Transformation of OSCE and its role in European security after cold war
AGİT'in değişimi ve soğuk savaş sonrası Avrupa güvenliğindeki rolü
- Tez No: 113353
- Danışmanlar: PROF. DR. ALİ İHSAN BAĞIŞ, DR. ÖZLEN KÜNÇEK ÇELEBİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
ÖZET Bir güvenlik ve işbirliği konferansı toplama fikri, Soğuk Savaş sırasındaki sürtüşmeyi biraz olsun azaltmaya yönelik olarak diyalog ve işbirliğini sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Konferans, 1972'de hazırlık toplantıları şeklinde başlamıştır. Ancak, 1972 'den önceki 5 yıl boyunca NATO ve Varşova Paktı ülkeleri arasında sürdürülen diyalog, konferans projesine yönelik ortak bir temel oluşmasını sağlamıştır. Doğu ve Batı ülkelerinin AGİK'ten beklentileri ve amaçlan çok farklıydı. Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı ülkeleri AGİK'i savaş sonrası statünün, özellikle de bölünmüş bir Almanya'nın kabul edilmesini sağlamaya yönelik bir araç olarak görürlerken Batı ülkeleri AGİK'i Komünist Blok' la ilişkileri biraz olsun iyileştirmek için bir fırsat olarak görüyorlardı. Soğuk Savaş sırasında, siyasi diyalog hemen hemen hiç yoktu, diplomatik ilişkiler normal olmaktan çok uzaktı, askeri potansiyeller sürekli artıyordu ve bloklar arası sinir harbi yaşanıyordu. 1975'te Helsinki Nihai Senedi'nin imzalanması bir anlamda Avrupa'daki sürtüşmeye verilen bir karşılık niteliğindeydi. Kıtadaki ilişkilerle ilgili siyasi temeller belirlemek, devletlerin birbirlerine karşı davranışlarıyla ilgili rehber ilkeler ortaya koymak suretiyle AGİK aslında başka hiç bir uluslararası örgütün yapamadığını başardı: böyle bir dönemde bloklar arası diyaloga giden kapıyı açtı. Soğuk Savaş'ın sona ermesi, büyük fırsatlar olduğu kadar büyük zorluklan da beraberinde getirdi. Soğuk Savaş döneminin aksine, artık anlaşmazlıklar devletler arasında değil devletlerin kendi içlerinde meydana geliyordu. Yeni ortaya çıkan ülkelerin özel ve daha önce benzeri görülmemiş sorunları yine özel çözüm yollan gerektiriyordu ve bu da uluslararası örgütlerin sorun çözme metotlarında değişikliğe gidilmesini gerektiriyordu. Esnek ve gevşek bir yapıya sahip olmanın verdiği avantajla AGİK, uluslararası örgütler içinde değişen dinamiklere en iyi uyum sağlayan örgüt olmuştur. AGİK'in kendisini bir konferanstan bir örgüte dönüştürerek adım AGİK'ten AGİT'e çevirmesi,Ill yeni zorluklara karşı hazır olduğunun da bir göstergesidir. AGİT yeni sorunları çözmek için kendi özel metotlarını geliştirmiş ve erken uyan, sorun çözme, çatışmaların önlenmesi ve çatışma sonrası rehabilitasyon konularında birincil uluslararası araç haline gelmiştir. Güvenlik için askeri faktörün artık baskın faktör olmadığından hareketle AGİT, kapsamlı güvenlik kavramı üzerinde durmuş ve demokrasi, insan haklarına saygı, ekonomi gibi diğer alanlarda ilerleme kaydedilmeden sorunların çözülemeyeceğini vurgulamıştır. Bu noktadan hareketle AGİT, geçiş dönemi yaşayan ya da sorunlar yaşanan devletlere destek verme karan almıştır. Uzun süreli misyon kavramı da bu şekilde ortaya çıkmıştır. Uzun süreli misyonların görevleri sınır gözetiminden insan haklan uygulamalarının incelenmesine, seçimler için verilen yardım hizmetlerinden taraflar arası diyalogun teşvikine kadar çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Uzun süreli misyonlar gerilimin azaltılması, temasların ve diyalogun arttırılması, yanlış anlaşılmaların ve yanlış bilgilenmenin giderilmesi gibi konularda çok yardımcı olmuştur. AGİK uluslararası ortamın değişen dinamiklerine çok iyi bir şekilde uyum sağlayarak kendisini esnek yapılı bir konferanstan Avrupa güvenliğinde çok önemli rol oynayan bir örgüte dönüştürmüştür. AGİT'in değişimi arka planda değişen dinamiklerle birlikte kronolojik bir çalışma ile daha iyi anlaşılacaktır.
Özet (Çeviri)
IV ABSTRACT The concept of a Conference on Security and Cooperation was developed in an effort to promote dialogue and cooperation as a means to diffuse the risks of the Cold War confrontation. The Conference was launched in 1972 in the form of a series of preparatory talks. However, for more than five years before 1972, the dialogue between NATO and Warsaw Pact had gradually developed a common basis for the conference project. The Western and Eastern objectives of and expectations from the CSCE were very different. While Soviet Union and other Warsaw Pact countries saw the CSCE as a means of achieving the acceptance of the post-war status quo, in particular, a divided Germany, the Western states saw the Conference as a way of easing relations within the Communist monolith. During the Cold- War, political dialogue was practically non-existent, diplomatic relations were far from normal, military potentials were on the rise and the“war of nerves”was the common practice between the blocs. The signing of the Helsinki Final Act in 1975 was in a sense a response to the European confrontation. By codifying a political basis for relations on the continent, establishing in particular the principles guiding the behavior of states towards each other, what the CSCE achieved was something that was impossible for any other institution: it opened the way for dialogue between the blocs at a time when such a dialogue was thought to be impossible. The end of the Cold War brought along not only vast opportunities but also great challenges. 20 new states emerged with their own problems. Unlike the Cold War period, the conflicts were intrastate rather than interstate now. The specific and unprecedented problems of the newly emerged countries surely necessitated specific solutions which required a shift in conflict settlement methods of international organizations. Among international organizations, using the opportunity of having a loose and flexible structure, CSCE became the one, which adopted itself best to the changingdynamics. CSCE transformed itself to an organization from a conference, changed its name form CSCE to OSCE indicating its readiness for the new challenges. OSCE developed its own methods to deal with the new problems and became the primary international instrument for early warning, dispute settlement, conflict prevention and post-conflict rehabilitation. Given that the military aspects of security are no longer the dominant factor for stability, the OSCE stressed its comprehensive concept of security and asserted that security and conflict settlement cannot be achieved without progress in other fields like democracy, respect for human rights, economy, etc. Departing from this point, OSCE has decided to give support to the states that are in transition period and to those that are having problems inside. The concept of long-term missions generated from this main point. The mandates of the long-term missions stretch from border monitoring to human rights monitoring, from election assistance to dialogue promotion. The long- term missions have proven to be helpful in helping to calm tension, in furthering contact and dialogue, dispelling misconceptions and disinformation. Adjusting itself to the changing dynamics of the international climate, CSCE has transformed itself from a loosely grouped conference to a full-fledged organization playing an important role in European Security. Transformation of OSCE can be best understood with a chronological study with changing dynamics at the background.
Benzer Tezler
- Askeri gücün değişen işlevi ve NATO'nun var oluş gerekçesi (1991-2014)
The changing role of military power and existence grounds of NATO(1991-2014)
YÜCEL TOPÇU
Doktora
Türkçe
2015
Uluslararası İlişkilerHarp Akademileri KomutanlığıUluslararası Güvenlik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MİTAT ÇELİKPALA
- The Restructuring process of European security architecture in the post cold war era and its effects on Turkey's security
Soğuk savaş sonrası dönemde Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden yapılanma süreci ve Türkiye'ye etkileri
AYHAN BAY
Yüksek Lisans
İngilizce
2001
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. CENGİZ OKMAN
- Uluslararası entegrasyonlar ve Türkiye'nin ekonomi ve güvenlik sorunlarına çözüm arayışları
International integration and Turkey the search for soluti̇ons to the problems of economi̇cs and securi̇ty
MEHMET DEVECİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Siyasal BilimlerYeni Yüzyıl ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YILMAZ TEZCAN
- Türkiye'de devletin yeniden yapılandırılması ve özelleştirme -Elektrik enerjisi sektörü örneği-
Transformation of the state and privatization in Turkey -Example of electrical energy sector-
FARUK ATAAY
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
EkonomiAnkara ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİRGÜL AYMAN GÜLER
- Transformation of identities in Bratain since the industrial revolution
Endüstri devriminden beri İngiltere'deki kimlik değişimleri
GÜZİDE EĞİLMEZ
Yüksek Lisans
İngilizce
1999
SosyolojiHacettepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. LAURANCE RAW