Geri Dön

Kant'ta yasa, ahlak yasası ve özgürlük

Law, moral law and freedom in kant

  1. Tez No: 174959
  2. Yazar: GÜLAY GÜLBAHAR
  3. Danışmanlar: PROF.DR. HARUN TEPE
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Bu tezin göstermeye çalıştığı temel nokta Kant felsefesinde ahlak yasasının tıpkı doğa yasası gibi a priori, zorunlu, genel geçer olabilmesidir. Ancak yasa, ahlak alanında geçerlilik kazanmaktadır. Bu yasanın, doğa yasası türünden bir zorunluluk taşımamasına karşın istemeyi nasıl zorunlulukla belirlediğinin ve aynı zamanda bu yasanın nasıl sintetik a priori bir bilgi olabildiğinin gösterilmesidir. Çalışma boyunca Kant'ın yasa ve özgürlük düşüncesini oluşturmasında etkileri olduğu düşünülen 18. yüzyıl filozoflarından Thomas Hobbes, John Locke ve David Hume da gördüğümüz doğa yasası düşüncesinin tamamen akla dayalı bir düşünce olduğu, adı geçen filozofların tümünde bu yasaların aklın bir türetimi olarak karşımıza çıktığı, bu filozoflarda bahsedilen doğa yasalarının aklın yasaları olduğu, Ancak bu yasaların doğada geçerli olan yasalar değil ahlak alanında geçerli olan yasalar olduğu, Kant'ın bunlara daha sonradan ahlak yasaları adını verdiği, ancak Kant'ta ki yasanın bir farkla koşullu değil koşulsuz olduğu gösterilmiştir, inceleme sonucunda bu yasanın bilincinin, ne saf ne de empirik görüye dayanan“a priori sintetik bir önerme”olarak kendini bize kabul ettirdiği, çünkü bu yasanın aklın kendi kendine koyduğu bir yasa olmasından dolayı, yani aklın kendinden zorunlulukla çıkarması sebebiyle a priori bir yargı olduğu; aynı zamanda bilgimizi de genişlettiği ve akıl sahibi her varlığa başka türlü eyleme olanağı olduğunu göstermesi dolayısıyla da sintetik olduğu, zorunluluklu olarak buyuran bir sintetik önermenin tamamen a priori olarak bilinebildiği, özgürlük kavramına bakıldığında da Kant felsefesinde özgürlüğün yasasızlık olmadığı, insanın, ahlak yasasını kendisinin koyması ve kendi koyduğu yasaya da uyarak özgür olabildiği, bundan dolayı da özgürlük ve yasalılığın kesinlikle karşı iki kutupta durmadığı, tam tersine bir ve aynı öznede birleştiği gösterilmiştir. Anahtar Sözcükler Yasa, Ahlak Yasası, özgürlük, Nedensellik, Sintetik, Analitik, A priori

Özet (Çeviri)

The main aim of this thesis is to point out that in the philosophy of Kant, moral law, just as the law of nature, is a priori, obligatory and commonly accepted. However, only the law finds acceptance in the ethics domain. It is shown that even though this law does not bear an obligation of a type that can be seen in the law of nature, it determines the need by obligation, and at the same time it is stated how a synthetic and a priori piece of information this law is. Throughout the study, it is pointed out that the law of nature described in 18th century philosophers Hobbes, Locke and Hume, whose works are thought to have influenced Kant shaping his philosophy of law and freedom, is totally based on reason; that these laws are derived from the mind; that the laws of nature mentioned in these philosophers are actually laws of reason, yet these laws are not valid in nature, but in the ethics domain and that Kant later called them moral law with one difference, which is that Kant's law is not conditional. As a consequence of the study, it is put forward that the consciousness of this law makes us accept it as an“a priori, synthetic premise”since this law is an a priori judgment because it is imposed by the mind to itself. In other words, the mind extracts it from itself by means of obligation. Meanwhile, it is also stated in this study that this law is synthetic due to the fact that it expands our knowledge and it shows another way of action to every individual; that a synthetic premise attributed with obligation can be regarded as a priori; that in the philosophy of Kant freedom does not necessarily mean lawlessness; that the person applies his or her moral law and can be free by complying with the law he or she imposes, and therefore, freedom and being law-abiding do not definitely stand in two opposing poles; in contrast, they merge with each other in the same subject. Key Words Law, Moral Law, Freedom, Casuality, Synthetic, Analytic, A priori

Benzer Tezler

  1. Kant'ta saygı kavramı

    Le Concept de respect chez Kant

    OGÜN ÜREK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    FelsefeHacettepe Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İOANNA KUÇURADİ

  2. Immanuel Kant'ta ahlâk ve barışın birlikteliği: Bir siyasal ideal olarak ebedi barışın ahlâk felsefesi üzerinden yeniden inşası

    Unity of morality and peace within Immanuel Kant: Reconstruction of perpetual peace as an political ideal via moral philosophy

    PELİN DİNÇER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    FelsefeHacettepe Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL ONUR İNCE

  3. Immanuel Kant'ta bilgi-iman ilişkisi

    Relationship between knowledge and faith at Kant

    MÜZEYYEN ÇADIRCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    DinUludağ Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ZEKİ ÖZCAN

  4. The Ground of law and being-human: A Kantian antinomy and its repercussions in Heidegger and Levinas

    Yasanın zemini ve insan olmak: Kantçı bir çatışkının Heidegger ve Levinas'ta yansımaları

    ELİF ÇIRAKMAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2001

    FelsefeOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET İNAM

  5. David Hume ve Kant'ta nedensellik sorunu

    By David Hume and kant the problem of causality

    NURİ GECEGİDER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    FelsefeSüleyman Demirel Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NEJDET DURAK