Geri Dön

Nüks bulber üretra darlıkları ve cerrahi tedavi açısından yüksek risk taşıyan benign prostat hiperplazisinde kalıcı stent (memotherm) uygulaması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 118360
  2. Yazar: MÜMİN TEMEL
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: SSK Ankara Eğitim Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

ÖZET VE SONUÇ Biz bu çalışmamızda, 1998-2001 yılları arasında kliniğimize müracaat eden, nüks bulber üretra darlıklı 40 hastaya 46 Memothenn bulber üretral stent, cerrahi tedavi açısından yüksek riske sahip 16 BPH'lı hastaya 17 adet Memotherm prostatik stent implante ettik. Nüks bulber üretra darlıklı hastalarımız, kendilerine daha önceden bilinen klasik darlık tedavilerinden (internal üretrotomi, buji dilatasyonu, üretroplasti, v.b.) biri veya birkaçı uygulanmış ve başarısız sonuçlanmış olgulardı. BPH'lı hastalarımız, daha önce kendilerine verilen medikal tadavilerin (selektif a-1 blokör, 5-a redüktaz inhibitörü) yetersiz kaldığı, üriner retansiyon gelişmiş, daimi üretral kateterizasyonlu, sahip oldukları sistemik hastalıklar nedeniyle yüksek anestezik risk taşıyan ve bu nedenle cerrahi tedavi yapılamayan, yaşlı olgulardı. Biz bu hastalarımıza BARD-Angiomed firmasınca üretilen, Nitinol'den yapılmış, 20-50 mm boyutlarında, vücut ısısında 36 F'e kadar ekspanse olabilen Memotherm Bulbous marka, 20-80 mm boyutlarında, vücut ısısında 42 F'e kadar ekspanse olabilen, Memotherm Prostatik marka, tubuler ağ yapısında, fleksibl, kalıcı stentlerden implante ettik. Bulber üretra darlıklı hastalarımızın 20'si (%50) travmatik (7'si KUR), 9'u (%22.5) postprostatektomik, 9'u (%22.5) idiopatik, 2'si (%5) enfektif etyolojiye sahipti. Bu hastalarımızın 36'sına tek, 4 tanesine çift Memotherm bulber üretral stent yerleştirdik. Hastalarımız 4-37 (ort. 19.7) ay süreyle takip edildiler. 30 hastada (%75) darlıkların tek stent implantasyonu ile başarılı bir şekilde tedavi edildiğini ve stentlerin tamamen epitelize olduğunu gördük. 4 hastamızda (%10) ikinci bir stent implantasyonu gerekti. Bunlardan l'inde zaten darlık mesafesi implante edilen birinci stentin boyundan fazla olduğu için, aynı seansta ikincisi yerleştirilmişti, bu hastamız 28 aylık takibi süresince sorunsuzdur. 3 hastada ise stent önünde veya arkasındaki komşu alanlarda yeniden darlık gelişmesi nedeniyle ikici bir stent implantasyonu gerekli oldu. Bunların l'inde, 15 aylık takibimizde başka bir sorunla karşılaşılmamıştır. Bu 2 (%5) hastada da darlıklar başarılı bir şekilde tedavi edildi ve stentlerin tamamen epitelize olduğu görüldü. Diğer 2'sinde (%5) implante edilen ikinci stentler içinde darlık nüksü devam etmekte ve stent içine zaman zaman üretrotomi interna yapmak gerekmektedir. 8 hastada (%20) ki bunlardan 2'si çift stentli diğer hastalarımızdır, stent implantasyonu sonrası çeşitli derecelerde darlık nüksü devam etmekte ve internal üretrotomi yapmak gerekmektedir. Fakat memotherm stent 67implantasyonu öncesine kıyasla; bu hastalarımızın darlık şiddeti ve nüksündeki sıklık, azalmış ve internal üretrotomi intervalleri uzamıştır. Cerrahi tedavisi yüksek riskli BPH'lı hastalarımızın 2'sinde stentler, implantasyonu müteakiben ilk ay içinde mesaneye migrate oldu ve bu hastalar takipten çıkarıldılar. 14 hastamızın 13'üne tek, l'ine aynı seansta olmak üzere çift stent yerleştirdik ve 3-33 (ort.15.4) ay takip ettik. Hastalarımızdan üçü takibin 3., 12.,18. aylarında sahip oldukları sistemik hastalıkları nedeniyle ex oldular. Hastalarımızın 13'ünde (%81.25) implante edilen memotherm prostatik stentle, prostatın meydana getirdiği üriner obstrüksiyon başarılı bir şekilde tedavi edilmiş ve stentlerin tamamen epitelize olduğu görülmüştür. 1 hastamızda (%6.25) implantasyon işlemi sırasında stent mesaneye parsiyel migrate oldu. Özel pozisyon düzenleyici forsepsiyle yerine getirilmeyince ikinci bir stent overlapping tarzında implante edildi. Bu hastamızın takibinde herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. 14 hastada (% 87.5) rezidü idrar volümü pre-op. ortalama 250 ml'den, post-op. ortalama 21.5 ml'ye indi (p

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Üretra darlığı hastalarında internal üretrotomi operasyonu sonrası üretral kateterin kalma süresinin üretra darlığı rekürrensi üzerine etkisi

    The effect of urethral catheter remaining time on the recurrence of urethral stricture in patients with urethral stricture after internal urethrotomy operation

    DOĞUCAN NURİ UĞUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ÜrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURGAY EBİLOĞLU

  2. TRP kanalı gen ekspresyonları ve pterjiumla ilişkisinin araştırılması

    Investıgatıon of the relatıonshıp between TRP channel gene expressıons and pterygıum

    YUSUF TÜYLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Göz HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEYDİ OKUMUŞ

  3. Pterjiumda bazı hücresel sinyal ileti yapılarının gen ekspresyonları

    Gene expressions of some cellular signal transmission structures in pterygium

    ZEYNEP SAV TUNCA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    FizyolojiGaziantep Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞENİZ DEMİRYÜREK

  4. Kedilerde simblefaronun operatif sağaltımı sonrası uygulanan lokal deksametazon, siklosporin, mitomisin C ve bevacizumab ın nüksü önleme üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comprasion of the effects of locally applied dexamethasone, cyclosporine, mitomycin C and bevacizumab on prevalence of recurrence after surgical treatment for symblepharon in cats

    GÜLŞEN SEVİM KARAGÖZOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Veteriner Hekimliğiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Veterinerlik Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK OLĞUN ERDİKMEN

  5. Nüks/rezidü hipofiz adenomu nedenli reopere olan hastaların 2017 WHO hipofiz adenomlarında yeni sınıflandırma kriterlerine göre tekrar değerlendirilmesi

    Reevaluation of patients who reoperated due to nuks/residue pituitary adenoma, according to the new classification criteria in 2017 WHO pituitary adenomas

    MERVE CENGİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAMİS ÇOLAK