Geri Dön

İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği'nde cerrahi yara infeksiyonu sürveyansı ile ilgili risk faktörleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 107836
  2. Yazar: N. PINAR AY
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, Halk Sağlığı, General Surgery, Public Health
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

ÖZET Preoperatif hazırlık teknikleri, antibiyotik profilaksisi, anestezi ve operasyon tekniklerindeki iyileşmelere rağmen, cerrahi alan infeksiyonları günümüzde hala ciddi bir problem olmayı sürdürmektedir. Farklı ülkelerde cerrahi servislerinde yürütülen araştırmalar, cerrahi yara infeksiyonu insidansının %4. 7-1 7.0 arasında değişmekte olduğunu göstermektedir. ABD'de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yürütülen“Ulusal Nozokomiyal Infeksiyon Sürveyans”(NNIS) programı, cerrahi alan infeksiyonu hızlarının 1980-1982 yılları arasında eğitim vermeyen hastaneler ile 500 yatağın altında ve üzerinde eğitim veren hastanelerde sırasıyla %o'de 4.6, 6.4 ve 8.2 olduğunu ortaya koymaktadır. Bu araştırmada en yüksek hızlar kardiyak cerrahi (%2.5), genel cerrahi (%1.9) ve yanık/travma ünitelerinde (%1.1) saptanmıştır. Raporda 1986 ve 1996 yılları arasında cerrahi servislerinde yatan hastalarda cerrahi alan infeksiyonlarının, hastanede edinilen infeksiyonlar arasında %38'lik bir oranla birinci sırayı almakta olduğu da bildirilmektedir. Ülkemizde yürütülen çalışmalarda ise daha yüksek hızlardan söz edilmektedir. Haydarpaşa Numune Hastanesi genel cerrahi kliniklerinde yürütülen yedi aylık kohort türü bir çalışmada, cerrahi alan infeksiyonu hızı %7.6 olarak saptanmıştır, istanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi cerrahi kliniklerinde 1977 yılında yürütülen bir çalışmada ise cerrahi yara infeksiyonu hızının %4.6- 13.3 arasında değiştiği belirlenmiştir. Cerrahi alan infeksiyonunun, özellikle organ ve boşlukları ilgilendirenlerin, mortalite üzerine de etkisi vardır. Ölen cerrahi alan infeksiyon'lu hastalarda, mortalitenin %77'si infeksiyona bağlanmaktadır. Problemin ekonomik boyutu da dikkat çekici bir diğer noktadır. Kanada'da yürütülen bir araştırmada, cerrahi yara infeksiyonunun hastanede kalış süresini 10.1 gün uzattığı ve maliyette de 2000 ABD Doları bir artışa neden olduğu bildirilmektedir. 66Bu veriler, infeksiyon gelişimi açısından riskli grupların belirlenip infeksiyonların önlenmesi yoluyla morbidite ve mortalitenin düşürülebileceği, bu düşüşün de maliyete yansıyacağı noktasını ön plana çıkartmakta ve infeksiyon kontrolüne yönelik bir program oluşturmayı zorunlu kılmaktadır. Cerrahi alan infeksiyonların m kontrolüne yönelik bir program oluşturmak için öncelikle sorunun boyutunu ortaya koymak gerekmektedir. Bunun için cerrahi yara infeksiyonu insidans hızları hesaplanabilir. Daha sonra bu infeksiyonun gelişiminde rol oynayabilecek risk faktörleri saptanıp her faktörün tek başına infeksiyon gelişimine katkısı analiz edilmelidir. Ayrıca risk faktörlerinin ortaya konması servis ve hastaneler arası infeksiyon hızında kıyaslamalar yapabilmek için gerekli bir önkoşuldur. Bu hedefler doğrultusunda çalışmamızın amacını, İstanbul Üniversitesi istanbul Tıp Fakültesi Birinci ve İkinci Genel Cerrahi Kliniklerinde 22 Ocak 1992 ve 27 Ocak 1994 tarihleri arasında hastaneye yatırılarak öpere edilen 1481 hastada, cerrahi yara infeksiyonu insidans hızı ve bu infeksiyon ile ilişkili risk faktörlerini saptamak oluşturmaktadır. Hastanın cinsiyet ve yaşı, toplumda edinilmiş infeksiyon, diyabetes mellitus ve malignite varlığı, hastaneye yatıştan operasyona dek geçen süre, idrar sondası kullanımı ve solunum yolu enstrümantasyonu, yara kontaminasyonuna göre belirlenen operasyon sınıfı, operasyon süresi, operasyonun elektif veya acil oluşu, profilaktik antibiyotik kullanımı cerrahi yara infeksiyonu ile ilişkisi araştırılan risk faktörleridir. Araştırma türü olarak hem tanımlayıcı hem de analitik özellikleri olan kohort yöntemi benimsenmiştir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Birinci ve İkinci Genel Cerrahi Kliniklerinde 22 Ocak 1992 ve 27 Ocak 1994 tarihleri arasında hospitalize edilen hastaların tümü hastaneye yatış tarihlerinden çıkışlarına dek düzenli olarak haftada en az üç gün olmak üzere Hastane İnfeksiyonu Kontrol Komitesi'nde“İnfeksiyon Kontrol Uzmanı”olarak görev yapan bir hekimin denetiminde, özel eğitim almış infeksiyon kontrol hemşiresince izlenmiştir. Bu izlem süresince hastanın sosyodemografik özellikleri yanısıra toplumda ve hastanede edinilmiş infeksiyonlar, hastane infeksiyonlarının lokalizasyonu, bu infeksiyonların gelişme tarihleri ve ilgili risk faktörleri“Hastane İnfeksiyonu İzlem Formu”na kaydedilmiştir. ATCerrahi yara insidans hızları hem kümülatif olarak hem de yoğunluk şeklinde hesaplandıktan sonra yukarıda sayılan risk faktörleri ile tek değişkenli analizler gerçekleştirilmiştir. Bu faktörlerden cerrahi yara infeksiyonu ile ilişkili bulunanlar lojistik regresyona alınmıştır. Risk analizi temiz ve temiz- kontamine yarası olan hastalar için de ayrı ayrı yapılmıştır. Çalışmaya 22 Ocak 1992 ve 27 Ocak 1994 tarihleri arasında 20 yatak kapasiteli Genel Cerrahi Birinci Servisinden 822 (%55.5) ve 25 yatak kapasiteli Genel Cerrahi İkinci Servisinden 659 (%44.5) olmak üzere toplam 1481 hasta katılmıştır. Bu hastalarda cerrahi yara infeksiyonunun insidans hızı %10.1 (95%GA; %8.5-%11.8) ve insidans yoğunluğu ise 0.015 kişi-gün olarak saptanmıştır. Ancak çalışmamızda hastaların taburcu olduktan sonraki döneme ait yara infeksiyonu verileri bulunmadığı için bu hastalardaki infeksiyon oranları değerlendirilememiştir. Dolayısıyla saptanan insidans hızının gerçeğin altında olabileceği unutulmamalıdır. Cerrahi yara infeksiyonu olan hastaların %24.7'sinde diğer infeksiyonlar tabloya eşlik etmektedir. Yara kontaminasyonuna göre belirlenen dört operasyon sınıfı ile cerrahi yara infeksiyon ilişkisi araştırıldığında, insidansın temiz yaralar için % 8.0 (%95GA; %5.5-%10.6), temiz-kontamine yaralar için %10.9 (%95GA; %8.7-%13.2 ), kontamine yaralar için %18.2 (%95GA; %5.6-%30.8 ) ve kirli yaralar için %9.6 (%95GA; %4.2-%15.0) olduğu saptanmıştır. Tek değişkenli analizlerin ardından cerrahi yara infeksiyonu gelişimi ile ilişkisi saptanan değişkenler lojistik regresyon ile araştırılmış ve idrar yolu sondası kullanımı ile operasyon süresinin uzunluğu cerrahi yara infeksiyon riskini arttırıcı faktörler olarak belirlenmiştir. Aynı risk faktörleri temiz ve temiz- kontamine yara sınıflarında da çok değişkenli modellerde anlamlılığını korumuştur. Risk faktörleri açısından standardize edilmemiş hızları kullanarak birimler arası karşılaştırmalar yapmak yanıltıcı olsa da %10.1'lik cerrahi yara infeksiyonu hızı yüksek olarak değerlendirilmelidir. Bu hızın, infeksiyon riskidüşük olması gereken temiz yaralar için %8 olarak saptanması da dikkat çekicidir. Infeksiyon hızlarının düşürülmesinde en etkili yöntemlerden birinin aktif sürveyans olduğu bilinmektedir. Bu nedenle düzenli sürveyans çalışmasının yürütülmesi ve hızların periyodik olarak cerrahlara geri bildirimi önerilmektedir. Ayrıca cerrahi yara infeksiyonu gelişimi açısından önemli bir değişken olan operasyon süresinin de sürveyans çalışması ile kontrol altına alınabileceği düşünülmektedir. Geribildirim alan ekiplerin, uzayan ameliyatların analizini yapabilecekleri düşünülmektedir. Ancak operasyon süresinin uzamış olduğuna, ameliyatın türüne göre persantil hesapları yapılarak karar verilmelidir. Çalışmamızda cerrahi yara infeksiyonu riski ile ilişkili bulunan bir başka değişken de idrar yolu sondası kullanımıdır. Bu faktör, daha geniş operasyon veya daha ağır hastaları işaret etmeye yönelik bir belirteç olabilir. Bunun yanında bakteriürinin bir göstergesi şeklinde de değerlendirilebilir. Çalışmamızda cerrahi yara infeksiyonu ile ilişkisi saptanan idrar yolu sonda kullanımının sadece gerekli durumlarda uygulanması önerilmektedir. Ayrıca uygulanma süresi olabildiğince kısa tutulmalıdır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Genel cerrahi kliniğinde çalışanlarda kesici delici alet yaralanmaları

    Başlık çevirisi yok

    MAHMUT GÜCÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Halk Sağlığıİstanbul Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

  2. Koloraktal kanser karaciğer metastazlarının cerrahi tedavisinin kısa dönem sonuçları

    Short-term results of surgical therapy in colorectal liver metastases

    Ö. KEMAL AYALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Genel Cerrahiİstanbul Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORHAN BİLGE

  3. Özofagus atrezisi nedeniyle ameliyat olmuş hastaların orta ve uzun dönem takipleri ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi

    Evaluation of medium and long-term follow-up and quality of life in pati̇ents who underwent surgery for esophageal atresia

    SİNEM AYDÖNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Cerrahisiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇİĞDEM ULUKAYA DURAKBAŞA

  4. İstanbul Tıp Fakultesi Genel Cerrahi Kliniği'nde hastane infeksiyonlarının maliyet analizi

    Cost analysis of nosocomial infection at the İstanbul Medical School Hospital

    ASİYE EKSİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Y.DOÇ.DR. ASİYE ERBAYDAR

  5. Rezektabl kolon kanserinde anastomoz hattı nüksüne etki eden prediktif faktörler

    Predictive factors affecting on anastomotic reccurrence of resectable colon cancer

    BURAK ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Genel Cerrahiİstanbul Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. METİN KESKİN

    UZMAN ALİ FUAT KAAN GÖK