Immanuel Kant'ta ahlâk ve barışın birlikteliği: Bir siyasal ideal olarak ebedi barışın ahlâk felsefesi üzerinden yeniden inşası
Unity of morality and peace within Immanuel Kant: Reconstruction of perpetual peace as an political ideal via moral philosophy
- Tez No: 308423
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HİLAL ONUR İNCE
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Siyasal Bilimler, Philosophy, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Immanuel Kant, Aydınlanma, akıl, ahlâk felsefesi, kategorik imperatif, ebedi barış, cumhuriyet, federalizm, kozmopolitizm, Immanuel Kant, Enlightment, reason, moral philosophy, categorical imperative, perpetual peace, republic, federalism, cosmopolitanism
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Siyaset Bilimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 137
Özet
Bilime, ilerlemeciliğe, hümanizme ama en çok akla verdiği önemle nitelendirilen Aydınlanma düşüncesi, 18. yüzyıla ait tüm siyasal, toplumsal ve kültürel çalışmaların temel düşünme biçimi olarak yer almaktadır. Bu esas üzerinden ilerlemekle birlikte, doğa bilimleri, uzay-zaman felsefesi, metafizik, bilgi kuramı, estetik, ahlâk felsefesi ve ebedi barış kavramını içeren siyaset felsefesi gibi oldukça geniş bir alanda düşünceler üretmiş olan Immanuel Kant, yüzyılın en önemli filozoflarından biridir.Kant Aydınlanmanın aklını, ahlâki eylem ile birleştirerek ahlâk felsefesinin temelini oluşturan ödev düşüncesine ve ahlâki yasa olan kategorik imperatife ulaşmaktadır. Kişilerin ödevlere ve ahlâk yasasına bağlılığı ise içsel bir nitelik taşır. Çünkü rasyonel ve ahlâki bir varlık olarak insan, ahlâk yasasının kaynağını dışarıdan bir zorlama ile öğrenmek yerine doğrudan doğruya kendi aklından çıkarmaktadır. Bu anlamda insan, kendi içsel bağlılığı nedeniyle eylemlerini sınırlandırmakta ve ancak bu şekilde özgürlüğe ulaşmaktadır. Açıktır ki kişiler, başıboşluk nedeniyle değil, ancak bu ödevlere ve kategorik imperatife bağlılıkla gerçekten özgür ve ahlâki bireyler olarak yer alabilirler. Bu özelliklere sahip olan insanların birleştiği yer ise, ahlâk felsefesi içerisinde yer alan amaçlar krallığıdır. Amaçlar krallığı, vatandaşlarının hem yasa koyucu hem de yasaların uygulayıcısı konumunda yer aldıkları en yüksek ahlâki idealdir. Bu idealin siyasal düzlemdeki yansıması ise ebedi barıştır.Kant, insanın aklına karşı duyduğu güvenle ebedi barışın tesis edilebileceğini ileri sürmektedir. Bunun sağlanmasının yolu ise, ahlâk felsefesindeki ahlâki birey vurgusu ile benzer şekilde devletlerin de ahlâki varlıklar olduklarından yola çıkmak ve ebedi barışı devletlerin en temel siyasi ödevi olarak konumlandırmaktır. Bu siyasi ödev ancak devletlerin özgür ve eşit vatandaşlardan oluşan cumhuriyetler şeklinde yönetilmesi ve bu cumhuriyetlerin birleşerek bir dünya federasyonu oluşturması ile sağlanabilir.
Özet (Çeviri)
Enlightment thought, which is described by its? regard to science, progressivism, humanism, but mostly to reason, is essential reasoning form of political, social and cultural studies in the eighteenth century. Altough Immanuel Kant, who is the most important philosopher of this century, has progressed on the same bases, he has generated ideas in a rather broad field such as natural sciences, space-time philosophy, metaphysics, theory of knowledge, aesthetic, moral philosophy and political philosophy which includes concept of perpetual peace.Kant reaches idea of duty and categorical imperative, which composes the base of moral philosopy, by unifying Enlightment?s reason and moral action. Commitment of people to this duties and law of morality has an inherent quality. Because person as a rational and moral being, brings to light the source of moral law directly from her/his own reason, rather than learning with a compulsion from outside. In this sense, person limits her/his actions because of her/his internal commitment and only in this way attains to freedom. Obviously instead of being adrift, people can just become free and moral individuals with their adherence to these duties and categorical imperative. The place which has come into existence with this kind of people is the kingdom of ends within the moral philosophy. Kingdom of ends is the highest moral ideal in which citizens get involved as both legislator and practitioner of the law. Reflection of this ideal in the political plane is perpetual peace.With his confidence to human reason, Kant maintains that perpetual peace can be established. The way of this however, is setting out with the idea of moral states which is similar to emphasis on individual morality within moral philosophy and positioning perpetual peace as an essantial political duty of states. This political duty can only be secured in a state of republic which is formed by free and equal citizens and with the establishment of a world federation by unity of these republics.
Benzer Tezler
- Kant'ta kültür kavramı bağlamında hukuk ile ahlak ilişkisi
The relation between law and morality in the context of the conception of culture in kant
MUHAMMET EMİN ERDEMLİ
- Kant'ta ahlak ve eğitim sorunu
The issue of morality and education in Kant
REYHAN ÇAKMAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Eğitim ve ÖğretimAtatürk ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA YILDIZ TURAN
- İnsan ontolojisi açısından Immanuel Kant'ta kişi (person) kavramı
Immanuel Kant's concept of person in terms of human ontology
SÜMEYYE ŞEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Felsefeİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BÜLENT SÖNMEZ