Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının infazı ve Türkiye
The execution of the judgments of the European Court of Human Rights and Turkey
- Tez No: 160192
- Danışmanlar: PROF. DR. SERAP AKİPEK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 390
Özet
KILINÇ, Bahadır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının İnfazı ve Türkiye. Doktora Tezi, Danışman: Prof.Dr. Serap AKİPEK, 332 s. + XXXII ÖZET İnsanlık tarihi boyunca bilimsel ve felsefi düşüncede gerçekleşen tedrici gelişim sonucunda tüm insanların, konumlan ne olursa olsun, devredilemez bazı haklara sahip oldukları ve bu haklardan herhangi bir ayırımcılığa maruz kalmadan yararlanmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. İnsan haklarının uluslararası toplum tarafından kolektif olarak korunması fikrinin uzantısı olarak evrensel ve bölgesel planda insan haklarının korunmasına ilişkin birçok denetim mekanizması ortaya çıkmıştır. Bu anlamda, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği örgütü, Avrupa Birliği, Amerikan Devletleri Örgütü çerçevesinde oluşturulmuş insan haklarını koruma sistemlerinin denetim mekanizmaları olsa da, sistem içindeki ihlallere karşı alınacak kararları uygulayacak bir infaz sistemleri ya yoktur, ya zayıftır ya da uygulanabilecek yaptırımlar etkisizdir. Bu nedenle, bu sistemlerin insan haklarının korunması ve gerçekleştirilmesi konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) denetim sistemi seviyesinde etkinlikleri bulunmamaktadır. Avrupa Konseyi nezdinde bir çok insan haklarını koruma mekanizması olmasına rağmen, AİHS Avrupa Konseyi insan haklarını koruma sisteminin omurgasıdır. Bizce, Avrupa Konseyi'nin insan haklarını koruma sistemini diğerlerinden ayıran yönü; yargısal denetim mekanizmasına, denetim mekanizmasından çıkan kararları uygulayacak infaz mekanizmasına ve gerektiğinde işleyen biryaptının mekanizmasına sahip olmasıdır. 11. Protokolün yürürlüğe girmesinden önce, denetim mekanizmasının tam anlamıyla yargısal bir hüviyeti yoktu ve Avrupa İnsan Haklan Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Bakanlar Komitesi olarak üç organdan oluşmaktaydı. Bireysel başvuru hakkı ve AİHM'nin yargı yetkisini tanıma devletlerin takdirine bırakılmıştı. 11. Protokolle birlikte, Komisyon ve Bakanlar Komitesi'nin yargısal işlevlerini, tam zamanlı çalışan ve tek bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi almıştır. Bireysel başvurulara izin verme ve AİHM'nin yargı yetkisine tabi olma devletler açısından seçimlik olmaktan çıkarılmış, zorunlu hale getirilmiştir. Ancak hem 11. Protokolden önceki hem de sonraki dönemde, mahkeme kararlarının infazını Bakanlar Komitesi takip etmiştir. Sözleşme'nin eski 32. ve 54. maddeleri uyarınca takip edilen infaz işlemlerinde 1990'dan önce birlik ve tutarlılık olduğu söylenemez. 1990 yılında Bakanlar Komitesi'nin kararların infazına ilişkin kuralları kabul etmesiyle birlikte infaza ilişkin yöntemler de bir örnek hale gelmiştir. AİHM'nin yürüttüğü tüm işlemler, yargılama sonucunda bir“karar”verilmesine yöneliktir. AİHS'nin 46. maddesi uyarınca AİHM'nin kesinleşmiş kararları karşısında sorumlu devletlerin kararın gereklerini yerine getirme yükümlülüğü vardır. Kararların gereklerinin yerine getirilmesi ise AİHM'nin etkinliğiyle doğrudan ilgilidir. Zira, gerekleri yerinegetirilmeyen mahkeme kararlarının hiçbir anlamı yoktur. Bu anlamda A/HM, prestijinin önemli bir kısmını iyi işleyen bir infaz sistemine borçludur. AİHM'nin kesinleşmiş kararlarının gerekleri ise, hükmedilmişse tazminatın ödenmesi, başvurucu halen ihlalin etkisi altındaysa veya ihlalin ağır etkilerine maruz kalmışsa bu etkilerin giderilmesi ve meydana gelen ihlale benzer ihlallerin tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bakanlar Komitesi'nin geçmiş 55 yıldaki uygulamalarına bakıldığı takdirde, A/HM kararlarının gereklerinin genelde yerine getirildiği söylenebilir. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu AK üyesi devletler hakkında A/HM tarafından verilen kararların infazına baktığımızda, birkaç istisna dışında, şimdiye kadar uygulanmayan ve gerekleri yerine getirilmeyen A/HM kararının bulunmadığı göze çarpmaktadır. Birkaç istisna dışında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi A/HM kararların infaz edilmemesi nedeniyle üye dev/et/er aleyhine ağır yaptırımlar uygulama yoluna gitmemiştir.
Özet (Çeviri)
KILINÇ, Bahadır, The Execution of the Judgements of the European Court Human Rights and Turkey. Ph.D. Thesis, Advisor: Prof.Dr. Serap AKİPEK, 332 p. + XXXII ABSTRACT In result of gradual progress in scientific and philosophical idea throughout the mankind's history, it has been accepted that ail the human beings, irrespective of their status, have inalienable certain rights, and that they should enjoy these rights without being subjected to any discrimination. The idea of collective protection of human rights by international society triggered the birth of many supervision mechanisms of human rights at global and regional levels. In this sense; a/though the protection systems of human rights established within the frames of United Nations (UN), The Organization for Security and Co-operation in Europe (OSCE), Organization of African Union (OAU), European Union (EU) and Organization of American States (OAS) have supervision mechanisms, they have either no execution systems or their enforcement system of the decisions rendered against the violations is relatively weak or the sanctions to be imposed are ineffective. For this reason, these systems have no efficiency equal to that of European Convention of Human Rights (ECHR) in protection and realization of human rights. ECHR is the backbone of the human rights' protection system established in the Council of Europe, although it bears many mechanisms of human rights' protection. In our opinion, what distinguishes the human rights' protection system of Council of Europe from others is its judicial supervision system, its execution system enforcing the rendered judgments and its sanction system functioning in case of necessity. Before the entry into force of Protocol No. 11, the supervision system was not of thorough judicial character and the system based on three institutions, namely European Commission of Human Rights, European Court of Human Rights (ECtHR) and the Committee of Ministers. The recognition of right to Individual application and acceptance of ECtHR's jurisdiction were left to the discretion of the states. With Protocol No. 11, a full time and single European Court undertook the judicial functions of the Commission and Committee of Ministers. Recognition of right to individual application and the jurisdiction of ECtHR became compulsory for the State Parties to the Convention. Either before Protocol No. 11 or after it, the execution of the judgments have always been supervised by the Committee of Ministers. It is difficult to ascertain that the execution proceedings, carried out according to former Articles 32 and 54 of the ECHR, were in unity and coherence before 1990. After the adoption of rules of procedures on execution of the judgments by the Committee of Ministers in 1990, the execution procedures became homogeneous.The procedures carried out by the ECtHR aim at rendering a judgement at the end of the trial. According to Article 46 of ECHR, the states are under the obligation of complying with the requirements of the final judgments of ECtHR. Complying with the requirements of the judgments has a direct relation with efficiency of ECtHR. Because, the judgments, whose requirements are not fulfilled, make no sense. Thus, much of the prestige of the ECtHR is indebted to the proper functioning of its execution system. The requirements of the final judgments are to pay just satisfaction, to erase the consequences of the violation if the applicant is still under their influence and to take necessary measures in order that similar violations do no occur on the same issue in the future. Taken into consideration of the experience of the Committee of Ministers in the last 55 years, it can be said that the requirements of the judgements of ECtHR have been generally fulfilled. If we examine the execution procedures of the judgments rendered against the Council of Europe States, one of which is Turkey, it will be realized that, except few examples, there has been so far no judgement whose requirements haven't been fulfilled. Again except few examples, the Committee of Ministers of the Council of Europe has not resorted to impose heavy sanctions against its member states on account of non-execution of the judgements of ECtHR.
Benzer Tezler
- Suçluların iadesi
Extradition
BAHRİ TUĞCAN KOLBAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PINAR MEMİŞ KARTAL
- Execution of the European Human Rights Court's decisions and their effects in Turkish Domestic Law
Başlık çevirisi yok
MEHMET CEMİL BİLGİÇ
Yüksek Lisans
İngilizce
2000
HukukFatih ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASLAN GÜNDÜZ
- Hapishanelerde ifade özgürlüğü bağlamında kitap yasakları
Book bans in the context of freedom of expression in prisons
EVİN NAZ ERCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZEN ÜLGEN ADADAĞ
- Implementing the general measures of the European Court of Human Rights judgments: The case of Moldova
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının genel önlemlerinin uygulanması: Moldova örneği
IRINA CRIVET
- Nefret söylemi kapsamında Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu
The Crime of Provoking The Public Hatred, hostility within the scope of hate speech
SERRA KARADENİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VESİLE SONAY EVİK