Geri Dön

Non-alkolik steatohepatitde peroksizom proliferatörleri ile aktive olan reseptör-alfa ekspresyonun klinik ve histopatolojik parametreler ile ilişkisi

The relationship between PPAR-α expression, the clinical and the histopathological parameters of the nonalcoholic steatohepatitis

  1. Tez No: 171471
  2. Yazar: METİN RAHŞAN OLGA
  3. Danışmanlar: PROF.DR. HAKAN BOZKAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Patoloji, Gastroenterology, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Nonalkoliksteatohepatit, NASH, PPAR-a, Nonalcoholicsteatohepatit, NASH, PPAR-a
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

Nonalkolik Steatohepatitte PPAR-a Ekspresyonunun Klinik ve Histopatolojik Parametreler ile İlişkisi PPAR-a, karaciğerde bulunan, milokondrial ve mikrozomal yağ asitleri (YA) oksidasyon sistemlerinde yer alan genlerin düzenlenmesinde anahtar role sahiptir. Karaciğerde bulunan milokondrial p-oksidasyon ve tu-oksidayon sistemlerinin kritik öneme sahip enzimlerinin PPAR-a tarafından kontrol edildiği anlaşılmışıtır. Yağ asitleri PPAR- a' nın güçlü endojen aktivalörleridir. Yağ asitleri arttığında PPAR-u ckspresyonu artmakta ve yağ asitlerinin mitokondrial-p' oksidasyonuda artmaktadır. Peroksizom proliferasyonu ile Asil-COA oksidaz, bifonksiyonal enzim ve tiolazı da içeren çok sayıda enzimin miktarında artış olur. Acil COA oksidaz yan ürün olarak H2O2 üretir. Peroksizomlarda [}- oksidayonu sırasında açığa çıkan reaktif oksijen radikalleri sleatohepatit gelişimine katkıda bulunabilir. Bu çalışmada NASH tanısı alan olgularda PPAR-a ekspresyonunun klinik ve histopatolojik parametreler ile ilişkisinin incelenmesi amaçladık. Bu retrospektiC çalışmaya 40 adet NASH tanılı hasta alındı. Karaciğer biopsi doku örneklerinde immünohistokimyasa! boyama için poliklonal (tavşan) anti-PPAR-a antikoru kullanıldı. Kantitatif PPAR-a ekspresyonu her dokuda 500 hepatosit sayılarak nükleer boyanma gösteren pozitif hücrelerin oranının elde edilmesi ile belirlendi. İstatiksel incelemeler sonucunda tüm hastaların laboratuar parametreleri (ALT, AST, GGT, ALP, Tbil, D bil, Alb, AKŞ, Aç ins., c-peptid, HOMA skoru, ferritin, trombosit ve PTZ) ile DM, BKİ, yaş ve nekroinflmatuar grade ve evre arasında Spearman Korelasyon analizi ile vakalar değerlendirildiğinde PPAR-a ekspresyonu ile Lipid profili (trigliserid, Total kolesterol, HDL, LDL, VLDL) arasında trigliserid, VLDL, HDL arasında anlamlı negatif ilişki (p değerleri sırasıyla: 0.027, 0.007, 0.021) bulundu. LDL, total kolesterol arasında istatiksel olarak anlamlı (p değerleri sırasıyla: 0.788, 0.87) bir ilişki saptanmadı. Tüm vakalar değerlendirildiğinde MannWhitney U testine göre PPAR- a ekpresyonu ile laboratuar parametreleri, HOMA skoru, arasında anlamlı bir ilişki ve yine yaş (45 yaş üzeri), cins, obezite, hiperlipidemi, BKİ (>25 ve >30) ve nekroinflamatuar grade-evre arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki yok idi. Hastaların lipid profilleri ile PPAR -a ekspresyonu arasındaki ilişki Mann Whitney U testine göre T kol, LDL (p değerleri sırasıyla; 0,389, 0,557) arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Trigliserid, VLDL, HDL arasında ise istatiksel olarak anlamlı negatif bir ilişki bulundu (p değerleri sırasıyla; 0,025, 0,003, 0.018). Sonuç olarak çalışmamızda NASH'li hastalarda PPAR-a ekspresyonun serum trigliserid, HDL, VLDL ile negatif bir ilişkide olduğunu saptadık. Sonuçlarımızın yorumu olarak PPAR-a'nın baskılanmış olması ile başlayan azalan yağ asiti oksidasyonunu, yağ birikiminin artması ile beraber artan karaciğer yağlanması ve NASH gelişimi sonucunu doğuruyor olabilir. Bu durumda, PPAR-a'nın kan lipid serum trigliserid yüksekliğinde yeterince aktive olamaması sorusunu akla getirir. Sonrasında yapılan istatiksel analizde PPAR-a'nın trigliserid düzeyi için diğer faktörlerden bağımsız bir etken olması serum lipid anormalliklerinden sorumlu olabileceğini belirledik. PPAR-a'nın artan yağ asidi yüküne karşın yeterince aktive olamaması genetik faktörlerden çok obezite ilişkili sitokin salimini ile iligili olabilir. Ancak inşalarda bu ilişkiyi inceleyen ve beraberinde sitokin ölçümlerininde yapıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

The Relationship Between PPAR-u Expression, The Clinical And The Histopathological Parameters Of The Nonalcoholic Steatohepatit PPAR-a has a key role of the genes modification of the mitochondrial and microsomal fatty acid oxidation systems. The critical enzymes like mitochondrial p- oxidation vc co-oxidation systems that are located in the liver, are modified by PPAR-a. Fatty acids are strong activators of the PPAR-a. Increases in fatty acids cause an increase the expression of PPAR-a and mitochondrial P oxidation of fatty acids. With proliferation of peroksisome, tha amount enzymes including acil-COA oxidase, bifonctionally enzyme and tiolase, arc increasing. H2O2 occured as sub- product from Acil COA oxidase reaction. Reactive oxygen radicals that formed during p oxidation of the dicarboxylic COAs in the peroxisomes may contribute to the progression of steatohepatit. In this study, we aimed to investigate the relationship between PPAR-a expression, the clinical and the histopathological parameters of the NASH patients. This retrospective study is included 40 patients who diagnosed as NASH. In the liver biopsy samples immunhislochcmistry was performed using polyclonal (rabbit) anti PPAR-a antibody. Quantitative PPAR-a _expression was obtained by the proportion of nuclear dyed positive cells to the counted 500 hepatocytes in all tissue samples. After statistic analyzes, all patient's laboratory parameters (ALT, AST, GGT, ALP, T bil, D bil, Albumin, T cholesterol, LDL, VLDL, HDL, Blood glucose, c-peptide, HOMA score, ferritin, platelet counts and PTT), and DM, hyperlipidemia, BMY, age , and nccroinfammatory grade and stage are analyzed with Spearman correlation test and the correlation was statistically significant between PPAR-u expression and lipid profile; triglyceride, VLDL, HDL (p, 0.027, 0.007, 0.021, respectively). The correlations are not statistically significant between PPAR-a and LDL, total cholesterol (p: 0.788, 0. 87 respectively). After evaluation of all cases, according to Mann-Whitney U test the correlations between PPAR-a expression and laboratory parameters, HOMA score are not statistically significant. In addition to these correlations between PPAR-a and age (45 and older), gender, obesity, hiperlipidemia, BMİ (>=25 and >=30), necroinflamatory grade-stage are not statistically significant either. When evaluation was performed between lipid profiles and PPAR-a, correlation with t cholesterol and LDL are not significant statistically, according to Mann-Whitney U test (p; 0.389, 0.557 respectively). The correlations with triglyceride, VLDL, HDL are statistically significant (p: 0.025, 0.003, 0.018 respectively). In this study correlation between PPAR-a expression and serum triglyceride, VLDL, HDL are inversely significant. In conclusion, we found the inverse relation of PPAR-a _expression with serum triglyceride, HDL, VLDL in NASH patients. We concluded that suppression of PPAR-a may cause a decrease in the fatty acid oxidation then accumulation of lipids and may result in increase hepatic fat and NASH. This situation suggests an activation failure to serum triglyceride increase. After statistical analyses we found that PPAR-a as an independent factor then others, may responsible of the serum triglyceride anomalies. Activation failure of PPAR-a to overload of fatty acids may be related with cytokine release linked to obesity rather than genetic factors. In humans, however, is required the further studies that examine this relation and also measurements of cytokines.

Benzer Tezler

  1. Roziglitazonun sıçanlarda metionin ve kolinden yoksun diyetle geliştirilen non-alkolik steatohepatit modeli üzerine etkisi

    The effect of rosiglitazone on methionine and choline deficient diet model of non-alcoholic steatohepatits on rats

    VEYSEL TAHAN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    GastroenterolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURDAN TÖZÜN

  2. Kolorektal kanserlerin karaciğer metastazlarında kullanılan kemoterapötik ajanların hepatotoksik etkisinin ve Pioglitazon'un bu hepatotoksik etki üzerindeki rolünün incelenmesi.

    Hepatotoxic effects of chemotherapotic ajents used in liver metastases of colorectal cancers and the role of pioglitazon in this aspect

    SEBAHATTİN ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Genel CerrahiHacettepe Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERHAN HAMALOĞLU

  3. Kolesterol ester depo hastalığının olası ön göstergelerinin araştırılması ve lizozomal asit lipazın referans aralığının belirlenmesi

    Studying the potential pre-indicators of cholesterol ester storage disease and determining the reference range of lysosomal acid lipase

    BEYHAN ÖZKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEMA KALKAN UÇAR

  4. Non-alkolik steatohepatit'de mitokondriyal DNA kontrol bölgesi nükleotit varyasyonları ve olası haplotiplerin hastalığın patogeneziyle ilişkisi

    The association of mitochondrial DNA control region nucleotide variations and their potential haplotypes with the pathogenesis of non-alcoholic steatohepatitis

    BURCU HASTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    GastroenterolojiMarmara Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH EREN

  5. Non-alkolik steatohepatit'li ratlarda metformin, rosiglitazon, N-asetilsistein ve etodolakın tedavi edici etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation biochemical therapeutic effect of metformin, roziglitazon, N-Acetyl cysteine and etodalac in a model of nonalcoholic steatohepatitis in the rat

    SEDAT YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    BiyokimyaDicle Üniversitesi

    Biyokimya ve Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAİME CANORUÇ