Geri Dön

Self portrait in color: Colors in John Lawrence Ashbery's poems

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 12553
  2. Yazar: NÜZHET AKIN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. OYA BATUM MENTEŞE
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, American Culture and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1990
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 169

Özet

ÖZET Çağdaş Amerikan şiiri, sanatın diğer bütün dalların da olduğu gibi, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında Dünya Savaşları neticesinde karmaşık ve anlamsızlaşan dünyanızda bireyin kendini tanıma, gerçekleştirme ve yabancılaştığı evrenle uzlaşma sürecinin ve yöntemlerinin aracısı olmuştur. 1940,lardan itibaren şiirin gelenekçi yaklaşımlardan uzaklaşmasıyla birlikte, Charles Olson'un Post- Modernist görüşleri doğrultusundaki yeni şiir çağdaş ger çek anlayışları çerçevesinde, yani, evrendeki gerçek olgu su gibi sınırsız, belirsiz ve anlaşılmaz olmuştur. Aynı yıllardan itibaren Amerikan ve Dünya şiirinde etkisi görülmeye başlanan John Lawrence Ashbery (1927- ) çoğu kez şiirinin anlaşılmazlığı, belirsizliği ve zorluğu nedeniyle okuyucusu ve eleştirmenleri tarafından haksız yorumlara hedef olmuştur. Halbuki, Ashbery' nin anlaşılır olması, gerçeğin, kendisi gibi geniş bir perspektiften görülmesine bağlıdır. Şiirinde kendi görüşü doğrultusundaki gerçeğin bir modelini veren Ashbery'nin şiiri, en az o gerçeği arayış kadar zordur; gerçek, anlık ve dönüşümsel görüntüler verir, bu nedenle Ashbery şiiri de bu görünüm dedir. Şair, okuyucudan mutlak bir katılım ve araştırmacılık bekler. Bu tezin içeriğinde, Ashbery'nin şiirine yaklaşım metodu olarak“renkler”kullanılmıştır. Bir hipotez olarak“sanatçının renklerle aslında benliğinin portresini”resimlediği varsayılmış, bulgularla bu kanıtlanmıştır. Buna göre beyaz, siyah, kırmızı,, mavi.yeşil, gri ve kurşuniharicindeki renklerin portreye canlılık ve estetik bir perspektif getirmek amacıyla kullanılmasına karşın anılan bu renklerin“benlik (self)”kavramını verdiği ortaya atılmıştır.“Yeşil”sıradan yaşantı içinde hücresine kapanmış fiziksel bedeni?“Gri”bu bedeni saran hücre duvarlarını simgeler. Sıradan insandan şaire dönüşüm bu yarı geçirgen ve bir bölümü evrene açılan duvardan gerçekleşir. Şair günlük yaşantısının nesnelerine çeşitli yöntemlerle ve kendi sindeki enerji ile harekete geçirerek gri duvarı“Kurşuni”, sonsuz genleşebilir bir döngüye dönüştürebilir ki bu da duvardaki evrene açılan bölümle eşdeğerdir. Nesneler döngüsü, şair benliğin yarattığı“Kırmızı”çekirdeğe doğru çekilir ve yoğun gerçek birimleri, çekirdek kırmızılığını beyaza bırakarak solarken gelişi güzel anlamsızlıklarını mutlak gerçeğin birimleri olarak yitirir, gerçeğin anlık görüntüleri olarak evrene dağılırlar.“Beyaz”bütün renklerin bileşke si, evrensel gerçeğin ve esas benlik olarak“ruh (soul)”un kendisidir. Belirsizlik bilgeliğe, karmaşa gerçeğe dönüşmüştür.“Mavi”evrensel gerçek küresinin çeperi olup sanatçının izleyicisiyle bütünleştiği ifade eğrisidir ki bu da sanatın biçimlenmiş şeklidir. İzleyici bir tek bu biçimi algıladığı için, sanatçı genellikle anlaşılmazdır. Anlamak için sanatçının geçirdiği evrelerin hepsi tersine takip edilerek izleyicinin sanatçı benlikteki kendi izdüşümünü algılaması şarttır. Diğer taraftan“Siyah”evrenin beyaza dönüşemediği, dış dünyanın bilinçaltının etkisinden kurtulamadığı ve benlikte bir denge oluşturamadığı zaman ortaya çıkar, sonucu üretkensizliktir.

Özet (Çeviri)

Ill ABSTRACT After the two World Wars, Contemporary American poetry, especially in the second half of the 20th century, has become a means for the individual who seeks self realization and self actualization in a meaningless and chaotic universe in which he feels himself alienated. John Lawrence Ashbery (1927- ) whose influences have been felt in the poetry scene both in the U.S. A and the world, has often been criticized by his readers and critics because of his incomprehensible obscurity. However, Ashbery is comprehensible only by an evaluation of his poetry from a wide scope. His poetry which is a model for reality is at least as difficult as reality; yet, it gives visions of momentary and transformational reality and expects readers' participation, concentration and research. Within the context of this dissertation, colors have been used as a method to clarify the“self”in Ashbery' s poems.“A Self Portrait of the Artist in Color”has been presumed as a hypothesis and verified by evidences. Likewise, all colors except for white, black, red, blue, green, gray and silver have been used to vivify and to create the aesthetical perspective of the“portrait”; whereas, the mentioned colors do suggest the concept of the“self”according to Ashbery.“Green”suggests the physical body confined within its cell in the routine of the day;“gray”is the cell wall surrounding the body. Transmutation from the ordinary man to the poet is actualized through aiv part of this wall which opens to the universe. The poet activates the objects of his routine physical life by various methods. Especially by the mental energy he possesses, he transforms the gray wall into an infinitely expandable“silver”carousel which is equal to the wall opening to the universe. The carousel of objects is then attracted by the“red”poetic core and the red core gradually fades into whiteness. Random meaninglessness of objects is purified as concentrated units of truth which are expelled towards the periphery of the universe by being momentary glimpses of reality.“White”is the total sum of all colors,, and it is the real character of the“soul”as the essential self and universal truth. Obscurity and chaos have been transformed into wisdom and reality.“Blue”is the periphery of the sphere of universal reality and it is the curve on which the artist is integrated with his beholder; it is the art in form. The beholder perceives only this form so the artist is usually not understood. To understand him the beholder of the art object should reverse the steps of creation, trace it back to find his own reflection in the artistic (poetic) core. On the other hand“black”appears when the universe can not transform itself into white, when the unconscious dominates the physical world. Since no balance and integrity in the self is established, the outcome is sterility. Yet, there is always the possibilty of transforming black into white.

Benzer Tezler

  1. Nakkaş Osman'ın minyatürlerinde figür ve renk anlayışı

    The Vision of figure and colour in miniatures of muralist Osman

    ABDURRAHMAN EREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    El SanatlarıYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ DÜZGÜN

  2. Dışavurumculuk eğilimi içerisinde portre yorumu

    Portrait interpretation in expressionism

    GAYE FIRAT ÖZNACAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel Sanatlarİnönü Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MESUT YAŞAR

  3. Sanat akımlarında portrenin yeri

    The place of portrait in art movement

    MÜBERRA BÜLBÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Güzel Sanatlarİstanbul Arel Üniversitesi

    Grafik Tasarımı Ana Sanat Dalı

    PROF. GÜLER ERTAN

  4. Kendilik sunumu olarak yenidışavurumsal otoportreler

    New expressive self-portraits as self-presentation

    MEHTAP SALDIRAY

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Güzel SanatlarErciyes Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. AYGÜL AYKUT

  5. Otto Dix örneğinde dışavurumcu tavır ve portre resimlerindeki üslup özellikleri

    The expressionist attitude and stylistic features of Otto Dix's portrait paintings

    GÖKÇEN BİLGE KIRMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DOÇ. DR. A. FEYZİ KORUR