Geri Dön

Yukarı Ova (Ceyhan Ovası) Hellenistik Dönem seramiği

Pottery Of the Hellenistic Period from Yukarı Ova (Ceyhan Plain)

  1. Tez No: 217099
  2. Yazar: HAKKI FAHRİ ÖZDEMİR
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. KAZIM SERDAR GİRGİNER, YRD. DOÇ. DR. MURAT DURUKAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Arkeoloji, Archeology
  6. Anahtar Kelimeler: Yüzey Araştırması, Ceyhan, Kozan, Kilikia, Yukarı Ova (Ceyhan Ovası), Hellenistik Dönem, Hellenistik Dönem Seramiği, Kalıp Yapımı Kaseler, Hellenistik Dönem Lüks Sofra Kapları, Megara Kaseleri, Survey, Ceyhan, Kozan, Cilicia, Yukarı Ova (Ceyhan Ovası), The Hellenistic Period, Pottery of the Hellenistic Period, Moldmade Bowls, Luxury Tableware of the Hellenistic Period, Megarian Bowls
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Arkeoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 232

Özet

M.Ö. 336 yılında Makedonya kralı II. Philip'in (M.Ö. 359-336) ölümünden sonra yerine, oğlu Büyük İskender (III. Alexandros M.Ö. 336-323) geçmiştir. Büyük İskender tarafından kurulan ve onun generalleri tarafından parçalara ayrılan imparatorluk geniş coğrafyalara yayılmıştır. Büyük İskender'in askeri seferleri, siyasi yönden olduğu kadar kültürel yönden de çok önemli sonuçlar doğurmuştur. Çünkü bu seferler sonucunda, Antik Hellen uygarlığı, Uzak Doğu'ya kadar yayılmış ve bu bölgedeki Mısır, Mezopotamya, İran ve Hint uygarlıklarıyla karışarak ve kaynaşarak yeni bir uygarlığı yani Hellenistik Uygarlığı oluşturmuştur. Büyük İskender'in Dünya İmparatorluğu'nun her yerinde olduğu gibi Anadolu'da da Hellenistik Dönem'de, Hellenizasyon süreci öncesinde kendi dillerini konuşan, özgün beğenileri ve çömlekçilik gelenekleri olan toplumlar vardır. Kilikia'nın Diadochlar Dönemi'ndeki kentleşme hareketleri, bir endüstri dalı olan çömlekçilik faaliyetlerini ve seramik üretim teknikleri ve bezeme geleneklerini de etkilemiştir.Büyük İskender'in M.Ö. Haziran 323'de Babil'deki ölümünden sonra ise imparatorluk temel olarak üç parçaya bölünmüştür: Mısır, Libya ve Levant bölgelerinde Ptolemaioslar, Suriye ve Güney Anadolu'da Seleukoslar ile Makedonya ve Hellas'ta Antigonoslar egemenliklerini devam ettirmişlerdir.Bölgenin Hellenistik Dönem'deki kentleşmesinin, çömlekçilik gelenekleri ve seramik ekolleri üzerine olan yansımalarına bakıldığında, Kilikia Bölgesi'nin Antik Dünya'nın genelindeki bu gelişmelerden kopuk olmadığı görülebilir. Özellikle de Erken Hellenistik Evre'de (M.Ö. 300-240/30) bölgenin tamamında, Yakındoğu ve Kıbrıs etkili güçlü bir Hellenistik seramik geleneğinin var olduğu görülür. Bölgeler ve seramik ekolleri arasındaki etkileşimlerin ise dönemin egemen gücü olan, Hellenistik Krallıklar tarafından geliştirilen kentleşme faaliyetleri sonucunda gelişen uluslararası ticaretin doğal bir sonucu olduğu görülmüştür.Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından gerçekleştirilen Adana ve Kayseri'deki yüzey araştırmalarının beşinci bölümünün ikinci etabı olan Ceyhan Ovası çalışmalarında öncelikli hedef; bölgeyi daha önce incelemiş araştırmacılar tarafından, arkeoloji literatürüne kazandırılmış olan yerleşmelerin günümüz durumlarının incelenmesi, ayrıca prehistorik ve M.Ö. I. Bin yerleşmelerinin tespit edilmesidir.Ceyhan ve Kozan ilçe sınırları içerisinde, Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan itibaren gelişen çeşitli köy yerleşimleri tespit edilmiştir. Anadolu'nun kuzey ve batısını, güney ve güneydoğusu ile bağlayan Çukurova ile Amik Ovası arasında, Ortadoğu'ya açılan önemli bir konumda bulunan Ceyhan ve Kozan höyüklerinden yeni veriler elde edilmiştir. Bazı höyükler Mersin-Adana-Ceyhan hattında olup, Antik Çağ'da da kullanılan bir yol ağına işaret etmektedir. Bu yol, Roma İmparatoru Vespasianus'un (M.S. 69-79) Roma'da bulunduğu dokuz yıl boyunca, başta başkent olmak üzere imparatorluğun eyaletlerinde de giriştiği inşaat programı zamanında yapılan, Dağlık Kilikia'nın sahil yolunun devamında bulunmaktadır.Yukarı Ova (Ceyhan Ovası) yüzey araştırmalarında derlenen Hellenistik Dönem seramiklerinin ele geçtiği merkezlerin, yörenin Tarsos, Anazarbos, Aigaea, Hierapolis/Kastabala, Mopsuestia-Misis gibi büyük kentlerine tarımsal destek veren üretimci köy yerleşimleri olduğu düşünülmektedir.Yukarı Ova kaseleri hamur, firnis, form ve bezeme açısından çeşitlilik gösteren bir gruptur. Bilimsel bir kazıdan gelmediği için analoji, daha çok kıyaslama yöntemiyle yapılmıştır. Doğal olarak bu değerlendirmede, bazı eserler dışında, kesin bir tarih ve atölye adı vermekten kaçınılmış, sadece olası üretim merkezlerine göndermede bulunulmuştur. Sınıflandırma için, ilk kez F. Courby, daha sonra A. Laumonier tarafından kapsamlı bir şekilde ele alınan ve bu konuda çalışanlar tarafından da kabul edilen, bezemeye dayalı düzen kullanılmıştır. Daha önceki araştırmacıların değindiği gibi kil, firnis, form gibi özellikler sınıflandırma için sınırlı ölçüde etkilidir.

Özet (Çeviri)

Alexander the Great (Alexander III. 336?323 B.C.) became king of Macedonia after the death of his father Philip II. (359?336 B.C.) in 336 B.C. The empire which was formed by Alexander the Great divided into pieces by his generals and had been spread to wide geographies. During The Hellenistic Period, the communities which were settled in Anatolia ruled by the empire of Alexander the Great were using their own language and had their own taste and pottery traditions. The urbanization of those communities affected pottery techniques and decoration of ceramics production during The Times of Diadoch? in Cilicia.After the death of Alexander the Great, the empire was divided into three parts: Ptolemies in Egypt, Libya and Levant regions; Seleucids in Syria and Southern Anatolia; Antigonoids in Macedonia, but Hellas had resumed their control and power.The reflections of urbanization on the pottery techniques and ceramics schools of the region in The Hellenistic Period were very similar to the rest of The Ancient World. Especially in The Early Hellenistic Period (300?240/30 B.C.) the region was under the influence of The Near East and Cyprus pottery traditions. The interaction between the regions could be considered as the inevitable result of urbanization activities of Hellenistic kingdoms and the importance of the trade between the sites.By the Department of Archaeology Çukurova University surveys in Ceyhan Ovası constitute the second stage of our surveys in Adana and Kayseri. Our primary goal was to revisit the settlements that had previously been surveyed by other researchers and published in the archaeological literature and to identify the prehistoric, proto-historic and 1st millennium B.C. settlements.Within the borders of the Ceyhan and Kozan various village settlements that developed from the Pottery Neolithic period have been identified. We have also obtained new data from the Ceyhan and Kozan mounds located between the Çukurova and Amik plains that connect northern and western Anatolia with southeast Anatolia as also with the Middle East. Some mounds are located on the Mersin-Adana-Ceyhan line indicating the presence of a road network. This road is on the extension of the Cilician coastal road that was constructed over a nine years? period when Vespasian (69-79 A.D.) in Rome ordered the construction of numerous across the empire.Large amount of pottery of the Hellenistic Period that had been found in the region after the surveys in Yukarı Ova (Ceyhan Ovası) showed that there were small settlements that were supplying the needs of the major cities as Tarsos, Aigeai, Hierapolis/Kastabala, Mopsuhestia-Misis and were acting bases.In terms of their pastes, glazes, forms and decorations, there is much variation in the Yukarı Ova bowls. The objects were not unearthed in the course of regular excavations; analogy is based rather more on comparisons with those with known dates. In making such assessments, I have naturally refrained from citing definite dates or workshop names in all but a few cases and have instead suggested what the possible manufacturing place might have been. For classification, I have made use of a system based on decoration that was first introduced by F. Courby and was later developed and elaborated upon by A. Laumonier and is widely accepted by researchers in this field. As previous researchers on this subject have noted, features such as clay, glaze or form are only of limited value in classifying these wares.

Benzer Tezler

  1. Hellenistik ve Roma döneminde Kilikia Pedias (Çukurova) yerleşimleri

    Settlements in the Hellenistic and Roman period in Cilicia Pedias (Çukurova)

    AYTÜL KAPLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ArkeolojiSelçuk Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN BAHAR

  2. Osmaniye'de nüfus ve yerleşme

    Başlık çevirisi yok

    BİLGİN ÜNAL İBRET

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    CoğrafyaGazi Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. ERSİN GÜNGÖRDÜ

  3. Erzincan ovası akiferinin yeraltısuyu kimyasının araştırılması

    Investigation of groundwater chemistry of the Erzincan plain aquifer

    VELİ KESKİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Jeoloji MühendisliğiÇukurova Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEDAT TÜRKMEN

  4. Yukarı Menderes Havzası Neolitik Dönem yerleşimleri

    Neolithic settlements of the Upper Meander Basin

    YAKUP BORA TEMÜR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    ArkeolojiEge Üniversitesi

    Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. FULYA DEDEOĞLU KONAKÇI

  5. The transition from the Late Bronze Age to the Early Iron Age in the Upper Euphrates and the Amuq: A study of settlement patterns

    Yukarı Fırat bölgesi ve Amik Ovası?nda Geç Tunç Çağı?ndan Erken Demir Çağı?na geçiş: Yerleşim dokuları üzerine bir çalışma

    MÜGE DURUSU TANRIÖVER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    Arkeolojiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    DOÇ. DR. İLKNUR ÖZGEN