Geri Dön

Postterm gebeliklerde servikal sekresyonlarda fosforile insulin-like growth factor binding protein-1 saptanmasının doğum zamanının tahminindeki etkinliği

The efficiency of detecting fosforile insulin-like growth factor binding protein-1 in cervical secretion in postterm pregnancies to estimate the time of delivery

  1. Tez No: 138771
  2. Yazar: AYLİN BARBAROS
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. SABAHATTİN ALTUNYURT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

ÖZET Postterm gebelik ilk olarak 1902 yılında Ballantyne tarafından tanımlanmıştır. Uzamış gebeliğin uluslararası önerilen standart tanımı, ACOG tarafından onaylanan gebelik süresinin son menstrüel periyodun ilk gününden sonra 42 tamamlanmış hafta (294 gün) veya daha fazla olmasıdır. Postterm gebelik insidansı, teşhisinde kullanılan kriterlere bağlı olarak çok büyük oranda farklılık gösterir. Bildirilen oranlar yaklaşık olarak %10 civarında olmakla birlikte %4-14 arasında değişir. Perinatal mortalite (antepartum, intrapartum ve neonatal ölümler) 42 hafta ve üzerinde artmaktadır. En belirgin artış intrapartum ve neonatal periyodlarda görülmektedir. Bu ölümlerin hemen hemen %'ünde neden olarak intrapartum asfiksi ve mekonyum aspirasyonu gösterilmiştir. Özellikle mekonyum mevcut olduğunda, uzamış gebeliklerde intrapartum perinatal risk artmaktadır. Doğum indüksiyonu, sezeryan doğum, makrozomi ve omuz distosisi de belirgin olarak artar. Postterm gebeliklerde gebeliğin sonlandırılması için doğum indüksiyonu uygulanması yada operatif doğum tercih edilmesi konusunda tartışmalar devam etmektedir. Doğum indüksiyonunun ne zaman uygulanacağı yada uygulamaya hangi durumlarda başvurulacağı konusunda klinik uygulamalar farlılıklar göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, doğum indüksiyonuna karar verme aşamasında kullanılabilecek bir test olarak düşünülen, servikal sekresyonlarda fosforile IGFBP-1 saptanmasına dayanan, hasta başında kısa sürede ve kolaylıkla uygulanan testin etkinliğinin değerlendirilmesidir. Testin pozitif olarak saptandğı hastaların doğuma kadar geçen süreleri indüksiyon yapılsa da yapılmasa da testin negatif olduğu hasta grubundan anlamlı olarak daha kısa bulunmuştur. Bu nedenle testin pozitif olarak saptanmasının doğum indüksiyonuna karar vermede dikkate alınabilecek, anlamlı bir bulgu olabileceği kanısına varılmıştır. Testin negatif olmasına rağmen doğum indüksiyonu uygulanan grupta mekonyumlu amnion sıvısı saptanan olgu sayısının daha fazla görülmesi (olgu sayısının azlığı nedeniyle istatistiksel değerlendirme yapılmasa da) bu hasta grubunda doğum indüksiyonunun hazır olmayan bir serviksin doğuma 60zorlanması nedeniyle fetal distres riskini arttırmış olabileceği şeklinde yorumlanabilir. Ancak, daha fazla sayıdaki hasta populasyonunda yapılan çalışmalar ile bu yorumun desteklenmesi gerekmektedir. 61

Özet (Çeviri)

SUMMARY Postterm pregnancy is defined by Ballantyne in 1902. The standard internationally recommended definition of prolonged pregnancy, approved by the American College of Obstetricians and Gynecologists (1997), is 42 completed weeks (294 days) or more from the first day of the last menstrual period. Frequency of postterm pregnancy varies greatly depending on the criteria used for diagnosis, and reported frequencies range from 4 to 1 4 percent with an average of about 10 percent. All components of perinatal mortality (antepartum, intrapartum and neonatal deaths) increase at 42 weeks and beyond. This increase in perinatal mortality occurs mainly in the intrapartum and neonatal periods. Intrapartum asphyxia and meconium aspiration were implicated in almost three fourths of these deaths. Perinatal mortality increase especially when meconium stained amnion is determined. Labor induction, cesarean delivery, macrosomia, and shoulder dystocia also significantly increase in postterm pregnancy. The proper way of termination of pregnancy (induction of labor or cesarean delivery) in postterm pregnant is still controversial. The clinical applications of the timing and indications of labor induction vary greatly. The aim of this study is to determine the effectiveness of a bed-side test (which is based on determination of fosforilized form of IGFBP-1 in cervical secretions) for evaluating the chance of a successful labor induction. The mean durations between the test and delivery were found significantly lower in postterm pregnant with positive partus tests whether the induction of labor performed or not. According to this data we thought that a positive partus test may be considered as a significant marker for the decision of labor induction. We determined more cases of meconium stained amniotic fluid in group of pregnant induced although partus test is negative (statistical analysis had not performed because of the low number of cases). According to this data it may be speculated that to perform of labor induction with a negative partus test may 62increase the fetal asphyxia due to the unfavorable cervix. However, it is clear that this comment needs to be supported by new studies with higher number of cases. 63

Benzer Tezler

  1. Doğum indüksiyonunda intravenöz oksitosin infüzyonu ile servikal olgunlaştırıcı balonun (cervical ripening balloon) karşılaştırılarak sonuçlarının değerlendirilmesi

    Comparing the effect of intravenous oxytocin and cervical ripening balloon for the labor induction

    FIRAT TÜLEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERİDE SÖYLEMEZ

  2. Gün aşımı ve postterm gebeliklerde doğum indüksiyonu öncesinde serviksi olgunlaştırmak amacıyla lokal gliseril trinitrat uygulamasının plasebo ile karşılaştırılması

    A comparative randomized study on effect of vaginally administered glyceryl trinitrate placebo on cervical ripening prior to induction of labor in overdue pregnancies

    ÖZLEM DÜLGER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. FEHMİ YAZICIOĞLU

  3. Servikal olgunlaşma ve doğum indüksiyonunda dinoproston (PGE2) ve oksitosinin karşılaştırılması

    Comparing the effects of dinorostone (PGE2) and oksitosin for cervical ripening and labor induction

    MELİKE TUNÇ KILIÇKAP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NURTEN AKDENİZ

  4. Postterm gebelikte doğum indüksiyonunda oral misoprostol (pge1-cytotec®) ve vajinal dinoproston (pge2-propess®) kullanımının karşılaştırılması

    The comparison of oral misoprostol (pge1-cytotec®) and vaginal dinoprostone (PGE2-propess®) uses in labour induction in post-term pregnancy

    DİLRUBA KARACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SÜLEYMAN SALMAN

  5. Term gebelerde servikal olgunlaşma ve doğum indüksiyonu amaciyla dinoprostone (PGE2) vajinal ovül kullaniminin doğum süreci ve obstetrik sonuçlarina etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effects of dinoprostone (PGE2) vaginal ovule use for cervical ripening and labor induction on labor progression and obstetric outcomes in term pregnancies

    EBRU YASİN GÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜMMÜGÜLSÜM ESENKAYA