Geri Dön

Recai-zade Mahmut Ekrem'in şiirlerinde ölüm teması

Death theme in Recai-zade Mahmut Ekrem's poems

  1. Tez No: 120475
  2. Yazar: ÖZLEM YURTSEVER
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MEHMET ÖNAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 241

Özet

231 ÖZET“Recaî-zade Mahmut Ekrem'in Şiirlerinde Ölüm Teması”başlığını taşıyan çalışmamız, şairin ölüm temasını ele alan bütün şiirlerinin incelenerek Ekrem'in ölüme bakışını ve ölümü yorumlayışını tespit etmek amacını taşımaktadır. Doğmuş olduğumuz andan itibaren beklediğimiz son olan ölüm; dinde, felsefede, tıpta üzerinde en çok konuşulan konular arasında yer almıştır. Bütün sanat dallarında da ele alınan ölüm teması, edebiyat sanatında da işlenmiştir. Türk edebiyatında yüzyıllar boyunca İslâm dininin inançları çizgisinde, ölüm temasını ele alan şiirler yazılmıştır. Bu şiirlerde, Türk duygusunun, Türk mistisizminin en güzel örneklerine rastlamak mümkündür. Halk şiirinde olduğu gibi, divan şiirinde de bu konu işlenmiş, mersiye şeklinde ölüm şiirleri yazılmıştır. Bu şiirlerin ortak özelliği, bir ölüm felsefesi oluşturmaktan çok, ölen hakkında bir övgüden ibaret kalmalarıdır. Tanzimat'tan sonraki edebiyatımızda ise, ölüme bakışta birtakım değişiklikler oluşmaya başlamıştır. Edebiyatımızda, ölüm karşısındaki tavır Tanzimat'tan sonra felsefî bir nitelik almaya başlamıştır. Romantizmin kişiyi öne çıkarmasıyla birlikte, metafizik endişede meydana gelen bu değişimi, Tanzimat'ın ikinci neslinin eserlerinde görmek mümkündür. Kişilik özellikleriyle birlikte, yaşarken ölümle çok sık karşılaşmış sanatçılarımızdan biri olan Recaî-zade Ekrem; yakınlarının ve dostlarının232 ölümleri dolayısıyla şiirler yazdığı için bir mersiye şairi olarak da anılmaktadır. Edebiyatımızda Ekrem'le birlikte başlayan mezarlık başındaki ağlamaklı duruş ve feleğe sitem niteliğindeki tavır, Hâmid'in Makber'indeki isyana ve Servet-i Fünûn'daki melankoliye zemin hazırlamıştır. İki kardeşinin ardından, üç yavrusunu da kaybeden Recaî-zade Ekrem, ölümü bir felâket olarak yorumlar. Zaman zaman felekten öç almak istediğini, ölümlerin sebebini bilmek istediğini dile getiren şair, kader inancına sığınarak üzüntüsünü hafifletmeye çalışır. Ekrem'deki ölüme bakış, ölümü sorgulamaktan aha çok, ölen kişinin bıraktığı boşluğa ve ölüm acısına dair sızlanıştan ibarettir. Recaî-zade Ekrem, şiirin estetiği bakımından yaptığı çalışmalarla ve şiire ferdî duyguların girmesini sağlayarak muhteva alanında getirdiği yeniliklerle Tanzimat şiirine damgasını vurmuş sanatçılarımızdan birisidir. Biz, yaptığımız bu çalışmayla Ekrem'in ölüm temalı şiirlerini inceleyerek, şairin muhtevaya getirdiği farklı bakış açılarına da dikkat çekmeye çalıştık.

Özet (Çeviri)

233 SUMMARY Our research, titled“Death Theme in Recaizade Mahmut Ekrem's Poems”aims to find out the view of Mr. Ekrem to the death and his interpretation of death by studying all his poems that are about death. The death, which is the end we wait from our birth, is one of the mostly hold topics in religion, philosophy, and medicine. The theme of death, which is treated in most parts of the art, is treated in literature, too. In Turkish literature, throughout centuries poems that treated the theme of death were written in the way of Islamic believes. It is possible to find the most beautiful examples of Turkish emotion and Turkish mysticism in those poems. As it was done in folkloric poems, this topic was treated in classical Ottoman poetry and death poems were written in shape of elegies (mersiye). Shared characteristic of these works was that they did not form a philosophy of death but they were just eulogies to the dead person. In the literature after Administrative Reforms (Tanzimat), some changes started to occur in the view of death. In our literature, the manner to the death started to change into a philosophic quality after Administrative Reforms. With romanticism's making the individual more important, it is possible to see the change that occurred in metaphysic worries in the works of second generation of Administrative Reforms. Together with his personal characteristics, Recaizade Ekrem, who is one of our poets meeting death for several times while he was living, is234 known as an elegy poet as he wrote poems because of the deaths of his relatives and friends. The cry-like and reproach qualified manner to the destiny at the grave made ground for the rebellion in Hamid's Makber and melancholy in Servet-i Fiinun. Recaizade Ekrem, who lost his three children after his two siblings, interprets the death as a disaster. The poet, who sometimes expresses his feelings to revenge from the universe and asks for the reasons of the death, tries to lighten his pain by sheltering behind the belief of destiny. The view of death of Mr. Ekrem is not an interrogation of the death but it is only a complaining to the pain of death and the space that is left after the dead. Recaizade Ekrem is one the poets who labeled the Administrative Reforms Period with his studies about the poetry's esthetic and with the changes to content of poem by providing individual emotions to go into poetry. We tried to attract attention to Mr. Ekrem's different points of views to the content by studying his poems about death. # 4' &

Benzer Tezler

  1. Modern Türk şiirinde hüzün ve melâl

    Grief and tedium in modern Turkish poetry

    AHMET KARAKUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Türk Dili ve EdebiyatıSakarya Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    PROF. DR. HASAN AKAY

  2. Recaizade Mahmut Ekrem'in şiirlerinde hayal dünyası

    Recaizade in Mahmut Ekrem's poems dream world

    CEREN GÖKTAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Türk Dili ve EdebiyatıArtvin Çoruh Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NEŞE OKTAY

  3. Cenab Şehabeddin'in şiirlerinde ?aşk? olgusunun yansımaları -aşk'ın ?renk?, ?ses?, ?ışık? ve ?zaman? olarak görünümleri-

    The reflections of love in the poems of Cenab Şehabeddin -the functions of ?colour, sound, light and time? in the love poems-

    HAKAN ÜNALAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Türk Dili ve EdebiyatıMuğla Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    YRD. DOÇ. AHMET CÜNEYT ISSI

  4. Osmanlı şiirinin modernleşme sürecinde 'kadın'ın doğuşu: Nigâr Hanım'ın şiirlerinde dişil söylem üretimi

    The birth of 'woman' in the modernization process of ottoman poetry: The emergence of feminine discourse in poems of Nigâr hanim

    MERİÇ KURTULUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Türk Dili ve Edebiyatıİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. NURAN TEZCAN

  5. Ali Nusret'in dil, tarih ve eğitimle ilgili görüşleri- Eserleri (metin)

    The opinions and works of Ali Nusret about language, history and education - (his texts)

    BEKİR TOP

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Türk Dili ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    DOÇ. DR. MUHAMMET GÜR