Geri Dön

Evidence-based analysis of Türkiye's energy efficiency obligation scheme: sectoral applications, energy poverty, flexibility options and policy implications

Türkiye enerji verimliliği yükümlülükleri sisteminin kanita dayali analizi: sektörel uygulamalar, enerji yoksulluğu, esneklik seçenekleri ve politika çikarimlari

  1. Tez No: 941176
  2. Yazar: RABİA CİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SERMİN ONAYGİL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Enerji, Energy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Enerji Bilim ve Teknoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 316

Özet

Enerji verimliliği, sürdürülebilir enerji politikalarının temel taşlarından biri olarak; enerji arz güvenliğini desteklemesi, sera gazı emisyonlarını azaltması ve enerji tüketimiyle ilişkili ekonomik yükleri hafifletmesi sayesinde, ulusal ve uluslararası enerji ve iklim stratejilerinin vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiştir. Günümüzde enerji verimliliği politikaları, arz güvenliği, erişilebilirlik, çevresel koruma ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş gibi temel hedeflere eşzamanlı katkı sağlayarak stratejik bir kesişim alanı yaratmaktadır. Etkili enerji verimliliği politikaları yalnızca iddialı hedefler değil, aynı zamanda iyi tasarlanmış araçları da gerektirmektedir. Enerji verimliliği önlemleri genellikle ön yatırım, uzun vadeli planlama ve sistematik izleme gerektirdiğinden, ülkeler; düzenleyici mevzuatlar, mali teşvikler, bilgilendirme kampanyaları ve gönüllü anlaşmalar gibi çeşitli politika mekanizmaları geliştirmiştir. Bu mekanizmalar arasında piyasa temelli yaklaşımlar, maliyet etkinlikleri ve özel sektörün katılımını artırma potansiyelleri nedeniyle giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu piyasa temelli araçlardan biri olan Enerji Verimliliği Yükümlülük Sistemi (EVYS) enerji şirketlerine nihai kullanıcılar üzerinde enerji verimliliği önlemleri uygulayarak belirli miktarda enerji tasarrufu sağlama yükümlülüğü getirmektedir. EVYS, nihai kullanıcı düzeyinde ölçülebilir verimlilik artışlarını teşvik ederken, aynı zamanda yükümlü taraflara farklı ve maliyet-etkin uyum yolları sunarak esneklik de sağlamaktadır. Son yirmi yılda EVYS, birçok ülkede enerji verimliliği politikalarının merkezinde yer almıştır. EVYS'nin kökeni, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) uygulanan kamu hizmeti talep tarafı yönetimi programlarına dayanmaktadır. Ancak bu yaklaşımı kurumsallaştıran yapı, 2012 yılında Avrupa Birliği (AB) tarafından kabul edilen 2012/27/EU sayılı Enerji Verimliliği Direktifi olmuştur. Direktifin 7. maddesi ile Üye Devletlere, yıllık nihai enerji satışlarının %1,5'i oranında enerji tasarrufu sağlayacak şekilde EVYS kurmaları veya alternatif politika önlemleri uygulamaları yükümlülüğü getirilmiştir. 2018 yılında yapılan değişiklikle hedefler yükseltilmiş, 2030 yılına kadar en az %32,5 enerji verimliliği artışı hedefi ve 2021–2030 döneminde yıllık %0,8 tasarruf yükümlülüğü getirilmiştir. 2023 yılında Avrupa Yeşil Mutabakatı ve REPowerEU girişimi kapsamında yapılan yeniden düzenleme ile bu hedefler daha da ileri taşınmış; 2024-2030 döneminde yıllık tasarruf zorunluluğu neredeyse iki katına çıkarılmış ve enerji yoksulluğu ile mücadele, kamu sektörünün örnek rolü ve kırılgan gruplara yönelik önlemler gibi sosyal boyutlar daha güçlü şekilde vurgulanmıştır. AB aday ülkesi olan Türkiye, enerji verimliliği politikalarını AB mevzuatıyla uyumlu hâle getirmeye çalışmaktadır. 2007 yılında yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu'nun ardından Türkiye, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çeşitli yasal düzenlemeler, mevzuat çalışmaları ve ulusal strateji belgeleri geliştirmiştir. Bunlar arasında 2010-2023 Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi, 2012-2023 Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ve 10. Kalkınma Planı'nda yer alan“Enerji Verimliliğini Artırma Programı”öne çıkmaktadır. 2015-2019 dönemi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Stratejik Planı da enerji verimliliğini temel hedeflerden biri olarak benimsemiştir. Bu çerçevede, 2017 yılı sonunda yayımlanan ilk Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (UEVEP), AB Enerji Verimliliği Direktifi doğrultusunda hazırlanmış ve 2023 yılına kadar birincil enerji tüketiminde %14 yani 23,9 Milyon Ton Eşdeğer Petrol (MTEP) azalma hedefi koymuştur. Bu hedefe ulaşmak üzere bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve bütün sektörleri ilgilendiren yatay konulara yönelik altı ana kategoride toplam 55 eylem belirlenmiş ve yaklaşık 10,9 milyar ABD doları yatırım öngörülmüştür. UEVEP'te yatay konular başlığı altındaki Y-11 numaralı eylem,“Enerji Dağıtım veya Perakende Şirketlerine yönelik Enerji Verimliliği Yükümlülük Programı”başlığı altında bir EVYS kurulmasını hedeflemiştir. Elektrik, doğalgaz ve petrol sektörlerindeki şirketlere, pazar payları oranında yıllık enerji tasarrufu yükümlülüğü getirilmesi planlanmıştır. Yükümlülüklerin şirketlerin kendi faaliyetlerinde enerji verimliliğini artırmaları ya da son kullanıcılarına yönelik enerji verimliliği projeleri gerçekleştirmeleri yoluyla yerine getirilebileceği, uygulamanın etkinliğini sağlamak için tasarruf potansiyeli ve maliyet gibi unsurları içeren standart bir kataloğun hazırlanması öngörülmüştür. Yükümlü tarafların, hazırlanacak katalogda yer alan ya da eşdeğer nitelikteki projeleri seçerek hayata geçirmeleri hedeflenmiş ve bu projelere ilişkin maliyetlerin belirli düzenleyici koşullar altında son kullanıcılara yansıtılmasına da olanak tanınacağı açıklanmıştır. Eylemin sorumlu kurumu olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) belirlenmiş, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı ise ilgili kurumlar olarak tanımlanmıştır. Uygulama takvimi doğrultusunda, 2018-2019 döneminde mevzuat ve operasyonel altyapının oluşturulması, 2020-2022 döneminde ise EVYS'nin tam ölçekli şekilde uygulanması planlanmıştır. Ancak tüm bu ayrıntılı planlamaya rağmen, söz konusu program birinci eylem planı döneminde hayata geçirilememiş ve Y-11, plan kapsamında tamamlanamayan az sayıdaki eylemden biri olarak kalmıştır. 2024 yılında Türkiye,“Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nı yayımlayarak enerji verimliliğine yönelik kararlılığını yeniden göstermiştir. Bu yeni plan, 2030 yılına kadar birincil enerji tüketimini %16 oranında azaltmayı, toplamda 37,1 MTEP tasarruf sağlamayı ve yaklaşık 20,2 milyar ABD doları yatırım yapılmasını hedeflemektedir. Sektörel sınıflandırma bir önceki planla büyük ölçüde benzer olmakla birlikte“Start-up ve Dijitalleşme”başlığı altında yeni bir tematik alan eklenmiştir. İkinci UEVEP'te EVYS, Y-8 numaralı eylem altında yeniden gündeme getirilmiş; ancak bu kez daha kısa ve araştırmaya açık bir çerçevede sunulmuştur. Elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde hizmet veren dağıtım ve/veya tedarik şirketleri için verimlilik yükümlülüklerinin belirlenmesi ve beyaz sertifika sisteminin pilot uygulaması eylemin ana başlıkları arasında yer almıştır. Kurumsal yapıda da değişiklik yapılmış, önceki planda ilgili kurum olarak yer alan Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yerini Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) almıştır. Bu durum, piyasa bazlı yaklaşımlara geçiş yönünde bir iradenin göstergesi olarak değerlendirilebilmektedir. Eylem, yasal altyapı çalışmalarının 2024-2026 döneminde tamamlanmasını ve EVYS uygulamasının 2027 yılında başlatılmasını hedeflemektedir. Her ne kadar EVYS, birinci UEVEP'te detaylı ve somut bir politika eylemi olarak yer almış olsa da, plan dönemi içerisinde hayata geçirilememiştir. Bu gecikme, birbirine bağlı bir dizi yapısal ve kurumsal zorlukla ilişkilendirilebilir. İlk olarak, düzenleyici kurumlar, yükümlü taraflar, piyasa işletmecileri ve son kullanıcılar arasında yakın koordinasyon gerektiren çok aktörlü EVYS tasarımı, entegre enerji verimliliği yönetişimi açısından henüz olgunlaşma sürecinde olan bir düzenleyici ortamda önemli ölçüde karmaşıklık yaratmıştır. İkinci olarak, politika iradesi net olmasına rağmen, standart enerji verimliliği önlemlerinin tanımlanması, etkili bir uyum izleme sisteminin oluşturulması ve uygun finansman mekanizmalarının tasarlanması kapsamında idari hazırlık ve teknik kapasite açısından daha fazla gelişime ihtiyaç duyulmuştur. Üçüncü olarak, enerji şirketlerinin yükümlülükleri gelir kaybı riski ya da operasyonel yük olarak görmesi nedeniyle direnç göstermesi, politika yapıcılar nezdinde tereddüt yaratmıştır. EVYS kapsamında uygulanacak maliyetlerin son kullanıcıya yansıtılması ihtimali de özellikle ekonomik belirsizliklerin ve enerji maliyetlerinin arttığı bir dönemde politik kabul edilebilirlik açısından zor olarak nitelendirilmiştir. Son olarak, merkezi ve sağlam bir Ölçme ve Doğrulama (Ö&D) mekanizmasının eksikliği, tasarruf iddialarının güvenilirliğini ve uygulanabilirliğini sınırlamıştır. Tüm bu örtüşen engeller, EVYS'nin hayata geçirilmesi için gereken yasal ve kurumsal altyapının kurulmasını yavaşlatmıştır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin çabaları, sağlam ve adil bir EVYS'nin sahada uygulanmasını destekleyecek kurumsal hazırlık ve teknik kapasitenin güçlendirilmesine odaklanabilir. Politika yapıcılar gerekli mevzuat altyapısını ve uygulamaya yönelik kurumsal düzenlemeleri oluştururken, akademiye de bu sürece katkı sunma sorumluluğu düşmektedir. Araştırmacıların, mekanizmanın etkin ve adil biçimde işlemesini sağlamak amacıyla sağlam analizler, tasarım çalışmaları ve kanıta dayalı politika önerileri geliştirmesi beklenmektedir. Bu doktora tezi de bu ihtiyacın yarattığı motivasyonla ortaya çıkmıştır ve Türkiye'deki olası bir EVYS'nin başarılı şekilde hayata geçirilmesine katkı sunmayı amaçlamaktadır. Türkiye'ye yönelik mevcut akademik çalışmalar, EVYS konusunda önemli başlangıç bilgileri sunmuş olsa da, genellikle sadece arz tarafındaki aktörlere veya düzenleyici bakış açılarına odaklanmış; son kullanıcı etkileri, maliyet-fayda dinamikleri ve enerji yoksulluğu gibi konulara bütüncül bir perspektiften yaklaşamamıştır. Bu tez çalışması, söz konusu boşluğu doldurmayı amaçlamakta; hem ekonomik hem de sosyal boyutları içeren çok boyutlu ve kanıta dayalı bir değerlendirme ile Türkiye bağlamında uygulanabilecek bir EVYS'yi kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Akademik literatüre katkının ötesinde, bu tez çalışması aynı zamanda politika yapıcılar için uygulanabilir içgörüler sunmayı, potansiyel sistem katılımcılarının mekanizmayı daha iyi anlamasına katkı sağlamayı ve Türkiye'nin enerji politikası bağlamında EVYS'nin kurumsallaştırılması ve içselleştirilmesine referans olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, bu tez çalışmasının temel amacı, Türkiye'de olası bir EVYS'nin hayata geçirilmesine yönelik kapsamlı ve kanıta dayalı bir temel oluşturmaktır. Uluslararası deneyimler ve edinilen dersler ışığında, söz konusu sistemin sektörel uygulamaları, ekonomik uygulanabilirliği, sosyal eşitlik etkileri, iç esneklik mekanizmaları, kurumsal tasarımı ve politika entegrasyonu gibi çok boyutlu gereksinimlerinin ele alınması hedeflenmektedir. Tez çalışmasında bu hedefler, uygulamalı, veri odaklı ve kanıta dayalı analizler, politika ile ilişkili modellemeler ve stratejik öneriler aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Nihai hedef, Türkiye'nin ulusal koşullarına uygun, maliyet etkin, sosyal açıdan kapsayıcı ve kurumsal olarak uygulanabilir bir EVYS geliştirmesine katkı sağlamaktır. Bu tez çalışmasının her bir bölümü kendi içerisinde yoğun ve detaylı, aynı zamanda devam eden bölümlerle uyum içerisinde tasarlanmıştır. Bu bağlamda, birinci bölümdeki girişin ardından, ikinci bölüm EVYS'nin kavramsal temellerini, bileşenlerini ve küresel düzeydeki gelişimini inceleyerek mekanizmanın genel yapısını sunmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerindeki uygulamalara odaklanan bu bölüm, uluslararası deneyimleri ve akademik literatürü değerlendirerek tasarım kriterleri, operasyonel zorluklar ve başarı faktörleri gibi temel konuları ele almaktadır. Hem uygulama örneklerinden hem de literatürden elde edilen dersler aracılığıyla Türkiye bağlamına aktarılabilir içgörüler sunulmaktadır. Üçüncü bölümde Türkiye için olası temel bir EVYS yapısının sanayi alt sektörleri ve ticari binalar özelinde ön maliyet-fayda analizi gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, görevli elektrik tedarik şirketleri yükümlü taraflar olarak tanımlanmış ve yükümlü taraflarla son kullanıcıların kendi ekonomik hedeflerine göre bağımsız hareket etmelerine olanak tanıyan iki seviyeli dağıtık optimizasyon modeli uygulanmıştır. Farklı yükümlülük seviyeleri, son kullanıcı faturalarına eklenecek değişken EVYS ücreti oranları ve farklı ceza düzeyleri gibi politika senaryoları değerlendirilerek, sistemin fizibilitesi, maliyet dağılımı ve politika etkinliği analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Türkiye EVYS'sinin adil EVYS ücret oranları altında kazan-kazan yaklaşımıyla kendini tamamen finanse edebileceği uygulama alternatiflerine ulaşılmıştır. Çalışma aynı zamanda, ceza mekanizmasının oynadığı kritik rolü de ortaya koymaktadır. Dördüncü bölüm, enerji yoksulluğu ile EVYS arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. Enerji yoksulluğu kavramı akademik ve politik literatürdeki tarihsel gelişimi, ölçüm yöntemleri ve tanımları üzerinden incelenmekte; sosyal hedeflerin EVYS tasarımına entegre edilebildiği uluslararası örnekler ve hedefleme stratejileri ele alınmaktadır. Türkiye'nin mevcut politika çerçevesi ve enerji yoksulluğuna dair araştırmalar incelenerek var olan boşluklar değerlendirilmektedir. Bu bölüm, beşinci ve altıncı bölümlerde gerçekleştirilen analizler için kavramsal bir temel oluşturmaktadır. Beşinci bölüm, enerji yoksulluğunu tanımlamada sıklıkla kullanılan gelir ve enerji harcaması temelli yaklaşımları karşılaştırmalı olarak incelemekte, bu tanımların Türkiye bağlamında enerji yoksulluğunu ne ölçüde temsil edebildiğini analiz etmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 yılı Hanehalkı Bütçe Anketi mikro verileri kullanılarak, temel göstergeler ışığında hangi tanımın enerji yoksulluğunu daha doğru ve kapsayıcı bir şekilde yakalayabildiği araştırılmıştır. Ayrıca, hem 2022 hem de 2024 yılı güncel enerji fiyatları ve ekonomik koşulları dikkate alınarak, son kullanıcılara yansıtılabilecek %5'lik olası bir EVYS ücretinin hane bütçelerine etkisi simüle edilmiştir. Bu çalışma, farklı enerji yoksulluğu tanımlarının politika sonuçlarını nasıl etkilediğine dair önemli çıkarımlar sunarken, aynı zamanda söz konusu tanımların enerji yoksulluğunu yeterli düzeyde temsil etmede çeşitli yetersizlikler barındırdığını da ortaya koymaktadır. Bu durumun, özellikle EVYS kapsamında sosyal açıdan hassas grupların doğru biçimde tespit edilmesi açısından dikkatle ele alınması gerektiğine işaret etmektedir. Altıncı bölüm Türkiye'deki olası EVYS çerçevesi içerisinde enerji yoksulu hanelerin belirlenmesi ve hedeflenmesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım önermektedir. Geleneksel gelir ve enerji harcaması temelli tanımların sınırlamalarını kabul eden bu bölümde, TÜİK 2023 Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi mikro verilerini kullanarak istatistiksel temellere dayanan bir EVYS uygunluk endeksi geliştirilmiştir. Öncelikle enerji verimsiz haneler tespit edilmiş ve bu haneler üzerinden belirlenen finansal zorluk göstergelerine göre istatistiksel temellere dayanan uyumluluk endeksi oluşturulmuştur. Fiziksel verimsizlik, uyumluluk endeksi puanları ve bölgesel farklılık göstergeleri dikkate alınarak, kümeleme teknikleri kullanılarak verimsiz haneler üç gruba (öncelikli enerji yoksulu, risk altında ve düzenli) ayrılmıştır. Her bir hane grubunun EVYS uygulamasında farklı muamele görmesi öngörülmektedir. Son olarak, bu grupların bölgesel dağılımı ve bunlara karşılık gelen enerji verimliliği ihtiyaçları Türkiye genelinde haritalanarak politika yapıcılara adil bir EVYS uygulaması için veri odaklı ve coğrafik bir strateji sunulmaktadır. Yedinci bölümde, Türkiye için potansiyel bir EVYS'nin uyarlanabilirliğini ve maliyet etkinliğini artırmaya yönelik tasarım unsurlarına odaklanılmaktadır. İlk olarak uyum esnekliği sağlayan çeşitli esneklik mekanizmaları olan ikame ödeme, biriktirme, borçlanma ve tasarruf ticareti seçenekleri incelenmektedir. Uluslararası uygulamalar gözden geçirilmekle birlikte, bu esneklik seçeneklerinin Türkiye bağlamında uygulanabilirliği ve olası etkileri de değerlendirilmektedir. Bölümün devamında ise, EVYS'nin piyasa temelli özelliği olan beyaz sertifika sistemlerine odaklanılmakta; bu sistemlerin tarihsel gelişimi, kurumsal yapıları ve Avrupa'daki uygulama deneyimleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu uluslararası bulgulardan yola çıkılarak, Türkiye'ye özgü koşulları yansıtan bir referans çerçeve önerilmektedir. Bu çerçeve, ulusal enerji verimliliği politikasına entegre edilebilecek sağlam bir beyaz sertifika sisteminin nasıl tasarlanabileceğini ortaya koymakta; teknik yeterlilik ve kurumsal kapasite açısından içgörüler sunarak pilot programın hayata geçirilmesini desteklemeyi amaçlamaktadır. Sekizinci bölüm, Türkiye'nin genel enerji verimliliği politika bileşimi içerisindeki EVYS'nin stratejik konumlanmasına odaklanmaktadır. Bu kapsamda, EVYS'nin diğer mevcut politika araçlarıyla olan etkileşimleri ilgili literatür üzerinden ele alınarak, Türkiye'deki güncel politika çerçeveleriyle olan ilişkileri ortaya konulmaktadır. Mevcut enerji verimliliği mekanizmaları ve ikinci UEVEP'te belirlenen hedefler dikkate alınarak, EVYS'nin gelecekteki rolüne ilişkin bir öngörüde bulunulması amaçlanmaktadır. Son olarak, dokuzuncu bölümde, tez boyunca elde edilen bulgular sentezlenmekte ve Türkiye'de uygulanabilir bir EVYSS'nin tasarımına yön verecek ileriye dönük politika önerileri sunulmaktadır. Sonuç olarak, bu doktora tezi çalışması, Türkiye'de uygulanması planlanan ancak henüz gerçekleştirilemeyen EVYS'nin çok boyutlu yapısını kavramsal, ekonomik ve sosyal açılardan ele alan, veri temelli ve kanıta dayalı bir analiz sunmaktadır. Uluslararası deneyimlerden çıkarılan dersler, ampirik verilerle yapılan değerlendirmeler ve sektörel düzeyde geliştirilen politika önerileri aracılığıyla, EVYS'nin Türkiye bağlamında etkin, adil ve sürdürülebilir bir şekilde tasarlanmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamlı yaklaşımın, hem karar vericiler hem de uygulayıcılar için yol gösterici olması; ayrıca akademik literatüre de özgün bir katkı sunması hedeflenmektedir. Çalışmanın, Türkiye'nin enerji verimliliği hedeflerine ulaşmasında ve EVYS'nin başarılı bir şekilde kurumsallaşmasında somut bir zemin oluşturması arzu edilmektedir.

Özet (Çeviri)

Energy efficiency is a fundamental pillar of energy transition. It plays a crucial role in enhancing energy security, reducing greenhouse gas emissions, and driving the transition to a low-carbon economy. Among the various policy instruments developed to promote energy efficiency, market-based mechanisms, particularly Energy Efficiency Obligation Schemes (EEOS), stand out for their flexibility, cost-effectiveness, and potential to mobilize private sector participation. With the 2012/27/EU Energy Efficiency Directive (EED), EEOS has become a key policy tool across European Union (EU), where its importance has grown in parallel with rising climate ambition and increasing focus on energy poverty. Following the adoption of the 2007 Energy Efficiency Law, Türkiye introduced a series of legislations and strategic documents aimed at enhancing energy efficiency across all sectors. In alignment with EU EED, Türkiye published its first National Energy Efficiency Action Plan (NEEAP) for the 2017–2023 period, which included the implementation of an EEOS action. However, despite this clear intent, the EEOS was not implemented during the plan period, primarily due to institutional, regulatory, and technical challenges. In 2024, Energy Efficiency 2030 strategy and the second NEEAP reaffirms Türkiye's commitment and schedules the implementation of the scheme by 2027. This Ph.D. thesis aims to contribute to the successful realization of a EEOS in Türkiye through analytical groundwork, policy-oriented modeling, and applied research. Beyond academic contribution, this Ph.D. thesis seeks to offer practical insights for policymakers, support better understanding among potential scheme participants, and serve as a reference for the institutionalization and internalization of the EEOS within Türkiye's energy policy landscape. The primary purpose of this thesis is to provide a comprehensive, evidence-based foundation for the potential implementation of an EEOS in Türkiye. Based on existing international experience and lessons learned, this Ph.D. thesis aims to address the multidimensional requirements of such a scheme, including its sectoral applications, economic feasibility, social equity implications, internal flexibility mechanisms, institutional design, and policy integration. These objectives are pursued through applied, data-oriented and evidence-based research, policy-relevant modeling, and strategic recommendations. The ultimate goal is to support Türkiye in developing a cost-effective, socially inclusive, and institutionally viable EEOS tailored to its national circumstances. The thesis is structured into ten chapters. Chapter 1 introduces the background, motivation, and structure of the thesis. It begins by establishing the critical role of energy efficiency, explains how EEOS emerged, traces its development within the EU framework, and discusses Türkiye's evolving policy landscape. The chapter also outlines the motivation, contribution, and purpose of the thesis. Chapter 2 introduces the EEOS by examining its conceptual foundations, core components, and global evolution as a policy tool. The chapter provides a structured review of international implementation experiences, with particular focus on European countries, and evaluates the academic literature to identify key design considerations, operational challenges, and success factors. By synthesizing lessons learned from both practice and research, the chapter lays the groundwork for understanding how EEOS can be adapted to Türkiye's context, offering early insights into the opportunities and constraints shaping its potential adoption. Chapter 3 presents an ex-ante cost-benefit assessment of a possible EEOS structure for Türkiye, focusing on the industrial sub-sectors and commercial buildings. Within this framework, incumbent electricity suppliers are designated as obligated parties. A two-level distributed optimization model is employed, allowing obligated parties and end-users to independently pursue their economic objectives while preserving market realism. By evaluating various policy scenarios such as different obligation structures, EEOS fee rates, and penalty levels, the chapter offers insights into the financial feasibility, cost distribution, and policy effectiveness of a basic EEOS model. The findings support the conclusion that a self-financing, balanced scheme can be established in Türkiye, provided that design parameters are carefully calibrated. Chapter 4 explores the intersection of energy poverty and EEOS. It begins by distinguishing between fuel poverty and energy poverty, making the case for adopting the energy poverty terminology in the Turkish context. The chapter then traces the historical development of the concept in academic and policy literature, examining key definitions and measurement methods. It continues with a review of international experiences where social concerns have been integrated into EEOS design, highlighting various targeting strategies and associated risks. The chapter also assesses Türkiye's current policy framework and research efforts related to energy poverty, identifying existing gaps and opportunities. By providing a comprehensive understanding of the conceptual, policy, and practical dimensions of energy poverty, this chapter lays a critical foundation for the analyses presented in Chapters 5 and 6. Chapter 5 conducts a comparative assessment of income- and energy expenditure-based definitions of energy poverty to determine their effectiveness in identifying vulnerable households in Türkiye. Drawing on microdata from the Turkish statistical Institute's (TurkStat) 2022 Household Budget Survey, the chapter examines key energy poverty drivers to evaluate how each definition reflects actual deprivation. Furthermore, a simulation of an EEOS-related cost increase in households' energy bills is performed to analyse its potential impact on energy poverty rates under these definitions, incorporating updated energy price dynamics and macroeconomic trends for 2024. The results provide evidence-based insights into the strengths and limitations of each definition and offer critical implications for the equitable integration of energy poverty concerns into a future EEOS framework. Chapter 6 builds upon the previous chapter's findings by proposing a more comprehensive and context-sensitive approach to identifying and targeting energy-poor households within the EEOS framework in Türkiye. Recognizing the limitations of conventional income- and expenditure-based definitions, this chapter develops a custom statistically robust eligibility index using detailed housing and socio-economic data from the TurkStat Survey on Income and Living Conditions. By combining indicators of physical inefficiency, financial difficulty, and regional differences the study categorizes households into three groups (priority energy-poor, at-risk, and regular) using clustering techniques. Finally, the spatial distribution of these groups and their corresponding energy efficiency needs are mapped across Türkiye, offering policymakers a data-driven and geographically informed strategy for equitable EEOS implementation. Chapter 7 expands the discussion by focusing on design elements that can enhance the adaptability, cost-effectiveness, and policy coherence of a potential EEOS of Türkiye. Building on earlier findings, the chapter examines key flexibility mechanisms for compliance (buy-out, banking, borrowing, and saving trading) that allow obligated parties to meet their targets with greater efficiency. In addition to reviewing international practices, the chapter evaluates the applicability and implications of these flexibility options within the context of Türkiye. It then turns to the market-based feature of EEOS, the white certificate schemes, exploring their evolution, institutional typologies, and implementation experiences across Europe. Drawing from these international insights, the chapter proposes a reference framework for Türkiye, outlining how a well-structured white certificate scheme could be integrated into national energy efficiency policy. The framework is designed to reflect Türkiye's institutional capacity and policy context, supporting the launch of a pilot program that is both technically sound and socially equitable. Chapter 8 focuses on the strategic positioning of a potential EEOS within Türkiye's broader energy efficiency policy mix. The interactions between EEOS and other existing policy instruments are discussed through a review of relevant literature, aiming to establish connections with the current policy frameworks in Türkiye. Based on the existing energy efficiency mechanisms and the targets set in Türkiye's Energy Efficiency 2030 Strategy and 2nd NEEAP, an attempt will be made to forecast the future role of the EEOS within the country's broader energy efficiency strategy. Chapter 9 synthesizes the key findings of the thesis and presents forward-looking policy recommendations to inform the design and implementation of an EEOS in Türkiye, building on the analytical results and insights developed throughout the thesis study. Chapter 10 presents the conclusion of the thesis by offering an overall evaluation of the findings, synthesizing insights from previous chapters. The chapter also revisits the main policy recommendations and reflects on their potential to shape Türkiye's energy efficiency agenda. Finally, it outlines possible directions for future research, emphasizing the need for continued empirical work, institutional learning, and policy innovation to ensure the long-term success of EEOS in the national context.

Benzer Tezler

  1. Enerji performans sözleşmelerinin Türkiye'de uygulanabilirlik analizi

    Applicability analysis of energy performance contracts in Turkey

    HANDE NUR AKKOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERMİN ONAYGİL

  2. Sürdürülebilir kalkınma kapsamında Türkiye'de enerji verimliliğinin ekonomik açıdan analizi

    Economic analysis of energy efficiency in Turkey in the context of sustainable development

    HATİCE KARAKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    EkonomiSakarya Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER KARAOĞLU

  3. Gümrük Birliği sürecinde Türkiye'nin demir çelik ticareti performansı: 1996 - 2014

    Iron and steel trade performance of Turkey in the Customs Union process: 1996 - 2014

    YASİN BIYIK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Ekonometriİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİME LERZAN ÖZKALE

  4. Girişimcilik maaş desteğinin makroekonomik etkilerinin sistem dinamiği ve geometrik uzlaşık programlama yaklaşımıyla analizi

    Analysis of macroeconomic effects of entrepreneurship wage subsidies using the system dynamics and geometric compromise programming approach

    YUSUF ZİYA GÖVCE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiSakarya Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZER UYGUN

  5. Offshore wind farm simulation analysis in Turkish Aegean Seas, Foça Region

    Türk Ege Denizi Foça Bölgesi deniz üstü rüzgar santrali simülasyon analizi

    DENİZ SATILMIŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT ÇAKAN