Meşrutiyet dönemi fikir akımları içinde batıcılık akımı
Baticilik, movement among philosophical movements in constitutional monarchy
- Tez No: 172837
- Danışmanlar: PROF.DR. VAHAP SAĞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Cumhuriyet Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji ve Antropoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Genel Sosyoloji ve Metadoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 139
Özet
ÖZET On altıncı yüzyılın sonlan ve on yedinci yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti' nin bütün kurumlarında görülen bozulma ve çözülmeler sonucu, ileri gelen devlet adamları Osmanlı'yı tekrar eski görkemli dönemine kavuşturmak ve Batı'nın askeri ve ekonomi gücüne ulaşabilmek için bir takım ıslahat çalışmalarına girişmişlerdir Yüzeysel nitelikte olup, halka inemeyen bu girişimler,askeri ve teknik alanda bir takım değişikliklere neden olsalar da, bu değişiklikler devletin kötü gidişatına bir çözüm olmamaktaydı. 1839 Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla başlayan Tanzimat dönemi boyunca Batılılaşma çabalarında ileri dönük adımlar atılmış, pek çok alanda reformlar yapılmıştı. Fakat Tanzimat döneminde yapılan reformlarda Müslüman halk ve Hıristiyan halkın eşitliğinin sağlanması,hoşnutsuzluklara neden olmuş ve büyük bölümü Müslüman olan halkın tepkisine yol açmıştı. 1856 da kabul edilen Islahat Fermam ise, azınlık haklarının daha belirgin ve ayırıcı özellik taşıması niteliğiyle dikkati çekip halkın tepkilerini daha da fazlalaştırmıştır. Bunun ardından Sultan II. Abdülhamit'in tahta geçip meşrutiyeti ilan etmesiyle yeni bir dönem başlamış olmaktaydı. Abdülhamit'in 1876 da ilan edip daha sonra da Osmanlı-Rus savaşını bahane ederek meclisi kapatmasıyla sona eren I. Meşrutiyet, otuz üç yıl sürecek olan istibdat döneminin ardından, 1908 'de Abdülhamit tarafından yeniden ilan edilecekti. İstibdat dönemi boyunca sultan Abdülhamit'in batı karşıtı tavrı ve yeniliklere kapalı oluşu nedeniyle, Tanzimat döneminde yapılan reformlar da durmuştur.Bu dönemde kendi aralarında birleşerek padişahın bu tutumuna karşı tavır alan ve görüşlerini dile getiren ittihat ve terakki adı verilen bir grup aydın,meşrutiyetin II. kez ilan edilmesinde etkili olmuşlardır. II. Meşrutiyet (1908) döneminde ortaya çıkan fikir akımları ( Osmanlıcılık İslamcılık, batıcılık ve Türkçülük) Devlet nasıl kurtulabilir? sorusuna cevap aramaktaydılar. IIOsmanlıcılar bir Osmanlı bayrağı altında birleşmeyi temel alırken, İslamcılar İslam'ı yeniden hakim kılıp, ülkeyi batının sömürüsünden kurtararak kalkındırmak gereğini savunmaktaydı. Türkçüler, Batıcılar ve İslamcılar arasında bir yol izlemekteydiler. Batıcılar ise kendi içinde ikiye ayrılmaktaydılar: Batı'yı her şeyi ile almak gerektiği savunan Abdullah Cevdet, Batı'nın ilim ve tekniğini alıp kendi geleneksel ve kültürel yapımızı korumamız gerekliliği savunan Celal Nuri İleri ve arkadaşları... Batıcılar, bazı düşünürlerce değişik şekillerde sınıflandırılsalar da genelde yukarıda belirtilen tasnif temel alınmaktadır. Kendi dönemlerinde bazı düşüncelerinin eleştirilmesine rağmen pek çok kişiyi etkileyen batıcıların yapmış oldukları tespitlerin bir kısmı, bu gün de geçerliliğini koruma noktasında önem arz etmektedir. Batı'nın hemen her alanda üstünlüğünü kabul eden Batıcılar genel olarak şu tezleri savunuyorlardı: İlim ve teknikte yetersizliğimiz ve geleneksel yapımız, geri kalmışlığımızın temel nedenlerindendir. İlerlemek ve kalkınmak için eğitim-öğretime önem verilmeli ve eğitim-öğretim yaygınlaştırılmalıdır. Cumhuriyet rejimi uygulanmalı, Türk Dili düzeltilerek uygar diller düzeyine çıkarılmalıdır. Türk devrimi demokrattır ve toplumsal yararlar sağlamaktadır. Tek eşlilik, Türk toplumunda kadının konumunun belirlenmesi, kadına hak ettiği değerin verilmesi vb. konular etrafında çalışmalar yapan Batıcılar, ilerlemenin ve kalkınmanın tek yolunun Batılılaşmak olduğunu savunmaktadırlar. in
Özet (Çeviri)
SUMMARY As a result of the disruption and the subversion seen in all foundations of Ottoman Empire at the end of the 16th century and in the beginning of the 17th century, the leading statesmen attempted to launch out some innovative actions in order to return Ottoman Empire to its former splendid period and reach the West's military and economic power. Although these innovations, which were superficial and could not be successful in making the people take place in them, resulted in some changes, they could not be a solution for the poor course of the empire. A giant step forward was taken in the case of Westernization efforts throughout Tanzimat Period beginning with the announcement of Tanzimat Fermanı in 1839, and there were reforms being achieved in many areas. However, the equality provided between Muslim and Christian groups in Tanzimat Period caused discontent and brought about the reaction of the community which is mostly composed of Muslims. As for the improvement actions (Islahat Fermam, 1856), it attracted attention and gave rise to the reaction of the people since it included a more distinctive attribution in minority rights. A new period began when Sultan Abdülhamit II ascended the throne and announced the constitutional monarchy. The Constitutional Monarchy I, which was established with Abdulhamit IF s announcement in 1876 and ended when Abdülhamit II closed the assembly by using the Ottoman-Russian War as an excuse, would be announced again by Abdülhamit II in 1908 following to the thirty-three-year Autocracy Period. Due to Sultan Abdülhamit IF s attitudes against the West and his being reluctant to the innovations throughout the Autocracy Period, the reforms achieved during Tanzimat Period stopped. A group of intellectuals (called Union and Progress), who took a line against the attitudes of Abdülhamit II and uttered their opinions, were effective in the announcement of the constitutional monarchy for the second time. The movements (Osmanlıcılık, Batıcılık, İslamcılık, Türkçülük), which emerged in the period of the Constitutional Monarchy II (1908), tried to answer the question that how the empire could be rescued. rvWhile Osmanlıcılık movement argued for uniting under an Ottoman flag, the adherents of İslamcılık had the idea that the empire should be developed by getting rid of the exploitation of the West and by making Islam dominant in the empire again. Türkçülük movement was in a place between Batıcılık and İslamcılık. As for the adherents of Batıcılık movement, they split up into two groups in themselves: Abdullah Cevdet, who argued that the West should be taken as a model with its all aspects; Celal Nuri İleri and his friends, who argued that the West should be taken as a model with only its science and technique while preserving our own traditional and cultural structure. Although thinkers make different classifications of the adherents of Batıcılık movement, the classification given above is common used one. Although some of their thoughts were criticized during their own period, some of the determinations carried out by the adherents of Batıcılık are of importance since they maintain their validity even today. The adherents of Batıcılık, who agreed that the West is superior in almost all areas, generally advocated this thesis: Our inefficiency in science and technique and our traditional structure are the main reasons of our falling behind; education and schooling should be paid attention and be made common so that development and progress could be achieved; republic regime should be implemented and Turkish language should be elevated to the level of sophisticated languages; Turkish revolution is democratic and it creates social benefits. The adherents of Batıcılık, who studied in the subjects of monogamy, the position of women in Turkish society, the value which women deserve, argue that development and progress could only be achieved through Westernization. V
Benzer Tezler
- Meşrutiyet Dönemi aydınlarında batılılaşma tartışmaları
Argumentation about westernisation in intelligentsia of Constitutional Period
ALİ DEĞERALP
- 1923-1938 yılları arasında Türk ulusal kimliğinin oluşturulmasına yönelik politikalar
The Policies directed to construct Turkish national identify between 1923-1938 and its results
ÖZGÜR ÖNDER
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Kamu YönetimiDumlupınar ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SAMİ DENKER
- 19. yüzyıl Osmanlı Devleti'nde ilmî cemiyetlerin din eğitimi –öğretimi çalışmaları
Educational studies of scholarly communities in Ottoman State in 19th century
MEHMET AKİF DEMİR
- Meşrutiyet'ten Cumhuriyete siyasi fikir akımlarının tarih eğitimine yansımaları (1908-1931)
From the constitutional period to the Republic the reflections of the political idea movements' in the history education (1908-1931)
TUBA ŞENGÜL
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Eğitim ve ÖğretimÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SELÇUK UYGUN
YRD. DOÇ. DR. CEYHAN KOÇ