Güvenlik anlayışının dönüşümü: İttifak kavramı ve NATO
Transformation of security: Alliance concept and NATO
- Tez No: 265439
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM KAYGUSUZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bölümü
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 275
Özet
Tarih boyunca uluslararası sistemin yapısı değiştikçe güvenlik anlayışı ve bu anlayış çerçevesinde şekillenen uygulamalar da değişiklik göstermektedir. 2. dünya savaşı sonrası ortaya çıkan uluslararası sistemin yapısı iki kutupludur. Bir tarafta ABD ve onun müttefikleri, diğer yanda Sovyetler Birliği ve onun müttefikleri olarak belirginleşen bu yapı 1980'lerin sonuna kadar devam etmiştir. Bu dönemin ittifakları da NATO ve Varşova Paktı olarak ortaya çıkmıştır. Devletler sıkı iki kutuplu yapı içinde kendi dış politika amaçlarını serbestçe sürdüremez ve blok politikası içinde kalırken, blok sistemin gevşediği dönemlerde daha serbest faaliyet gösterebilir hale gelmiş ve kendi ulusal çıkarlarını serbestçe uygulama olanağı bulabilmişlerdir.İki kutuplu yapı içindeki ittifaklar daha kurumsallaşmış, daha fazla somut yeteneklere sahip ve uzun dönemli uygulamalar olarak belirginleşmişlerdir. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla sona eren Soğuk Savaş dönemi sonrasında uluslararası sistemin yapısı ve bu anlamda iki kutuplu sistem ciddi biçimde değişmiştir. Soğuk Savaş sonrası ortamda varlık sebebini kaybeden NATO kendisini yeni sistemin yapısına ve güvenlik ortamına uydurarak ayakta kalmayı başarmıştır.NATO en üst seviyede kurumsallaşmış bir ittifaktır. Kuruluşundan bu yana birçok alanda bu kurumsallaşmasını karar alma yöntemi, ortak bütçe uygulamaları vb. somut uygulamalara dönüştürmüştür. Ad-hoc tipi koalisyon örgütlenmeleri ise bu özelliklere sahip değildir. Ancak koalisyonlar da başka bazı alanlarda kurumsal ittifaklara göre üstünlüklere sahiptirler. Koalisyonların sıkı bir yapıya sahip olmamaları ve bu nedenle de uzun vadeli yükümlülükler altına girmemeleri nedeniyle, üye devletler çıkarları değiştiğinde kolaylıkla bu angajmanlardan sıyrılıp yeni başka yapılar içinde ulusal çıkarlarını realize etme şansına sahip olabilirler.Soğuk savaş sonrası uluslararası sistemin yapısı bazılarına göre tek kutuplu, bazılarına göre çok kutuplu ve hatta bazı görüşlere göre de kutupsuzdur. Ancak kesin olan tek şey, artık sistemin iki kutuplu olmadığıdır. Dolayısıyla, Soğuk Savaş sonrası dönemde ad-hoc tarzı koalisyon oluşumları daha sık olarak görülebilecektir. Bu şekilde büyük devletler daha avantajlı konumda koalisyon oluşturarak çıkarlarını elde ederek ve çokulusluluk sayesinde eylemlerini haklı zemine oturtma imkânı bulurken, onlara katılan küçük devletler de normal şartlarda elde edemeyecekleri paylara ulaşabileceklerdir. Ancak yine de bu durumda güçlü devletler daha serbest hareket etme imkânına kavuşabilecek ve kurumsal ittifak yapılarının küçük devletlerin haklarını koruyan yapısından yoksun kalmaları onları istemedikleri durumlarla karşı karşıya kalmalarına neden olabilecektir.
Özet (Çeviri)
With the change in the structure of international system, security perception also evolves and adjusts itself to the system. After 2nd World War the international system happened to be bipolar. States on both sides had little room to maneuver during tight bipolar times for their own interests and had to obey the dominant leading power within the alliance. But when alliances became looser, states had more flexibility to act in autonomy.During the bipolar system alliances become more institutionalized and they are long term commitments with long term goals and tangible capabilities. States have not many choices to make since their security and sovereignty are closely linked with the alliances they are in. Thus states prefer to play with the rules within the alliance. End of Cold War and bipolar system changed this world order dramatically. NATO has proved to be the most institutionalized alliance throughout the history. It has transformed itself to adapt to changing security environment and were able to survive in the post cold war period.NATO -as a highly institutionalized organization- has developed several practices since its establishment. Some of them include consensus based decision making process, common funding for alliance functions, high degree of interoperability, and agreed written rules and regulations while ad-hoc coalitions neither do nor possess the same features. On the other hand ad-hoc coalitions have some other advantages. Namely not having firm structures and long term commitments, members can easily disengage themselves from the current one and form another coalition in pursuing changing interests in a more flexible ways.Post cold war period is unipolar in some ways, multi-polar in some other ways or is a mixture of them. Some writers also argue that it is even non-polar. One thing is very clear, it is not bipolar anymore. Ad-hoc coalitions can be suitable tools for serving the states to realize their interests in this world order. They are loosely structured and provide easier ways to get disengaged whenever it is needed. In this sense post cold war period may give rise to ad-hoc coalitions, especially leading states will benefit from it because they can form these types of formations according to their will and legitimize their actions under multinationality, whereas other small states also benefit from them by following powerful ones to get their share. But on the other hand less powerful states will no longer benefit from the protection provided by the highly institutionalized alliances and they might be forced to unwanted coalitions or cannot stop some coalitions from being established.
Benzer Tezler
- Soğuk Savaş sonrası Türkiye'nin güvenlik algılamasında NATO ve Kıbrıs etkisi
The role of NATO and Cyprus in Turkey's post-Cold War therat perception
KAHRAMAN KARAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Uluslararası İlişkilerAltınbaş ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TOLGA DEMİRYOL
- Transformation of NATO in the face of transnational terrorism
NATO'nun sınırötesi terörizm karşısında dönüşümü
SEBAHAT BULDUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2009
Uluslararası İlişkilerİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Bölümü
DOÇ. DR. ERSEL AYDINLI
- Rusya'da ulusal güvenlik anlayışının dönüşümü (1991-2006)
The transformation of the national security conception in Russia (1991-2006)
NAZİM JAFAROV
Doktora
Türkçe
2007
Siyasal BilimlerAnkara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA AYDIN
- Soğuk savaş sonrasında NATO'nun güvenlik anlayışının dönüşümü ve pasifik'te değişen dengelerin NATO'nun güvenlik stratejisine muhtemel etkileri
Post-cold war transformation of NATO security concept and impacts of the imbalance in Pacific on NATO's security strategy
HAŞİM TÜRKER
Doktora
Türkçe
2018
Uluslararası İlişkilerKocaeli ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BUKET ÖNAL
- Soğuk savaş sonrasında güvenlik algısının değişimi: Doğu Avrupa ve Türkiye karşılaştırması
Change of security perception after cold war: The comparison of Eastern Europe and Turkey
HAKAN AKMANLAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜVEN GÜRKAN ÖZTAN