Rhinoplasti yapılan hastalarda iki farklı sütür materyalinin uzun dönem sonuçlarının yeni bir yöntem ile analizi
The analysis of long term effect of two different suture materials in rhinoplasty patients with a new photographic method
- Tez No: 192367
- Danışmanlar: PROF.DR. ALİ GÜRLEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
- Anahtar Kelimeler: Rinoplasti, sütür materyalleri, fotografik analiz.50, rhinoplasty, suture materials, photographic analyze52
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 57
Özet
Bu retrospektif klinik çalışma, rinoplasti yapılan hastalarda operasyon esnasındanonabzorbabl sütür materyali olan polipropilen ve abzorbabl sütür materyali olanpolidiaksonon kullanımının uzun dönem iyileşme sürecinde burun tipi projeksiyonuve stabilitesindeki değişikliklerin değerlendirilmesini yeni bir fotografik analizyöntemi ile incelemek amacıyla planlandı.Birinci grup rinoplasti operasyonu esnasında tip şekillendirilmesinde,rotasyonunda tip sütür tekniklerinde ve kıkırdak greft uygulanmasında polipropilenkullanılan, ikinci grup ise tip şekillendirilmesinde, rotasyonunda tip sütürtekniklerinde ve kıkırdak greft uygulanmasında polidiaksonon sütür kullanılanhastalardan oluşmaktadır. Çalışmaya katılan 20 hastaya açık teknik rinoplastiameliyatı aynı cerrah tarafından uygulandı. Preoperatif dönem, postoperatif üçüncüay ve birinci yılda hastaların standart olarak 1,5 metre mesafeden rutin olarak alınandijital fotoğraflar bilgisayar ortamına aktarıldıktan sonra Adobe Photoshop CS(Adobe Systems) programı kullanılarak çalışıldı.49Burnun başlangıç noktası, tipte en çıkıntılı nokta, tip kırılma noktası, kolumellatabanı ve medial kantal alanda angüler vene ait mavi röfle veren nokta işaretlendi.Daha sonra bu altı nokta kullanılarak burunda dorsal uzunluk, kolumella uzunluğu,tip kırılma noktası, lobüler uzunluk ve krural uzunluk ölçüldü. Tip projeksiyonununve kolumella uzunluğunun dorsal uzunluğa oranı alınarak post operatif erken ve geçdönem sonuçlar değerlendirildi. İnterkantal tip açısı ve nazolabial açı ölçüldü.Preoperatif, postoperatif erken dönem ve geç dönem dorsal uzunluk, tipprojeksiyonu, krural uzunluk, lobüler uzunluk, kolumellar uzunluk, interkantal tipaçısı ve nazolabial açı ölçümleri her bir grupta ayrı ayrı karşılaştırıldı. Daha sonrada gruplar arasında karşılaştırma yapıldı. Ek olarak tip projeksiyonunun dorsaluzunluğa oranı, kolumellar uzunluğun dorsal uzunluğa oranı her bir grup içinde vegruplar arasında karşılaştırıldı.Yapılan ölçümlerin polipropilen sütür ve polidioksanone sütür kullanılan ikigrubun arasında yapılan istatistiksel analiz ve karşılaştırmasında her iki grupta dadorsal uzunlukta, tip projeksiyonunda, kolumellar uzunlukta, interkantal tip açısındave nazolabial açıda istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi. Gruplar arasındatip projeksiyonunun dorsal uzunluğa oranı ve kolumellar uzunluğun dorsal uzunluğaoranında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu.Sonuçta nonabzorbabl sütür materyali olan polipropilen ile abzorbabl bir sütürmateryali olan polidiaksonon arasında uzun dönemde tip projeksiyonu verotasyonunun korunmasında ve stabilitenin sağlanmasında bir fark tespit edilmedi.
Özet (Çeviri)
This retrospective clinical study were planned to evaluate the nasal tipstability and projection in rhinoplasty patients, in long term healing process by usingtwo different kinds of suture materials polypropylene, nonabsorbable, andpolydiaxonone, absorbable, by using a new photographic analyzing method fordocumentation.The first group was planned to be used polypropylene suture for nasal tipshaping, nasal tip augmentation, rotation and cartilage graft applications during therhinoplasty operations. Polydiaxonone was used for the same purposes in the secondgroup. The open technique primary rhinoplasty was performed by the same surgeonfor 20 patients who were randomly assigned into this study. The digital photographsof all the patients were routinely taken from 1.5 m distance preoperatively, onpostoperative third month and on the first year. These photographs transferred to thecomputer, which were than processed by using Adobe Photoshop CS (AdobeSystems) software program.The starting point of the nose, the most projected point on the tip, tip breakpoint, the nasal spine, the blue reflection point of the angular vein at the medialcanthal area and were marked on these images (figure 15-16) . Afterward, dorsal51length, tip projection, crural length, lobular length, and columellar length (sum ofcrural and lobular lengths) were measured; using these six points (Table II). Theratios of tip projection and columellar length to dorsal length were calculated foreach preoperative and postoperative image. Intercanthal -tip angle and nasolabialangle were measured. The preoperative, postoperative third month and postoperativefirst year measurements of dorsal length, tip projection, crural length, lobular length,columellar length, and intercanthal-tip angle were compared in the polypropylenesuture group and the polydiaxonone group independently, and then between the twogroups. In addition, the ratio of tip projection to dorsal length and the ratio ofcolumellar length to dorsal length, intercanthal-tip angle and nasolabial angle inwere compared in each group and between the two groups.When we compared the results of the two groups no statisticaly significantchange observed in nasal tip projection, preserving of nasal tip rotation, projectionand maintaining stability after surgery between the nonabsorbable polypropyleneand absorbable polydiaxonone groups.In conclusion, absorbable or non-absorbable suture usages in openrhinoplasty patients do not have any different effect on tip rojection and stability.We confidently can advice the usage of polydiaxonone suture in open rhinoplastypatients because of its supplying both softer and more natural nasal tip than prolene.
Benzer Tezler
- Rinoplasti sonrası verilen farklı yatak başı yüksekliğinin ödem, ekimoz, solunum fonksiyonu ve uyku kalitesine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of different bed head heights on edema, echymosis, respiratory function and sleep quality after rhinoplasty
ŞEVVAL POLAT
- Estetik ve fonksiyonel rinoplasti operasyonu için başvuran hastalarda antropometrik analiz
Anthropometric analysis in patients applied for aesthetic and functional rhinoplasty operation
ERCAN ÇELİKKALELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YILMAZ SULTANOĞLU
- Rokuronyum infüzyonu ile sağlanan nöromüsküler bloğun sugammadeks ile geri döndürülmesinin desfluran ve propofol anestezisinde karşılaştırılması
The comparision of sugammadex with desflurane and propofol anesthesia in the recovery of neuromuscular blockadedone by the infusion of rocuronium
NECMİYE ŞENGEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Anestezi ve ReanimasyonGazi ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. C. BEKİR DEMİREL
- Rinoplasti hastalarında internal nazal valv açısını artırmak ve orta çatı restorasyonunu sağlamak için farklı bir bakış açısı:interkartilaginöz spreader greft
A different perspective to increase the internal nasal valve angle and provide middle roof restoration in rhinoplasty patients:intercartilaginous spreader graft
ZEYNEP BANU ARICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiKocaeli ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT ŞAHİN ALAGÖZ
- Rinoplasti yapılan hastalarda postoperatif demodeks yoğunluğu ve kutanöz bulgular üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of postoperative demodex density and cutaneous findings in rhinoplasty patients
HEDİYE EKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
DermatolojiSelçuk ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATMA TUNÇEZ AKYÜREK