İkinci Dünya Savaşı'nda doğu cephesi ve Türkiye
The eastern front and Turkey during The Second World War
- Tez No: 228963
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET SEYİTDANLIOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Doğu Cephesi, Türkiye, Almanya, SovyetlerBirliği, Second World War, East Front, Turkey, Germany, Soviet Union
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 347
Özet
Almanya'nın, 22 Haziran 1941'de Sovyetler Birliği'ne saldırmasıyla açılan DoğuCephesi, batıdan, kuzeyden ve doğudan Türkiye'yi tehlikenin odağındaki bir dayanaknoktası haline getirmiştir. 1941 Aralık'ına kadar süren harekâtta saldırı inisiyatifinesahip olan Almanlar kazanıyor gözükürken, Aralık'ta Sovyet karşı-saldırısı ile başlayan1941-42 Kış Taarruzu Kızılordu'nun geçici olarak cepheyi dengelemesine yol açmıştır.Kış geçtiğinde Almanlar saldırı inisiyatifini tekrar ele alarak Kafkaslar'daki petrolyataklarını hedefleyen 1942 Yaz Taarruzu'nu başlatmışlar ve Türkiye sınırına oldukçayaklaşmışlardır. 1942 sonbaharında Kafkasya'da önemli bir Alman yayılması mevcuttuve Türkiye 1941 ilkbaharında Almanlar'ın Balkanlar'ı işgal etmesiyle yaşadığı kabusdolu günlere geri dönmüştü. Bu arada Alman Ordusu'nda Sovyet esirlerinden oluşananti-komünist lejyonlarda bir çok Türk te yer almaya başlamıştı. Almanlar'ın Kafkasyaharekâtının başarıya ulaşması Türkiye'yi Mihver tarafında savaşa zorlayacak en büyüketkendi. Zira, Almanlar İran ve Türkiye üzerinden Ortadoğu'ya sarkmayıamaçlamışlardı.Ancak 1942 Kasım'ında Almanlar'ın pek beklemediği bir Sovyet karşı-saldırısınıngetirdiği başarı, önemli bir mihver gücünün Stalingrad'da yok olmasıyla sonuçlanmış veAlmanlar Kafkasya'yı boşaltmışlardır. Devam eden 1942-43 Kış Taarruzu ile Sovyetorduları büyük bir mesafe katederek Almanlar'ı Ukrayna'ya kadar geri atmışlar,Almanlar ise 1943 Şubat'ında Kharkov karşı-saldırısı ile cepheyi sabitleyerek saldırıinisiyatifini tekrar ele geçirmişlerdir. 1943 Temmuz'unda Almanlar'ın Kursk Saldırısıbaşarısızlığa uğrayınca saldırı inisiyatifi bir daha değişmemek üzere Sovyetler'e geçmişve Kızılordu'nun artan gücü savaşın yönünü kesin olarak doğudan batıya doğruçevirmiştir. Ruslar Doğu Cephesi'nde ilerlerdikçe Müttefikler de Türkiye'yi savaşasokma çabalarını artırmışlardır. Sovyet liderleri özellikle 1943'te düzenlenenivkonferanslarda Türkiye'nin savaşa sokulmasının sağlanmasını batılı müttefiklerdensürekli talep etmişlerdir.1943 Temmuz'unda İtalya'da ve 1944 Haziran'ında Fransa'da, Avrupa'nın yenicephelerinin açılmasıyla Doğu Cephesi'ndeki güç dengesini sağlayamayan Almanlar,ardı gelen harekâtlarla geri atılmaya başlamış, 1944 Eylül'ünde Bulgaristan'ın Kızılordubirliklerince işgal edilmesiyle Türkiye ile Almanya'nın bağlantısı kesilmiştir. Cephehızla Macaristan ve Polonya'ya kaymış, 1945 Ocak'ında Kızılordu Polonya'daki Almanbirliklerini adeta silip süpürmüştür. Böylece Ocak 1945'te Boğazlar'dan Sovyetler'eyardım gitmesini kabul etmiş olan Türkiye, Alman tehdidinden iyice uzaklaşarak 23Şubat'ta Mihver ülkelere savaş ilan etmiştir. Kısa bir süre sonra da Sovyet ordularıBerlin'e girmiş ve bir kaç gün sonra da 8 Mayıs 1945'te Almanya teslim olmuştur.Doğu Cephesi'ndeki karşılıklı harekâtlar Türkiye tarafından da yakından izlenmiş, TürkHükümeti cepheye zaman zaman askerî eyetler yollayarak birinci elden izlenimler eldeetmiştir. Bu izlenimler ve diğer bazı siyasî faaliyetler sayesinde -özellikle Stalingrad veKursk gibi kesin muharebelerin cereyan ettiği dönemlerde- Türk Dış Politikası'nınbelirlenmesinde yer yer etkin olmuş ve savaşın gidişatı boyunca Türkiye ilk zamanlardaMihver, sonrasında ise Müttefik yanlısı gözükmüştür. Aynı durum Türk kamuoyuna dabenzer bir şekilde yansımıştır.
Özet (Çeviri)
The Eastern Front, which was opened by the German offensive on 22 June 1942, madeTurkey a fulcrum that was focus of hazard from west, north and east. The Germansseemed to be winner when they got initiative of offense until December 1941, the fronttemporarily stabilized after the Soviet Winter Offensive of 1941-42, started with theRed Army?s sudden counter-offensive.When the winter passed, the Germans taking up the initiative, started the 1942 SummerOffensive aimed at oil basins in Caucasus, and aproached very close to the Turkishborder. There was an important German spread in the Caucasus in Autumn 1942, andTurkey came back to the days of nightmare that it had had in early 1941. Meanwhile,many Turks who were ex-Soviet prisoners appeared in anti-communist legions in theGerman Army. German success in Caucasian operations was the most important factorto push Turkey into the war on the Axis side. Because, the Germans had aimed toproceed to the Middle East via Turkey and Iran.However, a success outcome from a Soviet counter-offensive that the Germans had notexpected much, resulted in destruction of a considerable amount of the Axis forcesaround Stalingrad, then the Germans evacuated the Caucasus. During lasting WinterOffensive of 1942-43, the Soviet armies traversing a long distance, pushed the Germansback to Ukraine. Nevertheless the Germans stabilized the front and earned backinitiative by the Kharkov Counter-Offensive in February 1943. In July 1943, when theGerman assault on Kursk failed, initiative passed to the Russians last, and risingstrength of the Red Army definitely changed the direction of the battles towards west.As the Russians advanced in the Eastern Front, the Allies increased their efforts forTurkey enter the war. The Soviet leaders continously demanded the Allies provideTurkey?s participation to the war, particularly during confereces in 1943.viAfter new European fronts opened in Italy in July 1943 and in France in June 1944, theGermans those were not able to establish the balance of power in the Eastern Front inany case, began to be routed by incessant operations, and their link with Turkey was cutafter the Soviet invasion of Bulgaria. The frontline rapidly retreated to Hungary andPoland, and in January 1945 the Red Army overrun the Germans in Poland. So, Turkeyopened the straits for transit do support to the Soviet Union, and after it had left theGerman threat Turkey, declared war on the Axis countries on 23 February. A short timeafter that the Soviet armies entered Berlin, then in a few days, on 8 May 1945 Germanysurrendered.Mutual operations in the Eastern Front had been watched by Turkey at a close rangethat the Turkish Government occasionally sending military delegates to the frontcollected first hand accounts. By those impressions along with some other politicalactions, especially during periods in which decisive battles like Stalingrad and Kurskwere taking place, were effective for determination of the Turkish Foreign Policyoccasionally, so that Turkey had been appeared pro-Axis during early times, and laterpro-Allied. This was also reflected to the Turkish public opinion.
Benzer Tezler
- Siyasi antlaşmalar çerçevesinde Türk-Sovyet ilişkileri (1919-1939)
Turkish-Soviet relations within the framework of political treaties (1919-1939)
YUSUF AKTAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Türk İnkılap Tarihiİstanbul Aydın ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET HAKAN ÖZÇELİK
- Tümgeneral Tahsin Yazıcı'nın askerî kariyeri (1912 - 1952)
The military career of Major General Tahsin Yazıcı (1912 - 1952)
ERHAN ÇİFCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Savunma ve Savunma TeknolojileriHarp Akademileri KomutanlığıStrateji ve Stratejik Araştırmalar Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLTEKİN YILDIZ
- Milli mücadele döneminde doğu cephesi
The eastern frontier in period of national struggle
MUSTAFA TEKTOSUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Türk İnkılap TarihiDicle ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. MUSTAFA SARIBIYIK
- Arşiv belgeleri ışığında Türk Kurtuluş Savaşı içinde Gediz Taarruzu ve sonuçları (24 ekim 1920 - 6 ocak 1921)
Gediz Attack and its consequences in the Turkish Independence War in the light of archive documents (October 24,1920 - january 6,1921)
GÜL BUSE HOŞGÖR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
TarihMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN