Sosyal ve ekonomik yönleriyle Avrupa'da yaşayan Türkler
The Turks living in Europe in terms of their social and economic conditions
- Tez No: 106766
- Danışmanlar: DOÇ.DR. NURİYE GARİPAĞAOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
ÖZET 1950'li yıllar, Türk toplum yapısında önemli değişiklikleri meydana getiren hareketli yıllardı. Yüzyıllar boyunca tarıma, toprağa, bağlı bir hayat sürdüren Anadolu köylüsü bu yıllarda kırdan kente yoğun bir şekilde göç etmeye başladı. Türk toplumu aradan yaklaşık on yıl geçtikten sonra sınır ötesi göçle tanıştı. 12 kişilik teknisyen grubuyla F. Almanya'ya başlayan göç B. Avrupa ülkelerinin işgücü çağrısı sonucu farklı bir boyut kazanmaya başladı. 30 Ekim 1961 tarihinde F. Almanya ile yapılan“İşçi Mübadelesi Anlaşması”nı, 1964 Avusturya, Hollanda ve Belçika ile 1965'te Fransa ve 1967'de İsveç ile yapılan sözleşmeler izledi. Böylece İkinci Dünya Savaşı'ndan büyük zararla çıkan Avrupa Devletleri'nin bozulan sosyal ve iktisadi düzenlerini yeniden düzeltmek için ihtiyaç duyulan işgücü açığına karşı bulunan çözüm, hukuki bir dayanağa kavuşturulmuş oldu. Ancak ikili anlaşmaların temelinde bu sınır ötesi göçün geçici olduğu kanaati hakimdi. Türkiye'den Batı Avrupa'nın gelişmiş ülkelerine yönelen işgücü göçü, bu sınır ötesi göçün resmen durdurulduğu dünya petrol krizinin yaşandığı 1973 yılma kadar sürdü. Bu süre zarfında bir milyona yakın Türk işçisi Batı Avrupa Ülkeleri'ne yerleşmiş oldu. Avrupa göçünün ardından 30 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra bu rakam üç milyonun üzerine çıkmış oldu. Farklı toplumların bir arada yaşaması sonucu gerek göçmenlerin bulundukları ülkelerden gerekse kendi ülkelerinin düzenlemelerinden kaynaklanan bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bu problemler; çifte vatandaşlıktan bedelli askerliğe, oy kullanmadan çocukların eğitimine, yabancı düşmanlığından ailevi sorunlara, dil sorunundan kültürel kimlik sorununa kadar büyük bir yelpazeyi kapsamaktadır. Ortaya XIIIçıkan bu problemlerin çözümü kuşkusuz işgücüne ihtiyacı olan ve işgücü veren ülkelerin ortak bir takım düzenlemeleri sonucu çözülecektir. XIV
Özet (Çeviri)
SUMMARY The 1950's were dynamic years that brought significant changes in the structure of Turkish society due to internal and external migration. Turkish villagers whose lives for centuries depended on farming and agriculture began to migrate from rural to urban areas in massive numbers. Then, after nearly a decade or so, the Turkish society met with a new migration phenomenon, that was migration outside of national boundaries. This new migration pattern, starting first with moves to the Federal Republic of Germany, acquired a new dimension after calls for labor force coming from the Western European countries. The Labor Exchange Treaty signed between Turkey and the Federal Republic of Germany, dating back to 31 October 1963, was followed by other agreements made with Austria (1964), Holland and Belgium (1965), and France and Sweden (1967). In this way, the solution developed for the problems regarding labor deficit that was challenging most European states' damaged social and economic order after the 2nd World War, attained a legal foundation. However, beneath these bilateral agreements the supposition that the external migration was a temporary fact was dominant. The labor migration from Turkey to the developed countries of the Western Europe lasted until it was officially abandoned when the world oil crisis emerged in 1973. By that time, approximately 1 million Turkish workers had settled in Western Europe. And after thirty years or so, of the labor moves to Europe, this number exceeded 3 millions. The coexistence of different communities and togetherness of emigrant populations brings about certain problems stemming from both the regulations of mother countries and of emigrated ones. These problems range from double citizenship to voting rights of minorities, growing enmity against foreigners, social accommodation problems in XVemigrant peoples, linguistic issues, and to cultural identity concerns. Resolution of all these problems becomes possible only through developing common regulations mutually agreed and shared by both those countries in need of foreign labor force and those providing this need. XVI
Benzer Tezler
- Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması
Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias
MAHMUT AVCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
FelsefeAtatürk ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI
- Özelleştirme -Boyutları, seçilmiş ülkelerde deneyimler ve Türkiye uygulamaları
Başlık çevirisi yok
GÜLSEVİL YILDIZ
- Türkiye' de insan haklarırının tarihi gelişimi 1919-1938
Historical evolution of human rights in Turkey 1919-1938
AYDIN SEFA AKAY
Doktora
Türkçe
2004
HukukHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ADİL DAĞISTAN
- Türk dış politikası açısından Batı Trakya Türklerinin sorunları ve çözüm önerileri
On account of Turkish foreign affairs the problems and the suggestions of the Western Thrace Turkish Minority
HAKAN BAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Uluslararası İlişkilerKocaeli ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BEKİR GÜNAY
- Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era
11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü
CANAN BAYRAM ÇUBUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL