Geri Dön

Sol ventrikül fonksiyonlarının değerlendirilmesinde gated miyokart perfüzyon sintigrafisinin önemi, hesaplanan verilerin ekokardiyografi ve anjiyografi bulguları ile karşılaştırılması

The importance of gated myocard perfusion scintigraphy in evaluation of left ventricular functions and comparision of the findings with echocardiography and angiography

  1. Tez No: 203595
  2. Yazar: NADİDE MUTLUKOCA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AZİZ MURAT ARGON
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 108

Özet

Koroner arter hastalığı (KAH) tüm dünyadaki mortalite ve morbidite nedenlerinin en başında yer alan önemli bir toplum sağlığı sorunudur. KAH'ta erken tanı ve tedavinin önemi klinisyenleri invaziv olmayan, duyarlılık ve özgüllüğü yüksek tanısal testleri kullanmaya yönlendirmektedir. Fonksiyonel bilgilerin yanı sıra nicel bilgilerin de verilebilmesi ve mevcut patolojilerin morfolojik bozukluklar oluşmadan önce gösterilebilmesi radyonüklit incelemelerin en önemli üstünlüğü olarak kabul edilmektedir. Erken tanı amacıyla uygulanabilecek güvenilir bir yöntem oluşu, miyokardiyal patolojinin lokalizasyon ve yaygınlığını belirleyebilmesi, duvar hareketleri ve SVEF'si gibi prognostik açıdan önemli fonksiyonel verilere ulaşma imkanı vermesi nedeniyle gated miyokart perfüzyon sintigrafisi günümüzde önemli bir tanısal yöntemdir. Bu çalışmada, gated miyokart perfüzyon sintigrafisinden elde edilen duvar hareketi ve ejeksiyon fraksiyonu verilerinin ekokardiyografik yöntem ile elde olunan değerler ile karşılaştırılmasının yanı sıra iki farklı kantitatif gated SPECT bilgisayar yazılımı (Quantitative Gated SPECT ve Emory Cardiac Tool Box) ile hesaplanan veriler arasındaki ilişkiyi incelemek, anjiyografi yapılmış hastalarda saptanan arteriyel darlık yüzdeleri ile SPECT görüntüsünden matematiksel olarak hesaplanan sulama alanı defekt yüzdeleri arasında karşılaştırma yapmak ve anjiyografik olarak darlık saptanan damar ile MPS'de saptanan defektin lokalizasyonu arasındaki uyumu araştırmak amaçlanmıştır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'na Mart 2008 ? Eylül 2008 tarihleri arasında kardiyak semptomatoloji varlığı nedeniyle veya kontrol amacıyla miyokart perfüzyon sintigrafisi çekimi için gönderilmiş 204 olguya ait veriler retrospektif olarak incelendi. Olguların ortalama yaşı 59 ± 9,31 olup 103'ü erkek ve 101'i kadındı. Olguların kliniğimize gönderilmelerinin en sık nedeni anjina varlığıydı. Miyokart perfüzyon sintigrafisi tek gün protokolü ile rest ? stres görüntüleme şeklinde uygulandı. Hastalara ait klinik bilgiler ve hastanın fiziksel durumu göz önüne alınarak uygulanacak stres yöntemi belirlendi. 13 olguya farmakolojik stres protokolü; diğer olgulara ise treadmill egzersiz testi uygulandı. Perfüzyon ve duvar hareketlerinin görsel değerlendirilmesinin yanı sıra 17 segment skorlama sistemi kullanılarak toplam stres ve rest skorları hesaplandı. Ayrıca tüm sintigrafilerde QGS ve ECT bilgisayar yazılımları ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, sistol ve diyastol sonu volümleri hesaplandı. Hastaların tümüne ait, MPS çekiminden en fazla 6 ay öncesinde yapılmış, ekokardiyografi sonuçlarına ulaşılarak ejeksiyon fraksiyonu ve duvar hareketi bilgileri elde edildi. 204 hastanın 46'sının yine en fazla 6 ay içinde yapılmış olan anjiyografileri ve 120 hastanın da efor testleri mevcuttu. Anjiyografisi olan hastalarda belirtilen parametrelere ek olarak sintigrafik olarak belirlenen damar sulama alanındaki defekt yüzdeleri ile anjiyografi sonucunda bulunan damar darlık yüzdeleri arasındaki ilişki değerlendirildi. Olgulara ait verilerin analizleri Pearson korelasyon testi, lineer regresyon analizi ve T-testi ile yapıldı. Ayrıca ekokardiyografik ejeksiyon fraksiyonu değerleriyle QGS ve ECT yazılımları ile hesaplanan ejeksiyon fraksiyonu değerleri ve iki yazılım programından elde olunan sistol ve diyastol sonu volümleri arasındaki korelasyon Pearson korelasyon testi ile değerlendirildi. Sonucu p0,001); RCA ve LCx için pozitif, sırasıyla orta ve zayıf düzeyde anlamlı korelasyon olduğu saptanmıştır (p0,005), RCA için pozitif, orta düzeyde (r=0,50) ve anlamlı (p

Özet (Çeviri)

Coronery artery disease is a major health problem causing high rates of mortality and morbidity. The importance of early diagnosis and treatment leads the clinicians to use diagnostic tests which are non-invasive and highly sensitive. The most important advantage of radionuclide studies is the detection of the pathology before the occurance of the morphologic changes . In this study the wall motion and ejection fraction datas obtained by gated myocard perfusion syntigraphy is compared to the values obtained by echocardiography in addition to comparison of two different softwares(ECT tool box and QCS/QPS) for quantitative gated spect and also comparing the arterial occlusion percentage determined by softwares with angiographic results. The echocardiographic values were compared to both results obtained by softwares using Pearson correlation test. p

Benzer Tezler

  1. Sol ventrikül kontraktil fonksiyonlarının değerlendirilmesinde equılıbrıum radyonüklid ventrikülografi ile miyokart perfüzyon gated SPECT görüntülemenin karşılaştırılması

    Comparison of myocard pefusion gated SPECT and equilibrium radionuclide ventriculography in evaluation of left ventricle contractility

    FİLİZ HATİPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpEge Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP BURAK

  2. 99m_TcMIBI gated spect'in sol ventrikül hacim ve fonksiyonlarının belirlenmesindeki etkinliğinin çeşitli yazılım yöntemleriyle ve blood pool gated spect yöntemi ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

    The evaluation of the efficacy of 99m-TC MIBI gated spect in determination of left ventricular volume and function: comparison of varios softwares and blood pool gated spect

    NİLÜFER YILDIRIM POYRAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MUSTAFA ÜNLÜ

  3. Miyokardial infarkt sonrası miyokard canlılığının değerlendirilmesinde beta blokör ilaçların rolünün sintigrafik olarak araştırılması

    The scintigraphic evaluation of the role of beta blocker drugs on myocardial viability

    SEMRA İNCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Radyoloji ve Nükleer TıpGATA

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPER ÖZGÜR KARAÇALIOĞLU

  4. Rest talyum-201/stres teknesyum-99m sestamibi dual-izotop miyokard perfüzyon SPECT ile sol ventrikül fonksiyonlarının ve viyabilitenin değerlendirilmesi

    Assessement of left ventricular function and viability using rest tl-201/stress tc99m-sestamibi dual i̇sotope myocardial perfusion SPECT

    ÖZLEM MENGİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Radyoloji ve Nükleer TıpEge Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA ÖZCAN

  5. Sol ventrikül volümleri ve ejeksiyon fraksiyonunun QGS, 4D-MSPECT ve ECTb algoritmaları ile değerlendirilmesi

    Evaluation of left ventricular volumes and ejection fraction with QGS, 4D-MSPECT and ECTb algoritms

    ASLI YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpAtatürk Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ ŞAHİN