Geri Dön

İstanbul'un eski Venedik ticaret kolonisinin Osmanlı ticaret bölgesine dönüşümü

The Transformation of the old Venetian trade colony of İstanbul into the Ottoman trade district

  1. Tez No: 104262
  2. Yazar: AYGÜL AĞIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AFİFE BATUR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 284

Özet

İSTANBUL'UN ESKİ 'VENEDİK TİCARET KOLONISI'NİN 'OSMANLI TİCARET BÖLGESİNE DÖNÜŞÜMÜ ÖZET“İstanbul'un Eski 'Venedik Ticaret Kolonisi'nin 'Osmanlı Ticaret Bölgesi'ne Dönüşümü”başlığıyla doktora tezi olarak önerilen araştırma, İstanbul'un Fethi'ne kadar dört yüz yıla yakın varlığını sürdürmüş Venedik Ticaret Kolonisi'nden Osmanlı Ticaret Bölgesi'ne geçiş sürecini konu almaktadır. Çalışma, mekan olarak, koloninin Fetih'ten önce Halic'in güney sahilinde kaplamış olduğu düşünülen alanla, zaman olarak ise, Venedik yerleşiminden ilk kez söz eden 1082 tarihli“ayrıcalık belgesi (ChrysobouHos)”ne dayanarak 11. yy'dan, bölgenin Rüstem Paşa Camisi'nin inşası ve Yeni Cami'nin inşa hazırlıklanyla Osmanlı kimliğini büyük ölçüde kazandığı 16. yy'ın sonuna kadar sınırlandırılmıştır. Çalışma ağırlıklı olarak birincil kaynakların sunduğu bilgiler üzerine kurulmuştur. Venedik Ticaret Kolonisi'nin sınırlarının bugünkü topografyadaki karşılıklarını tartışmak, araştırmanın ilk aşamasını oluşturmuştur. Siyasi olaylara bağlı olarak değişiklik gösteren sınırlar üç dönem içinde incelenmiştir: 1082-1204 Dönemi; 1204- 1261 Latin İmparatorluğu Dönemi; 1261-1453 Dönemi. Fetih öncesi sınırların doğuda Balık Kapısı, batıda ise Odun Kapısı olduğunu belgeler söylemektedir. Buna karşın, Venedik Ticaret Kolonisi yerleşimi ile yakın ilişki içinde olan Balık Kapısı'nın doğusu da çalışmaya katılmıştır. Güney sınırını belirleyen Sebastokrator surunun Tahtakale Caddesi'ni izlemiş olması ise olası bulunmuştur Venedik Ticaret Kolonisi'nin yerleşimi deniz ticaretiyle ilişkilendirilerek kurgulanmıştır. Uzaklardan gelen gemilerin derin rıhtımından ötürü yanaşabildiği iskeleler, malların şehre girdiği kapılar, açıldıkları yollar, mallan getirenlerin konakladıkları fondaco, işleyenlerin, satanların çalıştıkları dükkanlar, eğlendikleri Capyllio, para alışverişinde bulundukları numularium tabule'ler, olasılıkla mallarını depolayıp pazarladıkları lobia, barındıkları evler, ibadet ettikleri kiliseler, manastırlar, yönetildikleri saray, muhakeme oldukları curia, tedavi gördükleri hastane ele alınmıştır. 29 Mayıs 1453 tarihi Venedikliler için de dönüm noktası olmuştur. Şehrin savunmasına yardımcı olan Venedikliler, Fetih sırasında Bizanslıların kaderini paylaşmışlardır. 18 Nisan 1454 günü imzalanan ahidname'ye kadar yaklaşık bir yıl, belki de yeni durumun kalıcılığını da anlamaya çalıştıkları bir belirsizlik dönemi yaşamış olmalıdırlar. Senato Mar (ASV) defterinin 16 Ağustos 1454 tarihli kaydından, ahidname'ye gönderme yapılarak Fetih sonrası ilk balyosun Bartolomeo Marcello olduğu; Venediklilere Ankonalılara ait ev ve kilisenin verildiği öğrenilmektedir. Ankonalılara ait ev ve kilisenin bugünkü topografyadaki yerleri belirlenememiştir. xnıFetih öncesi, Venedik Ticaret Kolonisi'nin, bütünlüğü olan büyük bir alan; Fetih sonrası içine yerleşen Osmanlı mahallelerinin ise küçük birimler olduğu anlaşılmıştır. Fetih öncesi Venedik Ticaret Kolonisi olarak anılan alan içine yerleşen Osmanlı mahalleleri, sınırlarla ilgili tartışmada elde edilen bulgular dikkate alınarak saptanmıştır. Çalışılan mahallelerin sınırları tanımlı değildir. Buna karşın, belgelerdeki göndermeler araştırmaya katılmalarının gerekçelerini oluşturmuştur. Araştırmada, Acemoğlu, Ahi Çelebi, Arslanlı Ev, Balık Kapısı, Bozahane, Çelebioğlu, Edirneli Yahudiler, Fildamı, Hacı Halil Mescidi, Hacı Keşkek, Hacı Zerduz, Halil Paşa Bergosu, Karaşems, Mevlana Gürani Hanı, Odun Kapısı, Sarı Timurcu, Yahudi mahalleleri ile Zindan Kapı çevresi ve Tahtakale (Mahallesi) çalışılmış; ayrıca, belgelerde bilinen hiçbir noktaya gönderme yapılmamasına karşın eski Venedik Ticaret Kolonisi ile ilgisi kurulabilecek“Bayloz”(balyos) ve Venedik Loncası mahalleleri de araştırma kapsamı içine alınmıştır. Tartışma ve sonuç bölümünde, Venedik ve Osmanlı belgeleri eşgüdümlü olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Osmanlı belgelerine göre, Balık Kapısı çevresinde oldukları düşünülen Venedik yapılarının San Marco Kilisesi, Balyos Sarayı, Santa Maria Kilisesi ve San Giorgio Manastın; Zindan Kapı yakınında gösterilen“harabe”kilisenin ise San Giovanni de Cornibus Kilisesi olması olası bulunmuştur. Anıtsal yapılar dışında, Osmanlı belgelerinin bölgedeki yapılardan bazılarını kâfiri olarak nitelemeleri, Venedik Ticaret Kolonisi yapılan olabileceklerini düşündürmüş; bu bağlamda, Venedik kaynaklan ile Osmanlı kaynaklarında rastlanan yapı terimleri karşılaştırmak olarak tartışılmıştır. 15. ve 16. yy'da çalışma bölgesinde adı geçen çok sayıda önemli yapının zaman içinde kaybolduğu anlaşılmıştır. Venedik Ticaret Kolonisi yapılan dışında Mevlana Gürani Hanı, Murat Paşa Hanı, Hacı Dursun Hanı, Katır Hanı, Sinan Paşa Hanı, Çifte Hamam, Yahudi Hamamı, Hürrem Sultan Hamamı, Sinagog, Hacı Zenbur Mescidi, Kazancılar Mescidi, Odun Kapısı yakınındaki tuz anban, değirmenler, Arslanlı Ev Mahallesi'nde bir köşk (kasr) gibi çok sayıda yapı günümüze ulaşmamıştır. Bu yapılara bugün ne olduğu anlaşılamayan, Osmanlıların önemsediği“eski”Fildamı'm da eklemek gerekir.“Venedik Ticaret Kolonisi İle İlgisi Tartışılan Yapılar”alt başlığında, Tahtakale Hamamı Burmab Han ve Balkapanı Hanı ele alınmış; ancak, tartışma, ağırlıklı olarak Fetih öncesi ile ilgisi ısrarla vurgulanan Balkapanı Hanı üzerinde yoğunlaştırılmıştır. Tahtakale Hamamı'nın restorasyonu sırasında ortaya çıkarılan Bizans dönemi kalıntılarının günümüze ulaşamamış oluşu ayrıntılı yorum yapmayı olanaksızlaştırmaktadır. Burmak Han'ın sadece revak tonoz örgü tekniğinin Bizans tekniğine benzerliği Bizans döneminden kalmış olabileceğini söylemek için yeterli bulunmamıştır. Araştırmacıların büyük çoğunluğu tarafından bodrum katının Bizans yapısı olduğu öne sürülen Balkapanı Hanı örneğinde ise, tarihinin Fetih öncesine kadar geri gidemeyeceğini kanıtlayacak bir bulguya rastlanmamıştır. Bu durumda, hanın Venedik Ticaret Kolonisi ile ilgisi olasıdır. Sonuç olarak, bölgenin Osmank Ticaret Bölgesi'ne geçiş döneminde, kimlik değiştirme süreci yaşadığına tanık olunmuştur. Osmanlılar, kendileri için önemli bir rakip olan Venediklilerin, İstanbul içindeki“küçük Venedik”inin izlerini, zaman içinde şehrin bütününde de çok etkili olacak yapılarla büyük ölçüde silmişlerdir. Ancak, kimlik değişse de binlerce yıldır değişmeyen bir şey vardır: Ticaret. xıvKiliselerin yerini mescitler/camiler almıştır. Ancak, uzaktan malların geldiği iskeleler, tüketim merkezlerine ulaştıran ana yollar ve çarşıların Fetih öncesi ve sonrası bölgenin değişmezi olduktan belgeler aracılığıyla da doğrulanmıştır. XV

Özet (Çeviri)

THE TRANSFORMATION OF“THE OLD VENETIAN TRADE COLONY' OF ISTANBUL INTO 'THE OTTOMAN TRADE DISTRICT' SUMMARY This research on the transformation of the old Venetian Trade Colony of Istanbul into the Ottoman Trade District proposed as a doctorate thesis, focuses on the transformation process of the Venetian Trade Colony - which maintained its existence for nearly four hundred years until the conquest of Istanbul - into the Ottoman Trade District. The area considered in the study was limited to the area south of the Golden Horn thought to have been inhabited by the Venetian Colony before the Conquest and based on the ”privilege document {Chrysoboullos logos)“ dated 1082, the first document mentioning a Venetian settlement, to the period from the 1 1th century to the end of the 16th century when the area seriously started to gain an Ottoman identity with the construction of the RUstem Pasha Mosque and the preparations made for the construction of the Yeni Cami. The study is mainly based on information presented in primary sources. The first phase of the study discusses where the Venetian Trade Colony's boundaries would be in today's topography. The boundaries which changed according to the political developments of the period were analysed in three different periods: the 1082-1204 Period; 1204-1261 Latin Empire Period;1261-1453 Period. According to documents, the pre-Conquest boundaries were the Balık Kapısı in the east and Odun Kapısı in the west. However, the eastern side of Balık Kapısı which had close relations with the Venetian Trade Colony has been included in this study, too. It was also determined that the Sebastokrator walls determining the southern limits of the Venetian settlement may have ran along Tahtakale Caddesi. The organisation of the Venetian Trade Colony was described according to its relations with sea trade. The quay where ships coming from distant places could moor due to the depth of the water; the gates through which goods entered the city; the roads they led into; the fondaco where those who brought the goods stayed; the shops in which the manufacturers merchants worked; the Capyllio where they enjoyed themselves; the numularium tabule where money exchanges were made; the lobia where they most probably stored and marketed their goods; the houses they lived in, the churches, the monasteries; the palace that governed them; the curia where they were tried and the hospital where they were treated were all taken into consideration. 29 May 1453 was a critical date for the Venetians, too. The Venetians who had helped protect the city, shared the fate of the Byzantines during the Conquest. They must have undergone a period of uncertainty, which lasted for almost a year until the treaty was signed on 18 April 1454, during which they were probably trying to determine how long the situation would last. With reference to the treaty, the 16 August 1454 entry of the Senato Mar register, (ASV), states that the first bailo after the Conquest was Bartolomeo Marcello and that the houses and church which xvibelonged to the Anconians were given to the Venetians, but the location of the house and church of the Anconians in the present day settlement could not be determined. It was established that although before the Conquest the Venetian Trade Colony was a large unified area, the Ottoman mahalles (neighbourhoods) that were established in the same location following the Conquest were small units. The Ottoman mahalles that were established in what was known before the Conquest as the Venetian Trade Colony have been determined according to the findings obtained by the deliberations regarding the boundaries. The boundaries of the Ottoman mahalles included in the study are not very clear. However, their inclusion in the research is due to their being referred to in the documents. Acemoğlu Ahi Çelebi, Arslanlı Ev, Balık Kapısı, Bozahane, Çelebioğlu, Edirneli Yahudiler, Fildamı, Hacı Halil Mescidi, Hacı Keşkek, Hacı Zerduz, Halil Paşa Bergosu, Karaşems, Mevlana Gürani Hanı, Odun Kapısı, San Timurcu, the Jewish mahalles and the area around Zindan Kapı and the mahalle of Tahtakale were studied during the research and although there were no references made to the mahalle of ”Balyoz“ (balyos) and Venedik Loncası, these two were included because of their names on the assumption that they could have had some relation to the old Venetian Trade Colony. In the discussion and conclusion sections the Venetian and the Ottoman documents were evaluated simultaneously. Through Ottoman documents, it was established that the Venetian buildings found to be situated around Balık Kapısı were the St. Marco Church, the Balyos Palace, the Santa Maria Church and the Monastery of San Giorgio; and that the ”ruined“ church shown as being near Zindan Kapı was most probably the San Giovanni de Cornibus Church. The fact that except for some monumental buildings, the Ottoman documents refer to some structures in the area as kâfiri (belonging to the infidel) leads us to believe that they could be structures in the Venetian Trade Colony, and within this context, the building terminology found in Ottoman and Venetian documents were studied comparatively. It was also determined that many important structures stated to have been in the said area in the 15th- 16th centuries were lost in the course of time. In addition to the buildings of the Venetian Trade Colony, numerous others such as the Mevlana Gürani Hant, Murat Paşa Hanı, Hacı Dursun Hanı, Katır Hanı, Sinan Paşa Hanı, Çifte Hamam, Yahudi Hamamı, Hürrem Sultan Hamamı, the Synagogue, Hacı Zenbur Mescidi, Kazancılar Mescidi, the salt cellar in the vicinity of Odun Kapısı, the mills, a kasr (pavilion) in the mahalle of Arslanlı Ev have not survived to the present. The ”old“ Fildamı (Elephant's Shed), whose function has not been clarified yet but which was very important for the Ottomans, should be added to this list. The Tahtakale Hamamı, Burmak Han and Balkapam Ham were studied under the subtitle ”Structures Whose Relation to the Venetian Trade Colony Are Queried“; however, the focus was mainly on Balkapam Ham whose relation to the Colony before the Conquest is insistently emphasised. As the Byzantine period remains found during the restoration of the Tahtakale Hamam have not survived to the present, it is almost impossible to make detailed interpretations and comments. Moreover, the fact that only the vaulted masonry technique used in the arcade is reminiscent of the Byzantine technique has not been found to be sufficient evidence to say that it could be dated to the Byzantine period. However, in the example of Balkapam Han whose basement is dated to the Byzantine period by a large majority of researches, no evidence proving that it could xviinot date to the pre-Conquest period was found. Therefore, it is very likely that this building was related to the Venetian Trade Colony. In conclusion, we have witnessed that the area underwent a process of change in identity during its transformation into the Ottoman Trade District. In Istanbul, the Ottomans effaced the traces of ”little Venice" and the Venetians, who were to a great extent a serious competition, by means of buildings which were impressive even considering the city as a whole. However, even though the identity was transformed, there was one thing that did not change for thousands of years: Trade. The churches were replaced by mesjids or mosques. On the other hand, documents confirm that the quays used to unload goods coming from far away, the main roads used to transport them to consumption centres and markets were the never changing elements of the area before and after the Conquest. xvui

Benzer Tezler

  1. Krysobulların ışığında Bizans-Venedik ticarî ilişkileri

    Byzantine-Venice commercial relations in the light of Chrysobulls

    HÜSEYİN ÖMER ÖZDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYDIN USTA

  2. Bailo Agostino Nani'nin Relazione'sine göre 17.yüzyıl başı Osmanlı Venedik ilişkileri

    Early 17th century Ottoman Venetian relations according to the Relazione of Bailo Agostino Nani

    CANAN SAMİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    TarihYeditepe Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ŞEFİK PEKSEVGEN

  3. Başbakanlık Osmanlı Arşivi 17 numaralı Zehair-i Rikab Defteri'ne (1788-1791) göre İstanbul'un iaşesinin te'mini

    Başlık çevirisi yok

    HALİL UTKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Türk İktisat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TEVFİK GÜRAN

  4. Kültürel iletişimde sergilerin rolü: Osmanlı-Avrupa ilişkileriyle ile ilgili İstanbul'da özel müzelerde yapılan sergiler

    The role of exhibitions on cultural communication: the exhibitions on Ottoman-Europe relations held in private museums in İstanbul

    ŞULE İNCİ AŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Müzecilikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYGÜL AĞIR

  5. Osmanlı porselen sanatı

    Başlık çevirisi yok

    BUKET BAYKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Güzel Sanatlarİstanbul Teknik Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİLİZ ÖZER