Geri Dön

Gender differences in distress levels, coping strategies, stress related growth and factors associated with psychological distress and perceived growth following the 1999 Marmara earthquake

1999 Marmara depremini yaşayan yetişkinlerde stres düzeyi, başa çıkma stratejileri, strese bağlı gelişme olgusu ve ilgili faktörlerde cinsiyet farklılıkları

  1. Tez No: 105094
  2. Yazar: HATİCE GÜNEŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. A. NURAY KARANCI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Deprem, Travma Sonrası Stres, Başaçıkma, Gelişme, Cinsiyet VI, Earthquake, Posttraumatic Distress, Coping, Growth, Gender IV
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 112

Özet

ÖZ^P 1999 MARMARA DEPREMİNİ YAŞAYAN YETİŞKİNLERDE STRES DÜZEYİ, BAŞA ÇIKMA STRATEJİLERİ, STRESE BAĞLI GELİŞME OLGUSU VE İLGİLİ FAKTÖRLERDE CİNSİYET FARKLILIKLARI Güneş, Hatice Yüksek Lisans, Psikoloji Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. A. Nuray Karancı Aralık 2001, 101 sayfa Bu çalışmanın amacı, 1999 Marmara Depremini yaşayan kişilerin yaşadıkları stres düzeyini, kullandıkları başa çıkma stratejilerini ve strese bağlı gelişme olgusunu cinsiyet farklılıkları bağlamında incelemektir. Yetişkinlerin betimleyici özellikleri, depreme maruz kalma düzeyleri, kullandıkları başa çıkma stratejileri ve hayatlarının bundan sonraki kısmmı kontrol edebileceklerine dair inançları stres ve strese bağlı gelişme düzeyini belirlemedeki yordayıcı değişkenler olarak ele alınmıştır. Bu araştırma, depremden 6 ay sonra gerçekleştirilmiştir. Çalışma örneklemini Adapazarı'nda yaşayan ve depreme maruz kalan 336 yetişkin (18 ve 69 yaşları arasında 175 kadın, 161 erkek) oluşturmuştur. Bilgiler üç bölümden oluşan anket aracılığı ile elde edilmiştir. Travma sonrası stres düzeyi, Olayın Etkisi Ölçeği (Impact of Event Scale, IES) ile araştırılmıştır. Yetişkinlerin kullandıkları başaçıkma stratejileri Başaçıkma Yolları ölçeği (Ways of Coping Questionnaire, WCQ) ile değerlendirilmiştir. Algılanan gelişme, Strese BağlıGelişme Ölçeği (Stress Related Growth Scale, SRGS) ile incelenmiştir. Anketin diğer bölümleri, betimleyici özellikleri ve depreme maruz kalma düzeyini incelemeye yönelik maddeleri kapsamaktadır. Veriler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Psikoloji Bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencilerinden oluşan eğitilmiş bir anketör grubu tarafından toplanmıştır. Sonuçlar, kadınların erkeklerden anlamlı olarak daha yüksek düzeyde travma sonrası stress ifade ettiklerini göstermiştir. Depremi yeniden yaşama ve kaçınma semptom düzeyleri açısından cinsiyet farklılıkları da bulunmuştur. Kadınların depremi yeniden yaşama semptom düzeyi ortalamaları, erkeklerin ve kadınların kaçınma ve depremi yeniden yaşama semptom düzeyi ortalamalarından anlamlı olarak daha yüksektir. Başaçıkma stratejileri ele alındığında faktör analizi sonucuna gore, problem odaklı/iyimser yaklaşım, kaderci başaçıkma, çaresiz yaklaşım ve kaçınma olmak üzere dört faktör bulunmuştur. Hem kadınlar hem erkekler için en fazla kullanılan başaçıkma strarejisi kaderci yaklaşım, en az kullanılan başaçıkma stratejisi de çaresiz yaklaşımdır. Cinsiyet farklılıklarına bakıldığında, erkekler kadınlardan daha fazla problem odaklı/iyimser yaklaşım kullanmışlardır. Algılanan gelişim, stres düzeyi ile anlamlı olarak ilişkili bulunmuştur. Algılanan gelişim düzeyi cinsiyet farklılığı açısından incelendiğinde anlamlı bir fark bulunamamıştır. Hem kadınların hem erkeklerin depremi yeniden yaşama semptom düzeyini, algılanan yaşam tehditi ve çaresiz yaklaşımın sık kullanımı anlamlı olarak yordamıştır. Kadınlar için, problem odaklı/iyimser yaklaşımın daha düşük düzeyde depremi yeniden yaşama ile ilişkili olduğu da bulgular arasındadır. Kaçınma başaçıkma stratejisi, hem kadınlar hem de erkekler için kaçınma semptom düzeyi ile ilişkili bulunmuştur. Algılanan gelişme düzeyi açısından her iki cinsiyet için problem odaklı/iyimser yaklaşım gelişme düzeyini anlamlı olarak yordamıştır. Sonuçlar genel stress teorileri bağlanımda tartışılmıştır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT GENDER DIFFERENCES IN DISTRESS LEVELS, COPING STRATEGIES, STRESS RELATED GROWTH AND FACTORS ASSOCIATED WITH PSYCHOLOGICAL DISTRESS AND PERCEIVED GROWTH FOLLOWING THE 1999 MARMARA EARTHQUAKE Güneş, Hatice M.S., Department of Psychology Supervisor: Prof. Dr. A. Nuray Karancı December 2001, 101 pages This study examined possible gender differences in psychological distress, coping strategies and perceived growth following the 1999 Marmara earthquake. The factors associated with posttraumatic symptoms level and perceived growth were also investigated for males and females separately. In the present study, demographic characteristics, earthquake exposure, coping strategies and belief in future control were used as predictors of distress and growth. The study was conducted six month after the earthquake. The sample was composed of 336 (175 female and 161 males with an age range of 18 to 69) adults from Adapazarı who had experienced the earthquake. Data was collected by a questionnaire consisting of three parts. Stress related symptomatology was surveyed through Impact of Event Scale (IES). Coping strategies were assessed via Ways of Coping Questionnaire (WCQ). Perceived growth was examined by Stress Related Growth Scale (SRGS). The other parts of the questionnaire included items related to iiiearthquake exposure and demographic variables. Nine trained undergraduate and graduate students from the Department of Psychology of the Middle East Technical University participated in data collection procedure. The findings revealed that women reported greater posttraumatic distress as compared to men. There were significant gender differences in the intrusion and avoidance symptom levels. Women's mean score on intrusion was found to be higher than men's mean scores on intrusion and avoidance of men and women. Considering coping strategies, factor analysis yielded four factors namely problem solving/optimistic approach, fatalistic coping, helplessness approach and escape style. For both men and women the most frequently used coping style was fatalistic approach, the least frequently used coping style was helplessness approach. Considering gender differences, men reported more frequent use of problem solving strategy than did women. Perceived growth was significantly related to current distress level. When the level of perceived growth is considered there was no significant gender difference. Intrusion symptom level was best predicted by perceived life threat and frequent use of helplessness coping for both genders. Use of problem solving approach was related with lower level of intrusive symptoms for females. For both females and males escape style of coping predicted the presence of avoidance symptoms. Regarding perceived growth, predictors did not differ for males and females. Problem solving/optimistic approach seemed to be as a best predictor of stress related growth regardless of being male or female. The results were discussed within the general stress theories.

Benzer Tezler

  1. Kronik hemodiyaliz hastalarında stres ve başetme

    Stress and coping of chronic hemodialysis patients

    BELGÜZAR KARA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    HemşirelikGATA

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NALAN ALBAYRAK

  2. 2023 Şubat Depremi sonrası Malatya ilinde yaşayan kişilerde gelişen anksiyete, post travmatik stres bozukluğu ve uyku bozukluğu sıklığının değerlendirilmesi

    Evaluation of the frequency of anxiety, post traumatic stress disorder and sleep disorder in people living in Malatya province after The 2023 February Earthquake

    SÜLEYMAN ALBAYRAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile Hekimliğiİnönü Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENGİN BURAK SELÇUK

  3. Kutanöz T hücreli lenfoma hastalarında yaşam kalitesinin, psikolojik distres varlığının ve stresle başa çıkma tarzının değerlendirilmesi

    Evaluation of quality of life, psychological distress presence and coping style i̇n patients with cutaneous T-cell lymphoma

    CANAN ARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DermatolojiAnkara Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE ŞANLI

  4. Trans kadın ve trans erkek bireylerde nesne ilişkileri niteliği, kişilik örgütlenme düzeyi, bağlanma biçimi, başa çıkma yöntemleri ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi

    Evaluation of quality of object relation, personality organization level, attachment styles, coping strategies and quality of life in trans women and trans men

    AYŞE NUR OĞUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN EMREM BEŞTEPE

  5. A research on distress tolerance and burnout levels of EFL teachers – Ankara example

    İngilizce öğretmenlerinin sıkıntıyı tolere etme ve tükenmişlik düzeyleri üzerine bir araştırma - Ankara örneği

    ARZU HAZIMLI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Eğitim ve ÖğretimUfuk Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. CEYHUN KARABIYIK