Genç yaşta miyokard infarktüsü geçirmiş olan hastalarda faktör V leiden, protrombin ve MTHFR gen mutasyonlarının analizi
Factor V leiden, prothrombin and MTHFR gene mutation in patient with early age myocardial infarction
- Tez No: 129588
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ORHAN AYYILDIZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Hematoloji, Kardiyoloji, Hematology, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 146
Özet
8. ÖZET Ateroskleroz, Batı dünyasında ciddi morbidite sebebi olan ve en sık görülen ölüm nedenidir. HT, dislipidemi, DM, obezite, sigara kullanımı ve genetik yatkınlık koroner arter hastalığı ile ilgili önemli risk faktörleridir. Miyokard infarktüsü geçirmiş olan hastaların 1/3 'ünde bilinen bu klasik risk faktörlerinin mevcut olmadığı gözlenmiş ve bu sebeple yeni risk faktörleri arayışına gidilmiştir. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda Mİ ve protrombotik genetik faktörler arasındaki ilişki incelenmiştir. Herediter risk faktörlerinden olan FV Leiden, Protrombin ve MTHFR mutasyonlarınm koroner arter hastalığı ile birliktelik gösterebileceği çeşitli yayınlarda belirtilmiştir. Çalışmamızda morbidite ve mortalite hızı yüksek olan miyokard infarktüsü risk faktörlerinin hastalık üzerine olan etkilerini araştırmak ve toplumumuzdaki sıklığı konusunda ışık tutacak sonuçları yayınlamak amaçlanmıştır. Koroner arter hastalığı yönünden risk faktörü olarak kabul edilen klasik ve protrombotik risk faktörlerinin prematür miyokard infarktüsü geçirmiş olan hastalar üzerindeki etkisini ve dağılımını saptamak amacıyla, Haziran 2001 ile Şubat 2003 tarihleri arasında, 45 yaşın altında akut miyokard infarktüsüjanısı almış olan 93 erkek ve 24 kadın hasta çalışmaya alındı. Şaşırtıcı değişkenleri elemine etmek ve çalışmada homojeniteyi sağlamak amacıyla, yaş ve fiziksel yönden hastalarla benzer özelliklere sahip olan sağlıklı 56 erkek ve 51 kadın kontrol grubu olarak seçildi. Çalışma prospektif olarak vaka-kontrol çalışması düzeninde gerçekleştirildi. Erkek hastaların %92.5'inin Q dalgalı Mİ, %7.5'inin Non-Q Mİ geçirmiş olduğu, kadın hastaların ise %91.7'sinin Q dalgalı Mİ, %8.3'ünün ise Non-Q Mİ geçirmiş olduğu saptandı. Erkek hastalarda EKG'deki Mİ lokalizasyonunun en sık kalbin inferior (%33.3) yüzünde ikinci sıklıkla ise kalbin anterior yüzünde olduğu, buna karşın kadın hastalarda ise EKG'deki Mİ lokalizasyonunun en sık (%25.0) kalbin inferior yüzünde ikinci sıklıkla ise kalbin anterior yüzünde olduğu görüldü. Fizik muayene bulgularına göre erkek hastaların %76.3' ünün, kadın hastaların ise %75'inin Killip-I kliniğine sahip olduğu belirlendi. Hasta ve kontrol grubunun ele alman tüm değişkenleri karşılaştırılarak test edildi. 115Erkek hastalarla kontrol grubu arasında, sigara kullanım durumu, sigara içme yaşı, ortalama günlük alkol tüketimi, total kolesterol, HDL, LDL, protein C, fîbrinojen düzeyi, aile hikayesi, obezite, HT ve heterozigot MTHFR mutasyonu yönünden önemli fark olduğu belirlendi (p0.05). Erkek hasta ve kontrol grubunda hiçbir vakada homozigot FV Leiden mutasyonu ve heterozigot Protrombin mutasyonu saptanmadı. Vakalardan sadece birinde homozigot Protrombin mutasyonu ve yine aynı vakada heterozigot MTHFR mutasyonu olduğu görüldü. Kadın hastalarla kontrol grubu arasında, sigara kullanım durumu, sigara içme yaşı, ortalama günlük alkol tüketimi, total kolesterol, HDL, LDL, protein C, fibrinojen düzeyi, aile hikayesi, obezite, HT yönünden önemli fark olduğu belirlendi (p0.05). Erkek hasta ve kontrol grubunda hiçbir vakada homozigot FV Leiden mutasyonu, heterozigot ve homozigot Protrombin mutasyonu saptanmadı. Miyokard infarktüsü geçirmiş olan hastalar üzerine yapmış olduğumuz bu çalışmada klasik risk faktörlerinin hastalık üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ve hasta ile kontrol grubu bireyler arasında, risk faktörlerini oluşturan değişkenler yönünden.önemli fark olduğu görüldü (p0.05). Bu durumun çalışmaya alman bireylerin genç yaşta (45 yaşın altında) olmalarına bağlı olabileceği düşünüldü. Sonuç olarak, toplumdaki bireylerin yaşam tarzını ve davranış biçimini daha sağlıklı hale getirecek kalıcı değişiklikleri benimsemesine öncelik verilmelidir. Sigara, HT, DM, hiperkolesterolemi, fiziksel inaktivite gibi modifiye edilebilen risk faktörlerini bulunduran ve beraberinde protrombotik risk faktörlerine sahip olan yüksek riskli bireylerin önceden tespit edilerek, koroner arter hastalığı gelişimini önleyici nitelikte olan tedavilerin verilmesinin önemli bir husus olduğu, bunun yanısıra erken yaşta başlayan koroner arter hastalığına ait risk faktörlerinin kontrol altına alınması için, hastaların bu konuda bilgilendirilmesinin ve yaşam tarzı değişikliğinin, hastalığın toplumda görülme sıklığını ve olumsuz sonuçlarını azaltma konusunda etkili olacağı kanaatindeyiz. 116
Özet (Çeviri)
9. SUMMARY Ateroskleroz is one of the most serious cause of morbidity and most commonly seen cause of death in the Western world. HT, dyslipidemy, DM, obesity, smoking and genetical susceptibility are important relevant risk factors for coroner arter disease. These classical risk factors has not been found in one-third of patients who got over myocardial infarction and therefore a search has began to identify new risk factors. Recent research focused on the relationship between MI and prothrombotic genetical factors. Various publications in the literature indicated that hereditary risk factors such as FV Leiden, Prothrombin and MTHFR mutations may be seen associated together with coronary artery disease. This work aims to study the influence of risk factors on the myocardial infarction, which is a disease with a high speed of morbidity and mortality, and also to report our results which will shed light on the frequency of this disease in our society. In order to determine the influence and distribution of the classic and prothrombotic risk factors, which are known to be risk factors in terms of coroner artery disease, on the patients who have experienced premature myocardial infarction, 93 male and 24 female patients under 45 years of age who have been diagnosed with acute myocardial infarcts were studied between June 2001 and February 2003. In order to eliminate the confusing variables and establish homogeneity in the study, 56 male and 51 female healthy individuals with similar age and physical properties to the patients have been chosen as the control group. In terms of prospective, the study was conducted in the order of case-control study. It was determined that 92.5 % of the male patients and 91.7% of the female experienced Q-wave MI, and 7.5 % of the male and 8.3% of the female patients experienced non-Q ML The MI localization in the EKG for both male and female patients was observed to be most frequently in the inferior side of the heart (33.3% for males, and 25.0% for females), and second most frequently in the anterior side of the heart. According to the finding of clinical examinations, 76.3% of the male patients and 75% of the female patients had Killip-I clinic. The patient and the control groups have been tested by comparing them in terms of all the studied variables. Significant differences have been observed for the male patients and 117the control group in terms of smoking habits, the age of starting smoking, average alcohol consumption, total cholesterol, HDL, LDL, protein C, fibrinogen level, family history, obesity, hypertension and hetero-zygote MTHFR mutation (p0.05,NS). None of the male patients and the control group members homo-zygote FV leiden mutation and hetero-zygote Protrombin mutation have been observed. Only in one case homo-zygote Protrombin mutation and again in the same case hetero-zygote MTHFR mutation have been observed simultaneously Significant differences have been observed for the female patients and the control group in terms of smoking habits, the age of starting smoking, average alcohol consumption, total cholesterol, HDL, LDL, protein C, fibrinogen level, family history, obesity, and HT (p0.05). In none of the female patients and the control group members homo-zygote FV leiden mutation and heterozygote and homozygote Protrombin mutation have been observed. This study showed that the classic risk factors have an important influence on the disease and that there are significant differences between the patients and the members of the control group in terms of variables that constitute the risk factors (p0.05). This could be due to the young age (less than 45 years old) of the individuals studied in this work. In conclusion, priorities should be given to convince the members of the society to make permanent changes which would make their life styles and behaviors healthier. We think that it is very important to predetermine the high risk patients with protrombotic risk factors in addition to modifiable risk factors such as smoking, HT, DM, hyper- cholesterollamy, physical inactivity, and to apply therapies which could prevent the development of the coroner artery disease. In addition, we think that educating the patients about these issues and making the necessary changes in their lifestyles would be effective in taking under control the risk factors of coroner artery disease which start at an early age, and to reduce the frequency and negative results of the disease in the society. 118
Benzer Tezler
- Genç yaşta st segment elevasyonlu miyokard enfarktüsü geçirmiş hastalarda aspirin direnci prevalansının tespiti ve karotis intima media kalınlığı ile ilişkisinindeğerlendirilmesi
Detection of aspirin resistance prevalance in young age st elevation myocardial infarction patients and evaluation of the relationship between carotid artery intima media thickness
ALİ RIZA DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
KardiyolojiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYDIN YILDIRIM
DOÇ. DR. MEHMET ERTÜRK
- Erken yaşda miyokard infarktüsü geçiren ailelerin çocuklarındaki risk faktörlerini araştırmak
Researching risk factors in children of families with the history of myokardial infarction at early ages
DERVİŞ AŞLAMACI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN KÜÇÜKOSMANOĞLU
- Genç St-elevasyonlu miyokard enfarktüsü geçirmiş hastalarda geç dönem mikrovolt t-dalga alternansının değerlendirilmesi
Evaluation of microvolt t-wave alternans in young patients who haveundergone St- elevation myocardial infarction
MUSTAFA UMUT SOMUNCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
KardiyolojiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDIN YILDIRIM
DOÇ. DR. MEHMET ERTÜRK
- Çukurova Bölgesinde yeni genetik risk faktörlerinin genç yaşta miyokart enfarktüsü üzerine etkisi
The effect of new genetic risk factors on myocardial infarction at young age patients in çukurova region, The Southern part of Turkey
RABİA EKER AKILLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
KardiyolojiÇukurova ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA DEMİRTAŞ
- Genç yaşta miyokard infarktüsü geçiren hastalar ile endotelyal nitrik oksit sentetaz gen 4b/4a polimorfizmi arasındaki ilişki
Relationship between endothelial nitrik oxide synthase gene 4b/4a polymorphism and myocardial infarction patients at a young age
ZEKİ YÜKSEL GÜNAYDIN