Geri Dön

Kronik böbrek hastalığı olan bireylerde beyaz önlük fenomeninin değerlendirilmesi

Evaluation of white coat phenomenon in the patients of chronic renal disease

  1. Tez No: 142382
  2. Yazar: İSMAİL DOĞAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÖKHAN NERGİZOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 50

Özet

Kronik böbrek parankim hastalığı (KPBH) olanlarda hipertansiyon oldukça sık görülen bir durumdur. Yapılan çalışmalar kan basıncının sıkı kontrolünün hastalığın progresyonunun yavaşlatılmasında önemli rol aldığım göstermektedir. Bu nedenle KPBH olanlarda gerek hastanın bireysel tedavisinin düzenlenmesinde gerekse bu populasyonda yapılacak kan basıncının değerlendirildiği çalışmaların yorumlanmasında kan basıncının ölçümündeki sorunların çözümlenmesi önem taşımaktadır. Beyaz önlük fenomeni sağlıklı bireylerde ve primer hipertansiyonlularda çok sayıda çalışma ile değerlendirilmiş olmasına karşın, bu çalışma sekonder hipertansiyonlu hastalarda klinik ortamın kan basıncı ölçümünde oluşturduğu farklılıkları inceleyen ilk çalışmadır. Yaptığımız bu cross-sectional çalışmaya 2001-2003 yılları arasında AÜTF İbn-i Sina Hastanesi iç hastalıkları ve nefroloji polikliniklerine başvuran, KBPH tanısı olan ya da yada yeni tanı konulan ve klinikte ölçülen iki kan basıncı ve AKB monitörü takılmadan önce alman ilave iki kan basıncı ortalaması; sistolik kan basıncı (SKB) >140 mmHg ve/veya diyastolik kan basıncı (DKB) > 90 mmHg olan 153 vaka alındı. Bunlara 24 saat Ambulatuvar Kan Basıncı îzlemi uygulandı. 3 vaka AKBİ ile uygun sayıda ölçüm alınamaması nedeni ile çalışma dışı bırakıldı. BÖ etkisi; klinik kan basıncı ölçümlerinin ortalaması ile AKBİ gündüz ortalaması arasındaki fark olarak tanımlandı. BÖ hipertansiyonu tanısı ise; klinik kan basıncı ortalaması > 140 mmHg ve/veya > 90 mmHg iken AKBİ gündüz ortalaması 135 mmHg ve/veya 85 mmHg olması ile konuldu. Revers BÖ etkisi, AKBM gündüz ortalaması klinik kan basıncı ortalamasından daha büyük olan grubu tanımladı. Kronik parankimal böbrek hastalığı mevcut olan ve klinik ortamda kan basıncı ilk kez yüksek ölçülen ve antihipertansif almayan otuz iki hastadan on birinde ambulatuvar kan basıncı izleminde normotansif değerler elde edildi. BÖ hipertansitonu olarak değerlendirilen bu hastalarla gerçek hipertansifler arasında yaş, primer böbrek hastalığı, diabet varlığı, sigara öyküsü, vücut kitle 35indeksi, 24 saat proteinüri miktarı, kreatinin klirens, hastalığın ortaya çıkışından ve hastaneye ilk başvurudan bu yana geçen süre gibi değişkenler iki grup arsında farklılık göstermiyordu. Tek istatiksel anlamlı değişken cinsiyet idi. BÖ hipertansiyon grubunda kadın oram % 54,5 iken gerçek hipertansif grupta % 23,8 idi (p 20 mmHg, diyastolik KB' da > 10 mmHg olduğu vakalar belirgin BÖ etkisi olarak değerlendirildiğinde sıklık % 62,7 idi. Klinik-AKBİ metodu ile elde edilen sistolik ve diyastolik BÖ etkisi ile VKÎ anlamlı ilişkili bulundu (p< 0.0001). JNC VI kriterleri ve AKB evrelendirme kriterleri kullanılarak klinik ve AKBM gündüz kan basınçları evrelendirildiğinde, klinik kan basıncı evresi arttıkça BÖ etkisi büyüklüğünün arttığı; AKBM gündüz kan basıncı evresi arttıkça ise BÖ etkisi büyüklüğünün azaldığı görüldü. BÖ etkisi ile yaş, cinsiyet, primer böbrek hastalığı, diabet varlığı, sigara öyküsü, 24 saat proteinüri miktarı, kreatinin klirens, hastalığın ortaya çıkışından ve hastaneye ilk başvurudan bu yana geçen süre gibi değişkenler arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Yalnız AKBİ metodu ile diyastolik BÖ etkisinde görülmese de sistolik BÖ etkisinde nabızla anlamlı korelasyon saptandı (p< 0.05, r=0.216). Sonuç olarak, KBPH vakalarında da, normal popülasyonda olduğu gibi hipertansiyon teşhisi ve takibinde beyaz önlük fenomenini göz önünde bulundurmalıyız. İleride yapılacak çalışmalar bu grup hastada BÖ fenomeninin morbidite ve mortalite üzerindeki etkisini ve antihipertansif tedavinin yerini ortaya koyacaktır.

Özet (Çeviri)

Hypertension is frequently seen in chronic renal paranchymal disease's (CRPD) patients. The studies showed that blood pressure's regulation has the role in the slowing of the disease progression. Therefore in this group of patients, the problems in the blood pressure measurements msut be solved for the regulation of individual patient therapy and for the interpretation of the studies that will be done about this population's blood pressure. Although there are a lot of studies about this matter in the normal population and primary hypertansion patients, a little studies were made in the secondary hypertension patients including CRPD ones. To this cross-sectional study, 153 case who applicated to AUTF İbn-i Sina Hospital's internal medicine and nephrology outpatient climes between 2001-2003 years and had the diagnosis or have been diagnosed as CRPD or and whom their two clinic blood presures during examination and again two clinic blood pressure's mean taken before ABPM were > 140 mmHg and/or > 90 mmHg. are included. 24 hour ambulatory blood pressure monitoring (ABPM) were applied to this patients. 3 case were excluded because of the failure to obtain enough measurment of blood pressures by ABPM. WCE was described as the difference between clinic blood pressure's mean and daytime ABPM mean. WCH was described as while clinic blood pressure's mean > 140 mmHG and/or > 90 mmHg, daytime ABPM mean < 135/85 mmHg. Also there was a group that ABPM mean was greater than clinic blood pressure's mean described as reverse WCE. 32 case who have CRPD and don't take antihypertensive therapy was examined for WCH and eleven cases' ABPM were at normal 37pressure's mean described as reverse WCE. 32 case who have CRPD and don't take antihypertensive therapy was examined for WCH and eleven cases' ABPM were at normal limits. We were not found correlation between this WCH and true hypertensive group for the age, sex, smoking, body mass index, 24 hour proteinuria quantity, creatinine clearence, habituaiton of hospital environment. Only statistically significant variable was sex. While the women percent in WCH was % 54,5 , it was % 23,8 in the true hypertensive group (p 20 mmHG for systolic and > 10 mmHg for diastolic blood pressure WCE. Systolic and Diastolic WCE that is obtained by clinic-ABPM method was significantly correlated with BMI (p< 0.05, p< 0.0001). When clinic and ABPM values were classified by using JNC VI criteria and ABPM values classification criteria, it was seen that the increase in the clinic blood pressure stage enlarged WCE and the increase in the ABPM stage decreased WCE. We were not found correlation between WCE and age, sex, smoking, 24 hour proteinuria quantity, creatinine clearence, habituation of hospital environment. Pulse pressure difference was correlated with in systolic WCE but not diastolic WCE (p< 0.05, r=0.216) in the only ABPM method. In conclusion, as in the normal population, in the CRPD patients group also, we must be aware of white coat phenomenon in the diagnosis and follow-up of hypertension. In the future studies will demonstrate white coat phenomenon's effect on the morbidity and mortality for CRPD group and the place of antihypertensive therapy.

Benzer Tezler

  1. Kronik böbrek hastalığı gelişen multiple myelom hastalarında glomerüler filtrasyon hızındaki değişiklikler ve mortalite

    Changes in glomerular filtration rate and mortality in multıple myelome patients with chronic kidney disease

    FURKAN GÜNEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Nefrolojiİnönü Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜLYA TAŞKAPAN

  2. Diyabetik nefropatide prokalsitonin düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of procalcitonin levels in diabetic nephropathy

    MURAT DAĞDEVİREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESİN BEYAN

  3. Sigara içen kişilerde epikardiyal yağ dokusu kalınlığı ve inflamasyonun değerlendirilmesi

    Evaluation of the thickness of epicardial adipose tissue and inflammation in smokers

    YASİN EMRAH SOYLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İç HastalıklarıErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH ÖZÇİÇEK

  4. Assessment of the effects of melatonin on the funtional deficits induced by cellular stress in obese donor derived mesenchymal STEM cells

    Melatonin'in obez donor mezenkimal kök hücrelerinde hücresel strese bağlı olarak oluşan fonksiyon bozuklukları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi

    ECE GİZEM POLAT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Kök Hücre Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİMA SUSANNA FAUSTINA AERTS KAYA