Geri Dön

Kraniyotomi vakalarında farklı iki anestezi yönteminin kan şekeri, insülin, kortizol ve malondialdehit düzeyleri üzerine etkilerinin araştırılması

Effects of two different anaesthesia techniques on plasma glucose, insulin, cortisol and malondialdehyde levels in craniotomy cases

  1. Tez No: 156728
  2. Yazar: OYA YALÇIN ÇOK
  3. Danışmanlar: PROF.DR. R. ŞAHİN YARDIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

59 ÖZET Cerrahi stres ve baskılanması günümüzde gerek anesteziyoloji gerekse cerrahi dallar için önemli bir araştırma alanıdır. Çalışmamızda nöroanestezide önemli yeri olan kraniyotomi vakalarında iki farklı anestezi yönteminin stres yanıt üzerine etkilerini kan şekeri, insülin, kortizol ve oksidatif stres parametreleri kullanarak araştırmayı amaçladık. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulundan izin alındıktan sonra, kraniyotomi planlanan ASA I-II risk grubu 40 nöroşirurji hastası iki gruba ayrıldı. Grupl'deki hastalara (n=20) anestezi idamesinde izofluran ve remifentanil uygulanırken, Grup 2'de (n=20) propofol ve remifentanil ile anestezi idamesi sağlandı. Çalışma bulguları değerlendirildiğinde grupların hemodinamik parametrelerden kalp atım hızı ve ortalama arter basmcı açısından fark göstermediği belirlenmiştir. İki anestezi yöntemi de kan şekeri değerlerinde artışı engelleyemezken, kan şekeri konsantrasyonunun propofol grubunda normale daha yakın sınırlar içinde seyretmesi ile bu parametrenin propofol anestezisi ile daha iyi kontrol altmda tutulduğu izlenimi oluşmuştur. Stres yanıt olarak tespit edilen insülin konsantrasyonundaki azalmanın, gruplar arasında anlamlı fark olmamasına rağmen, propofol grubunda daha düşük olduğu ve her iki anestezi yöntemi ile de endokrin yanıtın kortizol bileşenindeki artışın benzer derecede engellendiği saptanmıştır. MDA parametresi üzerinden oksidatif stres yanıt düzeyinin intraoperatif dönemde gruplar arası farklılık göstermediği ve ekstübasyon süreleri benzer olmakla beraber derlenme sürelerinin izofluran grubunda nispeten uzun olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.60 Çalışmamızda değerlendirilen parametrelerin kullanılan anestezi yöntemlerinden farklı derecelerde etkilendiklerinin ortaya çıkmasına rağmen, sonuç olarak bu yöntemlerin stres yanıtı engellemede birbirlerine üstünlük sağlamadığı kanısına varılmıştır.

Özet (Çeviri)

61 SUMMARY Surgical stress response and its prevention have been a currently popular research field both for anaesthesiologists and surgeons. In this presenting study, we aimed to examine effects of two anaesthesia techniques on stress response via plasma glucose, insulin, Cortisol and oxidative stress parameter as malondialdehyde. After obtaining approval from the Gazi University School of Medicine Hospital Ethics Committee and written informed consent, 40 ASA physical status I and II patients scheduled for craniotomy procedures with general anaesthesia were enrolled in the study. Patients were assigned into two groups to receive either remifentanil-isoflurane or remifentanil-propofol. By assessment of data of the study, intraoperative haemodynamic parameters were similar in both groups. Although any of the anaesthesia techniques couldn't prevent the increase in plasma glucose concentration during the operation, this parameter seem to be more under control by keeping closer to normal ranges in propofol group. The decrease in insulin level, showing the degree of stress response, was less in propofol group despite the similarity between the groups. Both anaesthesia techniques inhibited the rise in Cortisol concentration during the procedure by a comparable degree. Oxidative stress response via malondialdehyde parameter was similar between groups and recovery times were longer in isoflurane group in comparison with propofol group. In conclusion; anaesthesia techniques examined in our study affected the parameters in different degrees pointing out that neither of the modalities could be respected as superior to the other in preventing the stress response.

Benzer Tezler

  1. Kranioplasti cerrahisinde kullanılan protezlerin malzeme ve mukavemet özelliklerinin sonlu elemanlar metodu ile analizi ve kişiye özel protez tasarımı

    Personal prosthesis design and finite element analysis of material and strength properties of cranioplasty surgical materials used as prostheses

    SİNEM AKAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NöroşirürjiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARİF TARKAN ÇALIŞANELLER

  2. Supin pozisyonda kraniyotomi uygulanan pediyatrik hastalarda pozitif ekspirasyon sonu basınç kullanımının optik sinir çapı üzerine etkisi

    Effect of use of positive end-expiratory pressure on optical nerve diameter in pediatric patients which applied in supin position craniotomy

    EREN KARAHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLTEN ARSLAN

  3. Yarı oturur pozisyonda intrakraniyal kitle operasyonu geçiren olgularda anestezi yönetiminin değerlendirilmesi

    Evaluation of anesthesia management in cases undergoing intracranial mass operation in semi-sitting position

    OZAN ALİ TAŞDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonHacettepe Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAŞAK AKÇA

    ÖĞR. GÖR. PINAR ÖZDEMİR YAŞAR