Türkiye'de eşel-mobil sisteminin ücretlilerin ve maaşlıların gelir seviyesi üzerine etkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 133856
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEM KILIÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Labour Economics and Industrial Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 159
Özet
ÖZET Günümüz çalışma yaşamında en önemli hususlardan biri de hiç kuşku yok ki ücret artışlarıdır. 1980'li yıllarla birlikte Türkiye ekonomisi bir değişim sürecine girmiş ve pek çok alanda önemli değişimler kaydedilmiştir. Bu tarihten itibaren seyyanen yapılan ücret artışları terkedilmiş, yüzdeli ve bazen de kademeli zam uygulamalarına geçilmiştir. Yapılan tüm bu düzenlemelerin temel amacı yüksek enflasyon karşısında reel gelirlerin korunması olmuştur. Eşel-mobil ücret sistemi de bu düzenlemelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde ilk eşel-mobil ücret uygulaması 1993 yılında kamu kesiminde bağıtlanan toplu iş sözleşmeleri ile uygulama alanı bulmuştur. Bu uygulama kısmi bir eşel-mobil uygulaması olmuştur. 1993 yılında Türk-İş ile Hükümet arasında yapılan sözleşmelere göre toplu sözleşmelerin yürürlükte olduğu iki yıllık süre için altışar aylık dönemler halinde ücret zammı uygulanması kararlaştırılmıştır. Sözleşmelerin ilk yılında altışar aylık dönemler için %32 ve %28 oranlarında ücret zammı uygulanması öngörülmüştür. Sözleşmenin ikinci yılında ise altışar aylık dönemler için ve bir önceki altı ayda gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılması kararlaştırılmıştır. Eşel-mobil ücret sistemi, ücretlerin ekonomik bir gösterge ile irtibatlandırılarak enflasyon artışı karşısında reel değerinin korunmasını öngörmektedir. Ancak reel ücretlerin korunabilmesi için eşel-mobil sisteminin bağlanacağı geçinme endeksi ve bu endeksin içindeki maddelerin belirlenmesi oldukça önemlidir. 1997 yılında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sırasında eşel-mobil sisteminin uygulanması gündeme geldiğinde işçi sendikaları ücretlerin irtibatlandırılacağı ekonomik gösterge olan tüketici fiyatları endeksi oranı konusunda endişelerini dile getirmişlerdir. Çünkü Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından tespit edilen tüketici fiyatları endeksi oranının gerçek rakamları yansıtmadığı ve bir devlet kurumu olan Devlet147 İstatistik Enstitüsünün en büyük işveren olan hükümetin etkisi altında kalarak sağlıklı verilere ulaşamayacağı düşünülmüştür. Nitekim İstanbul Ticaret Odası tarafından belirlenen aylık tüketici fiyatları endeksi oranları ile Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından belirlenmekte olan tüketici fiyatları endeksi oranları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Eşel-mobil ücret sistemi reel ücretlerin korunmasını sağlasa bile sendikaların en önemli mücadele araçları ellerinden alınmış olmaktadır. Böyle bir durumda çalışanlar sendikalara aidat ödemek istemeyecek ve sendikaların üye sayısında azalmalar yaşanacaktır. Türkiye'de uygulanmış olan eşel-mobil ücret sistemi pek başarılı olamamıştır. Bunun temel nedeni ise eşel-mobil ücret sisteminin ülkemiz gerçekleriyle uyuşmaması ve ücretlilerin esas alındığı ve gerçek oranları yansıtan bir ücretliler geçinme endeksinin olmayışıdır. Ayrıca 1980'li yıllarla birlikte yabancı yatırımcıların ülkemizde yatırım yapmalarını teşvik etmek amacıyla ücretler düşük tutulmuştur. Daha sonraki yıllarda da enflasyonu düşürmenin temel yolunun iç talebi kısmak olduğu görüşünden hareketle ücretler düşük tutulmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla böyle bir ortamda mevcut siyasal iktidarların reel ücretlerin artırılmasını istemelerini düşünmek pek gerçekçi olmayacaktır. 1997 yılında Refah-Yol hükümeti eşel-mobil sistemini uygulamaya koymuştur. Ancak bu uygulama hem işçi kesiminden hem de işveren kesiminden önemli eleştirilere hedef olmuştur. Çalışma hayatında işçi ve işveren kesimlerinin tepkilerine neden olan eşel-mobil sisteminin uygulanmasına bir sonraki toplu iş sözleşmesi döneminde son verilmiştir. Altyapısı hazır olmayan bir eşel-mobil ücret sisteminin uygulanması gerek ülke ekonomisi ve gerekse de sendikal anlamda bir fayda sağlamayacaktır. Bundan dolayı eşel-mobil sisteminin kaldırılması yerinde bir karar olmuştur.
Özet (Çeviri)
SUMMARY There is absolutely no doubt that in our daily life, one of the most important matters is the wage increase. In 1980s Turkish economy has started to change. It has recorded progress in different aspects in fact. From 1980 the wage increase has been left aside instead the percentage and sometimes the graded raise has been put into practice. The main purpose of all the mentioned arrangements is to fight against the high inflation and to protect real income. Sliding Wage system is one of the parts of these arrangements. In Turkey, Sliding Wage system has been put into practice since 1993 in job contracts in government. This application has been in fact a partly Sliding Wage. According to the agreement between the Government and Turkish Job Organization (Turk-Is) in 1993. In all job contracts, which have been used in two years, there would be wage increase in every six months. In the first year of the agreement, for each six months, %32 and %28 wage increases has been applied. In the second year of the agreement, for each six months, the former six months' inflation has been considered as a base. Sliding Wage System has been considered as a sign of economy against the inflation, in order to keep the balance between the wage and inflation. To keep the real wage balanced, Sliding Wage System and the cost of living index, at the same time, the contents of the cost of living index are important. In 1997 in all job contracts Siding Wage has been the topic of discussion. The Labor Union is worried about the relation between the consumer index and wage increase because the consumer index has been under the governments' effect. In fact according to the Istanbul Chamber of Commerce, There has been a huge difference between the consumer index rate and the Government Statistics Institute's rate.149 Even if the Sliding Wage System protects the real wage, the Labor Union's power has been decreased. In this case the labors will not be willing to pay contributions to the Union. As a result, the members of the Labor Union will be decreased. The application of the Sliding System in Turkey has not been successful. Basically the main reason of this failure is that the Sliding System has in fact not matched with our real economic system. And at the same time, there has been little relation between the employee's cost of living index, who have been considered as the base, and the real index. Besides, in order to encourage the foreign investments in Turkey, the wages have been lowered in 1980s. Later the decreasing of the home demand has been considered as the main purpose of decreasing the inflation. At the same time, the wages have been tried to lower. As a result in this situation thinking of increasing the real wages in such countries will not be practical. In 1997 Refah-Yol government put Sliding Wage System into practice but this application has been criticized from both the employers and employees. Due to the strong criticisms, in the next Labor Agreement the application of Sliding Wage System was cancelled. With the lack of infrastructure in use of the Sliding Wage System in Turkey, Both the Labor Organization and the economy will not benefit of it. That's why the Sliding Wage System has been removed.
Benzer Tezler
- Three essays on applied macroeconomics
Uygulamalı makroekonomi üzerine üç makale
ÖNDER ÖZGÜR
Doktora
İngilizce
2020
EkonomiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDAL TANAS KARAGÖL
DOÇ. DR. FATİH CEMİL ÖZBUĞDAY
- 24 Ocak 1980 kararları ve bu kararlar üzerine yürütülen tartışmaların bir analizi
The 24 January 1980 decisions and an analysis of the debates over those decisions
GÜLİZAR POYRAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
EkonomiOndokuz Mayıs Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. R. KORAY YILMAZ
- Amerikan Barış Gönüllüleri'nin Türkiye'deki faaliyetleri
Activities of the Peace Corps in Turkey
GÖKHAN EŞEL
- Kullanılmış kızartma yağının alternatif dizel yakıtı olarak değerlendirilmesi
Evaluation of used frying oil as alternative diesel fuel
A.NÜVİT SİPAHİLER