Geri Dön

Racism and violence in black metal and ska lyrics

Black metal ve ska şarkı sözlerinde ırkçılık ve şiddet

  1. Tez No: 174911
  2. Yazar: BAŞAK AĞIN
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. CAN ABANAZIR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 147

Özet

Gençlik altkültürleri bir yaşam biçiminin sınırlarını genel olarak çizen bir ana kültür içerisinde ortaya çıkarlar. Ana kültür ile bu ana kültüre ve toplum içerisindeki genel yaşam biçimine birer tepki olarak doğan gençlik altkültürlerinin paylaşılmayan ve ortak olmayan özellikleri, toplum içerisinde parçalanmış ve dağınık bir görüntüye yol açmaktadır. Bu sebeple, gençlik altkültürleri ve bunların üyeleri genellikle, bütünlük içerisindeki bir yaşam biçimine karşılık ikicilik yaratmış olmaları inancına dayalı olarak eleştirilirler. Bu eleştiride, iki gençlik altkültürü olan dazlaklar (skinheads) ve Heavy Metal kültürü örneklerinde de görüldüğü üzere, sıklıkla, altkültürün dışa kapalı yapısı nedeniyle, giyim tarzlarının, davranış kalıplarının ve dinledikleri müziklerin yanlış yorumlanması ile karşı karşıya kalırlar. Her ikisi de İngiliz toplumu içerisinden çıkmış olan bu iki gençlik altkültürü, aslında her ikisinin de kökenlerinde ırksal ayrıma dayalı bir söylem bulunmamasına karşın, bugün, ırkçılığı ve ırkçı ayrıma dayalı şiddeti savunan alt grupların içlerinde giderek artıyor olması nedeniyle suçlanmaktadırlar ve her iki altkültürün de bütün üyeleri bu söylemleri savunuyormuş gibi gösterilmektedir. 1960'lardan itibaren bu iki gençlik altkültürü ortaya çıkmış ve takipçilerinin dinlediği popüler müziğin tarihsel evrimi içerisinde biçimlenmişlerdir: 1960'lar Ted'lerin, Mod'lann, Rocker'lann ve Hippie'lerin ortaya çıkışına tanık olurken, 1970'ler Heavy Metal ve punk türlerinin ortaya çıkışına olanak tanımıştır. Bunlardan ilki Death Metal, Black Metal ve pek çok Metal müzik alt türüne ayrılırken, ikincisi ska ritmleri ile birleşmiştir. Bu türlerin hepsi de kökenlerini Afrika'ya ait bir müzik olan Blues'dan alır, ki bu da beyazların ve siyahların bir zamanlar müzikal ve alt kültürel seçimlerinde birleştiklerini göstermektedir. Ancak, 1980'lerin sonlan ve 1990'lar dönemi, politikanın etkisiyle ve medyanın ortaya çıkmakta olan alt türleri takip eden gençler arasında meydana gelen suç olaylarına gösterdiği aşırı ilgi nedeniyle, bu iki altkültürün, bugün neredeyse bu altkültürlerin günümüzdeki takipçileri için kullanılan isimlerle aynı anlamı taşımaya başlayan,“ırkçı,”“neo-faşist,”“neo-Nazi,”ve“Satanist”gibi sıfatlarla bilinmelerine ve yaftalanmalarına sebep olmuştur. Bu gençlik altkültürlerinin içerisinde bulunan bazı alt türlerde bazı gençlerin ırksal ayrımcılığa veya aşın şiddete eğilimi olduğu doğrudur, ancak bunlar ya bir zamanlar gençliğin hiçbir alakasının bulunmadığı politik müdahalelerin, ya da toplumun diğer alanlarında da gözlenmesi muhtemel olduğu gibi, bir gençlik altkültüründe de görülmesi kaçınılmaz olan bireysel suç olaylanna medyanın gösterdiği aşın ilginin sonucudur. Anahtar Sözcükler Gençlik, gençlik altkültürü, rock, ska, punk, ted'ler, mod'lar, rocker'lar, dazlak, Heavy Metal, Nazizm, ırkçılık, faşizm, ırkçılık karşıtı düşünceler.

Özet (Çeviri)

Youth subcultures emerge within a mainstream culture that clarifies the boundaries of a way of living. The unshared and uncommon characteristics of mainstream culture and the youth subcultures, which usually emerge as a reaction to the mainstream culture and to the general way of life of the society, cause a shattered image within the society. Therefore, youth subcultures and their followers are generally criticised, with the belief that they cause duality in the society, in contrast with a unified way of life. In this criticism, they are often face to face with the misinterpretation of their dress codes, behavioural patterns and their music, due to the introvert structure of their subcultures, as exemplified by the two youth subcultures, namely, skinhead movement, and the cult of Heavy Metal. Both emerging within the British society, these youth subcultures are today associated with racism and racial violence, though originally none had the aim of reflecting a view in relevance to the discourse of racial discrimination. From 1960s onwards, these two youth subcultures have come into being, undergoing historical evolutions with regard to the popular music their followers listen to: 1960s saw the emergence of the teds, the mods, the rockers, and the hippies, while the late 1970s gave way to the Heavy Metal and punk genres; the former evolving into various schisms like Death Metal, Black Metal, and other forms of Metal music, as the latter gave way to a union with ska rhythms. All of these genres have their roots in the Blues genre of the African origin, showing that the black and the white were once united in their musical and subcultural styles and preferences. However, the late 1980s and 1990s period, with the influences of politics and the exaggerated interest of media in the criminal acts of the youth within the evolving schisms, brought the two subcultures infamous labels, such as racist, neo-fascist, neo-Nazi, and Satanist, that act as the synonyms for the contemporary followers of those youth subcultures. It is true that some schisms within the youth subcultures have a tendency towards racial discrimination or extreme violence, yet, these are either the results of political interferences; or they are caused by the extreme attention paid by the media to the individual cases of crime, which, in fact, could be observed elsewhere in a society, as well as in a. youth subculture. Keywords Youth, youth subculture, rock, ska, punk, teds, mods, rockers, skinhead, Heavy Metal, Nazism, racism, fascism, anti-racism.

Benzer Tezler

  1. Gender violence and Alice Walker's novel The Colour Purple, Toni Morrison's novel The Bluest Eye

    Toni Morrison' un The Bluest Eye ve Alice Walker' ın The Color Purple romanındaki cinsiyet şiddeti

    ARY SYAMANAD TAHİR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GORDON JOHN ROSS MARSHALL

  2. A postcolonial study of The Help ve Doris Lessing'in The Grass is Singing by Doris Lessing

    Kathryn Stockett'in The Help ve Doris Lessing'in The Grass is Singing eserleri üzerine post-kolonyal bir çalışma

    SEBA FADHEL ABAS

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ASGHAR HEIDARI

  3. Identity and violence in Richard Wright's Native Son and Black Boy

    Richard Wright'ın Native Son ve The Black Boy romanlarında kimlik ve şiddet

    DASTAN SHERZAD TAWFEEQ SHERWANI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Amerikan Kültürü ve EdebiyatıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEKİ EDİS

  4. İngiliz edebiyatında sömürgecilik ve kölelik: Aphra Behn'in Oroonoko veya Soylu Köle romanı örneği

    Colonialism and slavery in English literature: Case of Aphra Behn's novel Oroonoko or The Royal Slave

    ÜMİT ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Sosyolojiİnönü Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TANER TATAR

  5. The representations of domesticity, motherhood and violence in Toni Morrison's Beloved and Alice Walker's The Color Purple

    Toni Morrison Beloved ve Alice Walker the Color Purple içinde evcimenlik, annelik ve şiddet temsilleri

    DİYAR ESA MOHAMMED

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FERMA LEKESİZALIN