play“A Doll‟s House (Nora)”by the well-known writer of Norwegian literature, Henrik Ibsen, is about the abandonment of the home of a wife/mother who served as an inanimate object in her father's house before marriage and in her husband's house after marriage. The focal point of the work is women. Throughout the play, Nora is a loyal woman to her husband, but at the end of the play, when she realizes that her husband devalues her, she leaves her home by breaking away from her traditional role. Mediha, another female character in our thesis, exhibits a similar behavior. One of the first names that comes to mind when it comes to immigrant literature, Yüksel Pazarkaya's play“Mediha”is about a mother who kills her own children, ostensibly to take revenge on her husband. The values that glorify men within society have marginalized women by relegating them to a secondary position, thereby paving the way for the emergence of gender-based hegemony. This study will compare the secondary status of women striving to exist within patriarchal societies throughout history as depicted in the works of the Norwegian author Henrik Ibsen‟s A Doll‟s House (Nora) and Yüksel Pazarkaya‟s Mediha, one of the prominent authors of migrant literature in Germany. The female prototypes in both cultures, along with their positions within the social structure, the pressure exerted by their spouses, societal expectations of women, the structure of the traditional family, and violence against women are central themes. The study will identify movements of female awakening and emancipation, focusing on women vi who, rather than conforming to the roles imposed upon them by society, rise up in defiance and emerge from the shadow of male dominance. Despite belonging to different geographies, it is noteworthy that women experience similar issues and share a common fate. Therefore, in order to analyze the injustices faced by the female protagonists in A Doll‟s House (Nora) and Mediha, this study will focus on the“Woman Question”as its central theme. An eclectic (pluralistic) approach will be employed, drawing upon feminist and sociological analytical methods.

Benzer Tezler

  1. Ibsen'in Nora-Bir Bebek Evi ve Hedda Gabler adlı oyunlarında kadın sorunsalı

    The woman problematic in Ibsen's 'Nora-a Doll's House' and 'Hedda Gabler'

    BURCU TAŞ TOKUÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Batı Dilleri ve EdebiyatıHaliç Üniversitesi

    Tiyatro Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEVAT ÇAPAN

  2. Erendiz Atasü'nün dullara yas yakışır ve Henrik Ibsen'ın Bir Bebek Evi: Nora (A doll house: Nora) adlı eserlerde feminizm incelemesi

    Feminism in Erendiz Atasü's Book Named Dullara Yas Yakışır and Henrik İbsen's book named a doll house

    NEZİFE ÜSTÜN KARAKUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İngiliz Dili ve EdebiyatıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT CERCİS TANRITANIR

  3. Evin birey üzerindeki etkisi ve Henrik İbsen'in oyunlarında mekânsal olarak çözümlenmesi

    The effect of the house on the individual and spatial analysis of Henrik Ibsen's plays

    ASLIHAN SAYGIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel SanatlarSüleyman Demirel Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜŞERREF ÖZTÜRK ÇETİNDOĞAN

  4. Foucault'nun iktidar kuramı bağlamında tiyatroda mahkûmiyet temsili: Nora, Ada ve Hizmetçiler oyunları üzerine bir inceleme

    Representation of conviction in theatre in the context of foucault's theory of power: A study of the plays Nora, the Island and the Maids

    GÖRKEM ERGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Sahne ve Görüntü SanatlarıBahçeşehir Üniversitesi

    Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SERCAN ÖZİNAN

  5. Ataerkil evlilik düzeni içinde iki kadın modeli; kadın, rol, evlilik kimliğinin üstünden Henrik İbsen'in Nora ve Hedda Gabler karakterlerinin ve oyunlarının incelenmesi

    Two women in the patriarchal marriage model; an analysis of the characters and the plays of Nora and Hedda Gabler over woman, role and marriage identity

    ESMA GÜL ŞENER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Sahne ve Görüntü SanatlarıBahçeşehir Üniversitesi

    İleri Oyunculuk Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. NAZAN KESAL KIRILMIŞ