Geri Dön

Dehidroepiandrosteron (DHEA)'un deneysel tıkanma sarılığında oluşan hepatoselüler hasar üzerine etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 115479
  2. Yazar: METEHAN GÜMÜŞ
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. FEHMİ ÇELEBİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 45

Özet

ÖZET Tıkanma sarılıklı hastaların tanı ve tedavisinde bir çok güçlük vardır. Tıkanma sarılığı nedeniyle uygulanan cerrahi girişimlerde mortalitenin %15-25, morbiditenin ise %40-60 dolaylarında olduğu bildirilmektedir. Tıkanma sarılığında böbrek fonksiyonları, karaciğer rezervi, yara iyileşmesi ve immün kompetansın olumsuz etkilendiği bir çok çalışmayla gösterilmiştir. Teorik olarak ameliyat öncesi bozulmuş hepatoselüler fonksiyonların düzeltilmesi hastanın ameliyat sonrası durumu üzerine yararlı etkiler sağlayacaktır. Yapılan çalışmalarda DHEA'un travma-hemoraji, sepsis ve yanık yaralanmalarında immün fonksiyonları düzelttiği, ayrıca travma-hemoraji sonrası verilen DHEA'un kardiak ve hepatosellüler fonksiyonları düzelterek yararlı etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu bilgiler ışığında biz de, deneysel olarak oluşturduğumuz tıkanma sarılığında oluşabilecek hepatoselüler hasarın DHEA ile iyileştirilip iyileştirilmeyeceğini araştırdık. Bu amaçla, 24 adet erkek tavşan her biri 8'er denekten oluşan 3 gruba ayrıldı. Sham grubunda koledok bulundu ve eksplore edildi. Kontrol ve çalışma grubunda koledok bulunarak bağlandı. Postoperatif 3. günden itibaren 5 gün süreyle, deneklere eşit hacimli kontrol grubunda plasebo (%0.9 NaCl) ve çalışma grubunda 25 mg/kg DHEA sc uygulandı. Deneklerden, deneyin başında kan örnekleri, 8. günde yapılan relaparotomide kan ve histopatolojik inceleme için karaciğer doku örnekleri alındı. Kan örneklerinden bilirubin, AFP ve albümin düzeyi, ALP, GGT, AST ve ALT aktivitesi ölçüldü. DHEA verilen gruptaki bilirubin düzeyleri, ALP, GGT, AST ve ALT aktiviteleri, verilmeyen gruptaki bilirubin düzeyleri, ALP, GGT, AST ve ALT aktivitelerinden düşük tespit edildi. DHEA verilen grupta histopatolojik olarak portal alanda özellikle mononükleer inflamasyonun, hepatositlerde dejenerasyonun DHEA verilmeyen gruba göre hafif olduğu saptandı. DHEA verilen grupta fibrozis ve nekroz gözlenmedi. Tüm bu bulgular DHEA'un tıkanma sarılığında oluşan hepatoselüler hasarı azaltabileceğini düşündürmektedir. Sonuç olarak; DHEA tıkanma sarılığının karaciğer dokusu üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri azaltma yönünde fayda sağladığı söylenebilir. Ancak DHEA'un klinik kullanıma girmeden önce gerek bu verileri destekleyecek deneysel, gerekse klinik yansımalarını gösterecek ileri çalışmalar gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

38 VII-SUMMARY There are many difficulties in management of the patients with obstructive jaundice. The morbidity and mortality rates of surgical treatment of the patients with obstructive jaundice are approximately % 15-20 and %40-60, respectively. It was shown that renal and hepatic functions, wound healing, immune competense are impaired in obstructive jaundice. Theoretically improving hepatic functions in preoperative period will have positive effects on postoperative period. Studies have showed that DHEA improves immun functions in patients with travma- hemorhage, sepsis and burns and it also improves cardiac and hepatic functions in travma- hemorhage patients. In this study we aimed to investigate the effects of DHEA on hepatocellular injury due to obstructive jaundice. Twenty-four male rabbits were divided into 3 groups each containing 8 rabbits. Blood samples for biochemical analysis were obtarined and then the rabbits in sham group subjected to common bile duct (CBD) exploration. CBD is ligated in control and study groups. After ligation of CBD rabbits receiwed 25mg/kg-body weight DHEA subcuteneously for 5 days while rabbit in control group receiwed equal volume saline solution on the 8th postoparative day relaparotomy was performed and blood samples for ALP, GGT, AST and ALT activeties and biluribin, AFP, albumin levels and hepatic tissue samples for histopatologic examination were obtained. ALP, GGT, AST and ALT activities and biluribin levels were sigmificantly lower in study group. Histopatological examination showed that especially mononuclear inflamation in portal area and hepatocellular degeneration were less in study group. There were no fibrozis and necrosis study group. These studies suggest that DHEA can decrease the hepatocellular damage in obstructive jaundice. In conclusion, DHEA may decrease hepatocellular disfunction in obstructive jaundice. But further experimental and clinical studies are needed to support these findings.

Benzer Tezler

  1. Dehidropiandrosteronun deneysel olarak renal iskemi-reperfüzyon yapılmış böbrek üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    TURGUT YAPANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    ÜrolojiAtatürk Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YILMAZ AKSOY

  2. Deneysel olarak sıçanlarda oluşturulan prematür over yetmezliği modelinde dehidroepiandrosteron'un etkisi

    The effect of dehydroepiandrosterone on experimental rat model of premature ovarian failure

    MEHMET KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HİKMET HASSA

  3. Testosteron ve dehidroepiandrosteronun sıçanlarda kalp dokusu ve oksidatif stres parametrelerine etkisi

    The assessment of the i̇mpact of testosterone ond dehydroepiandrosterone on hearth tissue and oxidative stress parameters in rat

    EDA EMER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Adli TıpAnkara Üniversitesi

    Disiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET SAYAL

  4. Synthesis of benzimidazole subtituted tri-hydroxy steroids from trans-dehydroepiandrosterone

    Trans-dehidroepiandrosteron'dan benzimidazol sübstitüe trihidroksi steroidlerin sentezi

    ABUBAKAR MOHAMMED KOLO

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    KimyaFırat Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN SERVİ

  5. PĠWĠ-piRNA yolağında rol alan TDRD9 VE MİWİ proteinlerinin polikistik over sendromu oluşturulmuş fare modelinde incelenmesi

    Investigation of TDRD9 and MIWI proteins playing role in a mouse model with polycystic ovarian syndrome

    ÖZLEM DELİBAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Histoloji ve EmbriyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN ERAY BULUT