Oxford sınıflandırma sistemi ışığında İmmunglobulin A Nefropatisi tanılı hastaların klinik ve patolojik özelliklerinin değerlendirilmesi
Clinicopathologic evaluation of patients with IgA nephropathy among the Oxford classification system
- Tez No: 267035
- Danışmanlar: PROF. DR. CANER ÇAVDAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Glomerülonefrit, IgA Nefropatisi, Oxford Klasifikasyonu, Glomerulonephritis, IgA Nephropathy, Oxford Classification
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
GİRİŞ: İmmunglobulin A (IgA) nefropatisinde sınıflandırma sistemlerinin hiçbirisi, klinisyen ve patologlar tarafından geniş kabul görmemiş ve uygulanmamıştır. Bu ihtiyacı gidermek için 2009 yılı içerisinde yüksek tekrarlanabilir ve klinik gidişi öngördürür nitelikte olduğu savunulan ?Oxford Sınıflandırma Sistemi? geliştirilmiştir. Biz de çalışmamızda kendi kliniğimiz takibindeki IgA nefropatisi tanılı hastalarımızın klinik ve patolojik özelliklerini mevcut sınıflandırma ışığında ve bu sınıflandırma içerisinde yer bulamamış yarımay oluşumları (kresent) gibi diğer patolojik parametreleri de ekleyerek inceledik. Ayrıca Oxford Sınıflandırma Sistemi'nin tekrarlanabilirliği ve geçerliliğini araştırdık.GEREÇLER VE YÖNTEM: Çalışmaya yaşları 18 ? 79 arası değişen, kliniğimiz izlemlerinde böbrek biyopsisi ile birincil IgA nefropatisi tanısı kesinleştirilmiş 40 hasta dâhil edildi. Hastaların başvuru ve takip bilgileri eldeki kayıtlardan geriye dönük olarak incelendi ve patoloji preparatları da Oxford Sınıflandırma Sistemi doğrultusunda tekrar değerlendirildi. Ek olarak preparatlarda kresent oluşumu varlığı da not edildi.BULGULAR: Başlangıç glomerüler filtrasyon hızı (eGFR), proteinüri ve ortalama arteryal basınç (MAP) açısından değerlendirildiğinde kresent varlığı da dâhil bütün histopatolojik ve klinik parametreler arasında prognoz açısından kötü yönde anlamlı ilişki saptandı. Yine ortalama izlem eGFR'si, proteinürisi ve yeni hipertansiyon gelişimi açısından değerlendirildiğinde histopatolojik parametreler varlığı ile prognoz açısından kötü yönde anlamlı ilişki belirgindi. İzlemde, histopatolojik parametrelerin varlığında anlamlı oranda yüksek immunsupresif ilaç kullanımı ihtiyacı saptandı ve bu doğrultuda kresent varlığının kendi hasta grubumuzda bağımsız öngördürücü olduğu belirlendi.SONUÇ VE ÖNERİLER: IgA nefropatisi için geliştirilen Oxford Sınıflandırma Sistemi'nin tekrarlanabilirliği ve geçerliliği incelenmiş; kendi hasta grubumuzda da histopatolojik ve klinik bulgular yönünden benzer ilişkiler ortaya konmuştur. Çalışmamız erişkin hasta grubunda Oxford Sınıflandırma Sistemi'nin tekrarlanabilirliğini araştıran ilk çalışmalardan biridir. Bunun yanında Oxford Sınıflandırma Sistemi'ne dâhil edilmemiş olan kresent oluşumlarının, hem başlangıç özellikleri ve klinik gidiş hem de immunsupresif tedavi ihtiyacını belirlemedeki önemi göz önüne alındığında bu sınıflandırma sistemine daha geniş hasta grupları üzerinde yapılacak çalışmalar doğrultusunda kresent özelliğinin de eklenebileceği düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION: None of the recently developed classification systems of IgA nephropathy has gained general acceptance and practice. In order to fill this gap, the clinicians and the pathologists developed the Oxford Classification System in 2009, which showed high reproducibility for prediction of renal prognosis. We have tried to evaluate the clinical and histopathologic features of our patients and to determine the effects of some other ignored histopathologic features like crescent formations.METHOD: We have evaluated the clinical and histopathologic features of 40 patients, aged 18-79, with biopsy proven primary IgA nephropathy. All of the patients were diagnosed and followed up in our center. The onset and follow up data were collected retrospectively. The pathologic specimens were re-examined and the presence of crescent formation was noted.RESULTS: Considering the onset eGFR, proteinuria and mean arterial pressure, there were significant adverse relationship between the clinical and histopathologic features including the presence of crescents. There were also obvious significant adverse relationship between mean follow up eGFR, proteinuria and newly diagnosed hypertension and histopathologic features. Immunosuppressive drugs were more commonly used in the patients with positive pathologic features. When multivariate regression analysis was performed it was seen that the crescent presence was an independent predictor of immunosuppressive requirement.CONCLUSION: In this study the reproducibility and validity of Oxford Classification was tested. Similar results were obtained as the reference study of classification system. This study was one of the first to test the validity of this novel classification system in an adult patient population. The crescent presence was significantly related with worse onset and follow up clinical features and was an independent predictor of immunosuppressive drug requirement. Thus it was thought that with the future supporting data this feature can be added to the classification system.
Benzer Tezler
- Birincil IgA nefropatisinde C4d varlığının ve yoğunluğunun böbrek hasarlanma derecesi ve böbrek sağkalımı ile birlikteliği
Association of the presence and quantity of C4d with the severity of kidney injury and kidney longevity in patients with primary IgA nephropathy
CİHAN HEYBELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
NefrolojiDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CANER ÇAVDAR
- The relationship between reading strategies of English language teaching freshman students and their achievement
İngiliz dili eğitimi birinci sınıf öğrencilerinin okuma stratejileri ile başarıları arasındaki ilişki
ASİYE KARAPINAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Eğitim ve ÖğretimHacettepe ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARİF SARIÇOBAN
- Komplikasyonsuz fakoemülsifikasyon cerrahisinin koroid kalınlığı, retina tabakaları ve damar çapları üzerine etkileri
The effects of uncomplicated phacoemulsification surgery on choroidal thickness, retinal layers and vascular diameters
SELEN AKBULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göz HastalıklarıPamukkale ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKHAN PEKEL
- Komplikasyonsuz fakoemülsifikasyon cerrahisinin koroid ve ganglion hücre kompleksi kalınlığına etkilerinin değerlendirilmesi
The effects of uncomplicated phacoemulsification surgery on choroidal thickness, and ganglion cell complex thickness
KADRİYE DEMİR BONCUKÇU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göz HastalıklarıSakarya ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERKAN ÇELİK
- Fakoemülsifikasyon uygulanan katarakt olgularında ameliyat sonrasında oluşan kornea endotel değişiklikleri ve çeşitli faktörlerin bu değişim üzerindeki etkilerinin incelenmesi
Postoperative corneal endothelial cell changes after phacoemulsification ın adults with cataract and to evaluate the effect of various factors on these changes
GÖKHAN KIZILÇAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Göz HastalıklarıErciyes ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEM EVEREKLİOĞLU