The Female characters quest for survival in the plays of Eugene O'Neill and Tennesse Williams
Eugene O'Neill ve Tennesse Williams'ın kadın karakterinin varoluş savaşı
- Tez No: 100333
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NUR AKKERMAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, American Culture and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 209
Özet
Eugene Gladstone O'Neill and Tennessee Williams 20. yüzyıl Amerikan Tiyatrosunun en önemli isimleri arasındadır. Temaları ve karakterleriyle yenilikçi ve deneysel olarak tanımlanan yazarların en belirgin ve tartışılan özellikleri kadın tiplemeleridir. Edebiyat eleştirmenlerinin neredeyse tamamı O'Neill ve Williams'm birbirlerinden tamamen farklı kadın karakterleri yarattığım öne sürer, bu iddiayı da yazarların kişisel ve otobiyografik özellikleri ile desteklerler. Ancak, bu tezin amacı, tüm bu iddiaların aksine, iki yazarın kadın karakterlerinin ihtiyaçları, arzulan, güdüleri, ve kişisel özellikleriyle ne kadar benzer olduğunu göstermektir. O'Neill ve Williams kadın karakterlerini geleneksel ve ataerkil toplumların erkek merkezli sistemlerinde“diğer”olarak tanımlamışlardır. Bu yapı içinde, kadınlar kendilerine ve ihtiyaçlarına uygun bireysel ve sosyal bir kimlik arayışı içindedirler ve bu arayış umutsuz bir varoluş çabası olarak tanımlanabilir. Yazarların kadın karakterleri aktif veya pasif olarak içine itildikleri cinsiyet rolleri ve kimliklerine karşı bir savaş verirler. Trajik varlıklarının temelinde“geçmiş”vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkar; geçmiş aynı zamanda bu karakterlere varoluşçu bir boyut da katmaktadır. Yine de, bu trajik kadın kahramanlar hiçbir zaman melodramatik sembollere dönüşmezler; hiçbiri evcimen, çekinik, veya fedakar tipler değil, aksine ataerkil bağımlılığı ve erkek merkezli kuralları reddeden güçlü kadınlardır. Bu karakterler sosyal değil kişisel trajedileri yansıtırlar; asla gerçekleşmeyecek bir ideal peşinde kahramanca kişisel savaşlarını verir ve yenilirler. Bu kadınların her biri- kısa süreli de olsa - kendini aileden biri veya bir anne rolüne yerleştirmeye çalışır, ancak bu da boş bir gayrettir. Yine de bu kadınlarda erkeklerin başa çıkamadığı bir yönlendirme yetisi ve erkeklerde pek görülmeyen uyum sağlama ve hayatta kalma becerisi vardır. Sadece varlıklarıyla bile, erkeğin varoluşunu garanti altına alır, onlara kişisel güç, kimlik ve otonomiIll sağlarlar. Ne yazık ki, bu kadınların hepsi de sonunda yenilmeye mahkumdur; ancak yenilgilerindeki vakar onlara trajik bir boyut verir. Bu çalışma, iki yazarın kadın karakterlerinin benzerliklerini göstermek ve örneklemek üzere, O'NeilPin Strange Interlude. Desire Under the Elms, ve A Long Day's Journey Into Night ve Williams' in A Streetcar Named Desire, Cat on a Hot Tin Roof, ve The Night of the Iguana adlı eserlerini kapsamaktadır.
Özet (Çeviri)
Eugene Gladstone O'Neill and Tennessee Williams are two outstanding playwrights in the 20 century American literature. Their themes and characterizations are rather revolutionary and experimental and both playwrights are prominent with their depictions of tragic female characters. Literary critics generally claim that O'Neill and Williams create almost completely opposing female characters in their works, and this claim is often supported with the playwrights' personal traits and autobiographical qualifications. However, this study aims to show how their female characters are almost identical with their needs, desires, drives, and personal traits. The female characters of both O'Neill and Williams are drawn as“the other”in the male-centered systems of highly traditional and patriarchal societies. Within this hostile structure, each seeks a proper individual and social identity, which can be defined as a desperate quest for survival. These women are against masculine presuppositions about gender roles and identities, so they struggle against their male-bound identities actively or passively. The“past”is the basis of their tragic beings; its permanent and inevitable existence in the present also gives an existentialist quality to these female characters. Still, these women are never melodramatic representations; that is, they can never be claimed to be domesticated, submissive, and sacrificing types; on the contrary, they reject patriarchal dependency and male ethics. They are the products of personal - not social - concerns; their tragic qualities are limited within the boundaries of individual heroism with an idealistic dedication to a cause. Each of these female characters attempts to fit herself into the frame of a family or motherhood, which also finally turns out to be a vain hope. Nevertheless, they still have strong manipulative powers with which men cannot cope, and survival tactics of which men are devoid. With their very existence, these females ensure men's existence by providingthem with personal power, identity, and autonomy. In this way, they also create a discourse above nature by challenging the existing order. Yet, they are doomed to be defeated in the end, though in dignity, which gives them a tragic dimension. This study includes Eugene O'Neill's Strange Interlude. Desire Under the Elms, and A Long Day's Journey Into Night, and Williams' A Streetcar Named Desire. Cat on a Hot Tin Roof, and The Night of the Iguana in order to display and exemplify the similarities between the heroines of the playwrights.
Benzer Tezler
- The quest for happiness and freedom in George Eliot's The Mill on the Floss and Emily Brontë's Wuthering Heights
George Eliot'ın Kıyıdaki Değirmen ve Emily Brontë'nin Uğultulu Tepeler adlı romanlarında mutluluk ve özgürlük arayışı
AYBİKE KELEŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
İngiliz Dili ve EdebiyatıAtılım Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÖKŞEN ARAS
- 20. yüzyıl operalarındaki kadın karakterlerin Feminizm bağlamında ele alınması
Consideration of female characters in 20th century operas in the context of Feminism
HİLAL TAPAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
MüzikANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİSes Eğitimi Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. RAŞİT GÖRKEM AYTİMUR
- The female identity and self assertion in Margaret Drabble's and Penelope Lively's selected novels
Margaret Drabble'ın ve Penelope Lively'nin seçilmiş romanlarındaki kadın kimliği ve kendini kanıtlama
SAJA HADIB MOHSIN ALDIHAYMAWEE
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
İngiliz Dili ve EdebiyatıKarabük Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZILA HEIDARZADEGAN
- Rebecca Lenkiewicz's theatre and her marginal women characters
Rebecca Lenkiewicz'in tiyatrosu ve marjinal kadın karakterleri
LEYLA ADIGÜZEL
Yüksek Lisans
İngilizce
2016
Sahne ve Görüntü SanatlarıYüzüncü Yıl Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYDIN GÖRMEZ
- Portraits féminins chez Maïssa Bey
Maïssa Bey yazınında kadın portreleri
GÖZDE ŞAHİN YAMAN
Yüksek Lisans
Fransızca
2024
Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray ÜniversitesiFransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ÖZKAN