Kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesinde insan kaynakları sorununun incelenmesi ve Türkiye Gübre Sanayii A. Ş. için bir model önerisi
A Research on human resource's problem related with privatization of state economic enterprises and a model proposal for Turkish Fertilizer Industry Cö. Inc.
- Tez No: 117801
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZNUR YÜKSEL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 199
Özet
ÖZET Kurtuluş Savaşı Sonrası, ülkemizin ekonomik yönden kalkınmasına yönelik olarak yeni stratejiler belirlenmesi için 1923 yılında İzmir'de toplanan I. İktisat Kongresi'nde; gerek yeterli sermaye birikiminin olmaması, gerekse teknoloji ve yetişmiş insan gücünün yetersizliği dikkate alınarak devlet eliyle bir sanayileşme ve kalkınma modeli benimsenmiş, bunun sonucu olarak da Kamu İktisadi Teşebbüsleri kurulmaya başlanmıştır. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımının da etkisiyle 1930'lu yıllarda da giderek artan sayıda yeni KİT'lerin kurulmasıyla ekonomideki etkinlikleri daha da artmıştır. II. Dünya Savaşı yılları hariç, 1950-1960 arasındaki dönemde izlenen ekonomi politikalarının etkisiyle aralarında o günkü adı AZOT Sanayii T.A.Ş olan Türkiye Gübre Sanayii A.Ş'nin de içinde bulunduğu birçok KİT kurularak Türk ekonomisine kazandırılmış, planlı döneme geçiş ile birlikte 1960 ve 1970'li yıllarda da hızla artan sayıda yenilerinin kurulmasına devam edilmiştir. Ancak, özellikle 1970'li yıllarda bu kuruluşlara verilen ağır yatırım görevleri ve aşırı istihdam nedeniyle kârlı ve verimli çalışamadıkları ve ekonomiye kaynak yaratamadıkları gerekçesiyle sürekli eleştirilmeleri sonucu çeşitli reorganizasyon çalışmaları yapılmış bu çalışmalardan da istenilen sonuç alınamamıştır. 1974 yılında Dünya Petrol Krizi'nin yaşanmasının yanında, siyasi iktidarlar tarafından KİT'lerin birer istihdam kapısı olarak görülmesi, bu kuruluşların daha fazla zarar etmelerine ve ekonomiye yük olacak hale gelmelerine neden olmuştur. Küreselleşmenin kaçınılmazlığının anlaşıldığı 1980'li yıllardan itibaren dünyada ve ülkemizde meydana gelen hızlı değişimlerin, yaşanılan her alanda etkili olması, bu dönem itibariyle başta ingiltere olmak üzere kapitalist ülkelerde, 1990'lı yıllarda ise sosyalist ülkelerde özelleştirme fikrinin günden güne yayılmasına ve nihayet uygulamaya dönüşmesine neden olmuştur. Ülkemiz, teoride özelleştirmenin ilk telaffuz edildiği ve tartışıldığı ülkeler arasında yer almasına rağmen, uygulamada maalesef bizden çok daha sonra özelleştirme çalışmalarına başlayan sosyalist ülkelerin bile gerisinde kalmıştır. Bu sonucun ortaya çıkmasında özelleştirmenin kendi alt yapısının oluşturulmasındaki geç kalınmışlığın etkili olmasının yanında, mevcut istihdamla ilgili sorunların aşılamaması ve insan kaynaklarının özelleştirme sürecinde ve özelleştirme sonrasında karşılaşacağı sorunlara yönelik kaygıların günden güne artmasının da payı büyüktür. Bu çalışmamızda, KİT'ler ve özelleştirilmeye ilişkin bugüne kadar geçirilen evrelere değinildikten sonra, özelleştirme uygulamalarında ortaya çıkan insan kaynaklarına yönelik sorunlar ve mevcut sorunlara ilaveten ortaya çıkması muhtemel sorunlar belirlenerek, özelleştirme süreci içerisinde bulunan TÜGSAŞ'ta benzer sorunların yaşanmaması için, bu hususları dikkate alarak uygun bir model önerisi geliştirmek amaçlanmıştır. Bu düşünceden hareketle, blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi planlanan TÜGSAŞ'ta, öncelikle Teşekkül Genel Müdürlüğü'nde bir yeniden yapılanmaya gidilerek, mevcut daire başkanlıkları sayısı azaltılarak şirket merkezi küçültülmüştür.ilk, olarak istihdam fazlası nitelikli personelin aynı kalitede personel çalıştıran diğer kamu kurum kuruluşlarına DPB kanalıyla dağıtımı hedeflenmiştir, ikinci olarak, kabul edilen varsayımlara göre her üç bağlı ortaklığın satıştan sonra en az beş yıl daha üretime devam etmeleri ve aynı sektörde faaliyet gösteren kârlı bir şirketin (BAGFAŞ gibi) istihdam ettiği sayıda işçi çalıştırmaları esas alındığından mevcut personel ve işçi fazlalığı öncelikle emekliliğe hak kazanmış memur ve işçilerin emekli edilmeleri sağlanarak, geçici işçilerin ise yasal tazminatları ödenerek iş akitleri fesh edilmek suretiyle giderilmeye çalışılmaktadır. Üçüncü olarak, emeklilik hakkını kazanamamış fazla personel ile emeklilik hakkını kazanıp da emekli olmak istemeyen personel, Devlet Personel Başkanlığı aracılığı ile niteliklerine uygun olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakillerinin yapılması sağlanmaktadır. önerilen modele göre; özelleştirme sonrasında bağlı ortaklıklardaki fabrikalarda 1101 kalifiye işçi istihdam edilmesi öngörülmektedir. Yapılan nakil emeklilik işlemleri ve alınan tedbirlere rağmen mevcut istihdamdan 1216 kalifiye işçi kalmaktadır ki bu durumda 115 istihdam fazlası işçilerin dağıtılması gerekmektedir. Hepsi vasıflı olan istihdam fazlası bu işçilerin Türkiye iş Kurumu aracılığıyla DSİ, TCK, Köy Hizmetleri ve iller Bankası Genel Müdürlüğü'nün bölgedeki birimlerine dağıtılmaları sağlanarak yetişmiş insan gücünden yararlanılması ve israf edilmemesi amaçlanmıştır. Her üç bağlı ortaklığın özelleştirilmeleri durumunda hiçbir fonksiyonu kalmayacak olan Teşekkül Genel Müdürlüğü için ise özelleştirme, yeniden yapılanma ve örgütsel küçülme (downsizing) çalışmalarının yapılmasından sonra gübre sektörünü yönlendiren, düzenleyen ve denetleyen bir kurul haline dönüştürülmesi sağlanarak 185 çalışanı ile faaliyetini sürdürmesi önerilmektedir. Tezimizin, özellikle henüz özelleştirme süreci içerisinde bulunan, özelleştirme çalışmaları devam etmekte olan TÜGSAŞ'ın özelleştirilmesine ışık tutabilmesi ve konu ile ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara katkı sağlaması en büyük temennimizdir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT First Economy Congress was held in Izmir, in 1923, after the Independence War, in order to determine new strategies for the economic development of our country. Seeing that there is not enough capital accumulation and lack of both technology and trained manpower, state organised development model was found appropriate and State Economic Enterprises, SEE's, were started to be established as a result. Due to the effects of 1929 world economic crisis increasing number of SEE's were founded during 1930's which largely influenced the Turkish Economy. Founding of SEE's continued during 1950-1960 period in accordance with the economic policies. TÜGSAŞ was also founded during these years as Azot Sanayii T.A.Ş. This policy continued even in the planned economy periods during the years 1960 - 1970. During 70's these organisations were continuously criticised due to the reason that they were unable to create sources to economy because of heavy investment burdens and over employment and although different reorganisation studies were done, no positive result was achieved. In addition to the petroleum crisis in 1974 being seen as a place for employment by the political parties in power for their supporters caused these organisations to face higher losses and become a burden for the economy. Globalisation of the 80's also brought forward the idea of privatisation. Applications started by the capitalist countries headed by England and in 90's socialist countries followed them. Although Turkey was one of the first countries who started discussing privatisation in theory, unfortunately in application we were left behind even of the socialist countries who started these studies much later than us. This is due to the fact that we were late in preparing the infrastructure of the privatisation and it was impossible to find solutions to the existing employment problem and could not overcome the worries of what these people will face after privatisation. The main purpose of this study is, to develop a suggestion for a favourable model by taking into consideration, the problems concerning the human resources determined in the applications of the privatisation of the State Economic Enterprises in order not to suffer from such problems during the privatisation applications of TÜGSAŞ. Keeping the above in mind, first; a reorganisation study for downsizing the company was realised in TÜGSAŞ. which is thought to be sold as a block according to the privatisation policy reducing the number of departments in the General Directorate in Ankara. It was aimed to distribute the excess qualified personnel to other state organisations which occupy qualified personnel through State Personnel Administration. Secondly, in view of the accepted assumptions the affiliate companies to be sold should continue production for at least five more years occupying personnel which is equal in number to a profitable company in the same sector such as BAGFAŞ. Sincethere is excess personnel, we first enforce the personnel and workers who has gained the right, to retirement; secondly the contracts of the temporary workers will not be renewed but all kinds of indemnities they gained will be paid to them. Thirdly since the number of personnel to work with the purchaser the excess personnel who has not yet gained retirement the ones who has not retired although they have the right will be distributed to other organisations through State Personnel Administration. According to the proposed model, the plants of the three affiliate companies will occupy 11 01 qualified workers. After all retirements and other precautions there are 1216 qualified workers left, we can see that there are still 115 excess number of qualified workers. For these workers we propose to find them new jobs in the local area that they live through TİK in the state associations like DSİ, TCK, İller Bankası and Köy Hizmetleri which occupy qualified personnel. For the General Head Office in Ankara we propose that it should continue working as a regulatory and controlling establishment of the fertiliser industry with 185 personnel after the completion of privatisation and doing all necessary reorganisation and downsizing. We hope that our thesis will be able to light up a way to the continuing privatisation both in TÜGSAŞ and Turkey.
Benzer Tezler
- Kamu İktisadi Teşebbüslerinin özelleştirilmesi ve SEK Süt Endüstrisi A.Ş. Edirne Havsa işletmesi incelemesi
Başlık çevirisi yok
GÜLŞAHİDAN DURUCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Ekonomiİstanbul ÜniversitesiPersonel Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL DURAK ATAAY
- Türkiye ekonomisinde kamu iktisadi teşebbüslerinin önemi ve kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesi
Başlık çevirisi yok
DENİZ ÖZUSLU