Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde yönetişim uygulaması ve görünürlük (Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarında görünürlük ve yönetişim anlayışı üzerine kalitatif bir araştırma)
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 160189
- Danışmanlar: PROF.DR. BAYRAM KAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Halkla İlişkiler, Public Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 263
Özet
ÖZET Bu çalışma Türkiye'nin sivil toplum kuruluşlarını Avrupa Birliği'nin yönetişim anlayışı ve görünürlük görünürlüğüne uyum sağlama çabalan üzerinde odaklanmaktadır. Avrupa Birliği'nin temelleri sırasıyla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nu kuran Antlaşma (ECSC-1951), Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu (EEC) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu (EURATOM) kuran Antlaşma (1957), Avrupa Birliği'ni kuran Antlaşma (bu Antlaşma Maastricht Antlaşması olarak da bilinir). Maastricht Antlaşması'nı takiben Tek Avrupa Senedi (1986), Amsterdam Antlaşması (1997) ve Nice Antlaşması (2001) Avrupa Birliği kurumlarında yenilikler yapmak ve işbirliği ve bütünleşme alanlarında daha ileri düzenlemeler yapmak için imzalandı. Avrupa Birliği çeşitli Avrupa kurumlarından oluşur; yani Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi. Bu kurumlann yanında önemli bir kurum da Adalet Divanı'dır. Adalet Divanı, hukukun üstünlüğü ilkesini garanti eder. Avrupa bütünleşmesi ve Birlik'in başlangıcından beri Avrupa birleşmesi yolunda önemli başarılar göze çarpmaktadır. Örneğin Avrupa iç pazarının kurulması ve gelişmesi, Avrupa'da ekonomik zenginliğin artması gibi. 233Küreselleşmeyi ve neo liberal politikaları serbest pazar ekonomisiyle, devletin azaltılmış rolüyle, rekabet ve girişimcilikle birlikte kullanma eğilimi vardır. Küreselleşmenin ve neo liberal politikaların temel ilkeleri yoksulluğun azaltılması, yolsuzluğun önlenmesi, cinsiyet eşitliği, insan haklarına saygı, sürdürülebilir kalkınma ve çevredir. Bu anlamda, yönetişim bu genel amaçların kritik bir belirleyicisidir. Küreselleşme ve neo liberalizme paralel olarak Birlik yeni bir reform sürecine başladı. Özellikle iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ve neo liberal politikalar AB'yi etkiledi. Bütün bu dinamikler örgütlerdeki sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yapılardaki değişimlere işaret etmektedir. Bu, AB'nin 2001 yılında yönetişim reformunu stratejik amaç olarak benimsemesinin nedenidir. AB başlangıçta tepeden inmeci bir proje olarak inşa edilmiştir. Fakat neo liberal politikalara ve küreselleşmeye bağlı olarak Birlik'in sosyal, kültürel, ekonomik ve politik alanlarındaki durumlar değişmektedir. Yönetişimi AB 'de uygulandığı haliyle anlayabilmek için şu konulara değinilmelidir: Yönetişimin hangi koşullara bağlı olarak ortaya çıktığı, yönetişimin yönetimden nasıl farklılaştığı, AB'de yönetişimin temel ilkelerinin nasıl uygulandığı, AB'nin temel ilkelerinin bu süreçteki yeri, görünürlük ve halkla ilişkilerin önemi. Bugün AB 'ye aday ülke konumunda bulunan Türkiye, yıllardır dönüşüm içerisindedir. Türkiye'nin üyelik macerası 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Antlaşma sonucunda başlamıştır. 1999 yılında Helsinki Zirvesi'nde kabul edilen AB adaylık staratejisinin uygulanmasıyla Türkiye'deki kurumların uyarlanma süreci hız kazandı. Türkiye'nin uyum sağlamak zorunda olduğu süreçlerden birisi yönetim alanına ilişkindir. Sivil toplum kuruluşlarının 234yönetişimi benimsemedeki önemi gün geçtikçe anlaşılmaktadır. Üyelik yolundaki hazırlıkların bir parçası olarak Birlik sivil toplumun gelişmesini hem üye hem de aday ülkelerde desteklemektedir. Yönetişim geniş çaptaki tarafların katılımım, devletin sınırlandırılmış rolünü, kaynakların saydam, hesap verebilir, etkin ve uyumlu kullanımını, yerelleşmenin, özelleştirme ve girişimciliğin desteklenmesini içerir. Kısaca, geniş çaptaki aktörlerin karar alma sürecine katılımı içerisinde yönetişim, hükümet ve topulm arasındaki ilişkiye dayanır. Sivil toplum bu bağlamda önem kazanmaktadır. Sivil toplum karar alma sürecine katılmada vatandaşları harekete geçirme açısından önemli ve önderlik eden bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda iletişim ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeler yönetişimi ve AB'nin değerlerini desteklemektedir. Enformasyon ve iletişim teknolojileri dünyanın her yerinde her konuda bilgi almayı olanaklı kılmaktadır. Yeni dijital teknolojiler yönetim ve paydaşlar arasında etkileşim için yeni fırsatlar sunmaktadır. Bu, özellikle yönetişimin saydamlık prensibiyle ilişkilidir. Radyo, televizyon, bülten, internet, broşür, gazete, film, fotoğraf, konferans gibi görünürlük araçları gerçekte iletişim araçlarıdır. Bundan başka, halkla ilişkiler uygulamaları bu araçları halkı bilgilendirmede ve geri bildirim almada kullanır. Halkla ilişkileri ve görünürlük araçlarım etkin biçimde kullanan örgütler demokratik, açık, hesap verebilir ve katılımcı olarak adlandırılır. Sivil toplum kuruluşları yönetişim için önemli bir unsur olduğuna göre yönetişimin Türkiye'deki durumunu anlamak için şu hususlar belirtilmelidir: Türkiye'de yönetişime ilişkin bir anlayış değişiminin var olup olmadığı, sivil toplum kuruluşlarında yönetişimin nasıl uygulandığı, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında yönetişim pratikleri açısından bir farklılık olup olmadığı. 235Aynı zamanda görünürlüğün önemi, AB'de kullanılan görünürlük araçları, yönetişim anlayışı, halkla ilişkiler ve görünürlük arasındaki ilişki bu tezde tartışılmıştır. Türkiye'nin AB'ye uyum çabalan kapsamında sivil toplum örgütlerinin yönetişim anlayışına, görünürlüğe ne kadar uyum sağladığı saptanmış olacaktır. Bu tez birbiriyle bağıntılı olmak üzere üç temel sorunsalı incelemiştir. İlki yönetişimin ortaya çıkmasında hangi gelişmelerin rol oynadığıdır. İkincisi Avrupa Birliği'nde yönetişim anlayışı ve sivil toplum kuruluşlarının yönetişim anlayışı ve görünürlüklerine ilişkindir. Son olarak, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'de sivil toplum kuruluşları, yönetişim anlayışı ve görünürlük üzerinedir. Yönetişimle ilgili olarak küreselleşmeye, neo liberal politikalara, klasik, neo klasik, post modern örgüt kuramlarına ve kültür teorisine, iletişim kuramlarına yer verilmiştir. Bundan başka küreselleşme karşıtları ve taraftarlarının görüşleri açıklanmaktadır. Küreselleşme karşıtları açısından entegrasyon süreciyle ilgili olarak ulus devletin son bulacağı kaygısı vardır. Küreselleşme taraftarlarına göre ise sorunun altmda Türkiye'nin sosyal, politik, yönetimsel yapısı yatmaktadır. Veri toplama, analiz ve değerlendirme araştırma sorulan çerçevesinde biçimlendirildi. İlk olarak kaynaklardan kuramsal olarak Avrupa Birliği ve Türkiye'deki işleyiş ortaya kondu. Bu kaynaklardan Avrupa Birliği'nin doğuşu, genişlemesi, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, yönetişimle ilgili temel bilgiler 236incelendi. Daha sonra AB sürecinde yönetişim anlayışı araştırılarak yönetişim ile iletişim, halkla ilişkiler ve görünürlük bağı kuruldu. Ayrıca Türkiye'de yönetişim anlayışı ve görünürlükle ilgili bilgiler toplandı. Böylece yönetişimle ilgili gerek AB gerekse Türkiye için genel bir görünüm elde edildi. İkinci olarak, Avrupa Birliği ve Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları arasında karşılaştırma yapabilmek için bu kuruluşların internet siteleri analiz edildi. Avrupa Birliği'nde karar alma sürecinde söz sahibi olan sivil toplum kuruluşları konusunda Danışma, Avrupa Komisyonu ve Sivil Toplum veritabanından faydalanıldı. Ayrıca iki taraf arasındaki kuruluşların eşdeğer olmasına özen gösterildi. Kuramsal çerçeveden yola çıkılarak hem kuruluşların yönetişim anlayışlarım hem de görünürlüklerini ortaya koymak ve halkla ilişkileri ne kadar etkin kullandıklarını belirlemek için kriterler belirlendi. İnternet yalnızca her türlü bilgiyi dağıtmada etkin bir araç değil, aynı zamanda geniş ve anında katılımı mümkün kılmaktadır. İnternetin etkileşim özelliği internet sitelerini gerekli araçlar haline getirmektedir. Bu tezde AB ve Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları arasında karşılaştırmalı bir çalışma yapılmıştır. Sonuç olarak, AB'deki sivil toplum kuruluşları Türkiye'dekilere oranla daha açık, katılımcı, hesap verebilir, tutarlı ve etkindir. Yönetişim ve görünürlük ilişkisi göz önüne alındığında yönetişim pratikleri görünürlük açısından Türkiye'de yetersizlikler vardır. 237
Özet (Çeviri)
SUMMARY This study focuses on Turkey's efforts to reconciliate it's civil society organisations to the European Union's governance, visibility rules and practices. The foundation of the European Union was based on four Treaties respectively the Treaty establishing the European Coal and Steal Community (ECSC - 1951), the Treaty establishing the European Economic Community (EEC) and the Treaty establishing the European Atomic Energy Community (EURATOM - 1957), the Treaty on European Union (this Treaty is also known as the Maastricht Treaty). Following the Maastricht Treaty, The Single European Act (1986), The Treaty of Amsterdam (1997) and the Treaty of Nice (2001) were signed to reform the European Union institutions and to further develop the areas of cooperation and integration. At the beginning of the European integration, there were six countries: Belgium, France, Holland, Germany, Italy and Luxembourg. But today, the Union has 25 Member States as a result of the last enlargement. The European Union consists of various European Institutions namely the European Commission, the European Parliament and the Council of the European Union. These institutions have an important role in the decision-making processes. Besides these institutions another prominent institution in Europe is the Court of Justice. The Court of Justice guaranties the respect for the rule of law. 238Since the very beginning of the European integration and the Union, there have been outstanding achievements toward the unification of Europe. For instance, establisment and development of the European internal market, enhancement of the economic prosperity in Europe. There is a tendency to use globalisation and neo liberal policies to further develop free market economy, to reduce the role of state in the market, to further encourage competition and entrepreneurship. The main principles of globalisation and neo liberal policies are poverty elimination, anti-corruption, gender equality, respect for human rights, sustainable development and environment. In this sense, governance is a critical determinant of these general objectives. Parallel to the challenges of globalisation and neo liberalism, the Union had to initiate a new reform process. Particularly after the 1970's, developments in communication technologies and neo liberal policies have affected the EU. All these dynamics indicate the alterations in the social, cultural, economic and political structures of the organisations. That is why the European Union has decided to acknowledge the reform of governance as a strategic objective in 2001. At the beginning, the EU has been built as a top-down project. But the conditions have been changing due to the adoption of neo liberal policies and globalisation in the social, political, economic and cultural areas of the EU. Nevertheless, the EU has identified the governance reform in 2001, which has started to be accepted in all over the world. To understand the governance as applied in the EU, these questions should be dealed with: Conditions that resulted in governance, how governance differs from administration, how the governance principles are applied in the EU, the importance of the EU's 239main principles in this period and the signifigance of visibility rules and public relations practices. Today as a candidate country to the European Union, Turkey has lived through a transformation period for many years. Turkey's struggle for membership, has started in 1959 after the Treaty establishing the European Economic Community. With the implementation of the EU candicacy strategy accepted at the Helsinki Summit in 1999, reconciliation of the Turkish state institutions has gained momentum. One of the processes that Turkey has to adopt is about administration. It is acknowledged day by day that civil society organisations have an important role in the acceptance of governance. As a part of preparation for membership, the Union encourages the development of civil society both in the member and the candidate countries. Governance concerns the recognition of a wide range of stakeholders, restricted role of the state, transparent, accountable, effective and coherent management of resources, support for decentralisation, privatisation and entrepreneurship. In short, governance is based on relationship between government and society within interaction, participation and involvement of wide range of actors in the decision making process. In this context, civil society gains importance. Civil society plays an important and leading role in activating citizens for participation to the decision making pcocess. The existence of a strong and well developed civil society is crucial for governance. With respect to governance, civil society plays an important role in 240giving voice to the citizens. In the past decade, the activities of civil society organisations has rapidly increased in the EU institutions. At the same time, developments in the communication and informatics technologies support the governance and the Union's values. Information and communication technologies have opened new avenues in reaching to power and in the management of the organisations. The information and communication technologies have made it possible to be informed about everything elsewhere in the globe. New digital technologies provide new opportunities for interaction between the management and stakeholders. In this respect, visibility is an essential tool for the principles of governance. It is particularly related to the transparency principle in governance practices. The visibility tools, such as radio, television, newsletter, internet, leaflet and brochure, newspaper, films, photos, conferences, are in fact communication tools. Moreover, public relations practices use these tools to inform the public and to get feedback. Communication exists in the centre of public relations. Nevertheless, public relations is very effective for the acknowledgement of governance. The organisations which effectively use public relations as well as visibility tools are called democratic, open, accountable and participative. As the civil society organisations are outstanding components for governance the following issues should be determined to understand the situation of governance in Turkey: Whether there is a change in comprehension on governance in Turkey, how governance is practiced in the civil society organisations, are any differences seen in the governance practices between the European Union and Turkey. 241At the same time, the importance of the visibility, visibility tools used in the EU, relation between governance comprehension, public relations and visibility has been discussed in this thesis. Also civil society organisations' adoptation to the governance practices and visibility rules will be determined in the scope of Turkey's efforts to harmonize with theEU. This thesis has studied three interrelated problematics: The first one is about the developments which had a role in the existence of governance. The second one is about the governance and visibility rules and practices in the EU. The last one is about the civil society organisations, governance comprehension and visibility in Turkey. In connection with governance; globalisation, neo liberal policies, classical, neo classical and post modern organisation theories and cultural theory, communication theories has been mentioned. Moreover, arguments of the people for and against globalisation have been taken into consideration. From the view of the people against globalisation that the sovereignty of nation-state will come to end is the problem. As for the supporters of globalisation, the main characteristics of Turkey's social, political, administrative structures constitutes the problem. Additionally, they claim that globalisation, competition and entrepreneurship should be supported. 242Data gathering, analysis and evalution has been formulated in accordance with the research questions. First of all, the conditions in the EU and in Turkey introduced theoretically. Based on these resources, genesis of the EU, enlargement process of the EU, its relations with Turkey, fundamentals of the governance have been studied. As a result of the researches made, the comprehension of governance in the EU has been stated, then the relation among governance, public relations and communication has been established. Also, information about the governance comprehension and visibility practices in Turkey has been gathered. So, regarding with the governance, a general view has been obtained about Turkey and the EU. Secondly, to make a comparison between the civil society organisations in the EU and in Turkey, some of the organisations' web sites has been analysed. The rationale reason of this analysis is the difficulty in reaching the organisations in the EU. To get to know civil society organisations which have a voice in the decision-making process in the EU, the Consultation, the European Commission and Civil Society Database has been the most eminent source. Also paid attention to the equivalence between the organisations in Turkey and in the EU. By taking the theoretical frame into consideration, criterions have been defined to display both the organisations' governance comprehension, visibility and public relations practices. Internet isn't only a very effective tool for delivering all kinds of information, it also allows a very broad and intensive participation on a range of issues. The interactivity and seed of the internet make web sites essential tools. In this thesis, a comparative study has been made between the civil society organisations in the EU and Turkey to insight the governance practices and visibility. 243In the EU, there is a wide range of civil society organisations. As defined in Consultation, European Commission and Civil Society Database, civil society is composed of trade unions, employer's federations, professional federations, non governmental organisations, service and production federations, public authorities associations, political interests and religious interests. In Turkey with a difference from the EU, civil society consists of associations, foundations, confederations and unions. This reflects the centralised understanding in power sharing, public administration and decision-making. As a result, the civil society organisations in the EU are more open, participative, accountable, coherent and effective in governance practices than the ones in Turkey. When the relation between governance and visibility taken into account, it is possible to say that there is incompetence of governance comprehension, visibility and public relations practices in Turkey. 244
Benzer Tezler
- Avrupa Birliği'nin 'bölgesel kalkınma politikaları' (Bölge kalkınma ajansları uygulaması ve Türkiye)
'Regional development policies' of European Union (The application of local development agencies and Turkey
FERDA KOÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Kamu Yönetimiİnönü ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YUSUF KARAKILÇIK
- Küreselleşme, yönetişim ve Türk kamu yönetiminde halkla ilişkilerin dönüşümü
Globalization, governance, and the transformation of public relations in public administration
CANAN TARHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Halkla İlişkilerAnkara ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ASLI YAĞMURLU DARA
- Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'de bölgesel kalkınma politikalarında yaşanan dönüşüm ve kalkınma ajansları üzerine bir değerlendirme
The transformation of regional development policies in Turkey and an assessment on the development agencies in the process of harmonization with the European Union
BURCU YAVUZ TİFTİKÇİGİL
- Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde katılım öncesi mali yardımların Türkiye'de ulaşım türlerine etkilerinin incelenmesi
Analysis of the impacts of pre-accession financial aids on Turkey's tranportation sectors in the European Union accession process
SERDAR DAYAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
TrafikGazi ÜniversitesiTrafik Planlaması ve Uygulaması Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEDA HATİPOĞLU
- Türkiye'de Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde doğrudan yabancı yatırımları berlileyen etkenler ve Türkiye uygulaması
Determinants of foreign direct investments : The case of Turkey in the adaptation process of Turkey to European Union
İLKNUR AYHAN